ŞIRNEX - HPG’li Abdurrahim Erzen'in taziyesinin polisler tarafından engellenmesine dair önergeyi yanıtlayan İçişleri Bakanlığı, ailenin kendi isteğiyle taziye evinden çıktığını iddia etti. Anne Asya Erzen, bakanlığı yalanladı.
Federe Kürdistan Bölgesi kırsalında 4 Şubat'ta çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG'li Abdurrahim Erzen için 15 Nisan’da Şirnex'in Cizîr (Cizre) ilçesine bağlı Cudi Mahallesi’nde taziye kurulmak istendi. Polisler, ailenin taziye evinde kurmak istediği taziyeye engel oldu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan, yas hakkının engellenmesi üzerine İlçe Müftülüğü'nü aradı. Müftülük, yasağın kendilerinden kaynaklanmadığını belirtti. Newroz Uysal Aslan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle 16 Nisan’da soru önergesi verdi.
BAKANLIĞIN İDDİASI
Yılmaz, İçişleri Bakanlığı'na işaret etti. Bakanlık ise, verdiği yanıtta Abdurrahim Erzen için kurulan taziye evinde "güvenlik önlemlerinin" alındığını, aileye “güvenlik riskleri” nedeniyle uyarılar yapıldığını ve ailenin kendi isteğiyle taziyeyi evlerinde kabul etmeye karar verdiğini ileri sürdü. Yanıtta "Kamu görevlilerince yas tutulmasını veya taziye yapılmasını engellemeye yönelik herhangi bir uygulama yapılmamakta olup tüm vatandaşlarımız kamu düzenini ve güven ortamını bozmayacak şekilde yas tutabilmekte ve taziyelerini gerçekleştirebilmektedir" ifadelerine yer verildi.
'HAKİKAT ÇARPITILIYOR'
Bakanlığın verdiği yanıtı değerlendiren Newroz Uysal Aslan, bakanlığın “hakikati çarpıttığını" söyledi. Newroz Uysal Aslan, "Ne Diyanet’in ‘ben muhatap değilim’ diyerek sorumluluğunu reddetmesi ne de bakanlığın ‘aile kendi rızasıyla çıktı’ beyanı gerçeği yansıtıyor. Devletin baskısı ve tehdidi, polisin taziye evi önünde yığılması sonrası aile oradan çıkartıldı. Ailenin beyanı, baroya yapılan başvuru ve suç duyuruları da bunun böyle olmadığını ortaya koyuyor. Bakanlık, baskıyı ve keyfi engellemeyi vatandaşın rızası varmış gibi göstererek sorumluluktan kaçamaz. Gerçeği gizleme, hakikati çarpıtma, manipülasyon, sorumluluktan kaçınmayı bu cevaptan görüyoruz" diye konuştu.
Newroz Uysal Aslan, "Taziye bir izne tabi değildir. AİHM kararlarında da açıkça belirtildiği gibi yas hakkı insan onurunun parçasıdır. Hiçbir bakanlık ya da müftülük bu alana müdahale edemez. Cizîr’de aileye yapılan engelleme toplumsal bir saldırıdır” dedi.
Geçmiş dönemlerde de benzer taziye yasaklarıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Newroz Uysal Aslan, "Bakanlık ‘biz müdahale etmiyoruz’ diyor, peki engelleyen kim? Şırnak Emniyet Müdürü, Cizre Kaymakamı hangi gerekçelerle bu yasağı uyguluyor? Burada bir talimat zinciri olduğu açıktır. Cenazelere saldırı, mezar taşlarının tahribi, taziyelerin engellenmesi sistematik bir politikanın göstergesidir. Yas hakkı evrensel bir haktır, insan onurunu koruyan bir haktır. Bakanlık bu politik baskıdan vazgeçmeli" diye konuştu.
ANNE ERZEN: BİZ ÇIKMADIK, ÇIKARILDIK
Yaşananları anlatan anne Asya Erzen ise, bakanlığın iddialarını yalanladı. Asya Erzen, şunları söyledi: "İlk başta bize taziye kurmamıza izin verildi. Biz de taziye evini temizledik, hazırlıklarımızı yaptık. Sonra izin vermeyeceklerini söylediler. Çok mağdur olduk, kahrolduk. Kendi isteğimizle çıkmadık. Polisler bizi çıkardı. Bakanlığın söylediği kesinlikle doğru değil. Madem kardeşiz, neden taziyemize izin vermiyorsunuz? Hemen ardından başka bir taziye o evde kuruldu."
MA / Zeynep Durgut