Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve himayesindeki “Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından Efrin’e yönelik saldırısına tepki gösteren Diyarbakır halkı, savaşın biran önce son bulmasını istedi. Saldırılar karşısında Kürtlere ulusal bir çağrısında bulunan Diyarbakırlılar, dünya halklarına da duyarlılık çağrısında bulundu.

 

YPG DAİŞ’E KARŞI MÜCADELE VERDİ 

 

Saldırıyı, “Koltuk ve saray için başlatılan bir savaştır” olarak gören Kerim Aytaş Efrinlilerin topraklarını savunduğunu dile getirdi. YPG’nin DAİŞ’e karşı verdiği mücadeleye dikkat çeken Aytaş, “Biz bu savaşı istemiyoruz. Orada sadece Kürtler yok. Ermeniler, Süryaniler, Türkmen ve Araplar da var. Sadece ben rahat yaşayayım diye. Burada fakir fukaranın çocuğu ölüyor. Biz Kürt’üz ve Kürtlüğümüzü bırakmayız. Dünya YPG’yi kutladı, IŞİD’e karşı verdiği mücadele için. Ne zararı vardı Efrin’in? Niye siviller ölsün hepimiz Müslümanız. Oradakiler vatanları için, dilleri için mücadele ediyorlar. Türkiye’ye ne zararları var? 3 milyon Suriyeli topraklarını terk etti, niye terk etti İŞİD belası yüzünden. Savaş ağırdır ve kısa sürmez. Komşunun toprağına girmişsin ve savaşıyorsun. Peki komşun istiyor mu? Ancak sınırını muhafaza erdesin, başka yerlerle ne işin var. Kimse seni oraya davet etmemiş ki. Çocuklarımız sebepsiz yere niye ölüyor. Sonu hayırlı olsun diyelim” diye konuştu.

 

ULUSAL BİRLİK ÇAĞRISI

 

Halkları Efrin’le dayanışması gerektiğini belirten Mecit Can, “Türk devleti zulüm ediyor ama kimse sesini çıkaramıyor. Kürtler sonuna kadar direneceklerdir. Kürtlerin her tarafta ayağa kalkması gerekir. Artık kimse susmasın. Dünya halkları bu diktatörlüğe bir son demeleri gerekir. Savaş ağırdır, bugün Efrin için ses çıkarmayanlar bilsinler ki yarın burası da öyle olur. Öbür gün başka bir yer... Artık yeter demeliyiz. Dünya bu zulme son demeli. Dünya bir şey demiyorsa o halde Kürtlerin başkaldırıp dur demesi gerekir. Kürtlerin artık birlik olması gerekir. Birliğimiz olmasa bu günlerin altından çıkamayız. Vakit geçmeden bu birliğin sağlanması gerekir” dedi.

 

‘SİSTEMİN TEKERİNE ÇOMAK SOKMALIYIZ’

 

Kürt sorunun barışçıl yollardan çözülmediği için savaşın devam ettiğini ifade eden emekli öğretmen Namık Poyraz, “Son 30 yıldır ülke sınırları değişiyor ve insanlar ölüyor. Bin yıldır birlikte yaşadığımız halkların geldiği durum içler acısıdır. Bu savaşın olmaması gerekirdi. Asker de gerillada benim insanım. Buna bir çözüm yolu bulunması gerekir. Yapacağımız tek bir şey var, o da bu sitemin tekerine çomak sokmak. Kürt sorunun barışçıl bir şekilde çözülmesi gerekir. İki de bir, bir yerlere cephe açarak değil. Hakkımız ve hukukumuzu koruyarak, onurlu bir barış ve onurlu bir yaşam temelinde olması gerekir. Artık kulluk döneminin son bulması gerekir. Savaşa karşı herkesin tavır alması gerekir. Savaş ölüm demektir” ifadelerinde bulundu.

 

‘EFRİNLİLER KARDEŞLERİMİZDİR’

 

"Efrindekiler kardeşlerimizdir" diyen Osman Demirkaya ise, savaşın son bulmasını istedi. Savaşın bir meşruiyetinin olmadığını vurgulayan Demirkaya, şunları dile getirdi: “Efrin’de kim var, yabancı kimse yok orada. Yıllardır beraber yaşadığımız kardeşlerimizdir. Bu savaşı kimse iyi gösteremez. İyi bir savaş diye bir şey yok. Bu savaşın son bulaması gerekir. Her yerde, her gün bir cenaze haberi geliyor. Ölüme sevinenler var. Bu savaşa karşı herkes vicdanıyla karşı çıkmalı.”

 

'BU SAVAŞIN HAKLILIĞI YOK'

 

Ahmet Bakır da, şunları söyledi: “Savaş kötü bir şeydir. Hiçbir insanın ölümüne sevinmemeliyiz. Orada birden fazla halk barış içinde yaşıyor. Savaş herkesin huzuru bozuyor. Bu ülkeyi savaşa sürüklediler. Orada Arap, Türk ve Kürtler bir arada yaşıyor. Bu savaşın bir haklılığı yok, kimin ne işi var. Orası, burasını nende ilgilendiriyor. Savaş yıkımdır, canlıların yok olması demektir. Kendi toprağını koruyacaksan kendi sınırlarını koruyacaksın. Allah haklı olanlara yardımcı olsun. Artık savaşta insanların ölmesini istemiyoruz.”