İSTANBUL - İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri görevden alındı.
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile baronun yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi ve yeni yönetim seçilmesi talebiyle açılan davanın 2’nci duruşması görüldü. Kaboğlu ve baronun yönetim kurulu üyeleri, Kuzey ve Doğu Suriye’de SİHA saldırısıyla katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan ile ilgili yaptıkları açıklama nedeniyle “örgüt propagandası yapmak” ve “Basın Yoluyla Halka Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yaymak” iddiasıyla yargılanıyor.
İstanbul Adliyesi 27'nci Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülen duruşmaya yargılananlar salonda hazır bulunurken, farklı bir soruşturmadan Marmara Cezaevi’nde tutulan baronun yönetim kurulu üyesi Fırat Epözdemir ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Ayrıca duruşmayı ulusal ve uluslararası çok sayıda hukukçu, siyasi parti, sendika ve kurum temsilcisi izledi.
Davaya müdahilliği kabul edilen Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Erinç Sağkan, duruşmada söz alarak, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı anladığım kadarıyla tüm tuşlara basıyor. Kendisini denetlenemez görüyor. Artık kamuoyuna yaptığı açıklamalarda bile lekelenmeme hakkını hiçe sayabiliyor" dedi.
‘ADİL YARGILANMA HAKKIMIZ İHLAL EDİLİYOR’
Ardından söz alan İstanbul Barosu Başkanı Av. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "Verilebilecek bir karar İstinaf, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) bir şekilde dönecektir. Siz bizim taleplerimizi gerekçesiz olarak reddediyorsunuz. Anayasaya uygun değil bu. Adil yargılanma hakkımız ihlal ediliyor. Suçsuz sayılma hakkımız ihlal ediliyor. Savaş halinde bile bu hakka dokunulamaz. İstanbul Başsavcılığı hedef göstermeleri ile baro yönetimi olarak bizlerin haklarını ihlal ediyor. Barolar hesabını Genel Kurulda verir. İstanbul Barosu yönetiminin 4 aylık faaliyetleri 23 Şubat 2025 tarihli olağanüstü genel kurulda değerlendirilmiş ve yönetimimiz aklanmıştır. Yine bakın Av. Fırat Epözdemir’i ancak ekrandan görüyoruz. Tutuklanması için hiçbir neden yoktu, tutuklanması Anayasaya aykırıdır. Bağımsız yargı, hukuku ve demokrasiyi korumakla yükümlüdür” diye belirtti.
‘HUKUK DİLİNİ KONUŞMAKTA ISRAR EDECEĞİZ’
Avukat Turgut Kazan ise “Yargıda tek bir dil var; zapturapt dili, korku dili, kayyum dili. Ama biz avukatlar hukuk dilini konuşmakta ısrar edeceğiz. Her ne kadar AYM kararlarını bile uygulamayan bir yargıyla muhatap olsak da” ifadelerini kullandı.
‘ZANNETMEYİN BASKILAR KULAĞIMIZA GELMİYOR’
Herkese selamlarını ve dayanışma için gelenlere teşekkür ederek sözlerine başlayan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Fırat Epözdemir, “Şunu sorsam mahkemeye ‘bizim açıklamamız hangi noktada amaç dışıdır?’ diye cevap verebilir misiniz? Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in soruşturma dosyalarına atıf var sadece, davanamede. İllegal bir faaliyetin varlığını tespit yeri hukuk değil, ceza mahkemeleridir. Buna siz karar veremezsiniz. Davayı ret bile edemezsiniz bence, ceza davasını beklemeden. Bu davayı kabul edecekseniz, görünen o çünkü başka şansınız yok. Zannetmeyin ki size kurulan baskılar bizim kulağımıza gelmiyor” diye konuştu.
Ardından kararını açıklayan mahkeme, “örgüt propagandası yapmak” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ iddiasıyla İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmasına karar verdi.