SEMSÛR - Semsûr’da konteynerlerde yaşam mücadelesi veren depremzedeler, konutlar tamamlanmadan şehir dışındaki alana götürülmek isteniyor. 3 yıldır mağduriyet yaşanan kadınlar duruma tepkili.
Mereş merkezli 6 Şubat depreminden en çok etkilenen kentlerden biri olan Semsûr’da, deprem konutları tamamlanmadan konteynerlerde yaşayan yurttaşlara şehir dışındaki K-2B konteyner alanına geçmeleri istendi. Adıyaman Valisi Osman Varol, 1 Eylül itibari ile kamu personellerinin kaldığı konteyner kentlerden tahliye edileceklerini açıkladı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) şirketi çalışanları ise, konutlar tamamlanmadan konteynerlerden çıkmayacaklarını belirtti. Kamu çalışanlarının itirazı sonrası, TPAO çalışanlar hakkında soruşturma başlattı.
Valiliğin bu açıklamasının hemen ardından ise, konteyner alanlarının tamamının boşaltılması istenerek, yurttaşların İpekli Şehir Hastanesi K-2B Konteyner alanına geçmesi istendi. Yurttaşlar konteynerleri boşaltmak istemese de elektrik kabloları polis eşliğinde kesildi.
'NEREYE GİDELİM'
Taşınmaları için bir haftalık süre verilen K-15 konteynerinde yaşayan kadınlar ise, kalıcı konut sağlanmadan şehrin dışındaki konteynerlere taşınmak istemediklerini dile getirdi. 21 metrekarelik konteynerde aileleri ile yaşamaya çalıştıklarını, aynı odanın hem mutfak hem salon hem de yatak odası olarak kullanıldığını belirten kadınlar, yaşam şartlarının aynı zamanda sağlıklarını da bozduğunu ve birçok hastalıkla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. K-15 konteynerinde yaşayanlardan Zena Uğur, eşinin kanser hastalığı nedeniyle ayda bir Ankara’ya gidip geldiklerini, yaşadıkları ekonomik sorunlarına bir de hastane masraflarının eklendiğini belirterek “Depremden sonra bize burayı verdiler. Şimdi de bizi çıkarmaya çalışıyorlar. Gidebileceğimiz bir yer yok, evler yapılmamış daha, nereye gidelim? Biz kiracıydık, depremden sonra ev sahibi bizi evden çıkardı. Bize süre verseler belki evler yapılır, kalacak bir yer bulurduk. Şu an çadır açabileceğimiz bir toprağımız bile yok” diye konuştu.
ELEKTRİK KESİLDİ
Ev kiralarının 15 bin liradan başladığını belirten Zena Uğur,, “Bir emekli maaşı ile geçiniyoruz o da 16 bin lira. Hadi 16 bine ev bulduk, sonra ne yapacağız? TOKİ’ler yapıldı diyorlar ama hala inşaat halinde. Kiralık ev de yok. Ayın 8’ine kadar çıkmazsak elektriğimizi, suyumuzu keseceklerini söylediler. K-8 konteynerlerinkini kestiler” ifadelerin kullandı.
3 YILDIR ADIM ATILMADI
Depremde kiralık evinin yıkılmasından sonra konteynerde yaşamaya başlayan Ayşe Çekim, yaşadığı sağlık sorunları ve eşinin cezaevinde olması geçim sorunlarını arttırdığını belirterek “Evimiz yıkıldı bize burayı verdiler. Şimdi de çıkarmaya çalışıyorlar. Nereye gidelim? Buranın kirasını, elektrik, su parasını alsınlar ama bizi çıkarmasınlar. TOKİ’ler bitseydi kendimize bir çare bulurduk. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Devlet bize bir çıkar yol bulsun. 3 yıldır devlet hiçbir şey yapmadı” diye tepki gösterdi.
‘HER GÜN BAŞKA BİR KAPIDAYIM’
Semsûr’da yalnız yaşayan ve birçok hastalığı bulunan Bacime Neni ise, depremden sonra oğlunun üzerine kayıtlı araç olduğu gerekçesiyle kendisine konteyner verilmediğini belirtti. Konteynerde ailesiyle birlikte yaşayan kız kardeşinin yanına yerleşen Bacime Neni, “Çocuğumun arabası var diye bana konteyner verilmedi. Arabada mı yaşayacağım? Kiralık ev de yok. Bu yaşta her gün başka birinin kapısındayım. Konteynerim olsaydı benim de gidebileceğim bir evim olurdu en azından. Bir sürü hastalığım var, daha yeni beyin kanaması geçirdim. Ayağa bile kalkamıyorum, kendime bakamıyorum. Kalacak yerim yok” dedi.
21 METREKAREDE 7 KİŞİ YAŞIYOR
1 yıldır 6 kişilik ailesiyle birlikte konteynerde yaşayan Gafire Neni de konteynerlerinin boşaltılmaya çalışılarak K- 2 konteyner alanına taşınmaya zorlandıklarını belirtti. K-2'deki konteynerlerde pencere dahi olmadığını ifade eden Gafire Neni, “Orası küçücük, biz 6 kişiyiz. Nasıl sığalım? Bu konteynerin yarısı kadar bile yok. Ne mutfağı var ne bulaşık yıkamak için bir yer. Ablam hasta o da bizle yaşıyor. 7 kişi nasıl o küçük yere sığalım. Köyde evim, tarlam olsaydı köye giderdim. Bir hafta süre verdiler çıkmamız için. Biz nereye gideceğiz? Kiralar çok pahalı, gücümüz yetmiyor. Maaşım da yok. Hem de hastayım. Mecbur olmasak konteynerde kalmazdık. Bu konteynerin de altı yapılmadı. Her yürüdüğümüzde sanki deprem oluyor sallanmaktan. Şofben verdiler o da çalışmıyor. Çocuklar gidip başka yerde banyo yapıyorlar. Biraz da bizi düşünün, bizi zor durumda bırakmayın. 7 kişi o konteynerde nasıl yaşayalım. Bakan geliyor diyor ki biz işimizi bitirdik. Öyle değil, bizi zor durumda bırakıyorlar.”
MA / Sema Bingöl