Baluken ilk kez konuştu: Eninde sonunda halkların barış iradesini karşılarında görecekler

img
ANKARA – Tutuklu HDP Milletvekili İdris Baluken, ilk kez dava süreci, seçimler ve okurlarla buluşacak olan romanına dair konuştu. Baluken, “Şahsım özelinde çözüm sürecinin cezalandırmak isteyenler eninde sonunda Türkiye halklarının barış iradesi ve talebini karşılarında göreceklerdir” dedi.
 
Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, Batman’dan yeniden aday gösterildikten hemen sonra hakkındaki 9 yıl 2 aylık hapis cezası onaylandı ve adaylığı düşürüldü. Tutuklanmadan önce grup başkanvekilliği görevini yürüten ve “çözüm süreci” döneminde HDP İmralı Heyeti Üyesi olan Baluken, bu dönemki faaliyetlerinden dolayı toplamda 16 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Baluken, bu cezanın verildiği 4 Ocak 2018’deki duruşmadan hemen sonra cezaevinde “Üç Kırık Dal” isimli romanını tamamladı. Dipnot Yayınları tarafından yayına hazırlanan kitap 9 Haziran’da raflardaki yerini alacak.
 
Baluken, tutuklandığı günden bu yana herhangi bir yayın organıyla röportaj yapmadı. Baluken’in adaylığının düşürülmesi ve romanın okurlarıyla buluşacağı günün hemen öncesinde ilk kez Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
Daha önce hiç cezaevinden fotoğrafı yayınlanmayan Baluken, bu röportajımız için bir fotoğrafı da avukatları aracılığıyla ajansımıza gönderdi.
 
Adaylığınız açıklanmasından çok kısa bir süre sonra hakkınızdaki 9 yıl 2 aylık hapis cezası jet hızıyla onaylandı. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
 
Kararın 24 saat geçmeden açıklanması, tamamen siyasi bir karar olduğunu gösterir. Bu sürecin her aşamasında kararlar hukuki kriterlere göre değil, siyasi konjonktüre göre verildi. Adaylığımın açıklanmasının hemen sonrasında cezanın onanması, başka bir yoruma yer bırakmayacak şekilde net bir tablo sunmaktadır. Hem kararın içeriği hem de zamanlaması oldukça manidardır. Fakat halkımızın 24 Haziran’da vereceği cevap da son derece manidar olacaktır. Buna şüphem yok.
 
Hakkınızda verilen 20 yıla yakın hapis cezası ve bu cezanın bir kısmının da onaylanmasıyla “çözüm süreci”nin de cezalandırıldığını düşünüyor musunuz? 
 
Çözüm süreci Türkiye halklarının rahat nefes almasını sağlayan ve kamuoyunun yüzde 80’i tarafından desteklenen, onurlu ve değerli bir barış çalışmasıdır. Şahsım özelinde, Çözüm Sürecini cezalandırmak isteyenler eninde sonunda Türkiye halklarının barış iradesi ve talebini karşılarında göreceklerdir.
 
Türkiye'nin en yakıcı meselesiyle meşgul olduk. Kalıcı barışı sağlamak için mücadele ettik. Durmadan, yılmadan, korkmadan verdiğimiz çaba Türkiye halkları içindir. Toplum olarak ihtiyaç duyduğumuz, daha fazla ve hakiki bir demokrasi, kalıcı ve onurlu bir barıştır. 
 
Fakat süreç iktidar eliyle bitirildi ve siyasi operasyonlar başladı. Herkes bilmelidir ki, burada tecrit koşullarında tutulan İdris Baluken değildir. Diyarbakır’da aldığımız yüzbinlerce oy ve partimin aldığı milyonlarca oyun temsiliyeti olarak burada tecrit altında tutuluyorum. 6 milyon kişinin tutulmaya çalışıldığı bir tecrit mekânıdır burası. Söz konusu siyasi karar ile, halkımızın verdiği temsiliyet ve yaptığım çalışmalar hedef alınmıştır. Çözüm süreci sadece partimize oy veren yurttaşların değil, tüm Türkiye halklarının rahat nefes almasını sağlayan ve devam ettiği süreçte kamuoyunun yüzde 80’i tarafından desteklenen, benim açımdan son derece onurlu ve değerli bir barış çalışmasıdır. Şahsım özelinde, Çözüm Sürecini cezalandırmak isteyenler eninde sonunda Türkiye halklarının barış iradesi ve talebini karşılarında göreceklerdir.
 
Ceza aldığınız dava dosyanız sadece konuşmalarınızdan oluşmaktaydı. Bu dosyaya böyle bir ceza verilmesinin tutuklandığınız anda başınızın bastırılma girişimine karşı sergilediğiniz tavrınızın etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?
 
HDP’li seçilmişlere yönelik tüm operasyonlar, siyasi soykırım operasyonlarının bir parçasıdır. Her bir arkadaşımız için yürütülen siyasi operasyon sürecinde farklı bir takım siyasi kriterler önceleniyor. Şahsımla ilgili yürütülen hukuksuz ve siyasi sürecin pek çok özgün gerekçesi vardır. Bunları kısaca ifade edersem; hem İmralı Heyeti üyesi olmam hem Çözüm Sürecinde Grup Başkanvekili olarak Parlamento’da AKP’ye karşı etkin muhalefet yürütmem, hem de 6 milyon seçmenin iradesini bir polis memurunun işgüzarlığı ve intikamcı tavrına ezdirmemem şahsım ilgili süreçleri belirledi. Şahsıma karşı yürütülen bu sürecin rövanşist bir anlayışla yapıldığına şüphem yoktur. Bunu anlamak için Hukuk Fakültesi 1’inci sınıf öğrencilerinin bile dava dosyama ve hakkımda verilen karara bakması yeterlidir. 
 
Dava süreciniz ile ilgili ne demek istersiniz? Dava dosyanız ile hakkınızda verilen karar arasındaki orantısızlık hakkında ne düşünüyorsunuz?
 
 Türkiye tarihinde ilk kez bir Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararına 17 gün sonra Savcılık itirazıyla tutuklama kararı verildi. Yasal ve meşru olmayan bu uygulama ilk defa dosyamda uygulanarak hukuk tarihine girmiş oldu.
 
 
Dosyamın tamamı konuşmalarım, katıldığım basın açıklamaları ve miting konuşmaları gibi tamamen demokratik siyasi çalışmalardan oluşmaktadır. Böylesi bir dosyadan bu kararın çıkarılması utanç vesikası olarak tarihe kaydedilecek, hukuk fakültelerinde okutulacaktır. Dosyamda bulunan tüm konuşmalarımı Parlamento’da da yaptım. Bu sebeple, tümü Anayasa’nın mutlak yasama sorumsuzluğu olan kürsü dokunulmazlığı kapsamındadır. Hakkımda verilen kararla Anayasa’nın mutlak yasama sorumsuzluğunu düzenleyen 83/2 maddesi de aleni bir şekilde ihlal edildi. Zaten kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi ilk duruşmada mahkeme heyetinin oy birliği ile tahliye edilmiş idim. Tahliye kararı; tüm bu süreçler içinde hukuka atıf yapan tek karardı. Ancak bu tahliye kararını veren hâkimler derhal dosyadan el çektirildi. Yeni bir ekip oluşturularak, bu süreç sonuna kadar götürüldü. Türkiye tarihinde ilk kez bir Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararına 17 gün sonra Savcılık itirazıyla tutuklama kararı verildi. Yasal ve meşru olmayan bu uygulama ilk defa dosyamda uygulanarak hukuk tarihine girmiş oldu. Dosyamla ilgili sayabileceğim onlarca bu şekilde hukuksuz noktalar var, ancak sadece bu saydıklarım bile adil yargılama kriterinin uygulanmadığını net şekilde ortaya koymaktadır.
 
 HDP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş Ankara’daki bir duruşmasına getirildiğinde bir günü birlikte geçirdiğinizi biliyoruz. Birlikte çalışma yürüttüğünüz, siyaset yaptığınız Demirtaş ile tutukluluk sonrası ilk kez dört duvar arasındaki karşılaşmanızı anlatır mısınız? Sabaha kadar süren görüşmede neler konuştunuz?
 
Selahattin Başkan daha önce iki defa duruşması nedeniyle Sincan Cezaevi’ne getirilmesine ve her ikisinde de Adalet Bakanlığı nezdinde girişimler yapılmasına rağmen yanıma getirilmemişti. Üzerimizde onlarca kilitli kapılar olmasına rağmen ismimizden duyulan korkunun göstergesi olarak değerlendirdik. Aynı cezaevinde olmamıza rağmen bir gün bile aynı yere getirilmememiz ikimiz için de kabul edilemez bir tutumdu. Bize karşı hukuksuzluğun pervasızca işletildiğinin göstergesiydi. Ama bunun da bir ahlakı ve düzeyi olur. Siyasi iktidar ahlaktan ne kadar uzaklaştığını bu şekilde göstermiş oluyordu. Dolayısıyla Selahattin Başkan ile bir araya geldiğimizde beklendiği üzere muazzam bir sevinçle değil, bu hukuksuzluk ve ahlaksızlığa karşı duyduğumuz öfkeyle birbirimize sarıldık. Tüm bunlara rağmen özlem dolu bir sarılmaydı. Saatler ve gece karanlığı muhabbetimiz karşısında çaresiz kaldı. Zaman ise elimizden kayıp gitti. Kendisi yol ve duruşma yorgunluğu içinde olmasına rağmen sabahın ilk saatlerine kadar hiç uyumadan konuşmuş olduk.  Genel siyasi süreçten Ortadoğu’daki gelişmelere, cezaevi koşullarından ailelerimizin durumlarına kadar siyasi ve insani her konuyu konuşmuş olduk. Bir arada olduğumuz süre boyunca her konu kendiliğinden bir diğerini açmış oldu. 
 
Seçimlere gelecek olursak, “Cumhur İttifakı” ve “Millet İttifakı” siyaseten neyi ortaya koyuyor? Bu iki çizgi dışında olan HDP neyi temsil ediyor ve nasıl bir yerde duruyor?
 
 Cumhur İttifakı'nın otoriter tek adam rejimi ve Millet İttifakı'nın demokrasi ile uzak mesafesi göstermektedir ki, Türkiye’nin demokrasi, hukuk devleti ve toplumsal barış ihtiyacını karşılayacak tek parti HDP’dir.
 
“Cumhur İttifakı” 7 Haziran’dan bugüne kadar devam eden AKP-MHP ittifakının ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu ittifaka baktığınızda siyaset, hukuk, ekonomi başta olmak üzere her alanda ülkeyi uçurumun eşiğine getiren bir pratik görürsünüz. Dolayısıyla topluma vaat ettikleri yeni hiçbir şey yoktur. Bu koalisyon bozulmuş yemeği Türkiye halklarına ısıtıp ısıtıp yeniden yedirme amacı taşımaktadır. Ama halkların buna karnı toktur. 
 
“Millet İttifakı” ise Cumhur İttifakı’nın tek panzehiri olan demokrasi projesine sarılmak yerine, HDP şahsında Kürt halkını ve ezilen-ötekileştirilen tüm halkları dışlayarak tarihi bir fırsatı ıskaladı. 
 
“Cumhur İttifakı”nın otoriter tek adam rejimi ve “Millet İttifakı”nın demokrasi ile uzak mesafesi göstermektedir ki, Türkiye’nin demokrasi, hukuk devleti ve toplumsal barış ihtiyacını karşılayacak tek parti HDP’dir. Bu bilinçle, HDP olarak ilkelerimiz çerçevesinde mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizim için esas olan şey, halkımızın taleplerine, ihtiyaçlarına ve Türkiye’nin temel sorunlarına karşı getirilecek çözüm önerileridir. Bütün değerlendirmelerimizi bu yaklaşımla gerçekleştirerek Demokratik Cumhuriyet’in inşası için halkımızla birlikte tarihi rolümüzü oynayacağız.
 
Bu kapsamda 24 Haziran seçimlerine halkımızın yoğun katılımı ve sandıkları sahiplenmesi ile AKP-MHP ittifakına karşı demokrasinin güvencesi olan HDP’de buluşması, tarihsel sonuçlar açığa çıkaracaktır. Tarihin akışına müdahale edebilmek adına Bir Oy Demirtaş’a, Bir Oy HDP’ye.
 
9 Haziran’da okurlarla buluşacak olan bir roman kaleme aldınız. Yıllardır siyasetçi kimliğinizin yanında sizi edebiyata iten ne oldu?
 
Bir buçuk yıldır ağır bir tecrit altında tutuluyorum. Bu tecrit değersizleştirmeyi, itibarsızlaştırmayı, hiçleştirmeyi hedefleyen insanlık onuruna aykırı bir psikolojik işkenceyi esas alıyor. Bireyin üretkenliğini tamamen bitirerek çürütmeyi hedefliyor. Bu çürütme arayışına en yaratıcı yöntemle cevap vermek istedim. Düşünmenin, yazmanın, üretmenin cezaevi demek olduğunu bildiğimiz bu coğrafyada her ne olursa olsun sözüne, düşüncesine, emeğine sahip çıkanların korkmadan adaletin ve barışın yanında yer almak, yan yana durmak onurlu bir yaşam demektir. Burada bulunduğumuz her bir saat tarihi bir politik direniştir. Bu siyasi duruşumuzu bütün kamuoyu biliyor zaten. O nedenle yaşamı doğrudan kalbinden tutan bir başka alan üzerinden cevap vermek istedim. Edebiyatın düşsel gücü, büyülü dünyası ve gerçekleri yüreğinden yakalayan tarafı ile karar vermemi sağladı. 
 
Romanın barış ve aşk temaları ile yoğrulduğunu biliyoruz. Bu iki kavram üzerinden gidersek, barış sürekli dillendirdiğiniz ve savunduğunuz bir olgu. Bunun yanında aşk için ne söylemek istersiniz?
 
Savaşın sarmaşığının sürekli yaydığı zehir ölümdür. Yaşam ağacının ise damarlarında gezinen öz suyu barış, meyvesi ise aşktır. Dolayısıyla barış ve aşkı yaşama dair kaleme aldığım bu çalışmada bir arada ele almam zaten doğallığında şekillenen bir süreçti. Benim yazdığım romanda da savaşa karşı barışın aşkı, aşkın ise barışı koruma çabası ön plandadır. Tüm kötülüklerin kaynağı olarak gördüğüm savaşa karşı barışın ve aşkın bir arada iyilik adına direndiğini düşünüyorum ve bu düşüncemi romana aktarıyorum. Üç Kırık Dal kitap olarak yayımlandıktan sonra söz okurlarındır. Merakla, kitap okurlarının eleştirisini bekleyeceğim.  
 
MA / Hayri Demir
 

Diğer başlıklar

23/11/2024
23:54 Lübnan'da 3 bin 670 kişi öldürüldü
23:30 Amed Büyükşehir Belediyesi’nden fırtına uyarısı
22:29 Avrupa sokakları 'Jin jiyan azadî' ile yankılandı
22:16 Êlih’te gençler üç mahallede direnişe geçti
22:07 Bakanlıktan belediyelere kreş uyarısı
21:50 DBP’den valiliğe: Tüm dünyada yankılanan Jin jiyan azadî’yi nasıl durduracaksın
21:26 Kadınlar yasak tanımadı: Sanal medyada ‘jin, jiyan, azadî’ sloganı yayıldı
20:27 TBB: Yasama, yürütme ve yargıyı saygıya davet ediyoruz
20:19 On Gözlü Köprü’de ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganları yankılandı
20:06 Katledilen Epözdemir mezarı başında anıldı
20:02 Diyarbakır Valiliği’nden ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganına yasak
19:50 Mêrdîn ve Şirnex’te askeri operasyon başlatıldı
19:31 Kayyımın ikinci icraatı Dêrsim’i Tunceli ile değiştirmek oldu
19:07 Barolardan kayyım açıklaması: Hukuksuz karardan vazgeçin
18:46 Dêrsim’de gözaltına alınan 3 kişi serbest bırakıldı
18:30 Eşbaşkanı gözaltına almak isteyen polise halktan tepki
17:34 Kuzey ve Doğu Suriye’de 25 Kasım etkinlikleri
17:00 İstanbul’da irade gaspı protestosu: Kayyım darbedir
16:55 ‘25 Kasım’da alanlara çıkarak tecridi kıracağız’
16:37 ‘Yenidoğan Çetesi’ davası: Hastane yönetimlerinin talebiyle sayıyı arttırdım
16:30 Dicle Nehri’nde 'kaçak' çalışma
16:27 Eşbaşkan Konak’ın avukatı: Masumiyet karinesi ihlal edildi
16:15 Birçok kentte kayyım protestosu: Boyun eğmeyeceğiz
15:57 Mahmut Alınak, kimlik beyanı ve ifade vermeyi reddetti
15:53 Siyasi parti temsilcileri: Kayyım gidecek, Dêrsim kazanacak
15:45 'İktidar Dêrsim halkının direnişi karşısında kaybetti'
15:19 Cizîr'deki 25 Kasım yürüyüşünde tecride tepki
15:17 İstanbul'un yüksek kesimlerinde kar yağışı
15:13 Kadın hasta tutsakların serbest bırakılması istendi
15:04 DEM Parti’den eylemdeki maden işçilerine ziyaret
14:58 Tülay Hatimoğulları: Dêrsim zulme baş eğmez
14:39 ANYAKAY-DER kongresi: Çözüm İmralı'da
14:03 Emekçilerin işe iadesi talep edildi
13:45 İstanbul Barosu’ndan kayyım tepkisi: Anayasaya aykırı
13:31 Êlih'te kayyım tepkisi: Halk iradesini yok sayan kararı tanımıyoruz
13:21 Dêrsim'de kitlesel kayyım protestosu
13:12 Failleri ortaya çıkarılmayanların hikayeleri
13:09 ‘Yenidoğan Çetesi’ davası: Sistemi ben keşfetmedim önce de vardı
12:56 Sanatçı Mikail Aslan: Kayyum kabul edilemez
12:53 Wan’da JINKART dağıtımına başlandı
12:50 Cumartesi Anneleri: Hakikat ve adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz
12:43 Kocaeli’de sağanak ve fırtına nedeniyle tekneler battı
12:37 Mine Sevjîn Alçiçek toprağa verildi
12:32 Otobüsler ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla donatıldı
11:52 Kayyımlar Seyid Rıza Meydanı’nda protesto edilecek
11:45 İstanbul'da ağaçlar yola devrildi, çatı parçaları koptu
11:17 Mêrdîn’de 25 Kasım yürüyüşü: Özgürlük mücadelesini büyüteceğiz
11:08 İstanbul’da fırtına, Bursa’da lodos
11:07 Leyla Üren'in faili tutuklandı
10:53 Motorine zam
10:43 Ünsal: Yaşananlar iktidarın samimiyetsizliğini gösteriyor
10:16 MLSA raporu: 10 ayda 76 kişiye 233 yıl hapis
10:02 Özgül Saki: Faşizm hevesleri kursaklarında kalacak
Özgür Karabat: Kayyım halk iradesine darbedir
09:56 Ali Örek 31 gün sonra Hezex’te defnedildi
09:53 Kayyım Dêrsim Belediyesi’ni karakola çevirdi
09:51 Hakimlik yüzde 84 engelli kişiyi 'kanaat' kullanarak tutukladı
09:50 Av. Bilmez: Öcalan’ın özgürlük zamanı gelmiştir
09:36 ‘Trump, Ukrayna ve Rojava’
09:15 Hayko Bağdat: Barış için herkes elini taşın altına koymalı
09:13 'Rojava'da ekonomi şiddet aygıtı olmaktan çıkartıldı'
09:12 İstanbul'da Egîdê Cimo Ma açılacak
09:11 Gewrikliler siyanürlü madene karşı: Geçit vermeyeceğiz
09:08 25 Kasım’da İmralı’daki tecride karşı ses olacaklar
09:07 ‘Kadın bedeni üzerindeki sömürü kavramlarla olağanlaştırılıyor’
09:05 Sınırları aşan kadın gücü: Güvenli bir dünya yaratabiliriz
09:04 Çifte sömürüye karşı 25 Kasım'da Taksim'de olacaklar
09:00 23 KASIM 2024 GÜNDEMİ
08:50 Çok sayıda bölge için sağanak uyarısı
00:58 DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Dêrsim’de
22/11/2024
23:27 İstanbul’da kayyım yürüyüşü: Kürt halkının iradesine darbe vuruluyor
23:00 HDK: Kayyıma karşı birleşmeye çağırıyoruz
22:46 Tepkiler büyüyor: Kayyıma karşı mücadele edeceğiz
22:36 DBP MYK: Tüm halkımızı iradeye sahip çıkmaya çağırıyoruz
22:32 CHP’den Dêrsim ve Pulur’a heyet
22:26 Özel: Direneceğiz
İmamoğlu: Millet iradesi gasp edildi
22:19 Uçar: Kayyım politikalarını asla kabul etmiyoruz
Bayındır: Saltanatınıza bu halk son verecek
22:15 Kürtçe tiyatro oyunu ‘Mêdêa’ Ankara’da
22:09 Hatimoğulları: Yarın Dêrsim'deyiz herkesi çağırıyoruz
Bakırhan: Barış diyenlerin cebinden kayyım çıkıyor
22:04 Pulur Belediyesi önündeki bekleyiş sürüyor
21:59 Ankara’da bütçe paneli: Bütçe savaşa ve sermayeye aktarılıyor
21:38 DEM Parti: Kayyım beyhude bir teslimiyet dayatmasıdır
21:10 Dêrsim Belediyesi'ne kurulan barikatlar direnişle yıkıldı
20:40 Yerine kayyım atanan Birsen Orhan: İşgalcileri izlemeyin gelin birlikte mücadele edelim
20:27 Yerine kayyım atanan Konak: Trafiği kapatarak tebligatı imzalatmak istediler
20:01 Dêrsim ve Pulur belediyelerine kayyım atandı
19:25 Sanatçılardan Xelfetî nöbetine dayanışma ziyareti
19:12 Kremlin: Ukrayna’ya saldırı Batı’ya uyarı niteliğindedir
19:05 Meteoroloji'den 44 il için ‘turuncu’ ve ‘sarı’ kodlu uyarı
18:53 İPS ve Bianet’ten konferans: Medyada ahlaki politik ilke mümkün
18:27 Grup Yorum emekçisine işkence davası: Tanıklar dinlenecek
18:03 ÖHD: Tahliye engellemeleri siyasi tutsaklar için işkence sistemine dönüştü
18:01 Kayyım ihmaliyle ölen 4 kişinin yıl dönümü: Felaketler önlenebilir
17:54 Kayyıma tepki: Nereden geldiyseniz oraya gidin
17:50 25 Kasım eylemleri: Şiddeti birlikte durduracağız
16:30 Kılıçdaroğlu'ndan Akşener'e gönderme: İşbirlikçi çıktı
16:22 Eylemdeki işçilere gözaltı
16:12 Şerzan Kurt davasında polise indirimli ceza
15:24 ‘Halkın iradesini teslim alamazsınız’
15:24 KESK’li kadınlar: Susmayacağız
15:00 ‘Jin, jiyan, azadî’ pankartının hedef gösterilmesine tepki
14:38 SES bütçe taleplerini açıkladı
14:38 İzmir'de öğretmenlere şiddet protesto edildi
14:14 3 yılda 87 ajanlaştırma girişimi başvurusu: Soruşturma yok
13:45 Kayıp genci arama çalışmaları devam ediyor
13:42 Kadının ekonomiye katılımı tartışıldı
13:05 Avukatlara silahlı saldırı protesto edildi
13:03 Aklime Hanas'ın tedavisi sürüyor
12:14 Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi Êlih’te: Dayanışmaya çağrı
12:03 Kayyımın kapattığı Kadın Dayanışma Merkezi yeniden açıldı
12:00 Amed’te ‘Ekonomide kadın çalıştayı’
11:41 Gazeteciler Kızılkaya ve Çaralan’ın davası düşürüldü
11:35 Ayşegül Doğan: Tecridi sürdürmek yerine Öcalan'ın çağrısına kulak verin
11:34 Riha'da bir kadın katledildi
11:30 Gazeteci Osman Akın hakkında beraat
11:28 Altaylı ve Saymaz hakkında soruşturma
11:27 Ailelerden İmralı başvurusu
11:13 Êlih’te gözaltına alınanlara ‘Ölürüm Türkiyem’ dinletilmiş
11:07 Dêrsim'de başlatılan nöbet devam ediyor
10:37 Duruşma günü Valilik bilgi istemiş!
10:21 Askerlere cinsel saldırıda bulunan albaya 42 yıl hapis
09:51 Hastane yemeğinden taş çıktı, personelin 2 dişi kırıldı
09:30 Ankara'da kadınlar 24 Kasım'da alanlarda olacak
09:28 ESP Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş: Çözümün yolu İmralı’dan geçiyor
09:20 Tutsaklara para gönderme kampanyası: Çocuklarımızın yanında olalım
09:13 TSK, HPG'lilerin ailelerinden tazminat talep etti
09:12 Polisin işkencesine AYM’den ihlal kararı
09:11 İzmir’deki yurttaşlar: Kadın özgürse yaşam var demektir
09:10 'Kişisel Statü Yasası' ile ne amaçlanıyor?
09:09 Bir özel savaş aygıtı: Cezasızlık
09:08 Av. Kaya: 'Umut hakkı' kararını yerine getirmemek hukuk cinayetidir
09:02 Mülteci kadınlar şiddete açık: Demokratik kitle örgütleri politika oluşturmalı
09:01 Rusya’da savaş karşıtı hareketlerin öncüsü kadınlar
09:00 22 KASIM 2024 GÜNDEMİ
21/11/2024
22:52 Çandar: Suriye politikasının değişmesi için elverişli şartlar var
22:45 Önder’den Soylu’ya ‘helallik’ yanıtı: Barış gelsin o işin kolay kısmı
22:36 YJA Star’lı Leyla Yıldızgörer toprağa verildi
22:26 ‘Kürtler ırkçılığa maruz kalmıyor’ diyen komisyon başkanına örnekler sıraladı
21:28 Uzman çavuş bir kadını katletti
21:23 Sümeyye Boz: Abdullah Öcalan’ın fikirleri çözüm için yol haritası sunuyor
21:15 KESK mitingine çağrı
20:56 Pakistan'da silahlı saldırıda 38 kişi öldü
20:47 Erkek şiddetine karşı kurulan komisyonun başına erkek getirildi
20:38 Avukat görüş yasağına tepki: Ne yapmaya çalışıyorsunuz?
20:33 Irak: Güvenlik güçlerimiz savunmaya hazır
20:05 Tutanaklarda her dil serbest, Kürtçe yasak!
19:46 İsrail'den 'Netanyahu' açıklaması: Geri adım atmayacağız
19:42 DEM Parti Esenyurt ilçe eşbaşkanları tutuklandı
19:33 KESK’ten İsmet Aslan için uluslararası imza kampanyası
19:12 İsrail'in saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı 44 bini aştı
19:08 Sevk talebiyle açlık grevinde olan tutsak için İHİK’e başvuru