Kürkçü: HDP’nin kapatılması Türkiye’nin kapatılmasıdır

img

ANKARA - Hakkında siyasi yasak istenen HDP Onursal Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, AYM’ye verdiği yazılı savunmasında, “HDP’nin kapatılması, Türkiye’nin kapatılması demek olur” dedi.

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) açılan davanın iddianamesinde, aralarında HDP'nin eski eş başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın yanı sıra mevcut eş başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Sezai Temelli, Sırrı Süreyya Önder, Meral Danış Beştaş, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü'nün de olduğu 451 kişi için 5 yıl siyaset yasağı getirilmesi talep ediliyor.
 
Hakkında “siyasi yasak” talep edilen HDP Onursal Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Anayasa Mahkemesi'ne 19 Ocak'ta yazılı savunma verdi. Kürkçü, AYM önünde açılan davanın hukuksal işlemden ziyade özü ve esası itibariyle iktidardaki AKP-MHP-Ergenekon blokunun egemenliğini pekiştirme hamlesinin önünü kesen bir meşru muhalefet dinamiğinin meşru yollardan ve bir an önce bertaraf etmeyi hedefleyen bir siyasal saldırı olduğunu belirtti.
 
‘SİYASAL TERTİPTİR’
 
Davada meselenin, “suçu” ve “suçlu”yu tespit ve gereğinin yerine getirilmesi amacı gütmediğine işaret eden Kürkçü, “Mesele, iktidarın siyasal karşıtlarını, ‘zorun da karıştığı yöntemlerle’ bertaraf etmeye ve bu maksatla devletin ‘zor’ aygıtlarını rakiplerinin üzerine sevk etme meselesidir. Bu dava, devletin zor kullanma tekelinin meşruiyet zırhına büründürüldüğü yargı aygıtının en yüksek kurumunun araçsallaştırılması ve gayri meşru bir biçimde Halkların Demokratik Partisi üzerine sevk edilmesi maksadıyla Anayasa Mahkemesi önüne getirilmiştir. Bir siyasal tertiptir” tespitlerinde bulundu.
 
‘ALTERNATİF SUNDUĞU İÇİN’
 
Kapatma davasının tertip olduğunu görmeye Kobanê Davası dosyasında unutulan “TEM Belgesi”nin dahi yeterli olduğuna işaret eden Kürkçü, “İktidarın HDP’ye duyduğu öfkenin, hareketi berhava etme hırsının gerisinde yatan, HDP’nin ‘terörizm’e başvurarak kamu düzenini yıkmaya, ‘vatanı bölme’ye yönelmiş olması değil, tam tersine oyunun kuralları içinde kalarak, topluma resmi anlatıyı çelen bir alternatif anlatı sunmayı başarmış olmasıdır. Kırk yıllık ‘terör’ edebiyatının HDP’nin siyaset sahnesinde görünüşüyle birlikte ıskartaya çıkarılmak zorunda kalınmasıdır. HDP’nin toplumun çoğul, çok kimlikli, çok etnikli, çok dinli, çok dilli, çatışan çıkarlara sahip sınıflardan oluşan hakiki karakterini tanıyan bir dille konuşmasının kabul görmesi, meşru kabul edilmesidir” diye belirtti.
 
‘ÜÇÜNCÜ BİR KUTUP OLUŞTURDU’
 
Kürkçü tarafından verilen savunmanın tamamı şöyle: “Sonunda HDP’ye vücut verecek olan Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 2011’den başlayarak, şiddet eksenli mücadele biçimlerine müracaat etmeksizin, demokratik ve barışçı siyaset yordamlarıyla halkın yaşadığı ve çalıştığı alanlarında inisiyatif, söz ve karar sahibi olmasının yollarını açan, meclisler temelinde kendi kendisini yönetmesine dayalı bir yeni siyaset tarzı ortaya çıkardı. Osmanlı Devleti’nden müdevver, kadim, iki kutuplu geleneksel siyaset alanını bir uçtan ötekine yaran üçüncü bir kutup oluşturdu. Kürtlerin demokratik özerklik talebiyle, Türklerin demokratik cumhuriyet talebi arasında bir köprü kurdu. Silahlı çatışmadan değil, tam tersine, ‘çözüm ve müzakere’ sürecinden beslendi. Kürt halkının ve Kürt siyasetinin ‘barış’ iradesinin rüzgarını arkasına alarak Türkiye’nin batısında Kürtlerin hak ve taleplerinin tercümanı oldu. HDP işte bu zemin üzerinde doğdu, yükseldi.
 
TOPLUM BENİMSEDİ
 
HDP ‘suç’ işlemedi, yaptıklarının bugün suç sayılması, toplumsal olanı politikaya tercüme ederek kurulu düzenin ötesine bakması ama tamamen meşru bir yönelişle, iktidarın muhafazakâr ve adaletsiz toplum modelinin karşısına yenilikçi ve özgürlükçü bir ülke ve toplum tasavvuru üzerinde yükselen elle tutulur, samimi ve sahici bir siyaset ortaya koymasındandı. Toplum bu siyaseti benimsedi, ödüllendirdi. ‘HDP kapatılsın’ diyenlere arkasını döner, baraj altına gömerken, HDP’yi ilk sınavı olan Haziran 2015 genel seçimlerinde omuzlarının üzerine alarak on yıllardır altına ittirildiği seçim barajının üzerinden aşırdı ve ona siyasal toplumun baş köşesinde bir yer sundu.
 
Toplum ‘çözüm ve müzakere’ sürecine destek verdi ve HDP’nin önünü özellikle bu süreçteki rolü dolayısıyla açtı. Bu mecrada kurulu düzenin, hiç hesap etmediği ama HDP’nin varlık nedeni olan bir üçüncü kutup, bir üçüncü sosyo-politik eksen oluştu. Bu eksen Kürtlere, bu memleketin öz sahibi olma yetkisiyle Türklerin yanı sıra açık kimlikleriyle fiili ve meşru bir hak mücadelesine girişmelerinin ve kendi kendilerini yönetmenin yolunu açtı. Kürt halkı hükümetin bütün Kürt oylarının kendisine akacağı zehabıyla kalkıştığı barış sürecine kendi geleceği için çok büyük bir manevi yatırım yaptı. Bütün ümitlerini, hayallerini, gelecek planlarını en az bir kuşak boyunca bir daha silahlı çatışmaya dönülmeyeceği varsayımı üzerine kurdu.
 
4 BİN FERSAH YOL KATEDİLDİ
 
2011-2015 arasında Diyarbakır, Van, Mardin başta olmak üzere bütün kentlere yeni birer kent eklendi. Bütün Kürt kentleri büyüdü, insanlar yastık altındaki servetlerini ortaya döktüler, ev aldılar, ev sattılar. Özel okullar açıldı, dünyanın neresinde ne varsa Kürt kentleri kendilerinde de ondan olsun istediler. Oğulları ve kızları için başka bir gelecek hayali kurdular. Gençler çatışmalarda hayatlarını kaybedip doğdukları kentlere tabutlar içinde dönmediler. Kentin varlıklı kesimleri artık doğdukları topraklara yatırım yapmaya; önceki çatışma dönemlerinde göçmüş olan Asuriler, Süryaniler köylerine kentlerine geri dönmeye başladılar ve elbette siyasal temsilcileri olarak yüzlerini iktidar partisine değil HDP’ye döndüler, ne zaman oyları sorulsa kendi partilerine verdiler… Bu muazzam maddi ve manevi dönüşüm, bunların hepsi, silahlı çatışmaların askıya alındığı 2011-15 -özellikle 2013-15- döneminde oldu, Türkiye dört yılda, 4 bin fersah yol aldı. Bu anlamda, Türkiye’nin modern tarihini, bir bakıma ‘çözüm ve müzakere sürecinden önce’ ve ‘çözüm ve müzakere sürecinden sonra’, ya da ‘HDP’den önce’ ve ‘HDP’den sonra’ olarak da dönemselleştirmek pekâlâ mümkün. 
 
DÜZEN 2015’TE KURULDU
 
Kurulu düzen gidişattan, düzenin bozulduğu, dile, dine ve etnisiteye dayalı ‘Türklüğün’ tehdit altında olduğu sonucunu çıkardı. Bugünkü iktidar bloku 7 Haziran 2015 gecesi, HDP’nin barajı yıkarak Türkiye’nin üçüncü gücü olarak sahneye çıktığı, tek parti hâkimiyetine son verdiği, Erdoğan’ın artık Devlet Bahçeli olmaksızın ayakta duramayacağının tam olarak idrak edildiği an kuruldu. Irkçılık ve siyasal İslam, Türkiye’nin ufkunda beliren ‘yeni yaşam’a savaş ilan etti. Bu savaşın esasen daha 2014’te planlanmaya başladığı 2017-18’de medyaya sızan ‘çöktürme harekât’ planı belgeleriyle doğrulandı. Bu belgelerde HDP ima edilerek, şöyle deniyordu: ‘Bundan sonra asla iç tehdit olmayacak. Legal alanda örgütlenmesinin verdiği avantajlar, anayasanın kendilerine verdiği Anayasal hakları ve koruma zırhı terör destekçisi partiyi, dağdakilerden daha avantajlı duruma getirmiştir. Devletimizin ve milletimizin birlik ve bütünlüğüne kasteden bu hain grup, devlet olanaklarını da devletimize karşı kullanarak her türlü hokkabazlığı yaparak ülke bütünlüğümüzü tehdit derecesine varmışlardır.’ Açıkça görüleceği gibi, devletin güvenlik aygıtı, açık demokratik siyaset yaptığı, şiddetle iştigal etmediği ve bu siyaseti toplum tarafından ödüllendirildiği için hem HDP’yi hem toplumu cezalandırmaya hazırlanıyordu.
 
HDP ÇÖKTÜRÜLMEZSE…
 
HDP’nin iktidar blokunun hedefi haline gelişinin ve bu davanın Anayasa Mahkemesi önüne taşınmasının gerçek nedeni, HDP’nin tek parti istibdadına karşı TBMM'deki biricik meşru ve koşulsuz direniş odağı olması, geçmişe, savaşa, sömürgeciliğe, istibdada, otoriterliğe, ırkçılığa, cinsiyetçiliğe ve faşizme dönüş önündeki en esaslı sosyo-politik engel olmasıdır. HDP, açık, aktif ve meşru bir sosyo-politik güç olarak var oldukça ne dinin ne etnisitenin başat olduğu bir restorasyon için çoğunluğun rızasının üretilemeyeceğinin, HDP çöktürülmedikçe Türkiye’nin çöktürülemeyeceğinin iktidar sahiplerince idrak edilmesidir.
 
HDP’NİN KAPATILMASI, TÜRKİYE’NİN KAPATILMASIDIR
 
Bu operasyonun başarıya ulaşması, beş yıldır süre giden ve toplumun kararlıkla geri püskürttüğü faşizme tırmanışın zirveye ulaşması demektir. HDP’nin kapatılması, Türkiye’nin ‘kapatılması’, 100 yıldır süre giden demokrasi ve eşitlik mücadelemizin toplumsal ve politik kazanımları arasında tamamen budanamamış olanların da Türkiye toprağından kazınması demektir. HDP’nin kapatılmasının sonuçları, oluşacak politik vakum dolayısıyla başka bir zamanda kapatılan herhangi bir partinin yokluğunun sonuçlarından farklı olacaktır.
 
HDP’NİN MESELESİ DEĞİLDİR
 
Bütün bu nedenlerle, Anayasa Mahkemesi önündeki bu davanın nasıl sonuçlanacağı yalnızca HDP’nin meselesi değildir ve HDP de yalnızca HDP’den ibaret değildir. HDP Türkiye’nin modern tarihinde, sosyalizm ve devrimciliğin uzak görüşlülüğünün Kürt halkının kararlılık ve mücadele azmi ve işçi sınıfının organik aydınlarının yaratıcılık ve zekâsıyla, kadınların özgürlük kavgasıyla, ihmal edilen, dışlanan ve horlanan toplulukların onur isyanıyla birleşmesinden doğmuş istisnai bir politik deneyimdir. HDP, Türklerin ve Kürtlerin toplumsal muhalefet güçlerinin, Türkiye’nin bütün ezilenlerinin itirazlarıyla buluşarak oluşturdukları, uluslararası müktesebatta da bir benzeri olmayan, özgün -ve başarılı- bir siyasal örgütlenme deneyimidir. HDP Türkiye’nin insanlık tarihine sunabileceği uluslararası önem ve değere sahip pek az özgün siyasal katkıdan biridir. HDP’nin içinden doğduğu HDK’de bir araya gelen çokluk ve çoğulluğu hiçbir ‘terörist’ örgüt 10 yıldır aralıksız süre giden resmi ve gayri resmi şiddet altında bir arada mücadele alanında tutmayı başaramazdı.
 
BEDELİ NEYSE ÖDENECEKTİR
 
Yaşadığım nispeten uzunca hayatın ima ettiği, kimi zaman kıl payı atlatılabilmiş risklere karşın sağ ve salim olarak partimizin programında ifadesini bulan ‘sınıfsız ve sömürüsüz’ bir dünya mücadelesinde yer almayı hala sürdürebildiğim için bahtiyarım. Devrimci hareketimiz, siyasal mücadelemin daha en başında beni DEV-GENÇ genel başkanlığına seçerek taçlandırmıştı, 40 yıl sonra halklarımızın devrimci ve demokratik güçlerinin ortaklaştığı Halkların Demokratik Partisi kongresince sevgili Sebahat Tuncel ile birlikte partimizin siyasal alana çıkışına HDP Eş Genel Başkanları olarak yol göstermekle görevlendirilişimiz ve görevi devrettiğimiz Kongre’de HDP ‘Onursal Genel Başkanı’ olarak taçlandırılmamla elbette gurur duyuyorum. Bu görev ve sıfatların külfetleriyle beraber gelmesinin siyasal mücadelenin doğası gereği olduğunu elbette biliyorum. Bu konumları ve bu sıfatları taşımanın bedeli neyse elbette ödenecektir ve üstelik bu bedeller bu mücadelede hayatlarını vermiş olanların ödedikleri yanında hiçbir şeydir.
 
BİR FAYDA DOĞMAZ
 
Bununla birlikte, HDP’nin kapatılmasından doğacak sonuçların kişisel boyutları, asıl büyük toplumsal ve politik boyutlar yanında önemsiz bir meseledir. Sözünü etmeye bile değmez. Yukarıda da açıkladığım gibi bu davanın merkezi sorunu, hangi görevde olursa olsun HDP’de sorumluluk yüklenmiş kadın ve erkeklerin sonraki yaşamlarında maruz kalabilecekleri hak kısıtlamaları değildir. Mesele, partimizi var eden, maddi ve manevi katkılarıyla dev politik güçlerle boy ölçüşebilmeye muktedir bir politik hareket inşa eden milyonlarca taraftarımız, üyemiz ve gönüllümüzün özgürce seçme ve seçilme hakkının, siyaseten cezalandırılma telaşına kapılmış müflis ırkçı ve mezhepçiler iktidarı bir dönem daha Türkiye’ye musallat olabilsin diye gasp edilmesi meselesidir. Mesele, HDP’nin bu gayri meşru usullerle bertaraf edilerek faşizmin önünün açılması meselesidir. Buna Türkiye’nin bütün demokratik ve toplumsal muhalefet güçlerinin bir kez daha dikkatini çekmek istiyorum: HDP’nin kapatılmasından iktidar dışında hiçbir politik ve toplumsal dinamik için bir fayda doğmaz. HDP’nin kapatılması Türkiye’nin kapatılması demek olur. Üstelik bu yalnızca Türkiye’nin meselesi de değildir; bu, rejimin ırkçı, fetihçi ve istilacı bir güç ve sürekli bir savaş ve yıkım dinamiği olarak bölge barışına ve uluslararası barışa vereceği zararlarla ilgili bir uluslararası meseledir.
 
SON SÖZÜMÜZ HENÜZ SÖYLENMEDİ
 
Bütün bu nedenler ve gerekçelerle Anayasa Mahkemesinin, adil bir yargılama sonucunda HDP’nin varlık ve haklarına herkesin saygı duymasını sağlayacak, demokratik standartları yükseltmeye ve kendi yargı alanını rejimin tahakkümünden korumaya katkıda bulunacak bir karara ulaşmasını diliyorum. Partimizin kapatılmasına sonuna kadar direnmeye kararlıyım. Türkiye’nin toplumsal ve demokratik güçlerinin, dünyanın dört bucağındaki uygarlık dinamiklerinin, HDP’nin taammüden yok edilmesi girişimine izin vermeyeceğine bu davayı kazanacağımıza ve faşizmi ve taassubu eninde sonunda yeneceğimize kalpten inanıyorum. İnsanlığı davamıza sahip çıkmaya çağırıyorum. Son sözümüz henüz söylenmedi…”
 
 

Diğer başlıklar

29/12/2025
23:39 Lazkiye’de Alevilere saldırılar devam ediyor
23:14 Bursa'da iş cinayeti
23:12 Trump’tan Türkiye'nin Gazze’ye asker göndermesine 'iyi' yorumu
22:45 10 yılda yalnızca 4 akademisyen göreve iade edildi!
21:25 Riha ve Dîlok’ta 4 Ocak mitingi çalışmaları sürüyor
20:48 Denizli'de kadınlardan eylem: Direneceğiz
20:34 Abdullah Öcalan’ın yeni yıl mesajı yayınlanacak
19:50 8 kentte kar tatili
19:40 Avukattan çocuğa darp, aileye ‘istihbarat' tehdidi
19:32 Şam’a bağlı güçler Tişrîn Barajı’na saldırdı
19:30 Koma Amed'in Ankara konserinin bilet satışı başladı
19:21 Ukrayna’dan Putin’in konutuna saldırı
18:46 Hamas Ebu Ubeyde’nin öldüğünü doğruladı
18:43 Gazze’de soğuktan 25 kişi yaşamını yitirdi
18:41 Herran'da 3 çocuğun cenazesine ulaşıldı
18:00 Zelenski: 50 yıllık güvenlik istiyoruz
17:57 Mêrdîn ve Mersin'de 'Umut ve Özgürlük' mitingine katılım çağrısı
17:56 Gazeteci Aykol 14 Ekim'den bu yana yoğun bakımda
17:50 Çin’den Tayvan çevresinde tatbikat: Tayvan Ordusu alarmda
17:47 Manisa'da bir kadın katledildi
17:27 Kar yağışına rağmen 4 Ocak çağrısı: Sessiz kalırsak özgürlük gecikir
17:19 Gazeteci Altaylı hakkında tahliye kararı
17:14 Elif Kumal’dan 2 gündür haber yok
16:58 Emekliler 'insanca yaşam' talebiyle yürüdü
16:54 3 kentte tutsaklara yeni yıl kartı gönderildi
16:46 Yalova’da çatışma: 3 polis ve 6 DAİŞ’li yaşamını yitirdi, 9 yaralı
16:25 Colemêrg-Şirnex Karayolu ulaşıma kapandı
16:18 5 yıl sonra karın düştüğü Cizîr'den kareler
16:17 Wan’da cadde ve sokakları halk temizledi
16:03 Cizîr'den 'Umut ve Özgürlük" mitingi çağrısı
15:50 Sulama kanalına düşen araçta 4 kişi kayboldu
15:43 Narin Güran davası: Yargıtay anne, ağabey ve amcanın cezasını onadı
15:19 Tahran'daki eylemlere saldırı: Çok sayıda gözaltı
15:12 Bakırhan: DAİŞ’e karşı ortak tutum sergilenmeli
15:01 Free Web Turkey 2025 İnternet Raporu: Kürt basını hedefte
14:59 Devlet hastanesinde güvenlikten saldırı iddiası: Gözümü kaybedebilirdim
14:55 Kürdistan kara teslim: 502 köy yolu ulaşıma kapandı
14:53 SAMER’den rapor: Amed’de uyuşturucu kullanım yaşı 5-11’e düştü
14:30 Serhatlı seçilmişlerden miting çağrısı: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü şarttır
14:08 Selçuk Kozağaçlı’nın durumuna ilişkin açıklama
14:01 Karayollarının işini de belediye yaptı: Yollar temizlendi
13:45 Mêrdîn ve Şirnex’te yollar kapandı: Öğrenciler mahsur kaldı
13:33 İran’da ekonomik kriz: Halk sokağa çıktı
12:28 DAİŞ operasyonunda 3 polis yaşamını yitirdi
11:45 Amed BB Kadın Politikaları Daire Başkanlığı faaliyet raporunu açıkladı
11:43 Amed’de eğitime ara verildi
11:22 Suriye Êzidîler Birliği, Alevilere yönelik saldırıları kınadı
11:06 Yolava’daki DAİŞ operasyonuna yayın yasağı
10:46 Tarihi surlarda kartpostallık görüntüler
10:43 Özerk Yönetim ile Şam görüşmesi ertelendi
10:01 Dêrsim'de tamamlanan GES mühürlendi, köylüler projenin iptalini istedi
09:26 Abdullah Öcalan'ın avukatı: Çözümün aktörlerinin önü açılmalı
09:23 Karakuş: Pozitif entegrasyon özyönetim ve konfederal yapılara açıktır
09:22 İklim krizini yaratanların zirvesine karşı halk zirvesi düzenlenecek
09:20 Rosa Kadın Derneği 8 yaşında: Tek hedef kadınlara ulaşmak
09:19 Rojhilatlı avukatın ölümü: Dosyada görüntülerin saklanması cinayet ihtimalini güçlendiriyor
09:13 ‘Failler cezasız kaldıkça hiçbir kadın güvende değil’
09:10 Canpolat: Süreç cezaevlerine uğramadı, tam tersini yaşıyoruz
09:07 Sağlıkta 2025: Sorunlar daha da derinleşti
09:00 29 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:41 Mêrdîn beyaza büründü
08:17 Yalova'da DAİŞ operasyonu: 7 polis yaralandı, çatışma sürüyor
07:50 Amed’de ilk karla kent beyaza büründü
28/12/2025
23:47 38 siyasi parti ve örgütten Geçiş Hükümeti’nin saldırılarına tepki
23:42 Trump, Zelenski ile görüştü
23:32 Bedlîs'te dengbêj gecesi
23:00 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Demokratik Suriye eşit yurttaşlıkla mümkün”
22:17 PCCWS: Suriye’de yurttaşlara ateş açıldı, uluslararası koruma şart
22:12 Cezaevinden tahliye edilen Okan Gür, bir kadını katletti
21:32 Libya heyetini taşıyan jetin olay yeri incelemesi tamamlandı
21:29 Amedspor maçında Leyla Zana sloganları durmadı
21:12 Pirsûs'ta Noel kutlaması
19:26 Mêrdîn’de ev ev, sokak sokak ‘Umut ve Özgürlük’ çağrısı
19:12 Özerk Yönetim saldırıları kınadı: Sorumlu Geçiş Hükümeti'dir
18:52 Suriye Alevi Yüksek İslam Konseyi: Geçiş Hükümeti devleti temsil etmiyor
18:41 Suriye'de Alevilerin federalizm talebine saldırı: Ölü ve yaralılar var
18:12 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası: Herkesin değeriydi
18:02 4 Ocak mitingi için çalışmalar sürüyor
17:45 Gazeteci Aykol iki ayı aşkın süredir yoğun bakımda
17:24 Binlerce kişi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdü
17:18 DMS 1’nci Olağanüstü Kongresini gerçekleştirdi
17:01 Din alimleri yeni yönetimlerini belirledi
16:50 Kayyım, belediye taşınmazı satışını eleştiren eşbaşkana tazminat davası açtı
16:44 Demokratik Birlik İnisiyatifi Mersin'de iki aileyi barıştırdı
16:42 İstanbul’da Azize Kaplan için anma
16:19 İzmir'de bağımlılık ve fuhşa karşı yürüyüş
15:48 Dêrsim’de GES tepkisi: Doğanın sesine kulak verin
15:32 Amed’de taziyelere kitlesel ziyaret
15:32 İhlalleri anlatan tutsağa 'panik yaratma' iddiasından soruşturma
15:12 Amed’de ‘Edebiyat ve Toplum’ paneli
15:01 Roboskî anmaları: Sorumlular yargı önüne çıkarılsın
13:49 Tülay Hatimoğulları: Barışın yolu Roboskî’den geçer
Keskin Bayındır: Roboskî defteri kapanmayacak
13:22 Abdullah Öcalan: Gençliğin öncülük rolünü oynayacağına inanıyorum
13:03 Serhat'ta kar yağışı: 3 bin 46 yerleşim yeri ulaşıma kapandı
13:00 AKKAY-DER yeni yönetimini belirledi
12:48 İzmir'de tutsaklar Toprak ve Taş tahliye oldu
12:32 Roboskî'de 14'üncü yıl anması: Adalet çığlığımızı duyun
12:06 Rojhilat’ta iki kolber çığ altında kalarak yaşamını yitirdi
11:32 Esenyurt’taki kazada yaşamını yitirenlerin sayısı 5 oldu
10:04 Meteoroloji’den kuvvetli kar yağışı uyarısı
09:50 Kadınların 2025'teki mücadelesi Jin dergi kapağında
09:19 Onlarca çocuğun istismar edildiği Ensar Vakfı, ahlak dersi verecek
09:16 Pirsûs’ta belediye sokakları onarıyor DEDAŞ bozuyor
09:14 51 kilometrelik tarihi kanalın sadece 3 kilometresi sulamada kullanılabiliyor
09:09 4 Ocak mitingi için çağrı: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için alanda olalım
09:09 11’inci Yargı Paketi’ne tepki: Demokratik bir zihniyetin ürünü mü?
09:04 Elkê'de kar kalınlığı bir metreyi geçti
09:02 HDK Eşsözcüsü Kenanoğlu: Abdullah Öcalan’a yaklaşım Kürtlere yaklaşımı belirler
09:01 Suriye’de petrol ve doğalgaz savaşı
09:01 Boyun eğmediler, direnişlere öncü oldular
09:00 28 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:04 Qers’te 41 köy yolu ulaşıma kapandı
27/12/2025
23:12 Halep’te 2 üniversite öğrencisi kaçırıldı
22:56 İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi
22:32 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı
21:25 Hacı Özkal okurları ile buluştu
21:09 İzmir'de Gaxan etkinliği: Barışa vesile olsun
20:16 Bağımlılığa karşı örgütlü mücadele çağrısı
19:52 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı barış, eşitlik, özgürlüktür
19:38 Alman aktivist Anna Liedtke için eylem
19:29 İstanbul’da kaza: 4 kadın işçi yaşamını yitirdi
19:26 Mûş beyaza büründü
18:12 Gazze’de 71 bin 219 insan katledildi
17:39 Silêmanî’ye çalışmaya giden genç ölü bulundu
17:20 Rusya’dan başkent Kiev’e saldırı
17:14 Arkaş'tan panele katılım çağrısı: Sorunları masaya yatıralım
17:02 Bayındır: Kürt halkı Önder Öcalan'dan ayrı olamaz
16:55 Gazeteci Aykol'un akciğerlerinden sıvı örneği alındı
16:51 Mêrdîn'de 4 Ocak çağrısı
16:47 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de kuşatma ve saldırılar sürüyor
16:29 Türköne: Devlet Abdullah Öcalan’ın ‘Ortak yaşam’ vizyonuna geldi
16:13 Bismil’de Arjen Kültür ve Sanat Merkezi açıldı
16:06 Dêrsim’de ilk kar
15:59 4 Ocak mitinge çağrı:‘Umut hakkı’ sağlanmalı
15:34 Üç ilde erkek şiddeti: Bir kadın katledildi
15:15 Ertürk ve Kavak’ın tahliyesi talep edildi
15:01 Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği raporu: Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor
14:48 ‘Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne Paneli
14:43 Dêrsim'de Gaxan etkinliği
13:42 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:34 Mêrdîn'de görüş mesafesi 5 metrenin altına düştü
13:23 HPG'li Lokman Gazyak anıldı
13:10 Emek ve Demokrasi Platformu: ‘Umut hakkı’ barışın toplumsallaşmasını sağlar
12:58 Cumartesi Anneleri Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu
12:42 Sokağa çıkma yasaklarında katledilen sağlık emekçileri anıldı
12:40 Mersin’de 2 çocuk yangında yaşamını yitirdi
11:49 İBB’ye yeni operasyon: 4 gözaltı
10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor