ANKARA - Suriye krizini değerlendiren Prof. Hüseyin Bağcı, bundan sonra Cenevre sürecinin öne çıkarılabileceğini belirtirken, Yazar Hamide Yiğit, artık Suriye’deki yabancı aktörlerin evlerine dönme vakti geldiğini söyledi.
Suriye krizinin geldiği aşamayı ve en son ABD’nin Suriye’ye yönelik saldırısını değerlendiren uzmanlar, saldırının Cenevre Barış sürecini öne çıkarmaya yönelik olduğunu söyledi. Uluslararası ilişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı yapılan operasyonu “Dağ fare doğurdu” sözleriyle değerlendiriyor. Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Bağcı, “ABD, İngiltere ve Fransa tarafından yapılan operasyon askeri açıdan hedeflerine ulaşmış olabilir ama siyasi hedeflerine ulaşmadı. Çünkü Beşar Esad hala orada. Beşar Esad halen oradaysa yapılan bütün operasyonların çevreye ve insanlara zararı vardır, başka bir anlamı yok” diye konuştu. Operasyonun “Esad’ı hedefleyip hedeflemediği” yönündeki soruya da Bağcı, “Bu operasyonun ne hedef güttüğü yönünde büyük endişeler ve belirsizlik var. Rejimi değiştirmeye yönelik değilse bu yapılan müdahalenin askeri anlamı olabilir ama o kadar” sözleriyle cevaplandırdı.
‘CENEVRE ÖNE ÇIKABİLİR’
Bağcı, yapılan saldırıda gönderilen 100’den fazla füzeden 73 tanesinin rejim tarafından havada imha edildiğini savunan Bağcı, bundan sonra Cenevre sürecinin öne çıkabileceğini ve Rusya’nın halen etkin bir aktör olduğunu belirterek şunları söyledi: “Tekrar bir müdahale olabilir mi, bilemiyorum. Operasyon sona erdi denildi. Muhtemelen bundan sonra Cenevre’deki müzakerelere bakacaklar ve Rusya hala belirleyici ülke. Çünkü Suriye’nin güvenliğinden birinci derece sorumlu. Suriye’nin davetlisi olarak orada, DAEŞ mücadelede etkin bir ülke ve Kuzey’deki Kürt oluşumunu destekliyor. Daha ne olsun.”
‘TÜRKİYE ARABULUCU OLMA ROLÜNÜ KAYBETTİ’
Operasyonun Türkiye’ye yönelik olası etkilerini de değerlendiren Bağcı, “Türkiye’nin arabulucu olma şansını kaybettiğini düşünüyorum” dedi. Bağcı, “Türkiye’nin arabulucu olması gerektiğini düşünüyordum ve bunun için büyük bir fırsat vardı. Ancak Dışişleri Bakanlığının Esad gitmeli şeklindeki açıklaması ile Türkiye bu arabulucu rolünü kaybetti. Almanya bu işin üzerine atladı. Almanya’nın arabulucu olabileceğini söyledi. Alman yetkililer akılı bir geri duruş sergileyerek arabulucu olma rolü için büyük fırsat yakaladıklarını söyledi. Türkiye Beşar Esad’a çok fazla odaklanmıştır. Türkiye ile Rusya arasında kırgınlığın da süreceğini düşünüyorum. Çünkü Putin Türkiye’nin açıklamalarından hoşnut değil” şeklinde konuştu.
‘EFRİN KRİZİ TETİKLEDİ’
Suriye saldırısını değerlendiren Yazar Hamide Yiğit ise, sahadaki güç dengelerinin varlığına işaret ederek, mevcut saldırının Cenevre sürecini öne çıkarmaya ve Cenevre’ye yeni bir misyon atfetmeye yönelik olduğunu söyledi. Kimyasal silah saldırısını bir komplo olarak nitelendiren Yiğit, koşullar itibariyle rejimin böyle bir saldırı yapmasını gerektirecek bir durum olmadığını söyledi. Yiğit, Efrin meselesinin de Duma ve Suriye’deki son krizi tetiklediği fikrine katılarak, “Daha önce Efrin’e karşılık İdlib tartışılıyordu ama çatışma dinamiği birden bire Guta’da alevlendi ve Duma patlak verdi” diye konuştu. ABD’nin son saldırıyla İngiltere ve Fransa’yı da yanına almasının, “Suriye krizini ve hezimetini tek başına sırtlamaktan kurtulmak” anlamına geldiğini savunan Yiğit, yeni hamlenin de Soçi ve Astana süreçlerine karşı olduğunu savundu.
‘KRİZİ FIRSATA ÇEVİRİYOR’
Türkiye’nin mevcut kriz içindeki yerini de değerlendiren Yiğit, “Türkiye çok başarılı bir fırsat stratejisi. Bu tür krizlerde ortaya çıkan ve fırsatları değerlendiren bir konumdadır. Türkiye her kırılma ve kriz döneminde AKP bir fırsat stratejisi geliştiriyor. Bu strateji sonucunda Efrin’de, İdlib’de ve Cerablus’ta böyle var olduklarını düşünüyorlar. Aslında AKP yönetiminin savaş kokusu burnuna değmeye görsün. Bunu en büyük fırsat olarak değerlendiriyor” diye konuştu.
‘HERKESİN EVİNE DÖNME ZAMANI GELDİ’
Yiğit, krizin derinleşmesinde uluslararası çok fazla elin sorunun içinde olmasından kaynaklandığını söyledi. Yiğit, “Rusya, ABD, Arabistan, Türkiye… Herkesin artık bir defolup gitmesi lazım. Orada önemli olan halklardır. Bunlar çıkacaklarını söylüyorlar. Teşekkürler, hepiniz evinize dönün. Suriye Suriyelilerindir. Ortadoğu, Ortadoğu halklarınındır” dedi.
‘KÜRTLER SURİYE’NİN GELECEĞİNDE DE PAY SAHİBİ OLACAKLAR’
Kürt meselesinin halen önemli bir dinamik olarak Suriye krizindeki varlığına işaret eden Yiğit, Kürt halkının yeni Suriye’nin inşasında da önemli bir rolü olacağını söyledi.
MA / Kenan Kırkaya