ESKİŞEHİR - Trump’ın Gazze’ye yönelik “Barış Planı”nın çözüm getirmeyeceğini vurgulayan Filistinli Dr. Emcet Saidoğlu, “Trump, bu planla İsrail’in güvenliğini sağlamayı amaçlıyor” dedi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik 7 Ekim 2023'te başlattığı saldırılarda 70 bine yakın Filistinli hayatını kaybetti, 170 binden fazla kişi yaralandı. Dünya genelinde yükselen toplumsal tepkiler üzerine dünyanın birçok yerinde sivil toplum örgütleri Madlen Gemisi ve Sumud Filosu ile Gazze’de yaşanan açlık ve gıda krizi girişimleri de çözüm getirmedi.
İki yıla yakın süredir süren saldırıların durması için 29 Eylül’de ABD Başkanı Donald Trump’ın “Barış Planı” Beyaz Saray’da açıklandı. Söz konusu plan İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu tarafında da desteklendi. Netenyahu 29 Eylül’de “Barış Planını” desteklediğini belirtirken, 1 Ekim gecesi Gazze’ye yaklaşan ve insani yardım taşıyan Sumud Filosu’ndaki aktivistleri de gözaltına aldı. 10 Ekim günü karşılıklı ateşkes duyuruldu. Ancak ABD Başkanı Donald Trump’ın 29 Eylül’de açıkladığı Gazze’ye yönelik “Barış Planı” bölgede süren saldırıları durdurmak yerine tepki ile karşılaştı.
Konuya dair değerlendirmelerde bulunan Filistinli Doktor Emcet Saidoğlu, “Silahsızlandırılmak istenen direniş, soykırımı uygulayan ise İsrail. Neden kimse İsrail’in silahsızlandırılmasından bahsetmiyor?” diye sordu. Saidoğlu, uluslararası kamuoyunun baskısı sayesinde geçici bir ateşkes sağlandığını ancak Trump’ın “Barış planı”nın Filistin’de manda yönetimi benzeri bir yapı inşa etmeyi hedeflediğini söyledi.
‘KAMUOYU SAYESİNDE BARIŞA YÖNELİK ADIM ATILDI’
Dünya kamuoyunun hükümetler üzerindeki baskısı sonucunda Gazze’de barışa yönelik bazı adımlar atıldığını belirten Saidoğlu, kamuoyu baskısının azalması halinde tehcir ve soykırımın yeniden başlayabileceğine dikkat çekti. Saidoğlu, Gazze’deki soykırım ve tehcir planının şimdilik rafa kaldırıldığını ifade ederek, “Şimdi bu başarıyı üstlenmek isteyen, ‘Biz durdurduk’ diyen ve bunu barış planı olarak lanse eden bir planı Trump önümüze getirdi. Bu planda Filistin direnişi ve Filistin halkı ile ilgili herhangi bir hak yer almıyor. Filistin halkının ve Filistin direnişinin bunu kabul etmesinin tek bir nedeni var; o da soykırımın duracak olması ve insani yardımların bir nebze olsa da rahatlayacak olmasıdır” dedi.
‘PLAN FİLİSTİNLİLERE HAK TANIMIYOR’
Saidoğlu, Trump’ın planının Filistin halkına bir hak tanımadığını kaydederek, İsrail askerlerinin geri çekilmesi öngörülürken buna bir zorunluluk veya yaptırım olmadığının altını çizdi. Saidoğlu, “Trump planı kesinlikle barış getiren bir plan değil. Ateşkesten sonra gerçekleşen bir patlamadan dolayı İsrail insani yardımlara verdiği izni yarıya düşürdüğü. Direnişin silahsızlanmasını istiyorlar ama oradaki direniş tamamen yasal. Çünkü İsrail uluslararası hukuka göre işgalci gibi görünüyor. Silahsızlandırılmak istenen direniş, soykırımı uygulayan da İsrail. Neden kimse İsrail'in silahsızlandırılmasından bahsetmiyor? Ne Amerika bahsediyor ne de bu anlaşmayı imzalayan diğer ülkeler. Hiçbiri bundan bahsetmiyor” diye belirtti. Filistin halkına kendi kaderini tayin etme hakkı tanınmadığını ve Ramallah’taki Filistin yönetiminin de İsrail’e yönelik bir yaptırımda bulunmadığını kaydeden Saidoğlu, Trump’ın planını destekleyen ülkelerin kolonyal bir projenin destekçisi olduğunu ve İsrail’in güvenliği sağlamanın amaçladığını işaret etti.
‘MANDA YÖNETİMİ İNŞA EDİLMEK İSTENİYOR’
Filistin’de manda benzeri bir yönetimin kurulmak istendiğini kaydeden Saidoğlu, Trump’ın “barış planının” bu yönde bir adım olduğuna dikkat çekti. Saidoğlu, söz konusu planın Filistin dostlarını yanıltmaması gerektiğini belirterek, bunun bir “barış” değil, kimliksizleştirme girişimi olduğunu ifade etti. Saidoğlu, “Barış anlaşması planı ile birlikte aslında bir kimliksizleştirme planı var. O yüzden tüm vicdan sahipleri için söylemem gereken şu; tüm dünyada yapmamız gereken çok basit. Yine Filistin davası bizim davamız. Filistin halkı biziz aslında ve hepimiz Gazze, Filistin’iz. Çünkü bu Siyonistlerin planları sadece Filistin'de kalacak diye bir şey yok. Bu yarın öbür gün hepimize sirayet edecek. Biz bu savaşı verirken kendimiz, geleceğimiz, özgürlüğümüz, insan haklarımız için veriyoruz” diye konuştu.
‘ÇÖZÜM EŞİT YURTTAŞLIK TEMELLİ TEK DEVLET’
Filistin mücadelesinin bitmediğini, geri adım atılmaması gerektiğini söyleyen Saidoğlu, “Barış planına karşı Filistin halkının tüm haklarını alması için, tek bir devlet oluncaya kadar bunun için de Yahudisi, Filistinlisi, Müslümanı, Hristiyanı, Çerkezi, Arap'ı hepsi eşit yurttaşlık ve vatandaşlık ilkesi içinde oluncaya kadar Ortadoğu'daki Filistin sorunu kesinlikle çözülmez. Siyonist devletin tüm temelleri yıkılıp demokratik temeller üzerine herkesin rahat yaşayabileceği bir ülke oluncaya kadar bu mücadele devam edecek” dedi.
MA / Enes Beyaz
