RIHA - Ağır hasta tutsak İsmail Hakkı Tursun (60), 32 yıl 6 ay sonra cezaevinden çıktı. Tursun, cezaevinden hala yüzlerce hasta tutsak olduğuna dikkati çekerek "Eğer şimdiye kadar ayaktaysam bunu büyük insan Önder Apo’ya borçluyum” dedi.
Amed'de 30 Aralık 1992'de tutuklandıktan sonra müebbet hapis cezası verilen ağır hasta tutsak İsmail Hakkı Tursun (60), 32 yıl 6 ay sonra tahliye edildi. İnfaz ve Gözlem Kurulu kararı ile tahliyesi 4 kez "İyi halli olmadığı" gerekçesi ile ertelenen Tursun için bugün tahliye kararı verildi. Sırası ile Antep, Elbistan, Siverek cezaevlerinde tutulan Tursun, Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nden çıktı.
Tursun ile birlikte Riha'nın Xelfetî ilçesine bağlı kırsal Derto Mahallesi’nde 18 Mayıs 2019 tarihinde işkence ile gözaltına alındıktan sonra 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Zeki Alakuş da tahliye oldu.
Tursun ve Alakuş'u aileleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) yöneticileri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il-ilçe örgütü temsilcileri, Kadim Topraklarda Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği (KATDER) yöneticileri, DEM Partili belediyelerin eşbaşkanları, Riha Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve çok sayıda kişi karşıladı. Tursun ve Alakuş cezaevi kapısında zılgıt, "Bijî berxwedana zîndana" sloganları, alkış ve çiçekler ile karşılandı.
Tahliye sonrası konuşan Tursun, "Başta Hanım Tosun şahsında şehît aileleri ve Cumartesi annelerini selamlıyorum. 32 yılı aşkın süre zindanda kaldım. Bu süre boyunca yalnız bırakmayan avukatlar başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. 32 yıl zindanda Kemal Pir, Hayri Durmuş, Ali İnsan Üçkardeş, Doktor Mahsum, Halil Çavgun ve birçok arkadaşın bana verdiği güç ile kaldım, onlara borçluyum. 32 yıl onların sayesinde ayakta kaldım, onları hiç unutmayacağım ve tekrar onlara mücadele sözü veriyorum” diye konuştu.
'HER ŞEYE RAĞMEN AYAKTAYIZ'
Cezaevinden çıktığı için mutlu olmadığının altını çizen Tursun, “Benim gibi cezaevinde binlerce hasta tutsak var. Onlar bizim için değerli. Bugün modern cezaevinin mezarlığından çıktım. Bu da sistemin suçu. Her şeye rağmen ayaktayız. Cezaevindeyken bazen hastaneye giderken Urfa’da çürümüş binalar görürdük ama biz çürümedik ve ayaktayız. Kemal Pir, Rıza Altun, Ali Haydar Kaytan’ın şahsında ayaktayım. Cezaevinde olan her arkadaşın basına selamı var. Bir yerde basın yoksa demokrasi de yoktur. Nazım Babaoğlu kaybedildi ve faili belli. Cezaevine her şey güllük gülistan değil. Dışarı çıktığım için mutlu değilim. Bir çok arkadaşım gözlerimin önünde şehit oldu. Hep o arkadaşlar gözlerimin önüne geliyor. Eğer şimdiye kadar ayaktaysam bunu büyük insan Önder Apo’ya borçluyum. Heval Cuma (Cemil Bayık) kitabında cezaevinden iki çizgi olduğunu yazar. Hayri Durmuş ve Önder Apo’nun çizgileri. Ben bu iki çizgiye de bağlı kaldım, onlara borçluyum” diye konuştu. Kitle “Bijî Serok Apo” sloganları attı.
'ÖLÜM DÖŞEĞİNDE OLAN TUTSAKLAR VAR'
Tutsak Alakuş ise karşılayanlara teşekkür edere, “Bir çok hasta tutsak cezaevinde biran önce bırakılmalılar. Ölüm döşeğinde olan tutsaklar var” dedi.
Karşılama beyaz güvercinlerin uçurtulması ile son buldu. Tursun ailesi ile birlikte Amed’in Lice ilçesine geçerken, Alakuş ise Riha’nın Xelfetî ilçesine geçti.
İSMAİL HAKKI TURSUN KİMDİR?
30 Aralık 1992 tarihinde "Örgüte yardım etme" gerekçesi ile tutuklanan Tursun, Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'ne konuldu. Tursun’a “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma” iddiasıyla müebbet hapis cezası verildi. 4 Ekim 2011 tarihinde Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen Tursun, 6 Temmuz 2015 tarihinde Siverek 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edildi. Tursun 28 Eylül 2016 tarihinden bugüne kadar Urfa 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutuldu. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutsaklar listesinde yer alan Tursun’un, hipertansiyon, tansiyondan kaynaklı haftada 2-3 kez burun kanaması ve bel fıtığı gibi hastalıkları mevcut.
‘HASTANE SEVKLERİ ÇOK GEÇ YAPILIYOR’
Riha Barosu, İHD ve ÖHD, Riha cezaevlerinde tutulan hasta tutsaklara dair 11 Ağustos 2023 tarihinde ortak hazırladığı raporda, Tursun hastalıklarına dair şunlara yer vermişti: “Hipertansiyon Hastalığım var. Günde 1 defa revire gidiyorum tansiyonuma baksınlar diye. Hiper tansiyondan kaynaklı haftada 2-3 defa burnum kanıyor, kusma vs. oluyor. Bel fıtığım da var. Hipertansiyon için düzenli revire gidiyorum. Hastane doktoru da çizelge veriyor. O çizelgeye göre revirde tedavim uygulandıktan sonra hastaneye sevk ediliyorum. Hipertansiyon için hastane tarafından verilen çizelgeye uygun her gün revire gidiyorum. Sonrasında hastaneye sevk yapılıyor. Ancak sevkler çok geç yapılıyor. Tedavimiz rutine uygun ilerlemiyor. Hastane sevkim gerekiyor, sevk yazısına rağmen geç yapılıyor. Benim gibi hasta olan çoğu kişi sorun yaşıyor. Acil durumlarda revir doktoruna erişebiliyorum. Revire ya da hastaneye sevklerde sorun yaşıyoruz. Çok geç yapılıyor. Hastaneye gidiş gelişlerde zaman zaman kötü muamele yaşıyoruz. Ağız içi arama, kelepçeli muayene, keyfi arama yapılıyor.”
TABİP ODASININ GÖRÜŞÜ
Raporda ayrıca Tursun ile ilgili Riha Tabip Odası’nın şu görüşlerine de yer verilmişti: “Hipertansiyon: Hastanın tedavi şemasının Kardiyoloji ve Dahiliye uzmanı tarafından yapılması, düzenli tansiyon takiplerinin cezaevinde yapılarak normotansiyon seviyelerine çekilmesini sağlama ve kişiye uygun tuzsuz yemek ihtiyacının sağlanması ve hastanın yürüyüş ya da düzenli spor yapma imkanın sağlanmalı. Burun Kanaması: Hastanın KBB Uzmanı tarafından değerlendirilerek kanamaya sebep olan kılcal damarların cerrahi tedavi ihtiyacı değerlendirilmesi sağlanmalı. Lomber Disk Hernisi (Bel Fıtığı): Hastanın Bel Fıtığı açısından Beyin Cerrahı tarafında değerlendirilerek operasyon gerekliliği açısından değerlendirilmesi, operasyon gerekliliği yoksa fizik tedavi uzmanınca değerlendirilerek gerekli meditasyon sağlanmalı.”