İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen Ali Karagöz’ü akıbetini sorarak, "Yarın bayram, herkes sevdiklerinin mezarını ziyaret edecek karanfil bırakacak. Bize bir mezar taşı gösterin, bu karanfillerimizi o mezarlıklara bırakalım" diye kaydetti.
Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin bin 44’üncüsünü gerçekleştirdi. Eylemde karanfiller ve gözaltında kaybettirilen yakınlarının fotoğrafları taşındı. Bu hafta 27 Aralık 1993'te Şırnex’ın Cizre ilçesinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Ali Karagöz’ün akıbeti soruldu.
ALİ KARAGÖZ'ÜN AKIBETİ
Açıklamayı yapan kayıp yakını Setenay Yarıcı, "Ali Karagöz (42) altı çocuk babasıydı. Cizre merkezdeki Cudi Mahallesi'nde yaşıyor ve hayvan ticaretiyle geçimini sağlıyordu. 27 Aralık 1993'te askerler ve Kamil Atak’a bağlı korucular evine baskın düzenleyerek, gözaltına aldı" dedi.
Eşi Ayşe Karagöz'ün askerlerin peşinden gittiğini söyleyen Setanay Yarıcı, "Yolda Şevkiye Aslan ile karşılaştı. Şevkiye, eşi İskan Aslan’ın da gözaltına alındığını ve Ali Karagözle ellerinden birbirlerine bağlanarak korucubaşı Kamil Atak ve Kukel Atak’ın evinin altındaki bodruma götürüldüklerini söyledi. Ayşe Karagöz, eşinin serbest bırakılmasını talep etmek için Atak'ların evine gitti, ancak ‘eşini sormaya devam ederse kendisinin de öldürüleceği’ tehdidiyle karşılaştı” diye belirtti.
DİLEKÇE İŞLEME KONULMADI
Bunun üzerine Ayşe Karagöz'ün savcılığa dilekçe ile başvuruda bulunduğunu ifade eden Setenay Yarıcı, “Ayşe Karagöz'ün verdiği dilekçe ise işleme konulmadı. Eşini aramaya devam eden Ayşe Karagöz, sürekli tehdit edildi, hiçbir bilgiye ulaşamadı. 2009 yılında Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade veren korucu Mehmet Nuri Binzet, Kamil ve Kukel Atak'a ait Cudi Mahallesi'nde bulunan evin bodrum katında getirilen kişilerin Cemal Temizöz' ün bilgisi dahilinde sorgulandıktan sonra infaz edildiklerini anlattı” dedi.
KAYIPLAR İÇİN ADALET
Ayşe Karagöz’ün 18 Mart 2009 tarihinde Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı'na tekrar başvurduğunu aktaran Setenay Yarıcı, “Ayşe Karagöz’ün ifadesi alındı, ancak bu güne kadar etkili bir soruşturma yürütülmedi. Ali Karagöz'ün akıbeti karanlıkta bırakıldı, bilinen failleri cezasızlıkla korundu. Kaç yıl geçerse geçsin, Ali Karagöz ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
BAYRAM VE HÜZÜN
Ardında konuşan kayıp yakını Hanım Tosun, “Bugün arife günü herkes mezarlığa koşarken biz Galatasaray Meydanı’na geliyoruz. 30 senedir Galatasaray Meydanı’nda oturuyoruz dünya bizim sesimizi duydu, Türkiye bizim sesimizi duymadı. Yarın bayramdır ve herkes sevdiklerini mezarlarını ziyaret edecek bir karanfil bırakacak. Bize bir mezar taşı gösterin bu karanfillerimizi o mezarlıklara bırakalım" diye aktardı.
Kayıp yakını İkbal Eren de “Bayram küslerin barıştığı, sevgiyle birbirine sarıldığı günler olarak toplumumuzda bilinir, ama biz yıllardır bayramları sevdiklerimiz olmadan kutluyoruz. Sevgimiz yarım, duygularımız eksik. Çünkü sevdiklerimize sarılamıyoruz. Onlara sarılamadığımız gibi mezar taşlarına da dokunamıyoruz. Galatasaray Meydanı’nı sevdiklerimizle buluşma mekanı olarak seçtik. Bu mekan özellikle de bayramlarda sevdiklerimizin fotoğraflarına sarılarak oturduğumuz bir meydandır. Ama 7 yıldır onu da bize çok gördüler. Galatasaray Meydanı’nı kapattılar bariyerlerle. Kayıplarımızın akıbetin açıklayın. Onları bize teslim edin. Bu haftada karanfillerimiz tüm kayıplarımız için” diye konuştu.