ANKARA - DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis komisyonunun vakit kaybetmeden hukuki düzenlemelerin taslağını hazırlaması ve Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini vurguladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiriyor. Temelli, konuşmasına "eşit yurttaşlık" vurgusu yaparak başladı. Temelli, "eşit yurttaşlık" için yakalanan fırsatın kaçırılmaması gerektiğini vurgulayarak, Meclis'te kurulan komisyona işaret etti. Temelli, "Burada bu hukuku var edebilecek bir olanak vardır. Güçlü bir müzakere masası vardır. Ama şekil şartlarını sağlamak yeterli değildir. Bunun muhtevasını güçlendirmek, içeriğini güçlendirmek ve bu yönde çalışmalar yapmak büyük önem arz etmektedir. Şimdi tam zamanı. Komisyon meseleyi ciddiye almalıdır. Komisyon ne denli ciddi bir iş yaptığının artık farkına varmalıdır. Esas meseleye odaklanma zamanı gelmiştir. Evet, çok çok önemli bir fonksiyonu vardır. Bunu hayata geçirebilmek için odaklanarak atması gereken adımları atarak yol almak zorundadır" dedi.
'TASLAKLAR HAZIRLANMALI'
Komisyonda dinlenen heyetlere değinen Temelli, "Evet, heyetler geliyor. Geçen hafta da heyetler geldi. Bu hafta da heyetler gelecek. Sayın Numan Kurtulmuş'un açıklamasından öğrendiğimiz üzere Eylül ayının ortasına kadar heyetleri dinlemeye devam edecek. Heyetlerin dinlenmesi önemlidir. Toplumun komisyona katılımı önemlidir. Hatta komisyon da çeşitli kesimlere gidip ulaşıp görüşleri önerileri alması gerekir. Ama komisyonun esas işi bu değildir. Bu bir alt komisyon eliyle yapılabilirdi ya da farklı bir komisyonu hayata geçirerek bu süreç ilerletilebilirdi. Komisyonun esas yapması gereken iş bu dönemin ihtiyaç duyulan hukuki düzenlemelerini bir an önce hayata geçirecek olan taslakları hazırlamaktır. Bu taslakları hazırlamak için de özverili, özenli bir çalışmaya ihtiyaç var." diye konuştu.
'KÜRTÇEYİ YOK SAYMAK BÜYÜK AYIPTIR'
Meclis komisyonunda Barış Anneleri’nin Kürtçe konuşmasının engellenmesine tepki gösteren Temelli, bu durumu "ayıp" olarak nitelendirdi. Temelli, "Bakın Meclis bu ayıbı uzun yıllardır tekrarlıyor. Genel Kurulda iki cümle Kürtçeye tahammül edemeyen bir Meclis anlayışı var. Evet, Meclis'in çalışma dili ve resmi dili Türkçe’dir. Ancak insanlar kendini zaman zaman farklı dillerde ifade edebilir. Kürtçe de ifade edebilir. Toplumumuzun gerçekliği budur. Bu ülkede 25 milyon Kürt yaşıyor. Kürtçeye yönelik bu tür uygulamalar büyük bir ayıptır. Bu ayıba son vermek gerekiyor. Sayın Meclis Başkanına da bu konuda çağrı yapıyoruz. Meclis bu ayıbından bir an önce geri dönmelidir. Artık bu toplum gerçekliğine vakıf olan bir Meclis işleyişine ihtiyacımız var" dedi.
Komisyonun en önemli işlevinin Kürt meselesinin demokratik çözümüne olanak sağlayacak adımlar atmak olduğunu vurgulayan Temelli, “Kürt meselesinin çözümü, Türkiye’nin demokratikleşme ve toplumsal barış meselesidir. Bu meselenin önemli bir ayağı Kürtçedir. Kürt meselesi aynı zamanda bir Kürtçe meselesidir. Bu nedenle, Kürtçeye yönelik nefret söylemi ve ayrımcı yaklaşımlardan bir an önce kurtulunmalıdır" şeklinde konuştu.
'ÖCALAN İLE DÜZENLİ GÖRÜŞME ŞART'
Komisyonun yol alabilmesi için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğinin altını çizen Temelli, "Komisyon, meselenin asli muhatabı Sayın Öcalan ile düzenli görüşmeler yapmalıdır. Bu görüşmelerin yol ve yöntemi bir an önce bulunmalı. Öcalan ile görüşmeyen bir komisyonun ilerlemesi mümkün değildir. Bu görüşmeler, komisyon çalışmalarını ve diğer sorunların çözümünü kolaylaştıracak, ön açıcı bir adım olacaktır” dedi. Temelli, tüm tarafların bu görüşmelerin gerçekleşmesi için sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
'GAZZE’DE İNSANİ KORİDOR AÇILMALI'
Gazze’de yaşananlara da değinen Temelli, "Katliamlar, soykırımlar devam ediyor. Ciddi bir gıda ve kıtlık sorunu var. İnsani ve siyasi çözüm üretilmesi için Birleşmiş Milletler’e ve tüm ülkelere sorumluluk düşüyor. Biz de insani koridorun açılması için üzerimize düşeni yapmalıyız. Propaganda yapmak yerine çözüm odaklı adımlar atılmalı” dedi.
'ÇÖZÜM ORTADOĞU’YA KATKI SUNAR'
Temelli, Kürt meselesinin çözümünün Ortadoğu’daki sorunlara da katkı sağlayacağının altını çizde. Gazze’deki sorunun temelinde Ortadoğu’da yaşanan Kürt ve Filistin halklarının sorunlarının çözümsüzlüğünün yattığını söyleyen Temelli, "Komisyon, Kürt meselesinin demokratik çözümüne katkı sunduğu ölçüde, Filistin sorununun çözümüne ve Ortadoğu halklarının yaşadığı girdaptan kurtulmasına da destek olur. TBMM, Kürt meselesinin çözümünün bu yolu açtığını unutmamalıdır” diye kaydetti.
Temelli, Suriye’nin demokratik bir çözüme kavuşmasının yolunun Kuzey ve Doğu Suriye'yi doğru anlamaktan geçtiğini kaydetti. Kuzey ve Doğu Suriye'de istikrarlı bir yönetimin olduğunu belirten Temelli, “Bu istikrar, Suriye’yi istikrarsızlaştıran saldırılara karşı en önemli adreslerden biridir. Merkezi hükümetin tekçi Baas rejimi anlayışıyla yol alması mümkün değil. Adem-i merkeziyetçi bir yaklaşımla Suriye’nin demokratikleşmesi sağlanmalıdır” dedi.
Temelli, "Rojava’da barıştan bahsetmeden Türkiye’deki barışın sakatlanacağını unutmamak gerekir. Malazgirt’in kapısını açarken Rojava’nın kapısının da açıldığını bilmeliyiz. Barış ve demokrasi aklıyla hem Türkiye’ye hem Ortadoğu’ya bakılmalıdır” diye kaydetti.
CHP'YE OPERASYONLA VE KAYYIM UYGULAMALARI
Kayyım uygulamalarına tepki gösteren Temelli, "Van’da 223 işçinin işten atılması, belediyelerin borçlarının artması, Mardin, Siirt, Batman ve İstanbul Şişli’deki kayyım uygulamaları ortada. CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar da barış sürecini sabote ediyor. Bu operasyonlara son verilmeli, barış sürecini güçlendirecek adımlar atılmalıdır” çağrısı yaptı.
'GELİR VE SERVET DAĞILIMI ADALETSİZLİĞİ VAR'
Ekonomik adaletsizliğine de dikkat çeken Temelli, Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının sona erdirildiğini hatırlattı. KKM’de 140 milyar dolarlık mevduatın maliyetinin 60 milyar dolar olduğu kaydeden Temelli, "Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, asgari ücrete ara zam yapmaktan kaçınırken, servet sahiplerine 60 milyar dolar prim aktardı. Hala 11 milyar dolarlık servet transferi devam ediyor. Türkiye’de ciddi bir gelir ve servet dağılımı adaletsizliği var. Yoksulluk sınırı 90 bin, açlık sınırı 30 bin lirayken, asgari ücret 22 bin, en düşük emekli maaşı 16 bin lira. Memurlara önerilen zam oranı yüzde 11, oysa enflasyon resmi rakamlarda yüzde 33, ENAG’a göre yüzde 66. Bu adaletsizlik, yoksuldan alıp zengine vermektir” diye konuştu.
Temelli, şunları söyledi: "Servet sahipleri enflasyon rantıyla zenginleşiyor. Memurlara 2026 için yüzde 11 ve yüzde 7, 2027 için yüzde 4 zam öneriliyor. Enflasyonun düşeceği söylendi, ancak geçen yıl da düşmedi, mağduriyet arttı. Bu enflasyon programı bu anlayışla tutmaz. Hakem heyetinin tarafsız olması için yabancı hakem getirilmeli, Cumhurbaşkanı’na bağımlı heyetle memurların sorunları çözülemez."
'HEYETİMİZ GELİŞMELERİ ÖCALAN'A AKTARACAK'
DEM Parti İmralı Heyeti'nin hafta içi İmralı'ya gidip gitmeyeceğine dair soruyu yanıtlayan Temeli, "Bu hafta için heyetimizin adaya gitme olasılığı çok yüksektir. Büyük olasılıkla da gidecektir ama günü henüz belli değil. Evet, heyetimiz gelişmelerin bilgilerini aktaracaktır. Heyetimiz bütün gelişmeleri Sayın Öcalan’a aktaracaktır. Çünkü yaklaşık bir aydır adaya gidemedi. Bu bir ay içinde olan gelişen bütün gelişmeleri kendilerine aktaracaklardır. Kendilerinin de değerlendirmeleri alıp dolayısıyla döneceklerdir" dedi.