Temelli: Şimdi radikal demokrasi zamanıdır

img
İSTANBUL- Türkiye’de toplumsal barışın büyütülmesi gerektiğini söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “Şimdi mutlak demokrasi için mücadele zamanıdır, radikal demokrasi zamanıdır. Şimdi bu fikriyatı örgütleme zamanıdır” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü öncülüğünde, “Demokratik Siyasetle Faşizmi Yıkalım Türkiye’yi Demokratikleştirelim” şiarıyla Kadıköy Evlendirme Dairesi’nde Marmara Bölge Konferansı düzenledi. Konferansa HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Halkların Demokratik Kongresi Eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ile Sedat Şenoğlu, HDP milletvekilleri, HDP Marmara Bölgesi il ve ilçe yöneticileri katıldı.
Divan başkanlığına HDP Örgütlemeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Dersim Milletvekili Alican Önlü, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir, HDP Parti Meclisi Üyeleri Hatice Ödemiş, Mahmut Çavlı ile HDP Gençlik Meclisi Üyesi Merve Öztep seçildi.
 
‘1980 DARBESİNİN ZİHNİYETİ DEVAM EDİYOR’
 
Programın açılış konuşmasını yapan Alican Önlü, bugün Erzurum Karayazı belediye yöneticilerinin gözaltına alındığını belirterek, “80 faşist darbesinin zihniyetini 11 Temmuz 1980’de Fatsa’da Fikri Sönmez ve 350’ye yakın arkadaşı yine aynı şekilde sabah baskınıyla gözaltına aldılar. Aynı zihniyet geçmişte Fatsa’da bugün Kürdistan ve Türkiye’nin birçok yerinde devam ediyor” dedi.
 
‘GEÇMİŞTEKİ EKSİKLİKLERİMİZDEN DERS ALACAĞIZ’
 
Önlü’nün ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “Örgütsel yapımızı yeniden ele alan, değerlendiren bu çalışmaların bugün Marmara Bölge Konferansıyla sürdürüldüğü bir aşamadayız. Önce bir Çalıştay ile başladık. Bugüne kadar pek çok bölgede gerçekleşti. Bugün Marmara önümüzdeki günlerde Amed’de yapılacak bölge konferanslarından sonra 3-4 Ağustos’ta, büyük örgütlenme konferansını yapacağız. Bu önemlidir. Çünkü bugüne kadar örgütsel yapımızda aslında bir var olma mücadelesi verdik. Bunu da başardık. Partimiz bugün 6 yaşını geçmiştir, Türkiye siyasetinde vardır. Türkiye siyasetini yeniden yapılandırmakta, yeni bir kulvara çekebilmektedir. Bu örgütsel yeniden yapılanma hamlemizle, önümüzdeki sürecin dinamiklerine uygun örgütsel bir başlangıç yapıyoruz. Geçmişteki eksiklerimizden, geçmişte yaptığımız hatalardan dersler çıkaracağız ama geçmişteki başardıklarımızı ve yine katkıları da önümüzdeki sürece taşıyacağız” dedi. 
 
‘ÖRGÜTLÜ HAYATA DAVET EDİYORUZ’
 
“Bugün, Türkiye siyasetine dönüp baktığımızda en çok ihtiyaç duyulan şey örgütsel hayattır” diyen Temelli, “Türkiye siyaseti adeta kutuplaşmış bir alan içinde toplumu siyasetsiz bırakan, toplumun siyaset yapma hakkını elinden alan bir anlayışa hapsolmuştur. Hem örgütlü hamlemizle hem stratejimizle toplumu siyasete davet ediyoruz, örgütlü hayata davet ediyoruz, yaşama müdahaleye davet ediyoruz. Yaşama müdahale etmek siyaset yapmaktır, haklarımızı korumaktır” diye belirtti. 
 
‘GELİN HDP’DE TOPLUMSALLAŞALIM’
 
Toplumu savunmak gerektiğine de işaret eden temelli, “Gelin hep beraber HDP’de siyaseti toplumsallaştıralım, toplumu siyasallaştıralım. Bu çabamızla mücadelemizi büyütmeye, örgütsel yapımızı güçlendirmeyi sürdürüyoruz. Çünkü Türkiye’ye dönüp baktığımızda Türkiye siyaseti öyle bir açmazın içine girmiştir ki adeta Türkiye’yi ve Ortadoğu’yu çürütmektedir. Bugün Akdeniz’den Ortadoğu’ya kadar olumsuz siyasi dalganın üretildiği bir mecraya dönüşmüştür. Aslında bunu birkaç açıdan değerlendirebiliriz. Ama çok belirgin bir şey bugün önümüzde duruyor. Bu çürümüşlüğün müsebbibini aramak için ilk gözümüze çarpan şey belki de en sahici yanıt gerçek yanıttır. Nedir bu? Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen sistem Türkiye’nin bırakın sorunlarını çözmek, sorunlarına sorun katar” ifadelerini kullandı. 
 
‘BU SİSTEM 40 YILIN BAKİYESİDİR’
 
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sadece son 1 yılın ortaya çıkardığı bir tablo olmadığını sözlerine ekleyen Temelli, “Son 40 yılın bakiyesidir. Yani 12 Eylül aklının bakiyesidir. Cunta generallerinin hayalini kurduğu ama hayata geçiremediği şeyi bugünkü iktidar hayata geçirmeye çalışmaktadır. Faşizmi kurumsallaştırmak, diktatöryal rejimi inşa etmek için Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denen uydurma sistemi topluma, emekçilere, kadınlara dayatıyorlar. Toplumun aklıyla alay edercesine de dönüp diyorlar ki bu sistem daha 1 yaşında, sistemi eleştirmek için erkendir. ‘Sorun varsa rehabilite ederiz, MR’ını çekeriz’ diyorlar. Demek ki bir sorunun olduğuna onlar da ikna olmuş. Bir sorun var, bir hastalık var. Bir hastalık olarak değerlendiriyorlar ki MR’dan bahsediyorlar. Evet, bu bir politik hastalıktır. Bunun çözümünü MR çektirerek bulamazsınız. Bunun çözümü demokrasidir, yani Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden kurtulmaktır” diye konuştu. 
 
‘SİSTEMİN İÇİNDEN ÇÖZÜM ÜRETMEK BEYHUDE ÇABADIR’
 
Temelli, “Bu sistemin içinden çözüm üretmek beyhude bir çabadır. Tam da topluma bunu anlatmak için, toplumu bu konuda ikna etmek için önemli bir uğrak vardı önümüzde o da 31 Mart seçimleriydi. 31 Mart seçimlerine giderken ortaya koyduğumuz strateji ile aslında biz bu 40 yıllık sürecin değerlendirmesini yaptık. Aslında 17 yıllık AKP iktidarı döneminin ve HDK ile başlayan kendi sürecimizin de değerlendirmesini yaptık. Bütün bunlarla Anayasa referandumu, 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerini birlikte değerlendirdiğimizde güçlü bir stratejiyi ortaya koyduk. Müdahale etmemiz gerekiyordu, müdahale ettik. Böyle gelmiş ama böyle gitmez dedik” diyerek stratejilerinin bu kutuplaşmaya karşı bir itiraz olduğunu söyledi. 
 
‘3’ÜNCÜ YOL DEMEK BİR SEÇENEK VAR DEMEKTİR’
 
“Türkiye siyasetini iki kutba hapseden, bu gerilim hattına karşı doğrudan bir müdahaleydi. 3’üncü bir yol var demek aslında bir seçenek var demektir” diyen Temelli, “Bu kutuplaşmış siyasete karşı emekçilerin, kadınların, gençlerin, Türkiye halklarının hakkını savunmaktır. Çünkü onlardan yana, onların tercihlerinden yana siyaset yapmayan bu anlayış tam tersine onların hakkını gasp ederek yoluna devam etmek istiyor. Bunu yaparken de her zaman olduğu gibi toplumu ayrıştırıyor, bu kutuplaşmış kamplara hapsetmeyi siyaset olarak topluma sunuyor. Buna itiraz etme, buna karşı siyaset yapma iklimini de savaş ve şiddet politikaları ile ortadan kaldırıyor. Tam 40 yıldır bu döngünün içindeyiz. AKP iktidarı bunun en sofistike senaryoları ile karşımıza çıktı” dedi. 
 
‘23 HAZİRAN’DA KÜRT TOKATI ÇAKTIK’
 
Son 10 yıla bakıldığında hem ekonomi alanında hem siyasal hem sosyal yaşamda AKP iktidarının bu 40 yıllık döngüyü devam ettirmek için nelere başvurduğunu gördüklerini dile getiren Temelli, “Buna müdahale etmek önemliydi. 31 Mart stratejimizin gücü buradaydı. Tabi bunu kabul etmediler, buna karşı hemen saldırıya geçtiler. Belediye başkanlarımıza, meclis üyelerimize, KHK tuzağıyla onların mazbatalarını vermediler. Seçime giderken hayata geçirdikleri devlet kampanyaları ile Muş’u, Şırnak’ı, Malazgirt’i ve çok sayıda belediyemizi çaldılar. Yetmedi 31 Mart’tan sonra yenilenmesi gereken hiçbir seçimi yenilemeyip sadece İstanbul seçimlerini yenilediler. Baktık ki hiç bir ders çıkarmamışlar o zaman 23 Haziran’da bunlara bir ders daha verelim dedik, o dersi de verdik. Hani meydanlarda diyordu ya ‘Kürtler defolun gidin’, hani meydanlarda bizi tehdit ediyordu Osmanlı tokadını gösteriyordu bize. O öyle olmaz dedik, 23 Haziran’da bir Kürt tokadı çaktık ki feleğini şaşırdı” diye konuştu. 
 
‘TECRİT TÜM TÜRKİYE’Yİ KUŞATMIŞ DURUMDA’
 
HDP olarak tüm halkların, emekçilerin, kadınların, gençlerin ve bütün toplumun partisi olarak barış ve demokrasi yolunun açılmasına vesile olduklarına işaret eden Temelli, “Bunun onurunu ve gururunu yaşıyoruz.  40 yıllık tarih ve 17 yıldan bahsettik ama özellikle son 4 yıl çok önemli bir süreçti. Son 4 yılda Türkiye'nin adım adım tecritleştirildiğini görürsünüz. Demokrasi, hukuk ve adalet adına ne varsa bunları tasfiye edildiğini gördük. Tecrit kırılmalı dedik. Tecrit hala sürüyor. Mutlak tecride yönelik 200 günlük açlık grevi ile Sevgili Leyla Güven’in direnişi elbette sonuç verdi ama tecrit sürüyor. Bu tecridin tümden ortadan kalkması bir adalet, demokrasi barış mücadelesine ihtiyaç duyuyor. Çünkü tecrit sadece İmralı’da değil. İmralı karasularından başlayıp bütün Türkiye’yi çepeçevre kuşatmış durumdadır. Hukuk, adalet adına ne varsa tecrit altındadır. Diğer taraftan Türkiye’de büyük bir adalet mücadelesini hayata geçirmek gerekiyor. Demokrasi dediğimizde, adalet ve hukuk mücadelesini ve bu tecritleşmeye karşı mücadeleyi de kapsıyor. Gelin bu demokrasi mücadelesinde buluşalım” diye seslendi. 
 
‘MÜCADELEYİ BÜYÜTME ZAMANIDIR’
 
Barış olmadan demokratik hayatı inşa etmenin mümkün olmadığını dile getiren Temelli, şu şekilde konuşmasını sürdürdü; “Barış dedikçe barış diyenlere saldıran bir iktidar var. Biz barış adına adım attıkça barış diyenleri insanları hapse tıkayan bir iktidar var. İşte barış akademisyenleri, işte Füsun hoca. Neden cezaevinde anlamak mümkün değil. Barıştan yana tavır alan herkese bu saldırı devam ediyor. Çünkü barış bu iktidarın hastalığının teşhirini ortaya koyuyor, savaştan ve şiddetten beslenen bu iktidar, iktidarını sürdürebilmek için her geçen gün şiddeti baskıyı artırmaya devam ediyor. Toplumsal barışı dinamitliyor. Binlerce masum insan cezaevinde. Neden, fikirlerini söyledikleri için. Demokratik siyaset yaptıkları için cezaevindeler. Bizim sevgili eşbaşkanlarımız, belediye eşbaşkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, milletvekillerimiz, 5 bin arkadaşımız barış ve demokrasi istedi diye cezaevindeler. Ama bu ülkede suç işleyenler elini kolunu sallayarak sokaklarda gezmeye devam ediyor, suç işlemeye devam ediyor. Bizim arkadaşlarımızın bir suçu yok; bir sevdaları var. Şimdi bu sevdayı bu mücadeleyi büyütme zamanıdır.”
 
‘TOPLUMSAL BARIŞI BÜYÜTMEK ZORUNDAYIZ’
 
“Toplumsal barışı büyütmek zorundayız” diyen Temelli, “Bir an önce tüm siyasi tutsaklar, fikirlerinden dolayı cezaevinde olan herkes, gazeteciler, akademisyenler özgür kalmalıdır. Toplumsal barış adına, Demokles’in kılıcı gibi halkların, kadınların, emekçilerin üzerinde sallanan bu TMK lağvedilmelidir. Biz bize kurduğumuz bir barış kalıcı olamaz. Suriye, Irak barışı için de adım atmalıyız. Suriye halkları, Irak halkları kendi kaderlerine kendileri karar vermelidir. Suriye ve Irak’a sürekli savaş ihraç etmemeli, artık sınır ötesi operasyonlarla oradaki halkları yerlerinden yurtlarından etmemeliyiz. Savaş politikalarına son verilmelidir. Bunun yolu bütün toplumsal kesimlerin savaş karşısında bir araya gelmesi ile mümkündür. Demokrasiyi istemek, barış istemektir, barış istemek hem kendiniz için hem de bütün insanlık için istemektir. Suriye halkları için istemektir, Irak halkları için istemektir” diye belirtti. 
 
‘RADİKAL DEMOKRASİ ZAMANIDIR’
 
Temelli, “Hakikatin gücünü yaratmak için gelin yan yana demokrasi ittifakında buluşalım hem toplumsal barış için hem de toplumun bir arada yaşama iradesini ortaya koyacak gelecek için bir anayasal buluşmayı gerçekleştirelim. Hem bugün için mücadele hem gelecek için müzakere zamanıdır” diyerek bunun başarmanın mümkün olduğunu söyledi. Bunu yapmak için demokrasi ittifakı çağrısına kulak verilmesini isteyen Temelli, “Eğer biz bugün bunu yapmazsak yine Rus oyuncağı matruşka gibi Türkiye oyalanmaya devam edecek. Açıyorsunuz içinden aynı şey çıkıyor. Sadece boyu kısa. Uzunundan ne gördük ki kısasından ne bekleyeceğiz. Şimdi yeni siyaset mutlak demokrasi için mücadele zamanıdır, radikal demokrasi zamanıdır. Güçlü bir fikriyatımız var. Şimdi bu fikriyatı örgütleme zamanıdır. Bu örgütleme konferanslarında bu fikriyatı nasıl örgütlemeliyiz, nereden başlamalıyız, bunun yanıtlarını arayacağız” ifadelerini kullandı. 
 
‘KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMADAN TOPLUMSAL ÖZGÜRLÜK OLMAZ’
 
Radikal demokrasinin 3 saç ayağı olduğunu belirten Temelli, “Emek mücadelesi, kadın mücadelesi ve ekoloji mücadelesi. Unutmayın kadın özgürlüğü var olmadığı sürece toplumsal özgürlük var olmaz. O yüzden de HDP kadın partisidir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadele eden ve toplumsal eşitsizlik sona erene kadar mücadelesini sürdürür. Eşbaşkanlık sistemi, eşit temsiliyet bunlar önemlidir ama bunlardan öte kadın özgürlüğü için tüm HDP ve HDK’liler bütün bileşenlerimizle mücadele ederiz. Emek mücadelemizi var ederiz. Ücretli köleliğe son vermek ve emeğin özgürlüğü için bu mücadeleyi büyütürüz. Emeğin özgürleşmesi ancak ve ancak bu mücadele ile mümkündür. Bu bir adalet mücadelesidir. Bu sınıfsal tahakkümü kaldıracak en önemli ayaktır. Biz işçilerin, çiftçilerin, yoksulların ve toplumsal emeğin partisiyiz. Toplumsal emeğin partisiyiz ve emek özgürleşene kadar mücadele sürdüreceğiz” dedi. 
 
‘DOĞAYI TALAN ETMEYE DEVAM EDİYOR’
 
Ekoloji mücadelelerinin hem bugün hem gelecek için vazgeçilmez bir mücadele olduğunu sözlerine ekleyen Temelli, “Bugün kapitalizmin saldırılarına baktığımızda emeği sömürmeye ve doğayı talan etmeye devam ediyor. Son 4 yıla baktığımızda karşımıza çıkan en önemli fotoğraf budur. Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, kadının sosyal yaşamdan dışlanması, erkek egemen zihniyetin giderek yaygınlaşması, bu aslında kapitalist sistemle barışık sistemlerin dayattığı bir modeldir ve şampiyonluğu yine AKP ve Türkiye almıştır. Her gün ortalama 5 işçi yaşamını yitiriyor. Bugün asgari ücret açlık sınırının altında. Bugün sendikal hakların hepsi engellenmiş grev hakkı bile yok. Onun emekçiden anladığını biz buradan tarif edemeyiz” diye belirtti. 
 
‘HALKIN İKTİDARINI HEP BİRLİKTE VAR EDELİM’
 
Mahalle meclislerine, işyeri ve sokak meclislerine dünden çok daha fazla ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Temelli, “Komisyonlarımızla, yatay örgütlenme modelimizle toplumu bizatihi karar süreçlerine katarak aslında tam da bu sömürü ve talan düzenine karşı politik özne olma özelliğimizi yeniden öne çıkaracağız. Bu bir iktidar yürüyüşüdür. Gelin bu iktidar yürüyüşüne katılın. Tüm demokrasi güçlerine bu çağrıyı yapıyoruz. Demokrasi güçleri demokrasi ittifakında buluşun ve gelin halkın iktidarını hep birlikte var edelim. Bu amaçla örgütlenme konferanslarımız aslında sadece kurumsal bir örgütlenmenin şematiğini çıkarmaz. Örgütlenmeyi politik bir akılla ele alır ve tüm toplumu bu örgütlenme çabasına siyasete müdahale etme çabasına davet eder. Bu amaçla yaptığımız konferansların önemli açılımlar yaratacağına inanıyorum” ifadesinde bulundu. 
 
Toplantı Temelli'nin konuşması ardından basına kapalı olarak devam etti. 

Diğer başlıklar

26/04/2024
23:55 Tutuklanan Aslan'dan mesaj: Yazmaya devam edeceğiz
23:28 3 gazeteci tutuklandı
23:23 CHP’li Tanal’den Enerji Bakanlığı önünde oturma eylemi
23:18 'Celadet Ali Bedir-Xan’a saygı' gecesine büyük ilgi
22:13 Katalonya Muzik Grubu ve Aryen Kom’dan konser
21:47 Hatay’da 27 mahalle karantinaya alındı
21:20 Gazetecilerin hakimlik ifadeleri başladı
20:56 ODTÜ'de ‘kayyım rektör'ün yasağına karşı nöbet eylemi
20:24 Doğan’dan Adalet Bakanı’na: Aba altından sopa göstermeyin, kayyım rejimi sandığa gömüldü
19:59 ‘İzmir'in Çernobil'inde nükleer tepkisi
19:24 Cizîr’de, Celadet Ali Bedirxan’ın doğum günü kutlandı
18:23 Emine Şenyaşar 87 gündür Adalet Bakanlığı önünde
18:16 Tecavüz failine ‘iyi hal’ indirimi
17:03 Serbest bırakılan gazeteciler: Hakikati gerçekle buluşturduğumuz sürece müthiş kazanacağız
16:20 Gümüşhane'de yaylada açılmak istenen maden ocağına onay
16:00 Başhekim SES üyelerini hastaneden çıkarttırdı!
15:45 Tutuklamaya sevk kararı avukatlara verilmedi
14:57 Hakları için eylem yapan işçiler gözaltına alındı
14:37 İşte Amed kayyımının devrettiği taşınmazlar
14:33 3 gazeteci hakkında tutuklama istemi
14:24 Agrobay işçilerinin davası ertelendi
14:13 Cizîr'de 19 kişi gözaltına alındı
13:35 'Kürt iş insanlarının infazının MGK kararıyla olduğu tescillendi'
13:32 Katledilen 9 yaşındaki Gina'nın davası görüldü
13:10 İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı davasında karar
12:43 Şakran Cezaevi'nde tutsaklara hücre cezası
12:32 TJA: 1 Mayıs’ta tecride karşı alanlarda olacağız
12:28 'MİT' yalanıyla okulda tecavüz davasında verilen cezalar onandı
11:49 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin borcu belli oldu
11:33 Efrîn’de 2 yurttaş kaçırıldı
11:03 Ailelerden İmralı için görüşme başvurusu
10:54 Gazetecilere yaptıkları haberleri soruldu
10:47 Gözaltındaki gazeteciler adliyeye getirildi
10:14 Colemêrg'te madene karşı eylem 4'üncü gününde
09:24 Gever'de askeri operasyon
09:24 Riha’da ev baskınları
09:15 45 gündür yanıt arayan soru: Ali Veli nerede?
09:14 İnşaat işçileri 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacak
09:01 81 yaşındaki hasta tutsak ATK’ye kelepçeli sevk edildi
09:01 Gazeteci Altan: Tazelenme ve demokratikleşme için mutabakat lazım
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 185 gündür haber yok
09:00 Mali müşavirler ekonomik krizle boğuşuyor
09:00 Çernobil 38'inci yılında: Sıra Sinop’ta!
09:00 YNK’li Herkî: Türkiye ile işbirliği Irak'a zarar verir
09:00 2 ilde bölgesel 1 Mayıs kutlamaları yapılacak
09:00 ATK raporları: Tecrit koşullarına 'tıbbi meşruluk' kazandırıyor
09:00 26 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
25/04/2024
23:08 Qoser'de gözaltına alınan 30 kişi serbest
22:17 CPT Başkanı bu sefer topu AİHM’e attı
21:24 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde
20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın