Baluken ilk kez konuştu: Eninde sonunda halkların barış iradesini karşılarında görecekler

img
ANKARA – Tutuklu HDP Milletvekili İdris Baluken, ilk kez dava süreci, seçimler ve okurlarla buluşacak olan romanına dair konuştu. Baluken, “Şahsım özelinde çözüm sürecinin cezalandırmak isteyenler eninde sonunda Türkiye halklarının barış iradesi ve talebini karşılarında göreceklerdir” dedi.
 
Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, Batman’dan yeniden aday gösterildikten hemen sonra hakkındaki 9 yıl 2 aylık hapis cezası onaylandı ve adaylığı düşürüldü. Tutuklanmadan önce grup başkanvekilliği görevini yürüten ve “çözüm süreci” döneminde HDP İmralı Heyeti Üyesi olan Baluken, bu dönemki faaliyetlerinden dolayı toplamda 16 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Baluken, bu cezanın verildiği 4 Ocak 2018’deki duruşmadan hemen sonra cezaevinde “Üç Kırık Dal” isimli romanını tamamladı. Dipnot Yayınları tarafından yayına hazırlanan kitap 9 Haziran’da raflardaki yerini alacak.
 
Baluken, tutuklandığı günden bu yana herhangi bir yayın organıyla röportaj yapmadı. Baluken’in adaylığının düşürülmesi ve romanın okurlarıyla buluşacağı günün hemen öncesinde ilk kez Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
Daha önce hiç cezaevinden fotoğrafı yayınlanmayan Baluken, bu röportajımız için bir fotoğrafı da avukatları aracılığıyla ajansımıza gönderdi.
 
Adaylığınız açıklanmasından çok kısa bir süre sonra hakkınızdaki 9 yıl 2 aylık hapis cezası jet hızıyla onaylandı. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
 
Kararın 24 saat geçmeden açıklanması, tamamen siyasi bir karar olduğunu gösterir. Bu sürecin her aşamasında kararlar hukuki kriterlere göre değil, siyasi konjonktüre göre verildi. Adaylığımın açıklanmasının hemen sonrasında cezanın onanması, başka bir yoruma yer bırakmayacak şekilde net bir tablo sunmaktadır. Hem kararın içeriği hem de zamanlaması oldukça manidardır. Fakat halkımızın 24 Haziran’da vereceği cevap da son derece manidar olacaktır. Buna şüphem yok.
 
Hakkınızda verilen 20 yıla yakın hapis cezası ve bu cezanın bir kısmının da onaylanmasıyla “çözüm süreci”nin de cezalandırıldığını düşünüyor musunuz? 
 
Çözüm süreci Türkiye halklarının rahat nefes almasını sağlayan ve kamuoyunun yüzde 80’i tarafından desteklenen, onurlu ve değerli bir barış çalışmasıdır. Şahsım özelinde, Çözüm Sürecini cezalandırmak isteyenler eninde sonunda Türkiye halklarının barış iradesi ve talebini karşılarında göreceklerdir.
 
Türkiye'nin en yakıcı meselesiyle meşgul olduk. Kalıcı barışı sağlamak için mücadele ettik. Durmadan, yılmadan, korkmadan verdiğimiz çaba Türkiye halkları içindir. Toplum olarak ihtiyaç duyduğumuz, daha fazla ve hakiki bir demokrasi, kalıcı ve onurlu bir barıştır. 
 
Fakat süreç iktidar eliyle bitirildi ve siyasi operasyonlar başladı. Herkes bilmelidir ki, burada tecrit koşullarında tutulan İdris Baluken değildir. Diyarbakır’da aldığımız yüzbinlerce oy ve partimin aldığı milyonlarca oyun temsiliyeti olarak burada tecrit altında tutuluyorum. 6 milyon kişinin tutulmaya çalışıldığı bir tecrit mekânıdır burası. Söz konusu siyasi karar ile, halkımızın verdiği temsiliyet ve yaptığım çalışmalar hedef alınmıştır. Çözüm süreci sadece partimize oy veren yurttaşların değil, tüm Türkiye halklarının rahat nefes almasını sağlayan ve devam ettiği süreçte kamuoyunun yüzde 80’i tarafından desteklenen, benim açımdan son derece onurlu ve değerli bir barış çalışmasıdır. Şahsım özelinde, Çözüm Sürecini cezalandırmak isteyenler eninde sonunda Türkiye halklarının barış iradesi ve talebini karşılarında göreceklerdir.
 
Ceza aldığınız dava dosyanız sadece konuşmalarınızdan oluşmaktaydı. Bu dosyaya böyle bir ceza verilmesinin tutuklandığınız anda başınızın bastırılma girişimine karşı sergilediğiniz tavrınızın etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?
 
HDP’li seçilmişlere yönelik tüm operasyonlar, siyasi soykırım operasyonlarının bir parçasıdır. Her bir arkadaşımız için yürütülen siyasi operasyon sürecinde farklı bir takım siyasi kriterler önceleniyor. Şahsımla ilgili yürütülen hukuksuz ve siyasi sürecin pek çok özgün gerekçesi vardır. Bunları kısaca ifade edersem; hem İmralı Heyeti üyesi olmam hem Çözüm Sürecinde Grup Başkanvekili olarak Parlamento’da AKP’ye karşı etkin muhalefet yürütmem, hem de 6 milyon seçmenin iradesini bir polis memurunun işgüzarlığı ve intikamcı tavrına ezdirmemem şahsım ilgili süreçleri belirledi. Şahsıma karşı yürütülen bu sürecin rövanşist bir anlayışla yapıldığına şüphem yoktur. Bunu anlamak için Hukuk Fakültesi 1’inci sınıf öğrencilerinin bile dava dosyama ve hakkımda verilen karara bakması yeterlidir. 
 
Dava süreciniz ile ilgili ne demek istersiniz? Dava dosyanız ile hakkınızda verilen karar arasındaki orantısızlık hakkında ne düşünüyorsunuz?
 
 Türkiye tarihinde ilk kez bir Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararına 17 gün sonra Savcılık itirazıyla tutuklama kararı verildi. Yasal ve meşru olmayan bu uygulama ilk defa dosyamda uygulanarak hukuk tarihine girmiş oldu.
 
 
Dosyamın tamamı konuşmalarım, katıldığım basın açıklamaları ve miting konuşmaları gibi tamamen demokratik siyasi çalışmalardan oluşmaktadır. Böylesi bir dosyadan bu kararın çıkarılması utanç vesikası olarak tarihe kaydedilecek, hukuk fakültelerinde okutulacaktır. Dosyamda bulunan tüm konuşmalarımı Parlamento’da da yaptım. Bu sebeple, tümü Anayasa’nın mutlak yasama sorumsuzluğu olan kürsü dokunulmazlığı kapsamındadır. Hakkımda verilen kararla Anayasa’nın mutlak yasama sorumsuzluğunu düzenleyen 83/2 maddesi de aleni bir şekilde ihlal edildi. Zaten kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi ilk duruşmada mahkeme heyetinin oy birliği ile tahliye edilmiş idim. Tahliye kararı; tüm bu süreçler içinde hukuka atıf yapan tek karardı. Ancak bu tahliye kararını veren hâkimler derhal dosyadan el çektirildi. Yeni bir ekip oluşturularak, bu süreç sonuna kadar götürüldü. Türkiye tarihinde ilk kez bir Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararına 17 gün sonra Savcılık itirazıyla tutuklama kararı verildi. Yasal ve meşru olmayan bu uygulama ilk defa dosyamda uygulanarak hukuk tarihine girmiş oldu. Dosyamla ilgili sayabileceğim onlarca bu şekilde hukuksuz noktalar var, ancak sadece bu saydıklarım bile adil yargılama kriterinin uygulanmadığını net şekilde ortaya koymaktadır.
 
 HDP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş Ankara’daki bir duruşmasına getirildiğinde bir günü birlikte geçirdiğinizi biliyoruz. Birlikte çalışma yürüttüğünüz, siyaset yaptığınız Demirtaş ile tutukluluk sonrası ilk kez dört duvar arasındaki karşılaşmanızı anlatır mısınız? Sabaha kadar süren görüşmede neler konuştunuz?
 
Selahattin Başkan daha önce iki defa duruşması nedeniyle Sincan Cezaevi’ne getirilmesine ve her ikisinde de Adalet Bakanlığı nezdinde girişimler yapılmasına rağmen yanıma getirilmemişti. Üzerimizde onlarca kilitli kapılar olmasına rağmen ismimizden duyulan korkunun göstergesi olarak değerlendirdik. Aynı cezaevinde olmamıza rağmen bir gün bile aynı yere getirilmememiz ikimiz için de kabul edilemez bir tutumdu. Bize karşı hukuksuzluğun pervasızca işletildiğinin göstergesiydi. Ama bunun da bir ahlakı ve düzeyi olur. Siyasi iktidar ahlaktan ne kadar uzaklaştığını bu şekilde göstermiş oluyordu. Dolayısıyla Selahattin Başkan ile bir araya geldiğimizde beklendiği üzere muazzam bir sevinçle değil, bu hukuksuzluk ve ahlaksızlığa karşı duyduğumuz öfkeyle birbirimize sarıldık. Tüm bunlara rağmen özlem dolu bir sarılmaydı. Saatler ve gece karanlığı muhabbetimiz karşısında çaresiz kaldı. Zaman ise elimizden kayıp gitti. Kendisi yol ve duruşma yorgunluğu içinde olmasına rağmen sabahın ilk saatlerine kadar hiç uyumadan konuşmuş olduk.  Genel siyasi süreçten Ortadoğu’daki gelişmelere, cezaevi koşullarından ailelerimizin durumlarına kadar siyasi ve insani her konuyu konuşmuş olduk. Bir arada olduğumuz süre boyunca her konu kendiliğinden bir diğerini açmış oldu. 
 
Seçimlere gelecek olursak, “Cumhur İttifakı” ve “Millet İttifakı” siyaseten neyi ortaya koyuyor? Bu iki çizgi dışında olan HDP neyi temsil ediyor ve nasıl bir yerde duruyor?
 
 Cumhur İttifakı'nın otoriter tek adam rejimi ve Millet İttifakı'nın demokrasi ile uzak mesafesi göstermektedir ki, Türkiye’nin demokrasi, hukuk devleti ve toplumsal barış ihtiyacını karşılayacak tek parti HDP’dir.
 
“Cumhur İttifakı” 7 Haziran’dan bugüne kadar devam eden AKP-MHP ittifakının ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu ittifaka baktığınızda siyaset, hukuk, ekonomi başta olmak üzere her alanda ülkeyi uçurumun eşiğine getiren bir pratik görürsünüz. Dolayısıyla topluma vaat ettikleri yeni hiçbir şey yoktur. Bu koalisyon bozulmuş yemeği Türkiye halklarına ısıtıp ısıtıp yeniden yedirme amacı taşımaktadır. Ama halkların buna karnı toktur. 
 
“Millet İttifakı” ise Cumhur İttifakı’nın tek panzehiri olan demokrasi projesine sarılmak yerine, HDP şahsında Kürt halkını ve ezilen-ötekileştirilen tüm halkları dışlayarak tarihi bir fırsatı ıskaladı. 
 
“Cumhur İttifakı”nın otoriter tek adam rejimi ve “Millet İttifakı”nın demokrasi ile uzak mesafesi göstermektedir ki, Türkiye’nin demokrasi, hukuk devleti ve toplumsal barış ihtiyacını karşılayacak tek parti HDP’dir. Bu bilinçle, HDP olarak ilkelerimiz çerçevesinde mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizim için esas olan şey, halkımızın taleplerine, ihtiyaçlarına ve Türkiye’nin temel sorunlarına karşı getirilecek çözüm önerileridir. Bütün değerlendirmelerimizi bu yaklaşımla gerçekleştirerek Demokratik Cumhuriyet’in inşası için halkımızla birlikte tarihi rolümüzü oynayacağız.
 
Bu kapsamda 24 Haziran seçimlerine halkımızın yoğun katılımı ve sandıkları sahiplenmesi ile AKP-MHP ittifakına karşı demokrasinin güvencesi olan HDP’de buluşması, tarihsel sonuçlar açığa çıkaracaktır. Tarihin akışına müdahale edebilmek adına Bir Oy Demirtaş’a, Bir Oy HDP’ye.
 
9 Haziran’da okurlarla buluşacak olan bir roman kaleme aldınız. Yıllardır siyasetçi kimliğinizin yanında sizi edebiyata iten ne oldu?
 
Bir buçuk yıldır ağır bir tecrit altında tutuluyorum. Bu tecrit değersizleştirmeyi, itibarsızlaştırmayı, hiçleştirmeyi hedefleyen insanlık onuruna aykırı bir psikolojik işkenceyi esas alıyor. Bireyin üretkenliğini tamamen bitirerek çürütmeyi hedefliyor. Bu çürütme arayışına en yaratıcı yöntemle cevap vermek istedim. Düşünmenin, yazmanın, üretmenin cezaevi demek olduğunu bildiğimiz bu coğrafyada her ne olursa olsun sözüne, düşüncesine, emeğine sahip çıkanların korkmadan adaletin ve barışın yanında yer almak, yan yana durmak onurlu bir yaşam demektir. Burada bulunduğumuz her bir saat tarihi bir politik direniştir. Bu siyasi duruşumuzu bütün kamuoyu biliyor zaten. O nedenle yaşamı doğrudan kalbinden tutan bir başka alan üzerinden cevap vermek istedim. Edebiyatın düşsel gücü, büyülü dünyası ve gerçekleri yüreğinden yakalayan tarafı ile karar vermemi sağladı. 
 
Romanın barış ve aşk temaları ile yoğrulduğunu biliyoruz. Bu iki kavram üzerinden gidersek, barış sürekli dillendirdiğiniz ve savunduğunuz bir olgu. Bunun yanında aşk için ne söylemek istersiniz?
 
Savaşın sarmaşığının sürekli yaydığı zehir ölümdür. Yaşam ağacının ise damarlarında gezinen öz suyu barış, meyvesi ise aşktır. Dolayısıyla barış ve aşkı yaşama dair kaleme aldığım bu çalışmada bir arada ele almam zaten doğallığında şekillenen bir süreçti. Benim yazdığım romanda da savaşa karşı barışın aşkı, aşkın ise barışı koruma çabası ön plandadır. Tüm kötülüklerin kaynağı olarak gördüğüm savaşa karşı barışın ve aşkın bir arada iyilik adına direndiğini düşünüyorum ve bu düşüncemi romana aktarıyorum. Üç Kırık Dal kitap olarak yayımlandıktan sonra söz okurlarındır. Merakla, kitap okurlarının eleştirisini bekleyeceğim.  
 
MA / Hayri Demir
 

Diğer başlıklar

21:07 Kurdîgeh mezunları belgelerini aldı
20:35 Netanyahu’dan ‘ateşkes’ açıklaması
20:20 Bern’de WEF protestosu
20:11 Riha'da SES'ten dayanışma konseri
20:00 Hrant Dink, Sebat Apartmanı’nda: Hafıza, hakikat, hayat, hasret…
19:37 Riha’da yaşamını yitiren 5 yaşındaki çocuğa dair savcılık açıklaması
18:50 Narlıdere’de katledilen gazeteciler anıldı
18:29 Amedspor maçtan 1 puanla ayrıldı
17:41 Tişrîn’e saldırıda 4 kişi katledildi
17:36 Erdoğan tehditlerini Mersin’de de sürdürdü
17:30 Arap Birliği’nden Şam’a ziyaret
17:18 30 yıl tutsak kalan Babat hayalini gerçekleştirdi
16:55 Tahliyesi 5 kez ertelenen tutsak için çağrı
16:48 Gazeteci örgütlerinden Özgür Basın’a baskılara tepki
16:40 Dicle Üniversitesi’nde ‘baldız’ ataması
16:36 HDK’den ‘Halklar ve inançlar barış için yan yana’ buluşması
16:09 Amed’de Sağlık Meclisi kuruldu
15:51 'Tişrîn’deki saldırıları durdurun'
15:51 Êlih’te 18 işçi daha işten çıkarıldı
15:49 Erdoğan’dan CHP'ye: Ne yaptıkları belli değil
15:45 KCK: Kürt sorununun çözümü yüzyılımızın en önemli gelişmesi olacaktır
15:38 İskenderun'da Hrant Dink anıldı
15:34 Köpeklerin saldırdığı 12 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti
15:24 Tişrin Barajı’nda halka saldırı: Ölü ve yaralılar var
15:14 Hasta tutsaklar Köse ve Elçiçek’in tahliyesi istendi
15:08 Cinsel saldırı faili baba iki davadan da beraat ettirildi
14:55 İHD ve kayıp yakınlarından 4 kentte eylem
14:42 Göreve iade edilen KHK’lilere ‘güvenlik soruşturması’ engeli
14:12 Halide Türkoğlu: Rojava’yı savunmaya devam edeceğiz
14:08 Gözaltındaki gazeteci: Hakikati haykırmayı sürdüreceğiz
14:02 Sinpaş işçilerin parasını vermedi
13:54 Roboskî'yi anan okul müdürüne 10 ay ceza
13:45 Kadınlar saldırılara karşı Kobanê sınırına yürüdü
13:24 Kayyım protestosu: Kimse pes etmemizi beklemesin
13:13 Cumartesi Anneleri Abdullah Canan’ın faillerini sordu
12:58 Îdir’da yürüyüş: Rojava’ya saldırılar durmalı, statüsü tanınmalı
12:47 İmralı Heyeti'nin mesajı: Umut ve sorumluluk!
12:37 İran’da iki yargıca suikast
12:25 DEM Parti: 2024’te engellilerin hak kayıpları hızlandı
12:14 Ataşehir'de yangın: 3 kişi yaşamını yitirdi
11:19 Gençlerin kayyıma karşı direnişi sürüyor
11:16 Cemil Bayık: Türk devleti demokratikleşme için adım atmıyor
11:03 Tuncer Bakırhan’ın babası Qers’te defnedilecek
10:31 Gazetecilerden tepki: Saldırılara karşı ortaklaşmalı
10:15 Hrant Dink suikastı 18’inci yılında: Devlet gerçeklerle yüzleşmeli
10:13 İzmir’de iki kadını katletme girişimi
09:30 Mêrdîn’de şüpheli genç ölümü
09:29 Ahmet Türk'e açılan davada beraat kararı
09:27 30 yaşındaki Karaağar 32 yıl önce katledildi
09:26 Kürtçe şarkı seslendirdiği için 22 ay ceza verildi: Vazgeçmek yok
09:26 11 aydır ev hapsinde olan gazetecinin duruşma günü belli değil
09:21 Termik santral hasta etti: Zehir soluyoruz
09:19 Kadın Savunma Ağı: Aile değil kadınız
09:09 Azadî Partisi Genel Başkanı: Birlik olunursa Kürtlerin statüsü sağlanır
09:06 'Savaş bir halk sağlığı sorunudur'
09:05 Barış Anneleri: Devlet Öcalan gibi samimi olmalı
09:04 Kürt sorunu nasıl çözülür: İlk adımı devlet ve iktidar atmalı
09:02 Kürdistan'da ‘fidan dikme’ kampanyası: İklimi değil sistemi değiştir
09:00 18 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:41 5 yaşındaki çocuk tecavüz edildikten sonra katledildi
17/01/2025
23:56 Fransa ve İsviçre’de Tîşrin’e saldırılar protesto edildi
23:06 İran’da 10 kadın tutsağa iletişim hakkı engeli
22:02 Tutsak kadınlardan Pexşan Ezîzî ve Werîşe Muradi için çağrı
20:27 150 kişinin ölümünden sorumlu tutulan müteahhide ‘kocama’ tahliyesi
20:05 Akdeniz’de direniş halk buluşması ile sürüyor
19:54 Erdoğan: Gizli-açık pazarlığımız yoktur
19:18 Bakırhan: Barış iktidarlarla gelmez, halk ister iktidar yapmak durumunda kalır
19:12 Eyn Îsa kırsalına saldırı: 3 çocuk yaralandı
18:25 Naci Görür: Olası bir depremden en çok Semsûr etkilenecek
17:58 Rıza Akpolat görevden uzaklaştırıldı
17:53 Özel: İktidarı devretmeye hazırlansınlar
17:21 Tişrîn, Qamişlo, Kobanê ve Til Temir'e saldırı
17:15 Pınar Bayrak davasında yeni deliller sunuldu
17:06 Saldırılar protesto edildi: Birlikte yaşamı ucuz politikalara kurban etmeyin
16:48 Kayyım protestosu: Belediyeler halkındır
16:32 Rıza Bey Apartmanı davasında sanıklar birbirini suçladı
16:08 Nezir Tekçi davasında sanık askerler hakkında beraat kararı
16:03 Munîra Qazî: Babamın hayali Rojava Kürdistan'ında gerçek oldu
15:37 Mazlum Ebdî'den Barzani görüşmesine dair açıklama
15:20 ‘Barış için 1 milyon imza’ kampanyasının linki
14:47 Sağlıkçılardan yemek boykotu
14:19 Kayyım protestosunda 'Barış için 1 milyon imza' çağrısı
13:27 Gözaltındaki gazeteci sayısı arttı
13:14 Nevzat Bahtiyar’ın tutukluluk haline itiraz reddedildi
13:14 DEM Parti İstanbul’da kongreye hazırlanıyor
12:51 Üniversite öğrencisine SSCB bayrağından hapis cezası
12:47 Yük treni otomobile çarptı: 1 ölü
12:29 DFG ve MKG: Saldırılar Özgür Basın’ı yıldıramaz
12:27 Türkiye 40 günde Tişrîn'de 2'si gazeteci 11 sivili katletti
12:26 Ailelerden İmralı’ya gitme başvurusu
12:13 Gözaltındaki gazetecilerin dosyasına kısıtlama
11:32 DBP'den Hewlêr görüşmesine dair açıklama
11:31 CENTCOM komutanı QSD komutanlarıyla bir araya geldi
10:55 'Terör suçlusu' kartını takmayı reddeden gazeteciye disiplin cezası
10:53 Tişrîn Barajı’ndaki direniş 10’uncu günde
10:10 Martı ve Güncel Prodüksiyon'a polis baskını
09:58 İmralı Heyeti: Kamuoyunun desteği çözümün en kıymetli yapı taşı olacaktır
09:54 Halise Aksoy davasında mütalaa hazırlanacak
09:53 Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat tutuklandı
09:31 35 partiden BM ve Arap Birliği’ne saldırılara karşı çağrı
09:28 HAK-İş’e ‘ek protokol’ tepkisi: Kayyım sendikayı da yönetiyor
09:27 30 yıl tutsak kalan Babat resim sergisi açmaya hazırlanıyor
09:26 'Eko-kırımla insansızlaştırma politikası devrede'
09:23 Ayfer Koçak: Merminin parası emekçinin cebinden çıkıyor
09:22 DTSO Başkanı Kaya: Ankara’da siyasi partilerle görüşeceğiz
09:22 Hem mal varlığına el konuldu hem kredilerini ödemesi engelleniyor
09:20 Hayvanların beslenme alanlarına kum ocakları yapılıyor
09:19 NLSR üyesi Direhî: Suriye'yi federal bir gelecek bekliyor
09:16 Emekliler: İktidar bizimle dalga geçiyor
09:15 İzmir’de azınlıkların tarihi yapılaşmanın hedefinde
09:10 Îdirli keresteci: Yüksek enflasyon bizi eziyor
09:00 17 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:53 Birçok kent için sağanak yağış uyarısı
08:02 Gençlerden kayyım protestosu
07:54 Çok sayıda gazeteci gözaltına alındı
16/01/2025
23:59 Ressam Timur Çelik hayatını kaybetti
23:53 Mêrdîn’de kadın cinayeti
22:47 Türkiye'nin saldırılarına ilişkin hashtag kampanyası
22:42 Caner Şipi'nin korucu silahıyla intihar ettiği iddia edildi
20:49 Mêrdîn’de 'mera kavgası': 1 çocuk yaşamını yitirdi
20:40 Tişrîn'in 2 günlük bilançosu: 5 kişi katledildi, 40 kişi yaralandı
20:21 Dîloklu kadınlar Rojin Kabaiş'in akibetini sordu
20:15 Akdeniz'de halk buluşması: Kayyım ile sonuç alamayacaklar
20:07 Riha merkezli gözaltına alınanlardan 3'ü serbest
20:02 Danıştay Başsavcılığına Erkan seçildi
19:43 Soylu siyaseti bırakacağını duyurdu
19:35 Rojin Kabaiş’in ailesinin tekrar ifadesi alındı
19:30 Topraklarından edilen Efrînlilerden BM'ye mektup
19:17 Sahte içki nedeniyle 30 kişi hayatını kaybetti
19:06 Sinop’ta üniversite öğrencisi yaşamını yitirdi
18:46 Barzanî ve Talabanî görüştü
18:43 Kadınlar Pexşan Ezîzî'ye verilen cezayı protesto etti
18:33 Akdeniz kayyımını protesto eden 3 kişiye tutuklama
18:22 Özgür Özel: İrademize sahip çıkmaya devam edeceğiz
18:16 Kayyım, belediye meclisinin görevlerini devretti
18:13 QSD Genel Komutanı Mazlum Abdî Hewlêr'de
18:09 KJK: Herkes saldırılara karşı eyleme geçmeli
17:54 QSD: Tişrîn'deki katliamın ve felaketin sorumlusu Türkiye'dir
17:30 Tişrîn’deki saldırıda 4 gazeteci yaralandı
17:26 Sine-Sen: Sanat ve emeğin tekkelleşmesine karşı birlikte set kuralım
16:46 Kadına yönelik şiddete karşı farkındalık çalışması
16:44 AFD ile Hafif Raylı Sistem Projesi için teknik iş birliği kararı
16:11 Tişrîn bombalandı: 1 ölü, 10 yaralı
16:00 Marmaris'te marina tepkisi
15:55 Hasta tutsak Üstek’e dönük hak ihlalleri İHİK’e taşındı
15:54 Tutsak gazeteciden Nazım ve Cihan için mektup
15:52 Bianet: 2024’te en az 378 kadın katledildi
15:14 Halkevleri: Ulaşım zammını aklınızdan bile geçirmeyin
15:03 Üç kentte 7 gözaltı
14:48 İzmir'de 25 kişiye 'kayyım protestosu' davası