‘Öcalan'ın heykelini dikeceğiz’ sözüne açıklık getirdi

img

ANKARA – HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yargılandığı davada çözüm süreci döneminde sarf ettiği ‘Öcalan'ın heykelini dikeceğiz’ sözlerine açıklık getirdi.  Demirtaş, bu sözüne dair fezlekenin 2012’deki konuşmasından 4 yıl sonra, dokunulmazlıkların kaldırılması Meclis gündemine taşındığı günlerde düzenlendiğini belirtti.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 142 yıl hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandığı Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ana dava duruşması, verilen aranın ardından devam etti. Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen dava duruşmasına tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile bağlanan Demirtaş, duruşmanın bu bölümünde 13 Kasım 2012’de Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yapılan mitingde yaptığı konuşmada suçlama konusu yapılan sözlerine dair savunma yaptı.

Hakkında hazırlanan 30 Nolu fezlekenin, 29 Nolu fezleke ile aynı güne ait olduğuna dikkat çekerek savunmasını başlayan Demirtaş, şunları söyledi:

“Nusaybin mitingden hemen sonra gerçekleştirilmiş mitingde yaptığım konuşma üzerine düzenlenmiş bir fezlekedir. Bu fezlekenin savcısı bildiğimiz kadarıyla görevdedir. Dolayısıyla savcıya diyeceğimiz bir şey yok. Fezleke tarihi yine ilginç konuşmadan 4 yıl sonra hazırlanmış bir fezleke. Yani tarihi Şubat 2016. Bu konuşmayı Kızıltepe’de yaptığım tarihten 4 yıl sonra savcı bunun suç oluşturduğuna kanaat getirmiş ve fezleke düzenleyip meclise göndermiş. Elimdeki fezlekenin tarihi bu en azından. Kamuoyunda en çok bilinen bu fezleke. Çünkü miting alanlarında parlamento kürsüsünde iktidar sözcüleri, iktidar temsilcilerince en çok dile getirilen fezleke budur. ‘Öcalan’ın heykelini dikeceğiz’ sözünün kast edildiği miting ve ona istinaden hazırlanmış fezleke. Fezlekenin düzenlenme tarihi de ilginçtir. Konuşmayı yaptığım tarihte değil, dokunulmazlıklarımızın kaldırılmasının Meclis gündemine taşındığı günlerde düzenlenmiştir.

O DÖNEMDEKİ SİYASİ ATMOSFERİ HATIRLATTI

Benim, ‘Öcalan'ın heykelini dikeceğiz’ sözlerini söylediğim dönemdeki siyasi atmosferi hatırlamak lazım. İdris Naim Şahin, İçişleri Bakanı’ydı. Sonradan Cemaatçi olduğu gerekçesiyle görevden alındı. Benim o sözleri söylediğim miting başlamadan önce bir grup gencin elindeki Öcalan posterleri bahane edilerek, bütün kitleye copla, panzerle müdahale edildi. İnsanlara gaz sıkıldı, miting yapılamasın diye. Şöyle bir görüntü çıksın istediler; ‘Hükümet tam da Öcalan'ı ciddiye almak üzereyken, biz Öcalan posteri taşıyanlara sert müdahale edelim, Öcalan taraftarları buna büyük tepki göstersin.’ Çünkü bu, Erdoğan'a mal olacak, Başbakan o. ‘Cezaevlerinde açlık grevi yapanlar, Öcalan posterine karşı, gençlere yapılan sert müdahalelere tepki göstersinler, açık grevlerini bitirmesinler.’

Hiçbir tereddüttüm yok kesinlikle suç değil. Kendi cümlemi kurarken de eksiklik ve hata nedeniyle üzüldüğümü belirtmek isterim. Sonra anlatmaya çalıştım, öyle heykel meraklısı da değilim. Seçimlerde de o videoları kullandılar. Öcalan’ın, Apo’nun heykelini dikecekmiş vs. Bugünlerde Abdullah Öcalan’ın mektubunu aldılar, bir akademisyen aracılığı ile canlı yayınlarda okuttular vs. Osman Öcalan TRT’ye çıkarıldı.

Bu konular dosyamızı doğrudan ilgilendirmediği için bir şey demiyorum ama şu aşamadan sonra acaba diyorum, savcı acaba mütalaasını değiştirip, bugünkü siyasi atmosfere bakıp şöyle mi diyecek; ‘Abdullah Öcalan’ın heykelini dikme sözü verdi ama dikmedi…’ Dolayısıyla ‘görevi ihmalden’ yargılanması gerekir mi?’ diyecek bugün. İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşmek son derece haklı, meşru bir konu olarak tartışılıyor iyidir. Birlikte yaşam ve barış mevzusuna katkı sunacağına inanıyorum. Kendisini bizzat tanıdığım için de bunu tekrar ediyorum. Heykel dikme meselesi oradaki müdahaleye konulmuş bir tepkidir. Ne şiddet övgüsüdür, ne Abdullah Öcalan övgüsüdür. O günlerde Ankara’da yapılan tartışmalardan yola çıkarak barışı sağlayacağına dair inancımla ettiğim bir cümledir.

Sonrasında da zaten suç olarak görülüp, soruşturma açılmamıştır. Siyaseten eleştirenler olmuştur, halen de eleştiriliyor. Dediğim gibi saygı duyuyorum bu eleştirilere. Keşke kendimi daha doğru olarak ifade etseydim. Cümlelerim bu şekilde miting enerjisi içerisinde ifade edince insan kendisini tam olarak anlatamayabiliyor. Dolayısıyla insanlar eleştirebilirler. Ben bu kısmı daha doğru anlatabilirdim diye belirtmek istiyorum. Onun dışında bir şiddet övgüsü olmadığının altını çizmek istiyorum.

O AN İÇİMDEN GEÇEN BU ÜLKEYE BARIŞ GELECEĞİYDİ

Bu ülkeye barış gelecek -aslında o anda içimden geçen ve cümleye dökmediğim kısım buydu, keşke o cümleyi de kursaydım orada ve bu ülkeye barış getirenlerin heykelini dikeceğiz demek istemiştim. Yoksa gerçekten heykel meraklısı değilim. İnsanların tabulaştırılmasından, tartışılmaz hale getirilmesinden, heykellerinin dikilmesinden de hazzetmeyen biriyim. Bu Öcalan için de geçerlidir, başkaları için de.

BARIŞ GİRİŞİMLERİ SONUÇ ALSAYDI...

Eğer Abdullah Öcalan’ın barış girişimleri sonuç almış olsaydı bugün Türkiye gerçekten iç barışına kavuşmuş olsaydı, mecazi anlamda söylüyorum bu söylediğimi de buna katkı sunmuş kim olursa olsun Erdoğan, bakanlar, bizler, Abdullah Öcalan mecazi anlamda evet heykeli dikilecek insanlar olarak tarihe yazılmış olacaklardı. Evet, keşke başarılı olsaydık.”

Demirtaş, bu konuşmayı yapmadan 20 gün önce dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın basına verdiği bir demeçte ‘Terörle mücadelede akan kanın durması için her türlü çalışmanın yapıldığını belirtti. İmralı’ya gitmek gerekiyorsa MİT Müsteşarı’na gereğini yap derim’ sözlerini sarf ettiğini de hatırlattı. O dönemde bir dizi miting gerçekleştirdiklerini dile getiren Demirtaş, 2012 yılında yapılan 68 günlük açlık grevi sürecinde yaşananları aktardı.

GAZETE HABERLERİYLE SAVUNMA YAPTI

Gazetelerde o dönem hakkında çıkan haberler üzerinde durarak savunmasını sürdüren Demirtaş, şunları ifade etti:

“3 Ocak 2013, açlık grevlerinin bitmesinden yaklaşık 2 ay sonra. NTV’den alıntılıyorum haberi. ‘İmralı görüşmelerinde yeni bir sayfa açıldı. MİT ve avukatların yanı sıra Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata, Abdullah Öcalan ile görüştü. Başbakan Tayyip Erdoğan, NTV canlı yayınında açıkladığı İmralı görüşmeleri bugün de devam etti. Ancak bugünkü ziyaretçiler MİT mensupları değil, Barış ve Demokrasi Partisi cephesindendi. Bu sabah 8 sularında adaya giden Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata, Abdullah Öcalan’la bir süre görüştükten sonra adadan ayrıldı. BDP’li kaynaklar NTV’ye yaptıkları açıklama ile görüşmeyi doğruladı. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi. Görüşmeye ilişkin ayrıntıların kamuoyu ile paylaşılması bekleniyor.’

O günün siyasi atmosferi buydu. Kızıltepe ve Nusaybin’de mitingi yaptığımızda Ankara kulislerinde açık veya örgütlü olarak sürdürülen siyasi diplomasi ile süren açlık grevleri bununla ilintiliydi. Nihayetinde bir çözüm süreci başladı. Bundan sonraki fezlekeler İmralı çözüm süreci ile ilintili olduğu için bundan sonrasını diğer fezlekelere bırakıyorum.”

‘HASSASİYETLER DİKKATE ALINMALI’

Devamında ‘heykel dikme’ meselesine yeniden değinen Demirtaş, bu sözü çözüm sürecinin başlamasına binaen söylediğini iade etti. 13 Kasım 2012’de yaptığı konuşmasının sert, muhalif, eleştirel cümlelerden oluştuğuna dikkat çeken Demirtaş, “Ama hiçbirisi ne terör övgüsüdür, ne şiddet teşvikidir. Tam tersine o günlerde başlayacak ve alenileşecek olan İmralı çözüm sürecinin korunması ve onun geliştirilmesine dönük siyasi hassasiyetle yapılmış mitingler ve konuşmalardır. Bunun bu şekilde anlaşılması lazım. Öteki türlüsü siyasi istismar konusudur. Zaten bu konu yeterince istismar edilmiştir. Ama halk da bizi bilenler de buna prim vermemiştir. Ben o cümleyi kullanmışsam bile onun altında bir barış arayışının olduğunu beni tanıyan milyonlar algılamıştır. Ama iktidarın aygıtına dönmüş olan medyanın yürüttüğü kara propaganda ile bu tersine dönmüştür. Bugün tekrarlıyorum, bugün barış için elini taşın altına koyacak olan herkes halkın gönlünde en azından heykeli dikilecek insan olacaktır. Kim olursa olsun halkın gönlünde bu şekilde yer edecektir. Çünkü Türkiye çok çekti, bu acıdan, kandan, savaştan ve halen çekiyor. Halen cenazeler geliyor. Biz bu sorunu konuşurken ve heyecan duyarken birileri bunu nasıl önleyebiliriz diye telaşa giriyor. Tabii ki buna karşı çıkanların hepsi art niyetlidir demiyorum. Yargıda, siyasette, medyada barış ve çözüm sürecinde Abdullah Öcalan’la görüşülsün, işte PKK ile görüşülsün, parlamento devreye girsin dediğimizde karşı çıkanların tamamı art niyetlidir demiyorum. Çünkü bu eleştiriyi yapan bazı kesimler de terör örgütü olarak gördükleri bir örgüt ile görüşülmesinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hem itibarını zedeleyeceğini hem toplumsal parçalanmaya yol açabileceğini, şiddetin teşvik edilebileceğini iddia ederek buna karşı çıkıyorlar. Bunları da anlamaya çalışıyoruz. Bu kaygıları da gidereceğiz. Bunları da gidermeye dönük açıklama ve izahatlarla bunun böyle olmayacağını anlatmaya çalışıyoruz. Bizler de siyasetçiler olarak toplumun hassasiyetlerini dikkate almak zorundayız. Hassasiyetleri dikkate almadığımızda barışa dair kamuoyu oluşturmak zorlaşır” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE TOPLUMUNU BÜTÜNLÜKLÜ OLARAK ELE ALMAK ZORUNDAYIZ’

 Demirtaş, savunmasında barışa dair kamuoyu oluşmadan barışın oluşmayacağını da vurguladı. Demirtaş, bu konuda şunları söyledi:

“Dolayısıyla da halkın barış süreçlerine desteği hayatidir. Art niyetli olanları bir tarafa bırakıyorum. Yargı, bürokrasi içerisinde, devlet içerisinde örgütlüdürler güçlüdürler, barış istemezler, barış düşmanıdırlar ama toplumun kaygılı oldukları için bu süreci desteklemeyenlerini ikna etmek, başta HDP olmak üzere siyasetçilere düşer. İkna edemezsek barış süreçlerini gerçekleştirmek mümkün olmuyor. Keşke o günlerde daha ikna edici, kucaklayıcı cümleler kurabilsem, keşke daha dikkatli olsaydım diye bugünden bakınca düşünüyorum. En azından bundan sonra doğacak barış ihtimallerini ve ya fırsatlarını siyasetçiler değerlendirirken bizim bu düştüğümüz yetmezlikler, eksiklikleri de dikkate almalılar. Türkiye toplumunu bütünlüklü olarak ele almak zorundayız. Kürtlerin hassasiyetini dikkate alırken, geri kalan toplumun hassasiyetlerini dikkate almazsak yine barış kamuoyu oluşturamayız. Kürtlerin hassasiyetlerini ezip geçerek Türklerin geri kalanını dikkate almaya çalışacaksın bu da toplumsal barış kamuoyunun oluşmasını engeller. Dolayısıyla Türkiye'nin tamamını kucaklayacak ortak bir dil kurma hususunda ez azından şahsım adına eksikliklerim olduğunu düşünüyorum. Bunlar suç, TCK ve ya kriminal bir mevzu olmasa dahi eleştiri konusudur, halkın bu konudaki eleştirilerini ben saygıyla karşılıyorum, baş göz üstüne diyorum. Onun ötesinde suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum, bu konunun da en azından kamuoyunca anlaşılmasını özellikle rica ediyorum.”

‘SİYASİ OLARAK ELEŞTİRİLEBİLİR AMA SUÇ DEĞİL’

Demirtaş, hakkında yargı üzerindeki baskıyla oluşturulmuş fezlekelerden birinin ise 10 No'lu fezleke olduğunu dile getirdi. Çözüm süreci yasası kapsamında gittikleri Kandil'e çektikleri fotoğrafın fezlekeye dönüştürülmesi üzerinde duran Demirtaş, “O fotoğraf çekildiğinde, yargıda suç olarak tartışılmamıştı. İmralı'da da fotoğraf çekilmişti, Öcalan ile. Kandil'de de KCK yetkilileriyle çekilmiştir. Kamuoyuna bu görüşmelerin ciddiyetini göstermek amacıyla, Hükümet ile koordineli bir şekilde yansıtılmıştır. Fotoğraf çekilmesi siyasi olarak eleştirilebilir. Ama suç oluşturmaz. Kriminal bir tartışma konusu yapılamaz, yargılama yapılamaz. Yapılması gereken takipsizlik kararı vermekti, buraya kadar gelmemeliydi. Kamuoyunun çözüm sürecine verdiği desteği göstermek için çekilen bir fotoğraftır. Fezlekenin kendisi ciddiyetten uzaktır. Siyasi saiklerle hazırlandığı fezleke tarihinden anlaşılmaktadır. Çünkü 7 Ekim 2015 tarihi çözüm sürecinin bittiği 7 Haziran seçimlerinin yapıldığı ve AKP’nin tek başına iktidar olmaktan düştüğü zamanlardır. 1 Kasım seçimlerine 1 ay kala hazırlanan bir fezlekedir. AKP’nin yeniden iktidara daha güçlü şekilde düşme ihtimalinin tartışıldığı bir süreçte siyasi saiklerle hazırlanan fezlekedir. Fotoğrafın suç olmadığını savcı ve mahkemelerde iyi bilirler. Yakın zamanda Adana Ağır Ceza Mahkemesi hakkımda ifade alınmadan, iddianame kabul edildi. İlk duruşma yapılmış ondan da haberim olmadı. Bu dava ile birleştirildikten sonra benle avukatlarımın haberi oldu. İstanbul’da da benzer bir soruşturma vardı. Hukuki açıdan hiçbir anlamı yoktur. Bu mesele buraya kadar gelmemeliydi” diye belirtti.

Demirtaş’ın bu sözlerinin ardından Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın sabah saat 10’da devam edilmek üzere ara verdi.

Diğer başlıklar

19:24 Cizîr’de, Celadet Ali Bedirxan’ın doğum günü kutlandı
18:23 Emine Şenyaşar 87 gündür Adalet Bakanlığı önünde
18:16 Tecavüz failine ‘iyi hal’ indirimi
17:03 Serbest bırakılan gazeteciler: Hakikati gerçekle buluşturduğumuz sürece müthiş kazanacağız
16:20 Gümüşhane'de yaylada açılmak istenen maden ocağına onay
16:00 Başhekim SES üyelerini hastaneden çıkarttırdı!
15:45 Tutuklamaya sevk kararı avukatlara verilmedi
14:57 Hakları için eylem yapan işçiler gözaltına alındı
14:37 İşte Amed kayyımının devrettiği taşınmazlar
14:33 3 gazeteci hakkında tutuklama istemi
14:24 Agrobay işçilerinin davası ertelendi
14:13 Cizîr'de 19 kişi gözaltına alındı
13:35 'Kürt iş insanlarının infazının MGK kararıyla olduğu tescillendi'
13:32 Katledilen 9 yaşındaki Gina'nın davası görüldü
13:10 İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı davasında karar
12:43 Şakran Cezaevi'nde tutsaklara hücre cezası
12:32 TJA: 1 Mayıs’ta tecride karşı alanlarda olacağız
12:28 'MİT' yalanıyla okulda tecavüz davasında verilen cezalar onandı
11:49 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin borcu belli oldu
11:33 Efrîn’de 2 yurttaş kaçırıldı
11:03 Ailelerden İmralı için görüşme başvurusu
10:54 Gazetecilere yaptıkları haberleri soruldu
10:47 Gözaltındaki gazeteciler adliyeye getirildi
10:14 Colemêrg'te madene karşı eylem 4'üncü gününde
09:24 Gever'de askeri operasyon
09:24 Riha’da ev baskınları
09:15 45 gündür yanıt arayan soru: Ali Veli nerede?
09:14 İnşaat işçileri 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacak
09:01 81 yaşındaki hasta tutsak ATK’ye kelepçeli sevk edildi
09:01 Gazeteci Altan: Tazelenme ve demokratikleşme için mutabakat lazım
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 185 gündür haber yok
09:00 Mali müşavirler ekonomik krizle boğuşuyor
09:00 Çernobil 38'inci yılında: Sıra Sinop’ta!
09:00 YNK’li Herkî: Türkiye ile işbirliği Irak'a zarar verir
09:00 2 ilde bölgesel 1 Mayıs kutlamaları yapılacak
09:00 ATK raporları: Tecrit koşullarına 'tıbbi meşruluk' kazandırıyor
09:00 26 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
25/04/2024
23:08 Qoser'de gözaltına alınan 30 kişi serbest
22:17 CPT Başkanı bu sefer topu AİHM’e attı
21:24 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde
20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın
11:55 Ermeni Soykırımı için 'yüzleşme' çağrısı
11:10 Mereş'te bir çocuk katledildi
10:44 Dêrsim’de 2 kadın tutuklandı
10:40 Bakırhan: Seçim sonuçları 'savaşa hayır' çığlığıdır
Hatimoğulları: Halk tercihini değişimden yana yaptı
10:25 Şehba ve Minbic’e saldırı
10:19 32 yıllık tutsakların tahliyeleri gerekçesiz erteleniyor
09:44 Qerejdax eteklerinde baharın renkleri
09:27 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:27 ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’ için eylemdeler
09:03 Erdoğan'ın Hewlêr ziyareti: Başur halkının tutumu belirleyici olacak