Bayındır: Muhalefet Kürt sorununu çözme iradesini ortaya koymalı

DİYARBAKIR - Kürt sorunu ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’la ilgili gündeme getirilen konulara dair değerlendirmelerde bulunan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, “Muhalefet Kürt sorunun demokratik yollardan çözme iradesini ortaya koymalı ve muhataplarını esas almalı” dedi. 
 
Kürt sorunun çözümü, Kürtler arası ittifak, savaş, baskılar ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü gibi konular üzerinden örgütlenme çalışmalarına hız veren Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Batman, Dersim, Adana, İzmir gibi kentlerde parti binalarının tabelalarını astı. Halk toplantılarını sürdüren DBP, tüm baskılara rağmen yeni yol ve yöntemlerle büyümeyi hedefliyor. Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılması dahil birçok konuda izleyecekleri politikalar üzerine sorularımızı yanıtlayan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayandır, Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’de hiçbir sorunun çözülmeyeceğine dikkati çekti. 
Partinizin birincil gündemlerinden biri PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit olduğu biliniyor. En son “Gemlik Yürüyüşü” başlatıldı ve hemen ardından Öcalan’a 3 aylık görüş yasağı getirildi. Kamuoyunda geniş yankı bulan “Gemlik Yürüyüşü”nün amacı neydi ve nasıl karşılandı? 
 
Sayın Öcalan üzerinde uzun bir süredir iktidar tarafından sürdürülen ve ısrarlı bir şekilde devam ettirilmek istenen tecrit politikası söz konusu. Bu tecrit politikasıyla bugün hem Kürt halkı hem de Türkiye demokrasi güçleri üzerinden iktidarın yaratmak istediği bir baskı rejimi söz konusu. Siyasal, toplumsal ve ekonomik krizin dibe vurduğu bu dönemde iktidar, tecrit siyasetiyle ömrünü uzatmak istiyor. Böylesi bir dönemde Gemlik Yürüyüşü ile Sayın Öcalan’ın rolüne işaret edildi ve sorunları çözümünde kilit adres olduğu ifade edildi. 
 
Gemlik Yürüyüşü sonrası iktidar yanlısı ve kimi “muhalif” medya organları Öcalan’la "aile görüşmesi” olacağına dair haberler çıktı. Bunu nasıl yorumladınız? 
 
 
 Topluma vereceği bir öyküsü, hikayesi ve politikası olmayan iktidar, bu tür manipülasyonlar yaratarak öfkeyi yumuşatmaya, süreci yönetmeye çalışıyor. Bugün aile bireyleri ve avukatlarının Sayın Öcalan’la iletişim kurma hakkı tanınmıyor. Tecridin devam ettiği bir dönemde iktidardan gelen manipülasyonlar birikmiş öfkeyi dağıtmaya yöneliktir.
 
İktidar, siyasal olarak her sıkıştığında bu konuda manipülasyonlar yaratarak kendisine bir çözüm yolu arıyor. Baskı, şiddet ve savaş politikalarından bıkmış ve öfkesini her yönüyle iktidara yöneltmiş bir toplum gerçekliği var. İktidar, kendisine karşı direnmiş milyonların olduğunu hepimizden çok daha iyi biliyor. Artık topluma vereceği bir öyküsü, hikayesi ve politikası olmayan iktidar, bu tür manipülasyonlar yaratarak öfkeyi yumuşatmaya, süreci yönetmeye çalışıyor. Bugün aile bireyleri ve avukatlarının Sayın Öcalan’la iletişim kurma hakkı tanınmıyor. Tecridin devam ettiği bir dönemde iktidardan gelen manipülasyonlar birikmiş öfkeyi dağıtmaya yöneliktir. Açıklamaların bizlerde ve kamuoyunda bir karşılık bulamayacağını çok açık. 23 yıllık İmralı duruşunu gözettiğimizde, Öcalan, taktik, dönemsel ilişkilere göre kendisini hiçbir şekilde konumlandırmadığını ve stratejik bir pozisyonda olduğunu görürüz. Sayın Öcalan, Kürt halkının özgürlüğünü, eşitliğini, geleceğini ve demokrasi güçlerin geleceği bağlamında her zaman stratejik bir pozisyonda durmuş ve rol oynamıştır. 
 
Bu tür söylemleri olası bir seçim hazırlığı olarak değerlendiren çevreler de var. Siz nasıl okuyorsunuz? 
 
Sayın Öcalan, bir seçim süreciyle ya da ya da iktidarın tek taraflı kendi lehine çevirebileceği bir siyasal atmosferle asla değerlendirilemez. İktidarın manipülasyonlarla yaratmak istediği bu siyasi tuzağa hiç kimsenin düşmemesi gerekir. Manipülasyon ve kafa karışıklığıyla yaratmak istedikleri oyunu bertaraf etmenin çok açık ve şeffaf yolu var. Birincisi İmralı'da hukuk dışına, yasa dışına, kanun dışına çıkan bir iktidar söz konusu. Dolayısıyla iktidar tarafından bu hukuksuzluğu, bu kanun dışılığı bertaraf etmenin yolu yıllardır ifade ettiğimiz gerçekliktir. O da şudur; Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması, İmralı sisteminin dağıtılması ve özellikle avukat ve heyet aracılığıyla Sayın Öcalan’ın fikir ve düşüncelerini açık bir şekilde kamuoyuna ifade etmesidir. İktidar tarafından yapılan ve önümüzdeki süreçler de yapma olasılığı olan böylesi manipülasyonların önüne geçilmesinin tek koşulu budur. Yer yer kimi muhalif kesimlerin işte 'Öcalan ile görüşüyorlar', 'Kürtlerle iktidar anlaşacak' söylemlerini bertaraf etmenin, bu manipülasyonlara düşmemenin yegâne yolu Sayın Öcalan’ın aile ve avukat görüşmelerini düzenli bir şekilde toplumla paylaşmasını sağlamakla olur. Bu manipülasyonlara imtina eden bir muhalefet söz konusu. AKP-MHP iktidarının yaratmak istediği manipülasyonlara ve tuzaklara düşmemek gerekir. 
 
Parti çalışmalarınıza dönecek olursak, birçok kentte yeni örgütlenmeler ve il binalarının açılışı yapıldı. Çalışmalarınıza dair bilgiler paylaşır mısınız? 
 
Kürdistan ve Türkiye tarafında örgütlememizi genişletiyoruz. Toplumun farklı kesimleriyle halk buluşmaları ve toplantılar yapıyoruz. Ciddi anlamda yaşanan bir siyaset krizi söz konusu. Toplumu, baskıyla, manipülasyonlarla, özel savaş yöntemleriyle, algı operasyonlarıyla zihni ve yaşam biçimi ciddi anlamda kuşatılmak isteniyor. Bu kuşatılmışlıkta toplum nefessiz hale getirilmek isteniyor. Demokratik siyasette esas aktör olarak, stratejik olarak kendimizi konumlandırdığımız bir durum söz konusu. Hem Kürdistan’da hem Türkiye’de halk buluşmalarıyla siyasetin önünü açıyoruz. Demokratik yöntemlerin gelişmesi bir ihtiyaçtır. Halkımızın önerileri doğrultusunda il ve ilçe örgütlerimizin geliştirilmesine ağırlık verdik. Dersim ve Muş örgütlerimizi açtık. Batman ve Şırnak'ın hazırlıkları sürüyor. Çok yakın süreçte Kürdistan'ın tüm illerde DBP'nin örgütlülüğe kavuşması ve topluma nefes aldıran bir sürece hazırlanıyoruz. İstanbul, Adana, İzmir ve Ankara dışındaki kentlerde bürolarımızın açılışını önümüze hedef olarak koyduk.
 
Bir yandan da Eş Genel Başkan Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılması gündemde. Bu konuda neler söylemek istersiniz? 
 
 
İktidar, Kürt siyasi hareketini, HDP'yi, HDP'nin bileşenlerini Türkiye siyasetinden tasfiye etmeye yönelik çok kapsamlı özel operasyonlar yürütüyor. İçişleri Bakanlığı, özel savaş bakanlığı haline gelmiş. Başında Soylu'nun olduğu Bakanlık, Mecliste, sokaklarda, alanlarda yalan yanlış bilgilerle Kürt siyasetini hedef haline getirerek tasfiye etmeye çalışıyor.
 
Eş Genel Başkanımız Saliha Aydeniz'in vekilliğinin düşürülmesine yönelik yapılan linç operasyonlarının arkasında partimizin çalışmalarını durdurmak yatıyor. Geçen hafta anmasını yaptığımız Orhan Doğan 2 Mart 1994'te Meclis dışına itildi. Bugün de devam ettirilen zihniyet budur. 4 Kasım darbesiyle Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş gibi birçok isim cezaevine konularak süreci bugüne kadar sürdürdüler. Bunun ardında yatan temel gerçeklik, Kürt siyasetçileri parlamentoda tasfiye girişimidir. Aydeniz'e yönelik linç girişimini böyle okuyoruz. İktidar, Kürt siyasi hareketini, HDP'yi, HDP'nin bileşenlerini Türkiye siyasetinden tasfiye etmeye yönelik çok kapsamlı özel operasyonlar yürütüyor. İçişleri Bakanlığı, özel savaş bakanlığı haline gelmiş. Başında Soylu'nun olduğu Bakanlık, Mecliste, sokaklarda, alanlarda yalan yanlış bilgilerle Kürt siyasetini hedef haline getirerek tasfiye etmeye çalışıyor.
 
Aydeniz'in vekilliği düşürülmesi ne tür sonuçlar doğurur? 
 
Türkiye halklarıyla ortak, birlikte yaşama projesine vurulmak istenen bir darbedir. Türkiye parlamentosu bugün Kürtlerin tasfiye edilmesinin zemini haline getirilmek isteniyor. Buradan çıkarılacak olan sonuç sadece Kürt siyasi hareketini etkilemeyecek. Türkiye parlamentosu siyasi darbenin tasfiye alanına çevirmede katkısı olan kim varsa bu darbeden etkilenecek. Özgürlükten, birlikte yaşam iradesinden asla geri adım atmayacağımızı ifade ediyoruz.
 
Parlamentoda, Kürtlere dair söylemlerde muhalefetin AKP-MHP ittifakıyla benzer görüşler paylaşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Muhalefetinin bugüne kadar ortaya koymuş olduğu politikalara baktığımızda Kürt sorunun çözümünde iktidarla farklı düşünmediğini tam tersine aynı çizgide hareket ettiğini, arkasına hizalandığını açık şekilde görmekteyiz. 6’lı muhalefetin ideolojik olarak iktidardan farklı olmadığını görüyoruz. Güncel gelişmelerde bir takım farklılıklar olmakla beraber asıl ve esas olarak Kürtlerin özgürlüğü mücadelesinde, Kürt sorununun çözümünde, Türkiye halklarının eşit, birlikte mücadelesinde muhalefetin iktidardan farklı bir yerde durduğunu söylemek mümkün değil. 
 
Muhalefet esaslı konulara dair bir programa sahip olmaması iktidarı besliyor mu? 
 
Güney Kürdistan'a, Rojava'ya yönelik operasyonlarda, dış politikayı belirlemede Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözümünde iktidarın savaş endeksli siyaseti, Türkiye demokrasi güçlerinin ve Kürt halkının ciddi öfkesini kendi üzerine çekmiş durumda. Kürt sorununun çözümsüzlüğü, barış, özgürlük ve eşitlik meselesindeki mevcut politikalar iktidarı nasıl alaşağı ettiyse irade göstermeyecek olan muhalefete şans verilmesi düşünülemez. Bu muhalefete iktidara giden yolun, Kürt sorununun çözümünde somut politikalara dayalı program ve politikasını açıkça ifade etmesinden geçiyor. Aksi takdirde toplumu oyalayan, sürekli seçime endeksli düşünce Muharrem İnce'nin söylediği "Adam kazandı" sözünden ileriye taşınmaz. Biz böylesi bir durumun yaşanmaması için Kürtler başta olmak üzere dostlarıyla beraber bu iktidarın bir daha başa geçmemesi için elimizden gelen tüm çabayı sarf edeceğiz. Bugün Erdoğan'ın başını çektiği AKP-MHP iktidarı Türkiye halklarına savaş, şiddet dışında başka bir politika sunmuyor. 6’lı muhalefet ise çözüm olarak; katliam ile anılan, İttihatçı akıldan başka seçenek sunmuyor. Kürtler şunu net söylüyor; Ne Abdülhamid’in istibdat rejimini temsil eden Erdoğan’ı ne de aynı zihniyeti temsil eden İttihatçı akıl çözüm olur. 
 
Çözümü tarif eder misiniz? 
 
HDP’de ifadesini bulan Üçüncü Yol, Türkiye'nin sorunlarını çözebileceğine inanıyoruz. Herkesi de bu Üçüncü Yol etrafında buluşmaya, katkı sunmaya çağırıyoruz. Kürt sorununun çözümünde çok açık şekilde politikasını ortaya koymuş bu çizgi çözer. Aksi takdirde bugün gerek iktidardan, gerek muhalefetten gelebilecek hiçbir çözüm önerisinin esastan çözüm olmadığını bizler ve kamuoyu açık bir şekilde biliyor.
 
Türkiye aynı zamanda çözümsüzlük politikasını İsveç ve Finlandiya örneğinde görüldüğü gibi dış politikada da sürdürüyor. Bu politikayla ne amaçlanıyor? 
 
Kürt sorununun çözümünü uluslararası arenalarda, uluslararası dengelerde, ilişkilerde arayan değil, ülkenin içerisindeki dinamiklerde arayan ve bu konuda çözümünün de Sayın Öcalan'ın 2013-2015 arasındaki değerlendirmelerinde bulabiliriz. Yaşanan siyasi krizin çözümü NATO veya AB ile kurulan çeşitli çıkar ilişkilerde olmayacaktır. Yol yakınken çok daha fazla tahribatlar yaratmadan, ülkenin geleceğini uçuruma sürüklemeden, toplumsal kaosu ve krizi derinleştirmeden çözüm adresine gelmenin iradesini göstermek lazım. Hem iktidara hem muhalefete çağrımızı yinelemek istiyoruz. Kürt sorunun demokratik çözümü, iradesini ortaya koymak ve muhataplarını esas olarak dikkate almaktan geçer. Aklıselim bir iradeyi ortaya koymak gerekir. 
 
Çözümsüzlükte ısrar aynı zamanda Kürt kültürü, sanatı, siyaseti üzerinde yeni baskılarla sürdürülüyor… 
 
100 yıl boyunca Kürtlerin kültürel inkarı için devreye konulan Şark Islahat Planı direniş sonucu başarısızlığa ulaştı. AKP-MHP iktidarının devreye koyduğu Kürt aydınlarının, yazarlarının, tarihi şahsiyetleri ve önderlerinin fotoğraflarının, büstlerinin kaldırılması, parklara verilen isimlerinin değiştirilmesi, köylerinin, kasabalarının adlarının değiştirilmesi çöken Şark Islahat Planı'nı güncellenmesidir. İktidar bu politik ısrarla finale ermek istiyor. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken Kürtlerin kültürel soykırımı hedefleniyor. Kürtlerin dilini, tarihini, müziğini, edebiyatını, tiyatrosunu, sanatını her yönüyle toplumun hafızasından silmeye çalışarak yeni bir Türkçülük, ırkçılık aklı söz konusu. Yüzyıllık devlet aklı Şark Islahat Planı’nda başarılı olmadı. AKP-MHP iktidarı adeta bunun intikamını almak istiyoruz. Buna karşı Kürt siyasi hareketi, kurumları, demokratik kitle örgütleri, sivil toplum örgütleri mücadelesini veriyor ve vermeye de devam edecek. 
 
2002'de ekonomik krizle iktidara gelen AKP'nin yine ekonomik krizle gideceği beklentisi var. Bu bakış açısı ne kadar sağlıklı?
 
AKP-MHP iktidarı ekonomik krizle gidecek bir iktidar değil. Tam tersi bu zihniyete karşı mücadele ederek, herkesi aslında bu mücadelenin bir parçası haline getirerek Türkiye’nin başına bela olmuş bu zihniyeti, bu iktidarı götürebiliriz. Bu anlamıyla başka bir çözüm yolunun olmadığını söylüyoruz. Bunu dışında farklı çözüm arayışları, zamana bırakma, seçimi bekleme, iç ve dış dengelerle bu iktidarın gitmesini beklemek saf bir akıl olur. Yaratmış olduğu tahkimat, devlet güçlerini, bürokrasisini, zor aygıtlarını her yönüyle kullanan iktidar ancak mücadeleyle gider. Bugün yaşanan ekonomik felaketle milyonlarca insanın kendi yaşamını artık idame edemeyecek gerçekliği var. Bu toplumsal ve siyasal açıdan büyük bir felakettir. Bu durum AKP-MHP’nin savaş zihniyetinin yaratmış olduğu bir sonuçtur. AKP-MHP bugün iktidardan düşerse yerine gelecek bir yönetim, ekonomik krizi kolay kolay düzeltemez. Bu ülkenin 50 yıllık ekonomik geleceği, yaşanan savaş ve inkâr zihniyetine yatırıldı ve başarısız olundu. 
 
Öneriniz nedir? 
 
 
Çözüm iradesini açık bir şekilde ortaya koymalı. Dolayısıyla birlikte mücadele etmemiz gereken bir dönemdeyiz. Aksine ekonomik ve siyasi kriz çözülemez. Bugüne kadar da çözülmedi. 
 
Devlet bürokrasisinde yaşanan hukuksuzluk, kanunsuzluk, ölçüsüzlük ve gayri ahlaki ilişkiler süren savaşla bağlantılıdır. Savaş zihniyeti bir rejim haline getirilmek isteniliyor. Savaş sürekli hale getirip toplumsal bir yaşam biçimine dönüştürmek isteniliyor. AK-MHP iktidarı bu konuda ısrar ederek kendi geleceğini kurabileceğini düşünüyor. Paramiliter güçler, siyaseti, geleceği, ekonomiyi belirliyor. Bunun arkasında savaş zihniyetinde ısrar var. Bu savaş aklına hizmet eden, onay veren, arkasında hizalanan muhalefetin sorumluluğunu unutmamak gerekiyor. Ülkenin geleceğini gerçekten düşünen kesimler varsa, ilk etapta bu savaş siyasetine karşı çıkmalı ve çözüm konusunda muhataplarını, dinamiklerini esas almalı. Çözüm iradesini açık bir şekilde ortaya koymalı. Dolayısıyla birlikte mücadele etmemiz gereken bir dönemdeyiz. Aksine ekonomik ve siyasi kriz çözülemez. Bugüne kadar da çözülmedi. 
 
MA / Müjdat Can 

Diğer başlıklar

19:10 Pirsûs katliamında yitirilenler anıldı
19:03 Arkaş’tan 4 Ocak çağrısı: Kürt halkı Önderliğini özgürleştirecek
18:38 Saran adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
18:37 Paris’teki anma programı açıklandı
18:23 Gazze’deki can kaybı artıyor
18:06 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle imza kampanyası
17:53 İmralı Heyeti ile TİP görüşmesi: Barış demokrasi ve özgürlüğün ön şartıdır
17:44 Sema Dalçiçek ve İnci Sümbül anıldı
17:36 Gültan Kışanak: Sözümüzü güçlü kılıp sürecin rotasını çevirebiliriz
17:27 'Geleceksizlik yaşamı cehenneme çevirdi'
17:25 Erdoğan’dan savaş sanayisine yatırıma ‘barış’ kılıfı
17:22 Alevilere yönelik asimilasyon tartışıldı
17:20 Sağlık Çalıştayı’nda komün örgütlemenin önemine değinildi
16:38 Talabani: Irak'ta güçlü bir hükümet inşa edilmeli
16:35 Gençlik ve Spor Bakanı’ndan Leyla Zana açıklaması: Hukuki süreç başlatıldı
16:28 Koma Amed İstanbul konseri kaymakamlık tarafından yasaklandı
16:24 İmralı Heyeti ile TİP görüşmesi başladı
15:49 ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine TJA’dan çağrı: Özgür önderlikle buluşma zamanı
15:37 İmralı Heyeti ile AKP ile görüştü: Barış hukuksuz olmaz
15:33 'Adil, eşit demokratik bütçe istiyoruz'
15:22 Kürtlere hakaret eden akademisyen serbest bırakıldı
15:18 DAD’ın yeni eş genel başkanları belli oldu
15:11 Gazeteci Aykol’un durumu stabil
15:08 On günde 3 İHA düştü
15:01 Gazeteci Cihan Berk’in tutuklanması protesto edildi
14:57 Üç kentte hasta tutsaklar için eylem
14:47 Sandıktan 2026 bütçesine ‘hayır’ çıktı
14:45 Mereş Katliamı anması: Yüzleşme olmadan barış olmaz
14:35 KHK eylemi 151’inci haftasında: Hukuksuzluğu sonlandırın
14:33 Leyla Zana'ya saldırı protesto edildi
14:29 İmralı heyeti ve AKP heyeti görüşmesi başladı
14:26 Mazlum Ebdî: 2026’da önemli başarılara imza atacağız
13:33 KESK'ten Meclis'e çağrı: Bütçeye onay vermeyin
13:30 Karabey kardeşler, Haran ve Bahçeci için adalet talebi
13:05 Cumartesi Anneleri 31 yıl önce kaybettirilen Aydoğan’ın akıbetini sordu
12:54 HPG’li Sedat Işık anıldı
12:16 Suriye ‘adına’ konuşan Savunma Bakanı Güler, QSD’yi tehdit etti
11:10 ABD, Suriye'de DAİŞ’e ait 70’i aşkın hedefi vurdu: Operasyon kritik önemde
10:56 Cizîr'de serbest bırakılan taciz faili tekrar gözaltına alındı
10:55 Fenerbahçe Başkanı Saran uyuşturucu soruşturmasında ifade verecek
10:37 İngiltere’den Şara’nın komutan ve tümenlerine yaptırım
10:29 Deklarasyon: Kentleri kadınların barış ısrarıyla yeniden kuracağız
10:11 Xwebûn 6 yaşında: Kürtçe gazeteyi her koşulda halka ulaştıracağız
10:10 Ortadoğu’da 2025: Değişen güç dengeleri
09:46 ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine çağrı: Önderliğin özgürlüğünü haykırma günüdür
09:06 Avukat Duygu İnegöllü: Harran GBM hukuka aykırı tutsaklık merkezi oldu
09:05 Cûdî'de 50 bin palamut ekilecek
09:04 İspanya: Yüksek özerklik, açık yetki anlayışı, katılımcı demokrasi
09:02 Sebahat Tuncel: Komünal demokrasi kadınlar için yeni bir dünya
09:00 20 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
19/12/2025
23:13 Bakırhan: Demokratik anayasa ihtiyaç ama masada değil
22:25 Şam’dan muhatap belirtmeksizin Rojava’ya ‘entegrasyon’ belgesi
20:52 Cezaevi savcısından 30 yıllık tutsaklara: Bakan da arasa sizi bırakmayacağım
20:45 Riha’da trafik kazası: Bir kişi yaşamını yitirdi
20:37 'Leyla Zana üzerinden Kürt kadın mücadelesi hedefleniyor'
20:14 Nazım ve Cihan anması: Hakikat yolunda yürüdüler
20:05 Cihan Bilgin ve Nazım Daştan Kobanê’de anıldı
20:02 Fenerbahçe Başkanı Saran ifadeye çağrıldı
19:58 Hakimlik taciz faili öğretmeni serbest bıraktı
18:41 223 işçi 144 gündür direniyor
18:38 Gazeteci Cihan Berk tutuklandı
18:08 AYM’den 3 kitabın yasaklanmasına hak ihlali kararı
18:03 BM: Gazze’de soğuktan 3 çocuk yaşamını yitirdi
17:17 İstanbul'da ESP'li 6 kişi tutuklandı
16:55 Gazeteci Aykol’a yeni bir antibiyotik tedavisi başlandı
16:52 Çandar’dan Erdoğan’a: Dışişleri Bakanınıza ayar verin
16:37 Mûş'ta kadınlar bir araya geldi
16:19 AKP raporunda eski yöntem ve eski söylemler: Özerk Yönetim “tehdit” olarak tanımlandı
16:18 İŞKUR'da kura hilesi iddiası: AKP'li aileden 5 kişiye kura çıktı
15:21 Çetin Arkaş: Önder Apo’nun istediği kişilerle görüşmesinin imkanları yaratılmalı
15:09 Bozan: Cezaevi İvrendi’ye düşman hukukuyla yaklaşılıyor
15:00 Kamu emekçileri iş bıraktı
14:55 'Hayata Dönüş Operasyonu'nun yıl dönümünde cezaevi tellerine karanfil bırakıldı
14:44 Yazar Tunç’un Mereş katliamını konu alan kitapları yeniden basıldı
14:27 Katledilen Taybet İnan ve 29 kişi anıldı: İnsanlığa karşı suçtur
14:23 Kayyım kararının yürütmesinin durdurulması karara bağlanacak
14:22 İHD: 'Hayata Dönüş' operasyonlarında cezasızlık politikası sürdürülmüştür
14:13 Kaya’nın taziyesine kitlesel ziyaret
14:09 Katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Daştan için mevlit verildi
12:46 'Katledilen arkadaşlarımızın hesabını sormaktan vazgeçmeyeceğiz'
12:33 AKP raporunu Meclis'e sundu
11:51 DEM Parti İmralı Heyeti ile TİP görüşmesinin tarihi belli oldu
11:13 Farqînli yurttaşlar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü halkın özgürlüğüdür
10:53 Cizîr’de taciz faili öğretmen gözaltına alındı
09:53 2025: Küresel güç dengeleri değişti, yeniden mevzilenme başladı
09:29 Cizîr’de çok sayıda öğrencinin taciz edildiği ortaya çıktı
09:25 'Hasta tutsakları hala cezaevinde, barışa nasıl inanalım?'
09:24 10 yıldır kayyımın yönettiği kent komün ve meclislerle yeniden inşa edilecek
09:20 Eril şiddet çemberinde bir yaşam mücadelesi
09:19 Veysi Aktaş'tan 'Umut ve Özgürlük' mitingine katılım çağrısı
09:16 19 Aralık'tan bugüne tecrit daha da derinleşti
09:16 Şanogel kuruldu: Sokağa ve halka ulaşmak istiyoruz
09:15 Rûbarêşîn ve Sergen dereleri HES kıskacında
09:08 Mereş'te 47 yıllık yara: Yüzleşin
09:07 Filozof Holloway: Rojava sistemdeki süper çatlaktır
09:01 İsviçre: Doğrudan demokrasi ilkesi esastır
09:00 19 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:44 PİRHA muhabiri Cihan Berk gözaltına alındı
08:18 26 şirkete eş zamanlı operasyon: Gözaltılar var
18/12/2025
23:22 DEM Parti’den TFF’ye çağrı: Cezai yaptırım ağırlaştırılmalı
22:33 İlk 8 maddesi görüşüldü: Bu bütçe emeğin değil
21:44 Ayşe Şan, konser ile anıldı
21:12 Cenk Yiğiter’e saldıranlara hapis cezası verildi
21:06 Kuyu Tipi Cezaevleri paneli: Mekanın yarattığı şiddet rejimi
19:53 KESK: Yoksulluk ve adaletsizlik normalleştirildi
19:47 Devrimci Parti: Devrimci tutsaklara özgürlük için harekete geçelim
19:42 Arkaş: Askerlerin mezarına çiçek koymaya varım, peki ya siz var mısınız?
18:22 Denizli’de çocuk işçi yandı
18:20 Hakan Fidan, QSD'yi hedef aldı
17:47 Ebex’te Sima Semend Kadın Eserleri Kütüphanesi açıldı
17:44 Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi
17:39 Serhat Bölgesinde toplantılar son buldu: Tarafların imkanları eşit olmalı
17:30 Bahçeli: Abdullah Öcalan’a özgürlük mitingi ifade özgürlüğüdür
17:27 Temel: İktidarın komisyona sunacağı rapor sürecin ciddiyetiyle uyumlu olmalıdır
17:22 CHP'den 53 sayfalık rapor: Sürecin esasına ve ana aktörüne temas yok!
17:18 Bütçe görüşmeleri: Bu ülkenin geleceği muhalefetin cesaretine bağlı
17:10 Akın Birdal: İşçi sınıfının ekmeği barıştadır
16:56 Ev baskınında polis, 5 yavrusu olan köpeği kurşunlayarak öldürdü
16:40 Gazeteci Aykol, 2 ay 4 gündür yoğun bakımda
16:30 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı gerçekleştirdi
16:22 Bakanlık Kazanhan'ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı
15:37 30 bin TL’lik zam teklifi geri çekildi
15:06 Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu
15:04 Kadınlardan 'Kadın Mitingi'ne katılım çağrısı
14:56 Ayşe Şan mezarı başında anıldı
14:37 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesinin tarihi beli oldu
14:37 Dersim Gazeteciler Platformu kuruldu
14:36 CHP raporunu Meclis’e sundu
14:33 Çetin Arkaş: Barış olacaksa yapılanlarla yüzleşilecek
14:30 KESK: Emekçiler bu bütçeyi kabul etmiyor
14:03 DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi kaçırılıp işkence yapıldı
13:43 Irkçı akademisyenden Kürtlere hakaret: Hakları kısıtlansın, çalıştırılmasınlar
13:00 Ahmet Türk’ten Bursaspor’a tepki: Bu tüm Kürtlere yapılan hakaret ve tehdittir
12:54 Türkiye’nin Suriye’de hedeflediği ‘üç’ şey
12:42 Barolardan Leyla Zana'ya küfre yaptırım çağrısı
12:02 Sincar davası bir kez daha mütalaa için ertelendi
12:00 Nazım ile Cihan’ın çektiği fotoğraflar sergilenecek
11:18 Asgari ücreti işveren belirleyecek: En yüksek oran yüzde 30
10:48 Efrin'de bir kadın işkenceyle katledildi
10:29 Kenanoğlu: 'Umut ve özgürlük' mitingi sahiplenilmeli
09:52 Fatma Bostan Ünsal: Yaşananlar konuşulmadan barışın toplumsallaşması mümkün olmaz
09:30 AHKEM işçileri: Tazminat ödememek için istifaya zorluyorlar
09:24 İzBB Başkanının gönderisine yorum yaptı, ücretsiz izne çıkarıldı
09:23 İHD Şirnex Eşbaşkanı: Barışın toplumsallaşması için cesur adımlar atılmalı
09:21 '10 yıl değil 100 yıl geçse de unutmayacağız'
09:20 Bir mezar mücadelesi: Oğlunun kemiklerini dördüncü kez gömdü
09:17 Zorlu kış şartlarında hayvancılık
09:15 İzBB işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı
09:13 Yönetmen Eskiköy: Sinema ve televizyon yoluyla toplumun kutuplaşmasına rıza üretiliyor
09:08 Ölüye Saygı İnisiyatifi: Barışın kalıcılaşması için mekansal hafıza konuşulmalı