Buldan’dan iktidara: İktidarınızın yolunu Rojava’dan geçiremezsiniz

ANKARA -İktidarın ömrünü uzatmak için Rojava’ya yönelik saldırı planladığına dikkat çeken HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Boşuna uğraşmayın. Rojava’dan size Ukrayna hikâyesi çıkmaz, çıkmayacaktır. İktidarınızın yolunu Rojava’dan geçiremezsiniz” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunuyor. Buldan’ın Rojava’ya yönelik saldırılar, ekonomideki kriz, Kobanê Davası’nda yaşanan hukuksuzluklara değindi.
 
Buldan, Çorum Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anarak, söze başladı. 1938’de Dersim’de başlayan, Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi’yle devam eden Alevi katliamlarını unutmadıklarını vurgulayan Buldan, “Unutturmayacağız! Yüzleşme ve adalet mücadelemizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Alevi toplumunun eşit yurttaşlık hakları kabul edilinceye, halklar ve inançlar üzerindeki baskıcı, ayrımcı uygulamalar son bulana kadar adalet, eşitlik, barış ve demokrasi mücadelemizi yılmadan sürdüreceğiz. Bir kez daha, Çorum başta olmak üzere katledilen tüm Alevi canları saygıyla anıyorum” dedi.
 
Buldan, “2 Haziran, hasretin, sevdanın ve umudun şairi Sevgili Ahmet Arif’in, 3 Haziran da güzel günlerin yolcusu Sevgili Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümleri. Saygıyla ve özlemle anıyorum. 3 Haziran aynı zamanda Kürt iş insanları; Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın ölüm yıldönümleri. Buradan saygıyla anıyorum” diye belirtti.
 
‘İKTİDARIN SON ÇIRPINIŞLARIDIR’
 
 
Kaybeden ve siyasi hikayesi tükenen iktidarın son çare olarak baskı, zulmü ve hukuksuzlukları büyüttüğüne dikkat çeken Buldan, “Bugün yaşananlar tam da budur, varlık-yokluk mücadelesindeki iktidarın alacakaranlık iklimidir. Bakın, karşımızdaki düzenin ayaklarını tek tek sıralayalım. 5’li çete bunların ekonomik rant ayağıdır. TÜRGEV’leri para transferi ve kamu arazisini yağmalama ayağıdır. TÜGVA’ları kadrolaşma ayağıdır. Yerli ve milli DAİŞ projeleri olan SADAT paramiliter ayaklarıdır. ÖSO ve IŞİD Suriye’deki çete ayaklarıdır. Trol orduları ve tetikçi basınları medya ayaklarıdır. Yargıdaki ‘Ak’ savcı ve hâkimleri kumpas ayağını yürütmektedir. Güvenlik bürokrasisi siyasi kumpas operasyonlarının ayağı olarak rol oynamaktadır. Mülki idarecileri ve kayyımları yerel darbe ayağının yürütücüleridir. Tam organize işler! Değil mi? Bu yapının kendi bekası için sürekli yaydığı iklim ise yasaklardır, hukuksuzluklardır, yargı kumpaslarıdır, tecrit ve işkencedir, nefret siyasetidir, savaş politikalarıdır, basına sansürdür, istikrasızlık ve huzursuzluktur. Bütün bunlar AKP-MHP ittifakının iktidarda kalmak için yürüttüğü son çırpınışlar olarak karşımızda durmaktadır” diye konuştu.
 
ÖZGÜRLÜK MEYDANLARI KAZANACAK
 
AKP ve MHP iktidarının tiyatro, konser, şenlik, festival, piknik, demokratik etkinlikleri yasaklamasına da değinen Buldan, şunları söyledi: “Sazın telinden, kemanın yayından, piyanonun notalarından, sanatçının sesinden korkuyorlar. İnsanların bir araya gelmesinden korkuyorlar. Evet, bir araya gelişlerden, umudun büyümesinden korkuyorlar. Gerekçelerine bakıyorsunuz, hep aynı terane; ‘kamu güvenliği.’ Hayır, asıl sakladıkları gerçek; suç ve rant düzenlerinin güvenliğidir. Az önce sıraladığım yapının güvenliğidir. Yasaklarla gözdağı veriyorlar, umudu kırmaya çalışıyorlar. Ne yaparsanız yapın bu topraklarda müziği de; sanatı da türküleri de susturamayacaksınız! Halayları durduramayacaksınız. Bir araya gelişleri engelleyemeyeceksiniz. Yasak duvarlarınız değil, özgürlük meydanları kazanacaktır.
 
EN BÜYÜK YALAN SİZSİNİZ
 
Sizin yasakçı diliniz değil, barış türkülerinin dili bu topluma umut olmaya devam edecektir. Bunların yasakçı ikliminin bir diğer ayağı da sosyal medya sansürüdür. Yasasını meclise getirdiler. Bu yasa, aynen Abdülhamit yasası ve yasaklarıdır. O da, basına sansür uygulamıştı, piyesleri, hatta ‘Burun’ kelimesini dahi yasaklamıştı. Bu iktidar da aynı zihniyettedir. Ekonomik kriz, yoksulluk, açlık, işsizlik ve yolsuzluk haberlerini sansürlemeyi planlıyorlar. Gerçekleri halktan gizleyebileceklerini sanıyorlar. Adına da yalan haberleri engelleme yasası koymuşlar. En büyük yalan sizsiniz! Bu ülkenin en büyük yalanı AKP hükümetidir. Her söylediğiniz yalan! Sizden daha büyük dezenformasyon kaynağı olabilir mi?
 
BASINI VE SOSYAL MEDYAYI SUSTURAMAYACAKSINIZ
 
Amacınız eğer yalan haberlerin önüne geçmekse, kendi yalanlarınızı, gazetelerinizdeki yalan manşetlerinizi durdurmanız yeterlidir. ‘Almanya bizi kıskanıyor’ yalanlarını yaymazsanız, yalan haber diye de bir şey kalmaz zaten. Prompteri kaldırırsanız dezenformasyon da sona erer. Ama dertleri başka. Amaç, hakikati yok ederek toplumu kendi yalanlarıyla baş başa bırakmaktır. Ne basını ne de sosyal medyayı susturamayacaksınız. Gerçekleri halktan saklayamayacaksınız. Güneşi balçıkla sıvayamayacaksınız. Bir video, bir tweet, bir paylaşım iktidarınızı sallamaya devam edecektir.
 
KOBANÊ DERT OLDU, KUMPASLARI DERS OLACAK
 
Yasaklarla toplumun nefesini kesmeye çalışırken, kumpas davalarıyla da demokratik siyasetin halka nefes olma gücünü kırmak istediklerini biliyor ve görüyoruz. İşte Kobanê kumpas davası ortadadır. Mevzu sadece HDP değildir. Tüm siyasettir, tüm toplumsal kesimlerdir. Bu kumpas, demokrasiye kurulan bir kumpastır. Mahkeme son olarak bir günlük savunma süresi verilmesi kararını aldı. Baktılar; arkadaşlarımız kumpas gerçeğini bir bir ifşa ediyor, çökertiyor, hemen alelacele karar aldılar. Belli ki aceleleri var. İktidardan düşmeden intikamlarını almak istiyorlar. Kobanê içlerine dert oldu! Kumpasları da ders olacaktır.
 
HDP SUSTURULAMAYACAK
 
Başaramayacaksınız. Hakikatler savunmasız kalmayacak. HDP, susmayacak ve susturalamayacaktır! Kumpas davanızda HDP değil, hakikatler karşısında sizin komplolarınız yargılanacaktır ve bu kumpaslar iktidarınızın sonucu olacaktır. Evet, bu iktidarın korku iklimiyle asıl kendi korkularını bastırmaya çalıştıklarını görmüyor değiliz.
 
DAİŞ’E KORİDOR OLUŞTURMAYA UĞRAŞIYORLAR
 
Irak Federal Kürdistan Bölgesi’nin ardından Şimdi de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik yeni bir savaş ve ilhak planı peşindeler. Seçim kampanyasını tanklarla yürütmeye hazırlanıyorlar! Miting konuşmalarını da tankların üzerinden yaparsalar kimse şaşırmasın! Evet, ekonomi yangın yeri, halk geçim ve yaşam savaşı veriyor. Bunlar Suriye’de yeni bir savaş peşindeler. Enflasyon ve dolar fırlayınca hadi Suriye’ye saldıralım, belki paçayı kurtarırız diyorlar. İşte, hesap budur. Rojava’da halklar arasında oluşan demokratik, sosyal, kültürel bütünleşmeyi, demokratik yönetimin inşası bozabilir miyiz, bölgeyi Kürtler’den arındırarak acaba IŞİD’e koridor oluşturabilir miyiz, diye uğraştıklarını ve çaba içine girdiklerini biliyoruz.
 
ROJAVA’DAN SİZE UKRAYNA HİKAYESİ ÇIKMAZ
 
Buradan savaş ttifakına sesleniyorum: Boşuna uğraşmayın! Rojava’dan size Ukrayna hikâyesi çıkmaz, çıkmayacaktır. İktidarınızın yolunu Rojava’dan geçiremezsiniz. Geçiremeyeceksiniz. Bu heveslerinizden biran önce vazgeçin. Şimdi kendilerine siyasal ve toplumsal destek yaratabilmek için de operasyonlarla birlikte mültecilerin geri gönderileceği propagandasını yaymaya başladılar.  Toplu göçler, tarihte hiçbir zaman askeri yöntemlerle çözülmemiştir! Aksine askeri yöntemler büyük göçlerin yaşanmasında temel etkendir. Olası Suriye savaşı da daha fazla göçmen demektir. Bu tuzağa kimse düşmemelidir.
 
TÜRGEV-TÜGVA RANTLARININ GÜVENLİĞİ
 
Tabi bir de işin parasal rantı da var. Dikkat edilirse, yurt dışında milyon dolarları istiflemeleri tam da bu savaş halini canlı tuttuğu süreçlere denk gelmektedir. Beka ve sınır güvenliği söylemini sıkça ortaya attıklarında bilin ki yurt dışından balya balya para istifliyorlar. Tezkerelere kalkan ellerin de özellikle bu hakikatle mutlaka yüzleşmesi gerekir. Sınır güvenliği dedikleri, TÜRGEV-TÜGVA-TÜRKEN ve SADAT düzenlerinin, yolsuzluk ve rant zincirlerinin güvenliğidir.
 
KÜRT DÜŞMANLIĞININ BEDELİ 
 
Bu nedenle herkesin, tüm toplumun, demokratik kamuoyunun savaş politikasının karşısında güçlü ve ortak bir tutum alması gerekir.  İktidarın savaş planlarının esas amacının kendi siyasi ömürlerini uzatmak olduğunu herkesin artık net olarak görmesi gerekir. Emekçi yoksul halkın sırf iktidar ayakta kalsın diye savaşa sürecek tek bir evladı ve kaybedecek bir canı yoktur. İktidarın Kürt düşmanlığı politikasının bedelini tüm Türkiye halkı ödemektedir. Bu gerçeği artık herkesin görmesi ve savaşa hayır demesi gerekir.
 
MUHALEFETE SESLENDİ: SAVAŞA KARŞI ÇIKIN
 
Özellikle parlamentodaki muhalefete seslenmek istiyorum: Savaş politikalarına sessizlik onaylamak demektir. İktidarın tuzağına düşmeyin, iktidarın belirlediği sınırların dışına çıkmaktan korkmayın ve savaş politikalarına karşı çıkın diyoruz. Ve şu uyarıyı da buradan yapıyorum: Olası bir savaşın yol açacağı tüm yıkımlardan en az iktidar kadar, bu savaşın karşısında durma basireti göstermez ise muhalefet de sorumlu olur. Bunu unutmayın.
 
TECRİT POLİTİKASINA KARŞI ÇIKMA ZAMANI
 
İçinden geçtiğimiz zaman, iktidarın savaş ve talan düzenine hep birlikte karşı çıkma zamanıdır. Zaman, Kürt sorunu başta olmak üzere bu ülkenin temel sorunlarını çözümsüzlük sarmalına sürükleyen ve iktidarın varlık gerekçesi olan tecrit politikasına hep birlikte karşı çıkma zamanıdır. Zaman, hem bu topraklarda hem de Suriye başta olmak üzere tüm komşu ülkelerde demokratik çözüm ve kalıcı barış politikalarına, halkların iradesine sahip çıkma zamanıdır. Zamanın ruhuna uymayanlar, aşılmaya mahkûmdur!
 
ERDOĞAN’A KENDİ SÖZLERİYLE CEVAP
 
Yarın 1 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Dünya Açlıkla Mücadele Haftasının ilk günüdür. Her gün, her saat, her dakika açlığa, yokluğa doğru sürüklenen bir Türkiye yarattılar. Açlık ve yoksulluk sınırı rakamları korkunç seviyededir. Türk-İş’in raporuna göre; Açlık sınırı 6 bin 17 TL, yoksulluk sınırı 19 bin 602 TL olarak hesaplandı. İnsanlar açlıkla mücadele ederken, AKP Genel Başkanı çıktı; ‘Birileri aç kaldık diyor, vicdansızlık yapma aç kalan yok’ diyerek, açız diyen milyonları azarlamayı kendine görev olarak görüyor. Vakti zamanında da şunu söylemişti: ‘Meydanlar açız diye bağırıyorsa, insanlar kirasını, faturasını ödeyemiyorsa, insanlar pazardan artık topluyorsa ülkeyi bu hale mevcut hükümet getirmiştir.’ Nereden nereye değil mi? En büyük vicdansızlığı yapan sizsiniz. Gelmiş geçmiş en vicdansız iktidar olarak tarihe geçtiniz. Zalimsiniz! Zulümde üstünüze yok.
 
SARAYDAN ÇIKIP, SOKAĞA İNDİNİZ Mİ?
 
Açlık nasıl yok? Sarayınızdan çıkıp da hiç sokağa indiniz mi? Çarşıyı pazarı hiç gezdiniz mi? Çöp konteynerlerinden ve pazar yerlerinden yiyecek toplayan insanları gördünüz mü?  Bayat ekmek kuyruklarına tanıklık ettiniz mi? Market raflarındaki kelepçeli mamaları, sütleri gördünüz mü hiç? Sizin bildiğiniz tek kelepçe insanların eline vurduğunuz kelepçedir! Günlük masrafı 20 milyon olan Toksaray’dan bakınca tabi ki sokağın gerçeklerini görmezsiniz, göremezsiniz!
 
VİCDANLARINIZ KURUMUŞ
 
Evine bir gram et alamayan insanların halini bilmezsiniz. Ekmek için çalışmak zorunda kalan 70-80 yaşındaki insanların halini bilmez, görmezsiniz. Okula aç giden, akşam süt içemeden yatan, çileği, kirazı sadece hayal eden boynu bükük çocukların halini görmez bilmezsiniz. Çünkü zalimsiniz. Çünkü vicdanlarınız kurumuş. ‘Tok açın halinden anlamaz’ sözü tam da bugünler için söylenmiş! Basına da yansıdı. AKP Genel Başkanının kendisini halktan korumanın, bakın altını çiziyorum, kendisini halktan korumanın günlük maliyeti 1,3 milyon lira. Bu rakamı aya vurduğunuzda 9 bin çalışanın asgari ücret maaşına karşılık gelmektedir. Yani 9 bin gencin işsiz kalması demektir. İşte açlığın sebeplerinden biri budur.
 
5’Lİ ÇETEYİ KORUMANIN BEDELİ  
 
Saray korumalı sistem tabi bitmiyor, devam ediyor: Kur korumalı mevduatla zengini korumanın bedeli 90 milyar TL’dir. 5’li çete ve yandaşlarını korumanın bedeli 220 milyar TL vergi affı. Yandaş dernek ve vakıfları korumanın bedeli 10 milyar TL’yi aşmış durumda.. Peki, yurttaş cephesinde durum nedir? Yurttaşı korumamanın bedeli ise 1,1 trilyon TL’nin üzerinde bireysel borçtur. Çiftçiyi korumamanın bedeli 200 milyar TL’nin üzerinde borçtur. Öğrenciyi korumamanın bedeli 6 milyar TL borçtur. İşte açlığın, yoksulluğun tablosu ortadadır.
 
YOKLUK İÇİNDE MİLYONLARCA İNSAN VAR
 
Asgari ücrete yüzde 50 zam yapıldı ama temel gıdaya, kiraya, eğitime, faturalara, akaryakıta, her şeye de yüzde 200 ile 350 oranında zam geldi. Açlık ve yoksulluk değil, doğrudan ‘yokluk’ içinde yaşayan milyonlarca insan var. Asgari ücret 4 bin 253 TL. Kalem kalem harcamaya bakarsak, 2 bin TL ev kirası. bin TL elektrik, su, doğalgaz, internet ve telefon faturaları. Ulaşım bin TL. Mutfak Harcamaları bin TL. Asgari ücret yaşamak için değil, nefes almak için harcandığında tükendi. Daha eğitim ve sağlık harcaması yapmadık, dışarı çıkıp yemek yemedik, çay içmedik. Konsere gitmedik. Pardon, konserler yasaktı. Misafir ağırlamadık. Bugün asgari geçim ücretinin adı, yetersiz beslenme ve yokluk ücretidir.
 
ASIL GÜÇ DEĞİŞİM İSTEYEN MİLYONLAR
 
Evet, insan onuruna yaraşır bir ücret ve yaşam isteyen işçiye, emekçiye nankör diyen zihniyeti göndermenin zamanı çoktan gelmiştir. Bu ülkeyi soyguncuların, vicdansızların, zalimlerin insafına asla bırakmayacağız. Ülkeyi tümden çökertmenize asla izin vermeyeceğiz. Tüm bu anlattıklarım tabi ki iktidarın yarattığı karanlığın bir tablosudur. Ama bir de aydınlık günlerin, umudun tablosu vardır. Geleceği tayin edecek olan esas güç de budur. Hiç kimse iktidarın güçlü görünmek için yaptığı hukuk dışılıklara ve tehditlere veya yaydığı ‘bunlar gitmez’ propagandasına bakarak asla umutsuzluğa kapılmasın. Asıl güç, değişim isteyen milyonların iradesidir. Yani bizleriz, emek ve demokrasi güçleridir. Direnişimizdir. Birlikte mücadelemizdir. Korkusuzca yan yana gelişimizdir. İktidarın halkla ve demokrasi güçlerinin örgütlü mücadelesiyle baş etme gücü yoktur. Ama bizim bu iktidar düzeniyle, faşizmle baş etme gücümüz fazlasıyla vardır.  
 
KADINLARIN GÜCÜ 
 
İşte HDP tüm baskı ve engellemelere rağmen mücadelesini her geçen gün daha da büyütmektedir. Kadınların mücadelesi her yerde günden güne yükselmekte ve umudu da cesareti de daha da arttırmaktadır. Ama bu iktidarın kadınlardan büyük bir korkusu var. O kadar çok korkuyorlar ki, özellikle HDP’li kadınlardan ve HDP’li kadınların yanında duran kadınlardan da oldukça korktuklarının farkındayız. Bu sabah Batman’da aralarında belediye eş başkanlarımızın da bulunduğu 11 kadın arkadaşımızı haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına aldılar. Bunu buradan şiddetle kınıyorum.  Ne yaparsanız yapın. Kadınların gücü karşısında kaybetmeye mahkûmsunuz. Kaybedeceksiniz.  Kadınların mücadelesi sizin o koltuklarınızı sallamaya yeter de artar bile. Kadın arkadaşlarımıza selamlarımı ve sevgilerimi gönderiyorum.
 
KORKUSUZLARIN SAYISI MİLYONLAR
 
Evet, gençler özgürlüğü için biz geliyoruz demektedir. Emekçilerin, ezilenlerin, geçinemiyoruz diyenlerin mücadelesi sokaklardan, meydanlara, çarşıdan pazara, tarladan fabrikalara hayatın her alanında yükselmektedir. İktidarın doğa talanına karşı İkizdere’den Kazdağları’na her yerde ağaca, ormana, derelere, ırmaklara sahip çıkma mücadelesi dalga dalga büyümektedir. Yasaklar karşısında sanatın, tiyatronun, müziğin, sazın, sözün sesi daha gür çıkmaktadır. Korkutmak isteyen iktidara karşı korkusuzların sayısı milyonlar olmaktadır. Sansür tehditlerine karşı hakikatin peşindeki özgür basının ve sokak muhalefetinin merkezi olan sosyal medyanın gücü günden güne artmaktadır.
 
GEZİ MÜCADELESİ BÜYÜYECEK
 
Gezi direnişinin yıl dönümündeyiz. Buradan Berkin, Ali İsmail ve Ethem Sarısülük şahsında Gezi’de kaybettiğimiz tüm canları bir kez daha saygıyla, özlemle ve minnetle anıyorum. Gezi tutuklularına selam ve sevgilerimi yolluyorum. 9 yıl önce Taksim’de başlayan dayanışma bugün tüm ülkenin ortak dayanışmasına dönüşmüştür. İktidarın korkuyla, sindirmeyle, cezalarla yok etmek istediği umut Gezi dayanışmasının ve ortak mücadelesinin ruhuyla daha fazla büyümektedir, büyüyecektir.
 
DEMOKRASİ İTTİFAKI
 
8 Mart, Newroz, 1 Mayıs ülkenin faşizme asla teslim edilmeyeceğinin meydanlardaki teminatı ve sözü oldu. Buradan çıkan mücadele ve kararlılık büyük değişimin kapısını açacaktır. Şimdi büyük değişim için büyük buluşmayı gerçekleştirme ve en güçlü demokrasi ittifakını oluşturma zamanıdır. Demokrasi ittifakı, bugünün, yarının ve seçim sonrasının temel sigortası ve güvencesidir. Bu büyük değişimde HDP olarak en önde yer alacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu ve kaygısı olmasın. Yapmak için, değiştirmek için geleceğiz. Bu topraklarda demokrasi ve barış umudunun kurutulmasına asla izin vermeyeceğiz.
 
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ DEMOKRATİK SİYASETTİR
 
Türkiye halklarının çıkarı ve ortak geleceği; NATO koridorlarındaki kirli savaş pazarlıklarında değildir. Savaş kararlarının alındığı iktidar kurullarının toplantılarında hiç değildir. Türkiye halklarının çıkarı ve ortak geleceği çürümüş siyasette değil, demokratik siyasettedir. Demokrasi, barış, adalet ve eşitlik mücadelesindedir. HDP’nin yürüttüğü mücadele ve halklara sunduğu üçüncü yol seçeneğindedir.
 
HDP ÇIKIŞIN EN GÜÇLÜ YOLUDUR
 
Bakın, iktidarın uluslararası alanda ve içeride yürüttüğü politikalarda ülkenin geleceğini aydınlatan değil, daha da karartacak kararlar alınmaktadır. Bunun karşısında HDP’nin ve demokrasi güçlerinin ortak toplantılarında yine yaptığımız konferanslarda yeni, eşit, ortak yaşamın, barışın, demokratik Türkiye’nin inşası tartışılmakta ve mücadele kararı alınmaktadır. 6-7 Haziran’da büyük konferansımızı 3 Temmuz’da da büyük kongremizi gerçekleştireceğiz. İşte gelecek bu iradeyle kurulacaktır.  Halkı her gün azarlayan, taleplerini yok sayan iktidarın karşısında, her gün halkı dinleyen, halkla birlikte karar alan, halkla birlikte yürüyen bir HDP var. HDP bu yüzden siyasetin güvenilecek sözüdür, dönülecek yüzüdür. Çıkışın en güçlü yoludur.
 
HDP’NİN MÜCADELESİ 
 
Hiç kimse başka adres ve kurtarıcı aramamalıdır. Direnerek, mücadele ederek, ağır bedeller ödeyerek korkmadan, yılmadan bugünlere gelen ve dimdik ayakta olan HDP’nin onurlu mücadelesiyle bu ülkenin geleceği kurtulacaktır. Bunun için herkesin yüzü ve yönü kesinlikle HDP’ye dönük olmalıdır. İçinden geçtiğimiz bu tarihi süreçte savaşın, ölümün, açlığın siyasetine, halk iradesini rehin siyasetine ve bunun karşısında inşallah bile demekten bile imtina edenlerin korkak siyasetine karşı barışı, demokrasiyi ve refahı hedefleyen HDP’nin onurlu siyasetinde hep birlikte buluşalım diyorum. Kimse sizin inşallahınıza kalmadı, maşallah bizim halkımızın da bizim de sizin önünüze geçecek gücümüz de sözümüz de var.  Bu bize yeter de artar diyorum.”
 
 

Diğer başlıklar

16:49 Kayyıma karşı işçiler nöbette: Geri adım atmayacağız
16:02 Özel: Erdoğan CHP’li belediye başkanını çağırıp AKP’ye davet etti
15:46 Sırrı Süreyya Önder MA'ya konuştu: Öcalan Kürtlerin özgürlüğü kadar güvenliğini de önceliyor
15:21 2024 son 53 yılın en sıcak yılı oldu
15:04 Aydın'da şüpheli kadın ölümü
14:43 8 cezaevi raporu: Tecrit en üst seviyede
14:29 Tatos'ta saldırılara karşı yürüyüş
14:07 Akdeniz'de polis engelini aşan kitle belediyeye yürüdü: Teslim olmayacağız, vazgeçin
13:46 Tutsaklara işkenceye karşı suç duyurusu
13:32 Leyla Güven: Sürece amasız fakatsız katkı sunmaya hazırız
13:09 Akdeniz'de kayyım protestosunda direniş mesajı
13:07 HDP'li eşbaşkana 15 yıl hapis istemi
12:59 Beşiktaş Belediyesi'nde açıklama: Algı operasyonu yürütülüyor
12:45 Tutsak Yalçın'ın tahliyesine 4'üncü engel
12:31 İş bırakan emekçilerden 11 talep | YENİLENDİ
12:21 2024’te en az bin 897 iş cinayeti
12:06 İzmir Büyükşehir Belediyesi 103 taşınmazı satışa çıkardı
12:00 DEM Parti: Kayyımla çözüm ihtimali sabote ediliyor
11:52 Kayyımın ilk icraatı Erdoğan'ın fotoğrafını asmak oldu
11:12 Almanya: Kürtler Suriye’deki siyasi geçiş sürecinde rol almalı
11:04 Özgür Özel'den 'kumpas' tepkisi
10:56 Hızlı tren biletlerine zam
10:53 Gever kırsalında askeri operasyon
10:39 Beşiktaş Belediyesi polis ablukasında
10:30 Balıkesir'de işçi servisi devrildi: 26 yaralı
10:04 7'si DEM Partili 9 belediyeye kayyım
09:47 Tişrîn Barajı neden hedefte?
09:18 Hatimoğulları ve Bakırhan'dan Akdeniz tepkisi: Kayyım darbedir
09:11 Mahkeme kararını hiçe sayan kayyım 190 kişiyi işten çıkardı
09:10 Balatçık 44 yıl sonra yeniden kadınlara emanet!
09:08 EHP Genel Başkanı Öztürk: Öcalan'ın yol haritasını doğru buluyoruz
09:00 13 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:38 Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat gözaltına alındı
08:10 Akdeniz Belediyesi'ne kayyım atandı
03:39 Akdeniz Belediyesi eşbaşkanları tutuklandı: Kararı tanımıyoruz
12/01/2025
23:58 Annalena Baerbock: Suriye siyasi geçiş surecinde Kürtler rol almalı
23:29 Riyad toplantısı sona erdi: Türkiye’nin saldırılarına değinilmedi
23:20 Mersin Adliyesi önünde direniş Kürtçe klamlarla sürüyor
23:11 Biden ve Netanyahu'dan Gazze’de ateşkes için görüşme
22:18 Birçok kentte coşkulu Serê Salê etkinlikleri
21:12 Figen Yüksekdağ: Barış için tüm toplumsal dinamikler inisiyatif almalı
20:37 Mersin Adliyesi önünde direniş ateşi yakıldı
20:22 SOHR: DAİŞ’in Suriye çölünde hareketliliği arttı
20:18 Xarpêt’te bir işçi hayatını kaybetti
20:05 30 yıllık tutsaklığın ardından kitlesel karşılandı
20:00 Amasya’da toprak altında kalan iki işçi hayatını kaybetti
19:20 MED-DER ilk pedagojik eğitim belgelerini verdi
19:05 Mersin Adliyesi önünden seçilmişlere çağrı: Bu suça ortak olmayın
18:37 Gençlik Örgütleri: Baskılara yenilmeyeceğiz, biz kazanacağız
18:21 Amedspor, Ankaragücü'nü 1-0 yendi
18:03 Akdeniz'de eşbaşkanlar tutuklamaya sevk edildi
17:33 Mersin Adliyesi önünde direniş şarkıları yükseliyor
17:16 68 örgütten Pexşan Ezîzî için çağrı
16:35 Amed Kent Konseyi Kadın Meclisi yönetimi belirlendi
15:54 14 Temmuz'un tanıkları: Kayyıma karşı zindan ruhuyla direnelim
15:49 Erkek kavgasında kadın yaralandı
15:35 İzmir'de Serê Salê kutlaması
15:19 Adliye önünde protesto sürüyor: İddialar uyduruk
14:57 Pîran'da fidan dikme etkinliği
14:33 Meksika'da 6.6 büyüklüğünde deprem
14:33 Direnişin sürdüğü Tişrîn’de şiddetli çatışmalar
14:26 Yüksekdağ: Omuzumuza ne düşerse yerine getiririz
14:07 DBP'nin eş genel başkanları değişmedi
14:04 Barış Anneleri adliye önünde oturma eyleminde
12:31 İmralı Heyeti ile Figen Yüksekdağ görüşmesi başladı
12:24 Binler adliye önünde: Kırtasiye malzemesi suç sayılmış
12:14 30 yıllık tutsak Eren tahliye oldu
11:45 Bakırhan: Asıl güvenlik sorunu Kürt'ü yok sayan anlayıştır
11:16 Bayındır: Gün direniş ve örgütlenme günüdür
Kılıçgün Uçar: Herkes çözüm için sorumluluk almalı
11:08 Vekiller ve aileler adliyeye alınmadı
10:40 Tuzla'da palet imalathanesinde yangın
10:26 DBP kongresi: Çözümün yolu Öcalan'ın özgürlüğü
10:20 Gözaltındaki eşbaşkanlar adliyeye sevk edildi
10:12 Los Angeles'da ölü sayısı 16'ya çıktı
09:52 Jin dergi yeni sayısı yayında
09:45 Yüzde 80 engelli tutsağın oğlu: Hayatından endişeliyiz
09:42 DEM Partiler: Çözüm için samimi adımlar atılmalı
09:14 Tecride karşı bedenini ateşe vermişti: Başkana sahip çıkalım
09:11 'MESEM’ler tarikatların ucuz işgücü merkezlerine dönüştü'
09:10 Amed'de ‘Kadın Eserleri Kütüphanesi’ açılıyor
09:09 Termik santral Elbistan’ı zehirliyor
09:07 Akbıyık'ın 'iftiraları' tek tek beraatla sonuçlanıyor
09:06 Kayyım girişimine direnen anneler: Bu politikayla çözüm olmaz
09:05 Kazakistanlı Saipnazarova Kürtçeye başladı
09:03 Daştan '73' belgeseliyle Şengal'e ışık tuttu: Hayalleri yarım kalmayacak
09:02 Serê Salê etkinlikleri başlıyor
09:01 Estukyan: 'Teröristan' söylemleriyle diyalog sürdürmek mümkün değil
09:00 12 OCAK 2025 GÜNDEMİ
11/01/2025
23:07 Kocaeli'de kadın cinayeti
22:24 Sevda Karaca: Kürt halkının elini boş bırakırsanız siz kaybedersiniz
22:18 Akdeniz’de gençlerden eylem: Zafere kadar direniş
21:05 Türkiye Sirrin’e saldırdı: 2’si çocuk 3 kişi katledildi
20:54 Erdoğan'ın Riha'da da gündeminde demokratikleşme yok
20:25 Akdeniz'de binler yürüdü: İrademizi kimse gasp edemez
19:18 Eşbaşkanların gözaltına alınması protesto edildi
19:10 Gözaltındaki eşbaskanların ifade işlemlerine başlandı
18:35 Kömür ocağında göçük: Bir kişi yaşamını yitirdi
18:22 Türkiye Kobanê’nin güneyini bombaladı
18:16 Bakırhan: İmralı savaş değil onurlu bir barış istiyor
18:15 Ankaragücü’nden Amedspor’a maç öncesi 'özür' ziyareti
18:12 Özerk Yönetim’den uluslararası topluma ‘Tişrîn Barajı’ çağrısı
18:06 SİHA saldırısında yaşamını yitirenlerin isimleri açıklandı
18:04 Paris’te kitlesel eylem: Abdullah Öcalan’ın arkasında yürüyerek sonuç alacağız
17:24 Kadınlardan ‘Rojin Kabaiş soruşturması etkin yürütülsün’ çağrısı
16:47 Mûş’ta saldırılar protesto edildi: Kürtlerin statüsü tanınmalıdır
16:43 Erdoğan Amed’te bir kez daha 'çözüm' yerine ‘tasfiye’ dedi
16:30 Demirtaş: Güven verici somut adımlar hızlıca atılmalı
16:24 İmralı Heyeti’nin Demirtaş ile görüşmesi sona erdi: Sürece destekleri tam
16:02 Gözaltındaki eşbaskanlar: Halkın iradesine sahip çıkacağız
15:58 Katledilen gazeteciler Qamişlo’da son yolculuğuna uğurlandı
15:50 Pexşan Ezîzî’nin dosyası Ceza İnfaz Dairesi’ne gönderildi
15:36 31 yıllık tutsaklığın ardından Pirsûs’ta kitlesel karşılandı
15:31 QSD’den ‘bomba yüklü araç’ iddialarına dair açıklama
15:20 Nergis Muhammedi’den Pexşan Ezîzî için çağrı
15:17 Qereqozaq’ta köy bombalandı: 2 çocuk yaralı
15:08 Üç kentte hasta tutsaklar için eylem
15:01 Emekliler: 2025 yılını bu iktidarın gidiş yılı ilan edeceğiz
14:58 Cizîr, kayyım girişimine karşı yürüdü
14:56 KESK’ten iş bırakma eylemi öncesi açıklama
14:52 Qoser’deki kazada 2 kişi hayatını kaybetti
14:28 Amed ve Êlih'ten Akdeniz tepkisi: Çözüm isteniyorsa ciddiyetle yaklaşılmalı
14:24 Wan EKO-DER: Ekolojik talana karşı mücadele edeceğiz
14:22 KHK eylemi: Arkadaşlarımızı göreve iade edin
14:21 Kayıp yakınları: Çözüm için diyaloğu ve müzakereyi esas alın
14:04 Akdeniz'den tepki: Halklar kazanacak
13:59 İmralı Heyeti’nin Demirtaş ziyareti başladı
13:49 ‘Bir yandan çözüm derken bir yandan da kayyım olmaz’
13:37 Barış Anneleri Meclisi: Çözümün kaynağı Abdullah Öcalan’dır
13:36 Tişrîn Barajı’nın çevresi bombalanıyor
13:02 Cumartesi Anneleri Güçlükonak Katliamı için adalet istedi
12:44 İdam cezalarına karşı çağrı: Suça ortak olmayın
12:39 Xelfetî Belediye Eşbaşkanları'ndan Akdeniz için çağrı
12:20 CHP'li Belediye Meclis üyeleri: Hukuksuzluktan vazgeçin
12:17 DEM Parti Kadın Meclisi’den Pexşan Ezîzî için eylem
11:20 Akdeniz Belediyesi önündeki direniş 2'nci gününde
10:58 Türkiye’nin Amêdiye’ye askeri sevkiyatı sürüyor
10:48 Gözaltındaki eşbaşkanların avukat görüş kısıtlılığı kalktı
10:20 Üniversite öğrencisine SSCB bayrağı soruşturması
10:02 10 günde 147 gözaltı, 30 tutuklama
09:57 Suriye'nin karanlığını aydınlatan iki örnek mahalle
09:56 Çok sayıda kent için kuvvetli sağanak uyarısı
09:41 Barış Grubu üyesi Fırat: Çözümsüzlük silahı üretmiştir
09:39 SYKP: Süreç için üstümüze düşeni yapacağız
09:12 Akdeniz Belediyesi önünden seslendiler: Bu hukuksuzluktan vazgeçin
09:11 Karadeniz'in binlerce yıllık dayanışma geleneği: Kalandar
09:06 KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak: Herkes elini taşın altına koymalı
09:05 Yeni Yüzyıl Partisi'nin 'üyelik' hilesi ortaya çıktı
09:04 Havin Aşkan'ın ölümünde uzman çavuş şüphesi
09:03 Ali Bayramoğlu: CHP'nin tutumu yetersiz, tamamlayıcı önerilerle devreye girebilir
09:00 DAD Eş Genel Başkanı Kete: Çözüm Abdullah Öcalan ile olur