Av. Çakmak: Öcalan’a uygulanan tecrit Türkiye’yi 'kaynayan kazana' dönüştürdü

İSTANBUL- Yaşanan tüm krizlerin PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride bağlı olduğunu ve Türkiye'nin "kaynayan kazan"a dönüştüğünü belirten avukat Serhat Çakmak, tecrit bitmeden diğer hususlarda ilerlemenin olmayacağını söyledi. 
 
Uluslararası komployla Türkiye teslim edilen PKK Lideri Abdullah Öcalan, 23 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. 8 yıl aradan sonra en son 7 Ağustos 2019 tarihinde avukatlarıyla görüşen Öcalan, yeniden tecrit altına alındı. Kardeşi Mehmet Öcalan’la 25 Mart 2021’de gerçekleştirdiği kesintili telefon görüşmesinden sonra Öcalan’dan bir daha haber alınamadı. 
 
Öcalan’ın avukatlığını üstenen Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının müvekkilleriyle görüşmek için yaptıkları tüm başvurular sonuçsuz kalıyor. Öcalan’ın aile ve avukat görüş yasağına son zamanlarda ise verilen “disiplin cezası” kararlarıyla engelleniyor. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Serhat Çakmak, süreklileşen tecrit halini ajansımıza değerlendirdi. 
KEYFİ ENGELLEME VAR 
 
Hukuki açıdan dayanağı olmayan ve siyasi bir uygulama biçimi olan tecrit Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesiyle kamuoyunu gündemine girdiğini hatırlatan Çakmak, bu durumun politik atmosfere göre değişiklik gösterdiğini ifade etti. Tecridin siyasetteki gidişatla bağlantılı olduğuna dikkati çeken Çakmak, “İktidarlar kafasında tahayyül ettiği şeyleri gerçekleştirme amacıyla paralel olarak adaya ziyaretleri düzenliyor” dedi. Çakmak, “Ceza İnfaz Kanunu’nda ‘ağırlaştırılmış müebbet’ verilen kişinin bile aile ve avukat görüş hakkının engellenmesine dair bir düzenleme yok” diyerek uygulamanın keyfiliğine vurgu yaptı. 
 
‘DİSİPLİN KARARLARI ABSÜRT’
 
Son dönemlerde verilen “disiplin” kararlarına dikkati çeken Çakmak, bu durumu “absürt” olduğunu ve mevzuatta yer almadığını vurguladı. Çakmak, “Meslektaşlarımız gerekli hukuki başvuruları yapıyor. Ancak burada önemli olan husus ise Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) başvurulara cevap vermemesidir. 10 yıllı aşkındır yapılan başvurular AİHM’de karar aşamasında olmasına rağmen herhangi bir karar verilmiyor. Bununla AYM ile AİHM’in politik kurumlar olduğu, onların da zaman zaman süreçlere göre hareket ettiklerini, bazı kararları sürece yayarak verdiklerini görüyoruz. Bu da AİHM’in de diğer kurumlar gibi şeffaf olmadığını gösteriyor” diye konuştu.
 
YARGI ‘ARACI’ ROLÜNDE
 
Devletin tecrit konusunda bir programı ve politika içinde hareket ettiğini ifade eden Çakmak, “Bugün Sayın Öcalan’ın Ortadoğu’daki politik konumu ve politik hakimiyetinin ne derecede olduğunu bütün dünya biliyor. Vermek istediği mesajların yansımasını istemiyorlar. Hukuku da buna araç ediliyor. Yargı kolları, devletin çantasında bulunan Sayın Öcalan’a dair programın uygulanmasına aracılık ediyor. Devlet veya hükümetin İmralı’ya dönük bir programı olabilir. Ama bağımsız ve tarafsızım diyen mahkemelerin aracılık etmemesi gerekirdi. Hükümetin yaptığını hukuk da sessiz ya da aracı olarak tasdik etti. İlerde telafisi imkansız olabilecek sonuçlar da doğurdu” diye belirtti.
 
İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ
 
Çakmak, Öcalan’ın temel haklarından mahrum bırakılmasının eziyet ve işkenceye dönüştüğünü hatırlatarak “Bu disiplin cezalarına ilişkin avukatlara bilgi de verilmiyor. Bunların tamamı ceza infaz yasası ile uyumlu olmayan, defacto olarak tanımlayabileceğimiz durumlar” dedi. 
 
TECRİDİN DIŞARIDAKİ İZLERİ 
 
Öcalan’a uygulanan tahayyülü zor tecridin zamanla tüm ülkeye uygulanacağına dair uyarılar yaptıklarını anımsatan Çakmak, “Bu bir devlet politikası haline geldi. Dışarının içerileştiği bir süreci yaşıyoruz. Artık mahkemelerde de değil, hayatımızın tüm alanlarında tecridin izleriyle karşı karşıya kalabiliyoruz. Örneğin darbe girişiminden sonra avukatların müvekkillerle cezaevinde görüşmeleri kısıtlandı. Belirli günlere ve saatlere indirildi. Normal şartlarda istediğim saatlerde müvekkillerimi görme hakkına sahip iken istediğim saate göremedim” ifadelerinde bulundu. 
 
‘HERKES UYGULAMANIN MUHATABI OLUR’ 
 
Çakmak, değerlendirmelerine şöyle devam etti: “Sayın Öcalan’ın hakları kısıtlanıyor buna hiç kimsenin sessiz kalmaması gerekir. Buna hukukçular sessiz kalmamalı. Yargıçların kararlarıyla buna destek vermemeleri, bunu engellemeleri belirtmememize rağmen sonuç aynı. Örneğin ‘FETÖ’ yargılamalarında yer alanlar ‘Ya size neler yapılıyormuş. Biz bunları yeni yeni anlıyoruz’ demeye başladılar. Ya da kendi pratikleriyle karşılaştıklarında demeye başladılar. Eğer bir yasa, anayasa veya temel hak ve özgürlüklere uygun değilse her an bu yasa ya da bu fiili uygulamanın muhatabı olabilirsiniz.”
 
‘KARŞI OLACAĞIZ’
 
Muhalif kesimlerin, insan hakları konusunda çalışma yapan hukukçu ve aktivistlerin tecride karşı olduğunu sözlerine ekleyen Çakmak, şöyle devam etti: “Kamuda yer alan alt ve üst kademelerdeki herkes de buna karşı olması lazım. Bu ülke cumhuriyet tarihiden bu yana hep aynı uygulamalarla devam ediyor. Ama yeri geldiğinde bu uygulamaların muhatabı da olabiliyorlar. Bundan zarar da görebiliyorlar. Devletin resmi ideolojisine uygun şekilde hukuki araçlarla uygulamalarını sürdürüyorlar. 20 yıl önce biz Kemalizm rejiminden uygulamalarından devlet güvenlik mahkemelerinden bahsediyorduk. Bugün isimleri değişmiş olabilir ama uygulamalar aynı. Bu uygulamaların sahipleri kim olursa olsun bizim için bir önemi yok. Karşı olacağız. Bizim için temel olan olgu insan haklarına, hukuka ve uluslararası sözleşmelere bağlı olan yargısal mekanizmalar. Buna saygı gösteren ve baskı altına almayan siyasal iktidarların olması gerekiyor.” 
 
AİHM KARARI UYGULANMIYOR
 
Tecridin son bulması için birçok sivil toplum örgütü ile birlikte Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvuruda bulunduklarını hatırlatan Çakmak, şunları söyledi: “AİHM’in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının insani olmadığını kişinin illaki ilerde bir gün özgürlüğüne kavuşması gerektiğine yönelik kanuni düzenlenme olması gerektiğine dair kararı var. Bu karar hala uygulanmadı Türkiye’de. Bu karar Sayın Öcalan nedeniyle uygulanmıyor. Sayın Abdullah Öcalan olmasaydı, bugün bu karar kesinlikle uygulanırdı. Ve mevzuatta değişiklik yapılarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının da belli bir süresi olduğu kanuni düzenleme altına alınırdı. Ama sırf Öcalan şu anda infazını gerçekleştirdiği için ona dair bir düzenleme yapmaktan çekiniyor. En son yapılan 9’a 2 başvurusu ile birlikte Bakanlar Komitesi, bunu gündemine aldı ve Türkiye’ye sordu, ‘Bu konuda ne yaptın?’ diye. Daha sonraki süreçlerde tekrardan Türkiye’ye yasal değişikliğini yaptın mı yapmadın mı diye soracak.”  
 
‘HER ŞEYİ YAPACAĞIZ’
 
AİHM’in de kararını sürece yayıp, politik saiklerle hareket ettiği için bir girişimde bulunmadığın ifade eden Çakmak, şöyle dedi: “Biz bu kararın ilerde Bakanlar Komitesi’nin tekrardan gündeminden düşürülebileceği ihtimalinin olabileceğini görüyoruz. Ama şu anda en etkili hukuki yol bu. Çünkü AİHM’in bir kararı var. Bu kararın uygulanması gerekiyor. Uygulanması açısından Türkiye’de yasal mevzuat değişikliklerinin olması gerekiyor. Bu mekanizmayı uygulamak için her şeyi yapacağız.”
 
‘ÖZGÜR KALABİLİR’
 
AİHM kararını uygulaması durumunda Öcalan’ın hukuken özgür kalma durumunda olduğuna dikkati çeken Çakmak, şunları dile getirdi: “Kararların uygulanmaması durumunda Konsey’den atılması bile gündeme gelebilir. Zaten Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın durumunda böyle bir sürece doğru gidiliyor. Daha önce Azerbaycan’a aynı tarzda bir uygulama uygulandı. Azerbaycan geri adım atmak zorunda kaldı. Aynı sürece Türkiye’de çok yakın. Ki en son uygulamak zorunda kalacak. Globalleşen bir dünyada dijitalleşen bir dünyada kimsenin bu riski göze alabileceğini politik açıdan çok da mümkün görmüyorum. Ama zamansal açıdan ne kadar uzar bu süreç bunu kestirebilmek çok zor.” 
 
ÖCALAN’LA GELEN BAHAR 
 
Öcalan’a uygulanan tecridin kısmı olarak kaldırılması ile Türkiye’de birçok şeyin değişmeye başlayacağını 2013- 2015 barış görüşmelerini örnek gösteren Çakmak, “2013 -2015 yılları arasında bu ülke yüz yıllık tarihinde bahar mevsimini yaşadı. Toplumun her alanında insanların bir araya gelip, tabu olarak gördüğü sorunu açık bir şekilde konuşabildi. Demokratik özerklikten, otonomiden, Kürtlerin siyasal hakların verilmesinden, anadilde eğitimden tutun da uluslararası anlamda ülkenin bir cazibe merkezi haline gelmesine kadar tutun da tüm alanlarda nasıl bir baharı yaşadığımızı herkes gördü. Bunların tamamı Öcalan’la yapılan görüşmeler esnasında oldu. 
 
ÖCALAN’SIZ TÜRKİYE’NİN HALİ
 
Öcalan’ın Türkiye toplumuna, Ortadoğu’ya ya da dünya toplumu içindeki konumunun, politik gücünün ne derecede olduğu, fikirlerinin uygulanmaya çalışıldığında ne kadar topluma katkı  sağaldığını görebildik. Ama kendisiyle görüşmeyip farklı yapılarla hareket edilmeye başlandığında bu ülkede ekonominin de çok iyi gitmediğini gördük. Ekonomi iyi değil, hukuk iyi değil, toplum mutsuz, aydınlar ülkeyi terk ediyor, yeni nesil gençlerin büyük bir kısmının tek amacı belli bir yaşa geldikten sonra bu ülkeyi terk etmek. Şimdi bunu görebilen makul siyasetçinin, bireyin yapması gereken tek şey İmralı ile tekrar görüşüp süreci başlatıp ülkenin tekrar iyi pozisyona gelmesini sağlamak iken maalesef bu yapılmıyor. Bunu istemeyenlerin aslında ülkenin bekasını istemediğini, ülkenin ilerde politik, ekonomik ve hukuk anlamda dünya standartlarına ulaşmasını istemeyen ve sürekli 3’üncü dünya ülkesi komunda kalmasını isteyen güçler olduğunu görebiliyoruz.”
 
ANA DAMARI KOPUK
 
Tecridin demokratikleşmenin önünde en büyük engel olduğunu ve toplumsal kaosun daha fazla derinleştiğini de sözlerine ekleyen Çakmak, değerlendirmelerini şöyle tamamladı: “İçerde kaynayan kazanı görmeyip 30 yıl öncesinden kalma yöntemleri daha da geliştirip toplumsal baskı aracı haline getirmeye devam edilirse ülkenin ilerlemesinin imkanı bulunmamaktadır. O yüzden tecrit kaldırılmadan bu ülkede demokratikleşme de olmaz ekonomik anlamda düzelmede olmaz. Toplum refah düzeyi de gelişmez. Tüm bu hususlar birbirine zincir halkası gibi bağlanmış. Bu halkının ana damarı kopuk olduğu sürece diğer hususlarda da ilerleme kaydedilmeyeceğini belirtebiliriz.” 
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

26/04/2024
23:55 Tutuklanan Aslan'dan mesaj: Yazmaya devam edeceğiz
23:28 3 gazeteci tutuklandı
23:23 CHP’li Tanal’den Enerji Bakanlığı önünde oturma eylemi
23:18 'Celadet Ali Bedir-Xan’a saygı' gecesine büyük ilgi
22:13 Katalonya Muzik Grubu ve Aryen Kom’dan konser
21:47 Hatay’da 27 mahalle karantinaya alındı
21:20 Gazetecilerin hakimlik ifadeleri başladı
20:56 ODTÜ'de ‘kayyım rektör'ün yasağına karşı nöbet eylemi
20:24 Doğan’dan Adalet Bakanı’na: Aba altından sopa göstermeyin, kayyım rejimi sandığa gömüldü
19:59 ‘İzmir'in Çernobil'inde nükleer tepkisi
19:24 Cizîr’de, Celadet Ali Bedirxan’ın doğum günü kutlandı
18:23 Emine Şenyaşar 87 gündür Adalet Bakanlığı önünde
18:16 Tecavüz failine ‘iyi hal’ indirimi
17:03 Serbest bırakılan gazeteciler: Hakikati gerçekle buluşturduğumuz sürece müthiş kazanacağız
16:20 Gümüşhane'de yaylada açılmak istenen maden ocağına onay
16:00 Başhekim SES üyelerini hastaneden çıkarttırdı!
15:45 Tutuklamaya sevk kararı avukatlara verilmedi
14:57 Hakları için eylem yapan işçiler gözaltına alındı
14:37 İşte Amed kayyımının devrettiği taşınmazlar
14:33 3 gazeteci hakkında tutuklama istemi
14:24 Agrobay işçilerinin davası ertelendi
14:13 Cizîr'de 19 kişi gözaltına alındı
13:35 'Kürt iş insanlarının infazının MGK kararıyla olduğu tescillendi'
13:32 Katledilen 9 yaşındaki Gina'nın davası görüldü
13:10 İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı davasında karar
12:43 Şakran Cezaevi'nde tutsaklara hücre cezası
12:32 TJA: 1 Mayıs’ta tecride karşı alanlarda olacağız
12:28 'MİT' yalanıyla okulda tecavüz davasında verilen cezalar onandı
11:49 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin borcu belli oldu
11:33 Efrîn’de 2 yurttaş kaçırıldı
11:03 Ailelerden İmralı için görüşme başvurusu
10:54 Gazetecilere yaptıkları haberleri soruldu
10:47 Gözaltındaki gazeteciler adliyeye getirildi
10:14 Colemêrg'te madene karşı eylem 4'üncü gününde
09:24 Gever'de askeri operasyon
09:24 Riha’da ev baskınları
09:15 45 gündür yanıt arayan soru: Ali Veli nerede?
09:14 İnşaat işçileri 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacak
09:01 81 yaşındaki hasta tutsak ATK’ye kelepçeli sevk edildi
09:01 Gazeteci Altan: Tazelenme ve demokratikleşme için mutabakat lazım
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 185 gündür haber yok
09:00 Mali müşavirler ekonomik krizle boğuşuyor
09:00 Çernobil 38'inci yılında: Sıra Sinop’ta!
09:00 YNK’li Herkî: Türkiye ile işbirliği Irak'a zarar verir
09:00 2 ilde bölgesel 1 Mayıs kutlamaları yapılacak
09:00 ATK raporları: Tecrit koşullarına 'tıbbi meşruluk' kazandırıyor
09:00 26 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
25/04/2024
23:08 Qoser'de gözaltına alınan 30 kişi serbest
22:17 CPT Başkanı bu sefer topu AİHM’e attı
21:24 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde
20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın