RIHA - TJA’nın Xelfetî’de düzenlediği şölende konuşan Gültan Kışanak, Abdullah Öcalan’ın çağrısından sonra demokratik toplumu kurmak için kadınların üzerine büyük sorumluluk düştüğünü belirtirken, Sebahat Tuncel ise, “Sayın Öcalan’ın özgürlüğü sağlansın” dedi.
Tevgera Jinên Azad (TJA), "Kadın Kırımına İsyan Ediyor Özgürlüğe Yürüyoruz" şiarıyla Riha'nın Xelfetî ilçesinde bulunan 4 Nisan Parkı'nda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için miting gerçekleştiriyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ilçe binası önünde bir araya gelen yüzlerce kadın miting alanına yürüyüş düzenledi. Yöresel kıyafetler giyen kadınlar yürüyüş boyunca "Bijî Serok Apo", "Bê Serok jîyan nabe" ve "Jin jiyan azadi", sloganları attı. Mitinge yüzlerce kadının yanı sıra TJA’lı Sebahat Tuncel ve Gültan Kışanak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kardeşi Fatma Öcalan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Rıha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, Riha Barış Anneleri Meclisi, yerine kayyım atanan Xelfetî Belediye Eşbaşkanı Saniye Bayram da katıldı.
Ulusal kıyafetleriyle miting alanına gelen kadınlar, seslendirilen şarkılar eşliğinde halaylar çekerken, sık sık "Jin jiyan azadi" sloganları attı. Miting, yerine kayyım atanan Xelfetî Belediye Eşbaşkanı Saniye Bayram ve DEM Parti Riha il Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu'nun kadınları selamlaması ile başladı.
Sonrasında konuşan Dilan Kunt Ayan, İmralı kapılarının aralandığını belirtti. Yıllardır verilen mücadelenin meyvelerinin alındığına işaret eden Dilan Kunt Ayan,"Kürt kadınlarının mücadelesi dünyaya bedel bir mücadeledir. Kadınların mücadelesi tüm dünyaya yayıldı. Jîna Emînî şahsında ‘jin jiyan azadî’ sloganı tüm dünyada yankılandı. Bu direniş bütün dünyaya yayılacak durumdadır. Kadın özgürlükçü paradigmamızı tüm dünyaya duyurmak için çabalayacağız. Kadınları her gün katleden sisteme karşı alanlarda olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
'MÜCADELE EDECEĞİZ'
Büyük bedeller sonucunda alanlarda olduklarını söyleyen TJA Aktivisti Gültan Kışanak ise, şunları dile getirdi: “Sayın Öcalan hepimizin beklediği tarihi çağrıyı yaptı. ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı yaptı. Ve dedi ki ‘hepiniz barış ve demokratik toplum için mücadele edin’. Bizler de hep beraber mücadele ederek Sayın Öcalan’ın çağrısına sahip çıkacağız. Bütün cezaevlerinin kapıları açılacak. Çocuklarına hasret olan anneler çocuklarına kavuşacak, bu alanlarda acı çeken anneler var. Hepsinin elinden öpüyorum. Bu anneler bizlerle birlikte alanlarda yine olacaklar. Onların yaşadığı acıları ve anıları zihnimizde yaşayacağız. Ama yeni bir yaşamı kurmak için önümüze bakacağız” ifadelerini kullandı.
DEMOKRATİK TOPLUM
“Demokratik toplum barışın güvencesidir” diyen Gültan Kışanak, mücadelenin daha da yükseltilmesi gerektiğini belirtti. Gültan Kışanak, “Demokratik toplumu kurmak için hepimizin omuzuna çok şey düşüyor. Biz olmak için birbirimize bakacağız. Beraber yaşamanın yolunu bizler bulacağız. Bugün biz kadınlar olarak alanlardayız. Demokratik toplum en çok bizim için gereklidir. Demokratik toplumun başlangıcı evimizde kurduğumuz eşitlikle olacaktır. Kadınlar kendi geleceğini kurmak için ister siyasete, ister çalışmaya kendisi karar verecek. Bir toplum oluşturacağız. Eğer biz toplum olarak demokrasiyi kendi içimizde kurarsak, kimse kayyım atayamaz” diye konuştu.
'BÜYÜK KAZANACAĞIZ’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısına vurgu yapan Gültan Kışanak, devamında şunları söyledi: “Demokratik toplum demek herkesin iradesini kabul etmek demektir. Bizler kayyıma öyle bir cevap vereceğiz ki, kimse irademize kayyım atayamayacak. Tüm Halfeti halkının iradesini saygı ve sevgiyle selamlıyoruz. Daha büyük kazanacağız. An serkeftin an serkeftin.”
SEBAHAT TUNCEL: ÖZGÜRLÜĞE YÜRÜYORUZ
TJA Aktivisti Sebahat Tuncel, kadın özgürlüğü için verilen mücadeleyi hatırlatarak, "Buradan Başkan Apo’ya selam olsun. Kadınlar olarak çok fazla sorunumuz var. İkinci sınıf olarak görülüyoruz. Kendi bedenimiz üzerinde söz hakkı sahibi oluyorlar. Kadınlar olarak kadın kırımına isyan ediyor, özgürlüğe yürüyoruz. Kadınlar olarak var olabilmek için büyük bedeller verdik ve vermeye devam ediyoruz. Politik alanda kazanamadan hiçbir alanda kazanamayız. Bundan kaynaklı politikanın her alanında yer almaya çalışıyoruz. Kürt kadınları olarak politikanın her yerinde olmaya devam ediyoruz. Yüzlerce arkadaşımız zindanda, bu arkadaşlarımız direndikleri için tutuklandılar. Bizler de cezaevlerinde kaldık ama şuan buradayız. Diğer arkadaşlarımızı da alacağız” dedi.
EŞBAŞKANLIK SİSTEMİ
Sebahat Tuncel, 8 Mart’ın tarihsel geçmişine değinerek, “Kürt kadınları olarak dünya kadınlarının mücadelesini kendimize örnek aldık. Ancak Kürt kadınları olarak da yeni bir sistem oluşturduk. Eşbaşkanlık sistemini yarattık. Faşist yönetimler kendilerini inkar üzerinde var ederler. Bunun adı faşizmdir. Belediyelerimizi işgal etmiş olabilirler. Ancak bizler belediyelerimizi dört duvardan ibaret görmüyoruz. Kayyım zihniyetinden hesap sormak da barış sürecinin bir parçasıdır. Kadınların refah seviyesi yükselsin diyoruz, onlar ‘halkı daha çok sömürelim’ diyorlar. Bunun karşısında durmaya devam edeceğiz” diye belirtti.
İMRALI ÇAĞRISI
Tüm dünyanın Kürt halk Önderi Sayın Öcalan’ın çağrısına kilitlendiğini söyleyen Sebahat Tuncel, “Sayın Öcalan’ın çağrısında sadece silahların susması değil, nasıl özgür bir yaşamın kurulması gerektiği de belirtilmiş. Bizler de bu çağrıyı sahipleneceğiz. Kadın özgürlüğü konusunda da üstümüze düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Savaş ve çatışma en çok kadının hayatını etkiliyor. Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyada yaşanan savaşlarda kadınların bedeni hedef alınıyor. Bundan kaynaklı barış mücadelesi hepimizin olmazsa olmazıdır. Eşitlik, özgürlük ve demokrasi için mücadele eden Sayın Öcalan ve direnen herkese selamlarımızı gönderiyoruz” diye konuştu.
'ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANSIN’
Sayın Öcalan’ın çağrısının önemine değinen Sebahat Tuncel, “Sayın Öcalan’ın çağrısıyla her şey bitmiş değil, sıra devlette. Devletin adım atması için herkes bekliyor. İlk adımın ne olması gerekiyor? Sayın Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması ve umut hakkının tanınması gerekir. Bunun için demokratik siyaset önündeki engellerin kaldırılması gerekir. AKP’nin oluşturduğu politikalarla krizler yaratıldı, insanlar ülkeyi terk ediyor. Kadınlar ve çocuklar her gün katlediliyor. Bunun temel nedeni savaş politikasıdır. Barış Türkiye halkları için de bir umuttur. İnsanlar sokakta ‘barış umudu Kürtlerdedir’ diyor" şeklinde konuştu.
BİRLİKTE YAŞAM
Herkesin "Devlete güven olur mu?" diye sorduğunu belirten Tuncel, "TJA olarak her yerde çalışma yürütüyoruz. Bizler de yeni bir süreç başlasın diyoruz. Kürt halkı yıllardır barış için mücadele ediyor. Barış için dünden daha fazla umutluyuz. Xelfetî’de Kürt-Türk birlikte yaşıyor. Bizler bu bağı daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Birlikte çalışıp kadınları özgürlüğe ve barışa götüreceğiz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Sanatçı Ruken Yılmaz sahne aldı. Ruken Yılmaz’ın seslendirdiği şarkılar eşliğinde kadınlar halaylar çekerek “jin, jiyan, azadi” sloganları attı.