MÊRDÎN - Abdullah Öcalan'ın çağrısının ardından devletin sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini belirten Rahşan Demirel'in annesi Emine Demirel, "Bizi ikna edecek olan parlamentodur. Meclis'te bir an önce komisyon kurulmalı" dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat tarihinde kamuoyuyla paylaşılan "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" yankıları devam ediyor. Çağrının ardından ateşkes ilanında bulunan PKK, Türkiye'nin ise saldırılarına devam ettiğini açıkladı. Yüzlerce saldırı yapıldığını açıklayan HPG ise bu saldırılarda 2 üyelerinin hayatını kaybettiğini belirtti. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti ise çeşitli ziyaret trafiğini sürdürüyor. Heyet ise en son AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme gerçekleştirdi.
Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerinden yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen devlet bu konuda henüz adım atmazken, Kürt özgürlük mücadelesinin sembol isimlerinin aileleri devletin atması yönünde çağrılarını sürdürüyor. Cizîr (Cizre), Şirnex ve Nisêbîn'de (Nusaybin) 1992'daki Newroz kutlamasında gerçekleştirilen katliamlara karşı bedenini ateşe veren Rahşan Demirel ile çatışmalarda yaşamını yitiren Nalan Demirel'in annesi Emine Demirel, adım atma çağrısında bulundu.
'DEVLET DEMOKRATİK ADIMLARLA KENDİSİNİ TEMİZLEMELİ'
"Ekonomik kriz" ve "emperyalizmi" iki canavar olarak tanımlayan Emine Demirel, Türkiye'nin "iki canavar arasında güçsüz kaldığını" ifade ederek, "Bir tarafta ekonomi, bir diğer tarafta emperyalizm. Batı devletleri de diyebiliriz. Her iki canavarın arasında bugün gücünü yitirmiştir. Ekonomisi her gün eriyor, dışarıdan da sürekli saldırılara uğruyor. Bu saldırılardan nasıl kurtulacak. Bundan bir buçuk ay önce yapılan bu çağrı ve bu sürece bakmamız gerekiyor. Cumhuriyetin bu iki canavardan kurtuluşu nasıl olacak? Bu cumhuriyette yaşayan halkların kurtuluşu nasıl olacak? Bu halklar için demokratik bir adım atılarak kendisini temizlemeli. Ekonomik olarak yapılan harcamaları azaltarak, halk ikna edilmeli. Halkların birliği sağlanmalı ki, bu cumhuriyette yaşayan halklar memnun edilmeli. O nedenle Türkiye ne istediğini açık şekilde ortaya koymalıdır" diye konuştu.
'CUMHURİYET DEMOKRATİKLEŞECEKSE DEMOKRATİK ADIM ATILMALI'
Abdullah Öcalan'ın çağrısı ile birlikte yaşanan sürecin halkın gözleri önünde şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirten Emine Demirel, "Halkın her şeyi görmesi gerekiyor. Gizliden yürütüldüğü için bizler de bir şey yapamıyoruz. Devlete inancımız da olmuyor. Zihnimiz de tahlil edemiyor. Çünkü akşam başka bir renktesiniz, sabah başka bir şekilde. Eskilerimiz bukalemun gibi derlerdi. Bir anne olarak biz bunları kabul etmiyoruz. Bu Cumhuriyet demokratikleşecek ise, demokratik bir adım atmalı. Demokratik toplum, demokratik halk, demokratik cumhuriyet yaratılacaksa her şey açık olmalı. Kürtler bunun için hazır. Kürtler üzerindeki bu kirli güçler çekilmeli ki, Kürtler adım atabilmeli. Önderlik hazır ve elinde her türlü projesi de hazır. Silahlı güçlerin de hazırlıkları var. Ancak sen kapının önünde bekleyip, çıkışıma izin vermezsen, ben ya direneceğim ya da orada kendimi imha edeceğim ya da seni yok edeceğim. Bu şekilde demokrasiye ulaşılamaz" ifadelerini kullandı.
'ADIMLAR HAKİKAT ÜZERİNE ATILMALI'
Devletin olumlu, hukuki, hakikat üzerine samimi adımlar atması gerektiğini kaydeden Emine Demirel, sürecin sağlam temel üzerine oturtularak, inandırıcı olmasının önemli olduğuna dikkati çekerek, "Türk devleti bilen bir devlet. Kökleri geçmişe dayanıyor. Bizleri de iyi tanıyor. Kürtlerin ne kadar inatçı, cesur ve haklı olduğunu biliyor. Bu nedenle bu cesaret, bu güçler karşısında hakikat üzerine olumlu adımlar atılması gerekiyor. Ben bir anne olarak hakikati istiyorum. Bir an önce çabucak olmasını bekliyorum. Diyebilirim ki binlerce, milyonlarca Kürt ve Türk annesi benim gibi bunu bekliyor. Bu şekilde olmasını istiyor. Kürtler ile Türklerin kardeşliği artık geçmiş durumda. 10 milyona yakın ortak torunlarımız var. Biz bu 10 milyon çocuğumuza Türk ya da Kürt olmasını dayatamayız. Bizler bu 10 milyonun da razı olmasını istiyoruz. Bizlere tahammülleri olsun. Birlikte sokağa çıkabilelim, birbirimize anlatabilelim istiyoruz. Biz bunun yolunun açılmasını da Türk devletinden bekliyoruz" dedi.
'MECLİSTE BİR AN ÖNCE KOMİSYON KURULMALI'
Atılması gereken adımlara da değinen Emine Demirel, şöyle devam etti: "Birinci olarak artık her şey şeffaf olmalı. En önemli adım olarak da Meclis'in devreye girmesi. Ulusal, halkların ve inançların içinde olduğu bir komisyon, bu cumhuriyette her kim varsa bunların içinde yer aldığı bir komisyon olmalı. Meclis'te bu kabul edilmeli, ardından çıkıp kamuoyu ile paylaşılmalı. İnsanların güveni bu şekilde oluşacak. Biz 70-80 yaşındaki anneler olarak devlete güvenmiyoruz, gençlerimiz katiyen güvenmez. O nedenle bu komisyon oluşturulmalı, herkes içinde olmalı ve parlamenterlerin de olumlu yaklaşması, onaylaması ile Meclis çatısı altında ne yapılacaksa yapılmalı. Böyle olmalı ki, halk güvenebilsin. Cezaevleri dolu iken, dağda savaş varken, sokaklarda gözaltılar sürerken, kimyasal saldırılar varken, mümkün mü kabul etmek? 7 yaşındaki çocuk bunu kabul etmez. Bu şekilde ikna olamayız. Bizi ikna edecek olan parlamentodur. Ne olacaksa parlamentoda olacak. Komisyon kurulacak, öyle olacak. Ne olacaksa Meclis'te olacak. Gerekirse referandum da yapılacak halk ikna edilecek. Ben düne kadar ağlıyordum. Canımdan iki parça verdim. Zorluklar gördüm. Benim gibi milyonlar var. Emek verdik, bedel verdik, hak sahibi olmak, kendimizi kabul ettirmek, insan gibi yaşamak için. Biz etle tırnak değiliz ki her gün tırnağı kesip, eti yerinde bırakacaksınız. Bizim kanımız bir olmuş. Aramızda bu bahsettiğim 10 milyon kişi var."
MA / Ahmet Kanbal