Aksaray T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan tutsak Hasip Avşar’ın tahliyesi, İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla 3 ay ertelendi. Avşar, 1990'lı yılların başında gözaltına alındı ve yargılandığı Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde "Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayrıma” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Avşar, bu süreçte farklı cezaevlerinde tutuldu ve çeşitli hastalıklara yakalandı. Avşar’ın 30 Mart'ta tahliye edilmesi gerekiyordu. 25 Mart’ta toplanan İdare ve Gözlem Kurulu, Avşar hakkında herhangi bir disiplin cezası olmaması ve değerlendirme puanının 52 düzeyinde olması gerekçeleriyle “iyi halli” kararı verdi. 

 

TAHLİYESİ 3 AY ERTELENDİ

 

Ancak buna rağmen Avşar'ın tahliyesinin 3 ay ertelenmesine karar verildi. Ertelemeye, Avşar’ın sayım esnasında ayağa kalkmaması, tutuklanmasına gerekçe gösterilen hususlar hakkında pişmanlık göstermemesi, Anayasa’nın bazı bölümlerinin değişmesi gerektiğine dair görüşleri ve PKK’yi “terör örgütü” olarak tanımlamaması gibi hususlar gerekçe gösterildi. Avşar’ın bir sonraki tahliye değerlendirilmesi 1 Temmuz’a bırakıldı.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekilli Newroz Uysal Aslan, Avşar’ın tahliyesinin engellemesine karşı Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu ve Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu.

 

'AYAKTA SAYIM YASALARDA YOK' 

 

Başvuruda, "14 Nisan'da cezaevi aranmış ve cezaevi müdürüne ayakta sayım dayatmasının yasal dayanağı sorulmuştur. Yapılan görüşmede ayakta sayım dayatmasının yasal dayanağının olmadığı, bunun cezaevi uygulaması şeklinde yapıldığı açıkça tarafımıza belirtilmiştir. Cezaevi ile yaptığımız görüşmede de bu uygulamanın yapıldığının teyit edilmesi; bugüne kadar birçok resmi ağızdan özellikle Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi’ndeki insanlık dışı uygulamalar örnek gösterilerek, cezaevlerinde artık böylesi uygulamaların söz konusu olmadığı şeklindeki beyanları boşa düşürmektedir” denildi.

 

TOPLANTI TALEBİ 

 

Başvuruda, İHİK’in harekete geçmesi gerektiğine işaret edilerek, “Komisyonun, paralel yargı makamına dönüşmüş İdare ve Gözlem Kurullarının neden olduğu hak ihlallerini önlemek amacıyla derhal harekete geçmesi, sessizliğini bozması ve kanundan doğan görev ve sorumluluğunu bir an önce üstlenmesi gerekmektedir. Türkiye’nin insan hakları uygulamalarının, taraf olduğu uluslararası antlaşmalara, Anayasa ve kanunlara uygunluğunu incelemek ve bu amaçla araştırmalar yapmak, bu konularda iyileştirmeler ve çözümler önermek Komisyonun görevleri arasında sayılmaktadır. Bu bağlamda Komisyondan bir kez daha, kurulların yapısı ve işleyişini görüşeceği, konu hakkında Komisyonun geliştirebileceği yasal düzenleme önerilerini ele alacağı bir toplantının ivedilikle planlanmasını talep ederim” ifadelerine yer verildi.

 

MA / Mehmet Aslan