İzmir Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde 8 yıldır tutuklu ve 76 gündür açlık grevinde olan tutuklu 34 yaşındaki İbrahim Tikan’la ailesi 4 ay sonra görüşebildi. Cezaevinin 4 ay önce Tikan’an görüş yasağı vermesiyle Bornova ilçesinde oturan aile bireyleri çocuğunun açlık grevi süresi boyunca görüşemedi. 76 gündür açlık grevinde olan oğlunun 10 Mayıs’ta görebildiğini belirten anne Leyle Tikan, duygularını anlattı.

 

‘OĞLUMU GÖRDÜĞÜMDE ŞAŞKINLIK YAŞADIM’

 

Oğlunu karşısında görmesiyle şaşkınlık yaşadığını ve yaklaşık 15 kilo verdiğini dile getiren anne Tikan, salonda gördüğü tüm tutukluların çok zayıfladığını belirtti. Onların göz göre eridiğini vurgulayan anne Tikan, “Oğlum hepimize moral verdi. Açlık grevinde güçten düşmelerine rağmen, eylemelerinde kararlı olduklarını gördüm. Anneler Günü öncesiydi onu gördüğüm de tabi bu durum ikimizin üzerinde de duygusal anlar yaşamamıza neden oldu. Özgür olsaydı biliyorum ki Anneler Günü’mü çok farklı kutlayacaktı. Ama buna koşullarımız yok ve sadece birbirimize uzun uzun sarılabildik. Tüm annelere selamları sevgileri vardı” diye belirtti. 

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in, Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle 189 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlatan anne Tikan, Güven’in de anne olduğunu ve annelere daha fazla acı yaşatılmaması gerektiğine vurguladı. Geceleri uyku uyuyamadığını ifade eden anne Tikan, “Tutukluların talepleri acil olarak karşılansın. Kimsenin daha fazla kaybedecek zamanı yok. Ölüm sınırına gelmiş olanlar var, daha fazla sessiz kalınmaması gerekir” dedi. 

 

‘ONLARIN DIŞARIDAKİ SESİ OLALIM’

 

Ağabeyi Tikan’ın 4 ay sonra ziyaret edebilenlerden kardeşi Senem Tikan da, “Tutukluların bedenlerinin eridiğini” söyledi. Toplumun daha fazla duyarsız kalmaması gerektiğini ifade eden Tikan, şunları söyledi: “Ayakta durmakta zorlanıyorlar. Açlık grevlerini ve ailelerin taleplerini televizyonlarda izleyebiliyorduk ama cezaevine gidip onları bire bir görmek çok farklı bir duygudur. Sadece şunu diyeyim; herhangi bir ölümün yaşanması demek tüm ailelerinde ölmesi olur. Bunun altında ne bu hükümet nede sessiz kalan kesimler altından kalkamaz. Hepimizin bu annelerin sesi olması gerekir. Onlar çocuklarımız ölmesin diyorlar. Bu talebe ve böylesi bir isteğe kim karşı çıkabilir? Onların dışarıya sesleri ulaşamıyor, bizler vereceğimiz destekle onların sesi olabiliriz.”