İSTANBUL - Hicran Kaya 13 Şubat’ta gözaltına alındı. Emniyette “Bize yardımcı ol, hayatını değiştiririz. Kabul etmezsen 2 hafta sonra tekrar alacağız” tehdidine maruz kaldı. 21 Şubat’ta bırakıldı. 14 Mart’ta yeniden gözaltına alındı. Kaya’nın avukatı suç duyurusunda bulundu.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 14 Mart'ta evine yapılan gece yarısı baskınla gözaltına alınan ve emniyette kendisine ajanlık dayatıldığı belirtilen 20 yaşındaki Hicran Kaya'nın durumuna dikkat çekmek amacıyla şube binalarında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, gözaltında bulunan Hicran Kaya'nın ablası Bahar Kaya ve Avukatı Burcu Gül katıldı. 

 

Kaya’nın 13 Şubat’ta “eylem yapacağı” iddiasıyla gözaltına alındığını ve 8 gün Vatan’da bulunan İstanbul Emniyeti’nde tutulduğunu belirten Avukat Burcu Gül, Kaya gözaltındayken polislerin kendisine "Ajanlık teklifimizi kabul etmezsen tekrar alınacaksın" tehdidinde bulunduğunu ifade etti. Kaya’nın bunu kabul etmediğini ve 8 günlük gözaltı sonrası emniyet ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığını aktaran Gül, 14 Mart’ta Kaya’nın yeniden gözaltına alındığını kaydederek, “Polis bu olayda da görüldüğü gibi açıkça suç işliyor. Kişileri ajanlığa ya da muhbirliğe zorlamak açık bir şekilde suçtur” dedi.

 

'EMNİYET SÖZÜNÜ TUTTU!’

 

Kaya’ya 8 gün içerisinde devamlı “mülakat” adı altında ajanlık teklif edildiğinin altını çizen Gül, “Bu süreçte müvekkilime 'Gel dışarıda bize yardımcı ol, hayatını değiştiririz. Kabul etmezsen biz seni bıraksak bile 2 hafta sonra tekrar alacağız, bunun sonu yok' tarzında psikolojik işkence ve ajanlık dayatması oldu. 14 Mart'ta gece yarısı tekrar gözaltına aldı. Yani emniyet ona söylediği 'seni 2 hafta sonra tekrardan alacağız' sözünü tuttu" diye konuştu.

 

'DEVLETİN POLİSİ SUÇ İŞLEMEKTEDİR'

 

Dosyada gizlilik kararı olduğu için konuyla ilgili hiçbir bilgilerinin olmadığının altını çizen Gül, gizlilik kararının önceki dosyada da olduğunu hatırlattı. Şuan emniyette tutulan Kaya'ya, gözaltına alındığı ilk günden itibaren ajanlık dayatıldığını vurgulayan Gül, "Emniyette 'Bak biz seni alacağız dedik, buradasın, gel bize yardım et, hayatın çok güzel olacak' gibi günde 2-3 defa düzenli bir şekilde psikolojik işkenceye maruz bırakılmıştır. Bir suç var ise bunun gerekli kovuşturma ve soruşturması yapılır, o kişi cezalandırılır. Ama burada devletin polisi açıkça suç işlemektedir. Müvekkilime hem hukuka aykırı sorgu yapılmakta, hem de ajanlık dayatılmaktadır. Kişileri ajanlığa ya da muhbirliğe zorlamak açıkça bir suçtur" diye aktardı.

 

Geçtiğimiz yıl tekstil işinde çalıştığı ve bir senedir işsiz olduğu öğrenilen Hicran Kaya'ya ajanlık dayatılmasına ilişkin avukatı tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu da aktarıldı. 

 

'BUNA BENZER ÖRNEKLER SIK YAŞANMAKTA'

 

Toplantıda konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, gözaltında ajanlık dayatılması olaylarıyla son zamanlarda sıklıkla karşılaştıklarını söyledi. Yoleri, "Pek çok örnek son günlerde elimize sık gelmektedir. Polis kendisiyle işbirliği yapmayan kişileri ayrıca cezalandırma yoluna gidiyor. Bunun örneklerinden bir tanesi Mustafa Koçak örneğidir. O olayda da Koçak gözaltına alınmış, işkence edilmiş, kabul etmeyince 'Sana öyle bir ceza vereceğiz ki hapishaneden zor çıkarsın' gibi tehditlerde bulunmuşlardı ve bunu gerçekleştirdiler" dedi. 

 

'SESİMİZİ YÜKSELTMELİYİZ'

 

Kişileri hem asılsız sebeplerle tutuklatmak hem de işbirliğine ve ajanlığa zorlama çabasının devam ettiği bir süreci yaşadıklarına dikkat çeken Yoleri, "Bu hem kişi özgürlüğü ve güvenliğini tehdit ediliyor. Hem işkence yasağının bu kadar keyfi bir şekilde çiğneniyor olmasını gösteriyor. Hem de kişilerin asılsız suçlamalarla özgürlükleri ellerinden alınıyor. Devletin bunu göz göre göre yapıyor olması karşısında, İHD olarak sesimizi çıkartmaya çalışıyoruz. Ama bu sesin daha yüksek çıkartılması gerektiği aşikardır" şeklinde konuştu.