Kakabaveh'den çağrı: İsveç'e Türkiye'ye gönderdikleri sığınmacıları sorun

img
ANKARA - Bağımsız Kürt İsveç Milletvekili Amineh Kakabaveh, Türkiye ile imzalanan memorandum ardından 4 siyasi sığınmacının Türkiye'ye iade edildiğini ifade ederek, "Gazetecilere çağrımdır, İsveç'e Türkiye'ye kimin neden iade edildiğini sorun" dedi.
 
Rusya-Ukrayna savaşı, artık miadı dolduğu dile getirilen NATO’nun yeniden güçlenmesine vesile oldu. ABD’nin Ukrayna’yı NATO’ya dahil etme hamleleri, Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açması, Avrupa ülkelerini de NATO’ya yaklaştırdı. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girme talebi, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından “veto” söylemleriyle tartışma yaratsa da ABD’nin devreye girmesiyle şimdilik “veto” kartı rafa kaldırıldı. İsveç ve Finlandiya ile Türkiye arasında bir memorandum anlaşması imzalandı. AKP’li Erdoğan’ın Kürt pazarlığı üzerinden dayatmaları kısmi olarak memorandum da yer alsa da, işleyip, işlemeyeceği ise merak konusu ancak şimdiden 4 Kürdün teslim edildiğine dair iddialar kamuoyuna yansıdı.
 
AKP iktidarının iade edilmesini istediği kişilerden biri de İsveç Parlamentosu’nda bağımsız olarak milletvekili olan Kürt siyasetçi Amineh Kakabaveh, AKP’li Erdoğan’ın taleplerine verilen tavizi, ABD’nin Ortadoğu politikalarını ve İsveç’in NATO’ya girme isteğinin iç politikadaki yansımalarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
 
 İsveç, NATO üyeliği anlamında Avrupa'nın tarafsız ülkelerindendi. Bu tarafsızlığı seçmelerinin nedeni neydi? 
 
 
 NATO üyeliğine karşı çıkan, sesini yükselten tek parti Yeşil Parti’dir. Sırf ABD, İsveç'in NATO'ya katılmasını istiyor diye, İsveç'teki tüm partiler politikalarını değiştirdi. ‘Hayır’ dedikleri her şeye ‘evet’ diyen bir yerde konumlandılar.
 
İsveç'te 200 yıl süren bir barış dönemi oldu. Ama örneğin bunun son 14-15 yılı sağcı hükümetlerle geçti ve bu süreçte sağcı basın da NATO'ya katılma konusunda çok ciddi propaganda faaliyeti yürüttü. Şimdi ise istediklerini elde etmek için gerekli zemini oluşturmuş durumdalar. Medya desteği de ellerinde. Sosyal demokratların bile dahil olduğu politik alana sahipler. Sol parti bile her ne kadar NATO üyeliğine karşı olduklarını ifade etmiş de olsalar, bu konuda gerekli olan sesi çıkarmakta eksik kaldılar. NATO üyeliğine karşı çıkan, sesini yükselten tek parti Yeşil Parti’dir. Sırf ABD, İsveç'in NATO'ya katılmasını istiyor diye, İsveç'teki tüm partiler politikalarını değiştirdi. ‘Hayır’ dedikleri her şeye ‘evet’ diyen bir yerde konumlandılar. 
 
 NATO’ya girmenin temel gerekçesi Rusya- Ukrayna savaşı… Bu savaşın İsveç’e gerçekten bir tehdidi var mı? Uzun süre tarafsızlığını korumuş bir ülkenin böyle bir karar almasının nedeni nedir?
 
Elbette ki yok. Yani geri dönüp Soğuk Savaş sürecine bakalım. O zaman Sovyetler çok güçlüydü. İsveç güçsüzdü ama buna rağmen bugün olduğu gibi silahlarla harekete geçmesi gerekmedi. Böyle bir önleme gerek duyulmadı. Ayrıca Rusya da Sovyetler değil. O zaman bu kadar ciddiye alınmayan tehdit şu anda neden bu kadar ciddiye alınıyor? Bunun cevabı kapitalizmde yatıyor. Sizlerin de bildiği gibi ben kendimi Marksist olarak tanımlıyorum. Bana göre şu an içinde bulunulan bu durumun en temel sebebi kapitalizm. İsveç'in iş dünyası ve sağ görüşlü politikacıları silah ticareti yapmak istiyor. İşin en trajik kısmı ise sosyal demokratların onlardan da beter çıkmış olması. Bugünün siyasetçileri iş adamlığına soyunmuş durumda. Eskiden olduğu gibi ideoloji temelinde siyaset yapmak gibi bir amaçları yok. Ekonomiyi büyütmek istiyorlar bunun için de silah satmak istiyorlar. Pek çok ülkede bu böyleydi, şu anda benim ülkemde de bu böyle. Siyasetçiler, siyasetçi değil iş insanları. Bunun sonucunda da işte İsveç ilkeleri ve insanlık onurunu yücelten bir ülke olmaktansa, Erdoğan gibi, insan haklarını ihlal eden, gazetecileri hapseden, kadınları katleden, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen bir tiranlığın temellerini atıyor.
 
Bu ilişkilenmelere giren İsveç'in bakanları ve Başbakanı da bir yandan feminizmden, uluslararası dayanışmadan, insan haklarından bahsediyor. Ama imzaladıkları memoranduma göre buraya sığınan siyasi göçmenleri başlarına kötü şeylerin geleceğinden emin oldukları halde geri gönderebilirler. Bu durum her şeyden önce İsveç'in Anayasası’na aykırıdır. Böyle bir karar verme yetkileri yok. Mahkemenin üstünde bir yetkileri kesinlikle yok. Hukuki olarak yetkisizlikleri bir yana, ahlaki olarak da böyle bir memoranduma imza atmaları kabul edilebilir değil. 
 
 Siz de Türkiye vatandaşı olmamanıza rağmen iadeniz istendi. Bu talep ardından İsveç Parlamentosu’nda neler yaşandı? Ne gibi tartışmalar oldu? Vekili olduğunuz parlamentonun üyeleri bu talebe nasıl bir tepki verdi?
 
 
Hiçbir tepki vermediler. Zaten bu derece endişe verici olan da bu. Ne hükümet ne de diğer partiler gıkını bile çıkarmadı. Daha önceden yücelttikleri insan hakları ve tüm değerlerimiz unutulmuş oldu.
 
Hiçbir tepki vermediler. Zaten bu derece endişe verici olan da bu. Ne hükümet ne de diğer partiler gıkını bile çıkarmadı. NATO'ya üye olunmasını onaylayan taraflar zenginler, iş insanları, politikacılar ve medya da onların ellerinde. Daha önceden yücelttikleri insan hakları ve tüm değerlerimiz unutulmuş oldu. Bu durumun benimle beraber endişeye sürüklediği de çok fazla sayıda insan var ama. Mülteciler, Kürtler, siyasi sığınmacılar, İsveç'te sürgünde olan Türkiyeli muhalifler. Hepimiz son derece kaygılıyız. Senin de söylediğin gibi, ben Türkiyeli değilim. Türkiye'yle herhangi bir bağlantım da yok. Ama Erdoğan Türkiye'ye iademi istiyor ve İsveçli siyasetçiler tek laf etmiyor.
 
 İsveç, Erdoğan tarafından hedef alınan sığınmacıları geri gönderir mi?
 
Buradan Türkiye'ye Erdoğan'ın talebi üzerine sığınmacıları geri göndermek insan hakları anlamında tam bir felaket olur. Daha önce de söylediğim gibi bu siyasetçilerin verebileceği bir karar değil, bu kararı vermeye yetkisi olan yer mahkemedir. Üstelik mahkeme bu kararı vermiş olsa bile, kişinin Türkiye'ye iadesi sonucunda yaşanması muhtemel bir insan hakları ihlali varsa, kişi tehlike altındaysa, işkenceye maruz kalacaksa geri gönderilemez. Tehlikeye rağmen geri gönderilebilecek kişinin o anda İsveç mahkemeleri tarafından yargılanmış ve tutuklanmış olması gerekir. Bunun ön şartı budur. Şu anda burada pek çok cihatçı, İslamcı da var. DAİŞ imamları var. Onlar da herkes gibi haklara sahip. İsveç bu insanları bile geri göndermiyor. Ama Türkiye'de tutuklanma ve işkence görme ihtimali olan siyasi sığınmacıları geri göndermekten bahsediyor. Bu durum hem iç hukukumuza hem de uluslararası anlaşmalara aykırı. Böyle bir durum daha önceden İsveç gibi bir ülkede söz konusu dahi olamazdı. Dolayısıyla ben bu durumu NATO'ya üyelik olarak tartışmıyorum. Bu bir iş anlaşmasıdır. Kürtleri ve insan haklarını iş anlaşmaları için malzeme yaptılar.
 
 İsveç tarafından 4 kişinin Türkiye'ye iade edildiğine dair bilgiler basına yansıdı. Buna dair bir bilginiz ve bir çalışmanız oldu mu? 
 
Şu an için 4 kişinin Türkiye'ye iade edildiğini duyduk. Bu kişilerin kim olduğuna dair sorular sorduk ve bazı girişimlerde bulunduk. 4 kişinin iade edildiği bilgisinin doğru olduğu sonucuna ulaştık ama yetkililer bu kişilerin Erdoğan'ın listesindeki kişiler olmadığını öne sürüyor. Yine de kim olduklarını açıklamayı reddediyorlar. Bu anlamda basın çalışanlara, gazetecilere bir çağrım var. Şu numaralardan Adalet Bakanı Sofie Rudh, Adalet ve İçişleri Bakanı Basın Sekreteri Morgan Johansson ve Adalet Bakanlığı Basın Koordinatörüne ulaşabilirsiniz. Lütfen onları arayıp Türkiye'ye kimin neden iade edildiğini sorun. Sabit hat: 08-405 10 00, Cep telefonu: 072-545 74 21.
 
 Memorandum ardından Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında F-16’ların modernizasyonu konusunda da anlaşma sağlandı. İsveç’te 2019’da getirdiği silah ambargosunu kaldırdı. Türkiye’ye silah satışı ne anlama geliyor?
 
Hepimiz biliyoruz ki Erdoğan, ABD ve AB ile yakın ilişkiler içinde olmak istiyor. Çünkü hem buradan gelecek silahlara hem de paraya ihtiyacı var. Türkiye'yi derin bir ekonomik kriz içine soktu. Türk lirası yüzde 70 değer kaybetmiş durumda. Erdoğan'ın oyları gün geçtikçe düşüyor. Halk sefalet içinde. Bunun neticesinde Ortadoğu'yu bir pazar haline getirdi ve oranın kaynaklarına göz dikti. Yine hepimiz biliyoruz ki; Erdoğan sık sık milliyetçilik üzerinden oy devşiriyor. Erdoğan'ın çıkarmaya çalıştığı savaş içerde milliyetçi oylar için. ABD ve Avrupa ile girdiği pazarlıklar da bu savaşa fon ve silah toplamak için. Erdoğan tekrar popülaritesini arttırmak ve seneye beklenen seçime hazır olmak istiyor. 
 
 İsveç hükümetinin güvenoyu ancak sizin oyunuz ile gerçekleşiyor. Erdoğan’ın İsveç’e dair açıklamaları ardından da İsveç hükümeti ile temaslarda bulundunuz. Size ne gibi sözler verildi?
 
 Kürtler sayesinde şu anda dünya biraz daha güvenli bir yer. Şimdi Kürtleri başka bir savaşın göbeğine atıyorlar. Kürtler orada yalnızca kendilerini kurtarmadı. Hristiyanları ve başka azınlıkları da kurtardı. Bu yapılan Kürtlerin fedakarlığına ihanettir.
 
Sosyal demokratlar daha önce verdikleri hiçbir sözü tutmadı. Çocukların bile davranmaması gereken şekilde davrandılar. Rojava'daki Kürtlere ilişkin bazı anlaşmalara varmıştık. Bazı sözler verilmişti. Bu sözleri tutmadılar. Kürtler, Rojava'da tüm dünyanın başına bela olan uluslararası bir terör örgütü olan DAİŞ'i durdurdu. Halife'yi yendiler. Hem kendilerini hem Ortadoğu'yu hem de dünyanın geri kalanını kurtardılar. Kürtler sayesinde şu anda dünya biraz daha güvenli bir yer. Şimdi Kürtleri başka bir savaşın göbeğine atıyorlar. Kürtler orada yalnızca kendilerini kurtarmadı. Hristiyanları ve başka azınlıkları da kurtardı. Bu yapılan Kürtlerin fedakarlığına ihanettir. Türkiye ve DAİŞ arasındaki ilişki gizli kapaklı bir ilişki de değil. Tam Türkiye Suriye topraklarını bombalayacakken DAİŞ tarafından hapishanede çıkarılan isyan bir tesadüf müydü? Buna inanan var mı? Kürtleri oradan sürmek için 12 bin DAİŞ'liyi kurtarma girişimiydi. Bu kimin işine yarıyor Türkiye'den başka? Hali hazırda İsveç'te 100 binden fazla Kürt var. Almanya'da 1 milyondan fazla Kürt var. Herkes biliyor ki bu insanlar buraya işkenceden, haksız tutuklamalardan ve ölümden kaçmak için geldi. DAİŞ'le sıcak savaş sürerken bu insanlara destek oluyorduk, şimdi DAİŞ bitince tehlike bitti mi? Zamanımızın en gaddar terör örgütüne karşı savaşıp tüm dünyayı bu tehlikeden kurtaran Kürtlerin yanında şimdi neden durmuyoruz?
 
 İsveç kamuoyu bu gelişmeleri nasıl karşılıyor? NATO üyeliğine nasıl bakıyorlar?
 
İsveç halkı siyasetten çok anlamıyor ve medyadan çok etkileniyorlar. 14 yıldır sağcı hükümetler tarafından yönetiliyoruz ve medya da buna göre pozisyon almış durumda. Yakın zamanda bir anket yaptılar bu konuya ilişkin. Birkaç bin kişiye NATO üyeliği hakkında ne düşündüklerini sordular. Bu anketin sonucu hala pek çok insanın, İsveç'in NATO'ya üye olmak istemediğini gösterdi. İslamcı gericiliğin yükselme ihtimali ve Erdoğan'ın politikalarının İsveç'e yön verme ihtimali insanları çok kaygılandırıyor. Bunun dışında kendi deneyimlerimden çıkışla başka bir fark daha gördüğümü belirtmeliyim. Binlerce kişiyle konuştum, e-mail üzerinden, mesajla ya da yüz yüze sorular yönelttim. Erkeklerin çoğunluğu NATO üyeliğini desteklerken, kadınlar gelişen bu durumlardan dolayı daha endişeli. Temel sorun insanların siyasetten uzak durmaları ve haklarını bilmemeleri. NATO üyeliği seçilmişlerin karar verebileceği bir şey değil ve dediğim gibi basının yanlı olması da bu durumu körüklüyor.
 
Eğer özgür bir medya olsaydı, İsveç halkı haklarını bilseydi, bu durumun olası sonuçlarını bilseydi, bambaşka tepkilerle karşılaşırdık. Ama medyanın duruma dair eksik ve yanlış bilgilendirme yapması sonucunda derin bir sessizlikle karşı karşıyayız. Bu anlamda özgür basının muazzam rolüne de dikkat çekmek isterim. İnsanların vicdanı ve bilinci okuduklarıyla şekillenir. Saydığım gerekçelerle, İsveç halkının konuya tepkisine dair net bir oran/orantı vermek mümkün değil. Şu anda basın halka savaşın eşiğinde oldukları propagandasını yapıyor ve halk korkuyor. Bu korku da duruşlarını belirliyor. Oysaki Putin Ukrayna'da çıkardığı savaşta bir şey başarabilmiş değil. Putin Ukrayna'da ne yapıyorsa, Türkiye de Kürtlere aynısını yapıyor. Avrupalı sözde demokrat ülkeler de Erdoğan'la pazarlığa oturuyor ve bunda bir beis görmüyor. Bu gerçekten inanılmaz bir durum. Son derece kaygı verici olmanın yanında mide bulandırıcı da bir durum. 
 
MA / Gözde Çağrı Özköse
 
 

Diğer başlıklar

17/11/2025
23:59 ‘Kamu görevlileri tarafından uyuşturucu dağıtımı yapılıyor’
23:37 Irak seçimlerinin nihai sonuçları açıklandı
23:20 Çiçek Otlu: Bakanlık ve ATK, Rojin Kabaiş'in cinayetine ortaktır
23:11 ‘İçişleri Bakanlığı bütçesinde barışa, adalete ve ekmeğe tek bir kuruş yok’
22:24 'Bîra Sûrê' Rojava Film Festivalinde
21:51 Süveyda’nın batısı ağır silahlarla bombalanıyor
21:29 Kayseri'de 74 kişi gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye başvurdu
20:44 Dilek İmamoğlu'ndan 'toplumsal sorumluluk' çağrısı
20:38 Tanhan: Kayyım ve bürokratlar hakkında mali soruşturma açılsın
20:13 Zehirlenme faciasında baba Servet Böcek de hayatını kaybetti
19:40 Kadınlardan Berk Akand protestosu
19:35 DEM Parti Kadın Meclisi'nden direnişteki işçilere ziyaret
19:16 DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Berivan Kutlu için taziye mesajı
18:53 Suriye’de Alevi evleri işaretlendi, evleri boşaltma çağrısı yapıldı
18:49 Kuzey Ege için fırtına uyarısı
18:47 Devrilen kepçenin altında kalan Akkaya yaşamını yitirdi
18:43 Gazeteci Aykol'un tedavisi ek ilaçlarla devam ediyor
18:33 Kadınlar şiddete karşı mücadele yöntemlerini konuştu
18:30 Dilovası'ndaki iş cinayeti protestosu: Susmayacağız
17:36 ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ katliamı davasında ‘zaman aşımı’ kararı
17:26 Tutsakların tahliyelerinin engellenmesi Meclis gündeminde
17:20 Ayşe Tokyaz cinayetinde iddianame hazırlandı
17:16 Cizîr Belediyesi eski Eşbaşkanı Berivan Kutlu hayatını kaybetti
16:55 Irak'ta seçimi kazanan 6 adayın oyları iptal edildi
16:48 Meclis tutanaklarda yer verdiği Kürtçe ifadeleri sildi
16:10 'Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu' kuruldu
15:34 İZBB işçileri: İşimizi geri istiyoruz
15:13 Meclis tutanaklarında ilk defa Kürtçe ifadeler yer aldı
14:51 TTB Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu: Çözüm demokratikleşme programıyla mümkündür
14:41 Bütçe görüşmelerinde Yerlikaya'ya tepki: Huzur bu mu?
14:39 Eğitim Sen’den rapor: 2026 Eğitim Bütçesini kabul etmiyoruz
14:36 Kadın tutsaklar için birçok kentte açıklama: Dayanışmayı büyütelim
14:35 Fadime Elkan’ın taziyesi kitlesel ziyaret
14:05 Asistan hekimler eylemde
13:49 Barış İçin Toplumsal Girişim: 'umut hakkı'nın uygulanması talep edilmeli
11:56 Qamışlo'da ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
11:02 Temelli: Komisyon özel yasa hazırlanması için rapor hazırlayacak
10:58 Çöpte buldukları para ve ziynet eşyalarını sahibine teslim ettiler
10:20 Dêrsimli yurttaşlar: Doğa talanına izin vermeyeceğiz
09:34 Şiyar Be Platformu Sözcüsü: Sadece bizimle sonuç alınmaz, tüm dinamiklerin sözü olmalı
09:30 ‘Komisyon Abdullah Öcalan’la görüşmeli’
09:22 Kerboran'da bir genç öldürüldü
09:19 ‘Topyekun mücadele erkeklerin dönüşümünü zorunlu kılar’
09:11 Hareket Yönetimi: Zap güçlerimizi uygun sahalara çektik
09:10 Wan Baro Başkanı Özaraz: Entegrasyon yasaları düzenlenmeli
09:02 Foza Yûsif: Dünyada kadın perspektifiyle örgütlenmeli
09:00 17 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:47 Trump’tan, ‘Epstein dosyaları’ çağrısı
08:45 Birçok kentte kuvvetli kar yağışı ve sağanak bekleniyor
16/11/2025
23:15 Riha Barosu: İki çocuğun öldüğü iş cinayeti denetimsizliği göstermiştir
22:44 Tuncer Bakırhan, Barış Akademisyenleri ile bir araya geldi
22:34 BMGK, Gazze’ye ‘çokuluslu güç konuşlandırılmasını' yarın oylayacak
22:19 Gazeteci Alican Uludağ'ın Akand paylaşımına soruşturma açıldı
21:29 Ahmet Kaya’nın 1996’daki sözleri yayınladı
20:44 Bakanlıktan Şule Çet'in faillerinden Berk Akand hakkında açıklama
19:47 Annesi kızı Rojbin Sönmez’i ağıtlarla andı
18:54 Ekoloji Kervanı 2'nci gününde: Talana karşı sesimizi yükseltiyoruz
18:50 Reqa'da 2 Kürt genci kaçırıldı
18:46 İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu
18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz