AMED - "Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü"ne katılanları Ankara'ya uğurlayan yurttaşlar, Türkiye ve Ortadoğu'daki sorunların çözüm adresinin PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu söyledi.
Demokratik Kurumlar Platformu, "Abdullah Öcalan'a özgürlük Kürt sorununa demokratik çözüm" kampanyası kapsamında "Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü" başlattı. Amed'in Rezan (Bağlar) ilçesinde startı verilen yürüyüş Ankara’da son bulacak. Yürüyüşçüleri uğurlamaya gelen yurttaşlar, Ortadoğu ve Türkiye'de derinleşen çatışmanın çözümünün PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüyle mümkün olacağını belirtti.
'HALK, ÖNDERLİKLE KENDİNİ BULDU'
Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıların amacının Kürtleri statüsüz bırakmak olduğunu ifade eden Tahir Baran, "Ama Kürtler ne biter ne asimile olur. Kürtler artık kendini tanıyor. Rêber Apo'nun üzerinde ki tecridin sebebi de, Abdullah Öcalan ezilmiş tüm halkların Önderi olmasından kaynaklıdır. Bunu bütün devletler biliyor. Onun fikri ve düşüncesi, emperyalist güçlere dert, sıkıntı oluyor. Bundan kaynaklıda onu İmralı Adası'nda tutmak ve düşüncelerini hapsetmek istiyorlar. Önderlik İmralı Adası'nda tutulsa da onun düşünce ve fikirleri halkın içinde, halk bu gün kendini Önderlikle buldu ve onunla tanıdı" dedi.
'KÜRTLERİ KANDIRACAKLARINI DÜŞÜNMESİNLER'
Türkiye'nin, Kürtlerin birliklerini sağlayarak, statü sahibi olmasının önüne geçmek için Kuzey ve Doğu Suriye'yi hedef aldığının dile getiren Nedim Esmer, "Buradan Cumhurbaşkanı'na sesleniyoruz. O umutlara kapılmasın" dedi.
Kürdistan statüsünün tanınmasının Türkiye için de olumlu bir durum yaratacağını ifade eden Esmer, "Düşünce, fikir ve anlayış konusunda Sayın Abdullah Öcalan gibi biri daha yok. O; Kürt, Türk ve tüm halklar için demokrasi, adalet ve özgürlük istiyor. Sayın Abdullah Öcalan'ı tecride alarak, zulüm ediyorlar, haklarını elinden alıyorlar. Kürt sorunu Abdullah Öcalan'la konuşarak çözülür. Tüm halkların özgürlüğü Abdullah Öcalan özgürlüğüne bağlıdır" diye konuştu.
'DİRENECEĞİZ'
Saldırılarla Kürtlerin yok edilemeyeceğinin altını çizen Nadire Haram, "Sayın Abdullah Öcalan'ı serbest bırakma konusunda dürüst olmadıklarını biliyoruz. Amaçları tekrardan Kürtleri kandırmak, Kürtler bu politikalar karşısında birlik olmalı" diye belirtti. Rojava'ya yönelik saldırıların amacının Kürtleri bastırmak oluğunu ama sonuç alamayacaklarını dile getiren Sibel Kurul, "Önderimiz her zaman özgürdür ve bizden direnmemizi istiyor. Biz de direneceğiz" dedi.
'ARTIK YETER'
Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıların tüm Kürtlere yönelik olduğunu kaydeden Şadiye Hayme, "Bugün buraya Rojava için geldik. Orada yaşananları görünce evlerimizde duramıyoruz. Ellerini Rojava'dan çeksinler, Türkiye'nin Rojava'da bir işi yok. Türkiye ve Rojava'nın sınırları birbirinden ayrı neden bunu yapıyorlar? Artık savaş katliamlar son bulsun, barış olsun istiyoruz. Yapılan zulüm, hakaret katliamlara artık yeter diyoruz" şeklinde konuştu.
Barışın yolunun Abdullah Öcalan ile müzakereden geçtiğini vurgulayan Şadiye Hayme, "Barışın anahtarı İmralı adasında tutuluyor. Ailesi ve avukatları ile görüşmesine izin verilmeli. Bu insani bir haktır" ifadesini kullandı.
‘ ABDULLAH ÖCALAN’IN FİKİRLERİ HER YERDE’
Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıların aralıksız devam etmesine karşı orada bir direniş olduğunu kaydeden Ayşe Batki, şunları söyledi: "Hiçbir devrim mücadele olmadan kazanılmaz. Kürt halkı eskisi gibi değil, güçlerini, direnişlerini bütün dünyaya gösterdiler. Oraya karşı saldırılar devam eder bir katliam yaparlarsa burada kimse sessiz kalmaz, çünkü biriz. Bu kabul edilemez. Bizler herkesin kendi hakkını almasını istiyoruz."
Abdullah Öcalan'ın fikirlerinin halkın içinde olduğunu vurgulayan Ayşe Batki, "Halk, 'Canımızla, kanımızla seninleyiz ey Önderimiz' diyor. İmralı Adası'nda tutsak edilmesinin bir anlamı kalmadı. Görüşmelerin bir an önce gerçekleşmesi fiziki özgürlüğünün gerçekleşmesi gerekiyor" diye kaydetti.
'ALANLARDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Türkiye'nin Rojava'da paramiliter yapılanmalarla Kürtlerin kazanımları hedeflediğini söyleyen Şehmus Gökdemir, şöyle devam etti: "Daha önce 'Kobani düştü düşecek' dediler. O zamanda bir şey elde edemediler bugün de elde edemeyecekler. Bunu onlarda biliyor. Başarısız olacaklarını bildikleri içinde oradaki çetelerle iş birliği içindeler bunu herkes biliyor. Kürt halkının kazanımlarına dönük bu saldırılara karşı Kürt halkı sessiz kalmayacak. Türkiye bir yandan görüşmelerde bulunurken bir yandan da Rojava'ya saldırıyor. Strateji yürüttüğünü hepimiz biliyoruz. Abdullah Öcalan'ı eninde sonunda serbest bırakacaklarına inanıyorum. Çözüm için adım atılmalı. Onunla görüşülmeden çözümün olması mümkün değil. Kürt halkının bu konudaki talepleri gerçekleşene kadar alanlarda olmaya devam edeceğiz."
'ÇÖZÜMÜN MUHATABI İMRALI'DA'
İktidarın, Kürtlerin varlığını ret ettiğini ya da bahsedilmezse sorununda olmayacağını düşünen bir noktada oluğunu ifade eden Mahmut Yokuş, şunları söyledi: "Bu ülke de Kürtler var, Kürtlerin sorunları da var. Eğer bu ülkede demokratik bir yaşam olsaydı, herkes kendini özgür ifade edebilseydi başka türlü olurdu. Bu toprakların yer altı ve yer üstü zenginliği herkese yeter, ama onlar gece gündüz demeden her tarafı bombalayıp, hepimizin parasını varlığını bu toprakları bombalayarak harcıyor. Bugün emeklilerin geçinemediğini bir ekonomik krizin yaşandığını söylüyorlar bütün bunlar yaşanan kirli savaşın eseridir."
'ÇÖZÜMÜN MUHATABI SAYIN ÖCALAN'DIR'
Abdullah Öcalan'ın Kürt sorunun çözecek kişi olduğunu kaydeden Yokuş, şunları kaydetti: "Çünkü dünyayı hem Kürtleri hem de Türkleri tanıyor. Sorun Kürtlerin sorunu olduğu kadar Türklerin de sorunudur. Kürtler kendi haklarını elde edene kadar Türkiye'de de ekonomik kriz, işsizlik gibi sorunlarda devam edecek. Bunun içinde herkesin aklıselim davranması gerekiyor. Kürtlerin hakkı neyse verilmeli ve tabii ki Kürt sorununun çözümünün muhatabı Sayın Abdullah Öcalan'dır. Bunun herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor. Bugün burada olmamızda demokratik bir haktır. Demokratik şekilde herkes hakkını aramalı."