PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit ve artan hak ihlallerinin sonlandırılması talebiyle 27 Kasım 2020’den bu yana cezaevlerinde başlatılan süresiz dönüşümlü açlık grevi 71’inci gününde devam ediyor. Konunu muhatabı iktidar yetkilileri sessiz kalırken, tutuklu yakınlarının endişeleri her geçen gün artıyor. Eylemde olan Veysi Altan’ın annesi Emine Altan (75), “Tecrit hepimize uygulanıyor, son bulmasını istiyoruz” diyerek kaygılarını dile getirdi. 

 

İHLALLER

 

Müebbet hapis cezası verilen oğlunun daha önce de Mersin Tarsus Cezaevi’ndeyken de açlık grevine katıldığını hatırlatan Barış Annesi Altan, şimdi de eylemini Maraş T Tipi Cezaevi’nde sürdürdüğünü söyledi. Pandemiden dolayı uzun zamandır görüşemeye gitmeyen anne Altan, "Telefonla iletişimde de sorun çıkartıyorlar. Yıllardır hasta halimle de olsa cezaevi yollarına gidip geldim. Cezaevinde birçok hak ihlali yaşanıyor, işkenceler ediliyor. Yazdan beri eşya gönderdim, kış oldu hala ulaşmadı ona. Ayakkabıları yırtılana kadar yenisini vermiyorlar, battaniye, çorap hiçbir şey vermiyorlar. Onlara yapılan bu işkencenin yanında biz ailelere de bir işkence söz konusu. Çocuklarımızı yaşadıkları yerden uzak cezaevlerine sürgün ediyorlar. Gidip onları görmemizi istemiyorlar. Her cezaevine gittiğimdeyse her yerimi arıyorlar, hatta bazen soyuyorlar da. Ellerini her yerime sürüyorlar. Ters tepkilerine ve kötü söylemlere maruz kalıyoruz. Pandemiden dolayı gelen yeni kurallar da bizi zorluyor. Salgında bile temizliğe önem verilmiyor, her şeyi kendi ceplerinden alıyorlar” diye konuştu. 

 

'BİZ DE TRECRİTTEYİZ'

 

Altan, açlık grevci eylemcilerin toplumun tüm kesiminin özgürlüğü için dile getirerek, "Bir lokma yemek yerken, boğazımdan geçmiyor, gözlerimden yaşlar geliyor. Bizim çocuklarımız, kimseyi öldürmedi, kimseye tecavüz etmedi, Kürt oldukları için tutuklular. Asıl onlar bizim yaşamımıza tecavüz ettiler. Bu kadar cezaevi yapacaklarına buralara fabrikalar yapsalardı. Kürtleri açlıkla terbiye edeceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Çocuklarımızın taleplerini yerine getirsinler. Bugün bu tecrit sadece cezaevindekilere değil bütün Kürtlere. Sadece onlar değil biz de tecrit altındayız, biz de cezaevinde gibiyiz" diye belirtti. 

 

ADALET VE VİCDAN YOK

 

"Cezaevlerinden cenaze çıksın istemiyoruz" diyen Altan, anneler olarak gerekirse çocukları için cezaevi önlerine gidip, açlık grevlerine gireceklerini ifade etti. Altan, şöyle devam etti: "Ama onlarda adalet, vicdan yok. 60-70 yaşlarındaki annelere ‘yat yat’ diyorlar, itiyorlar. Tecridin kalkmasını ve barışın dünyaya gelmesini istiyoruz. Biz Türklerin düşmanı değiliz. Bizim sorunumuz devletle. Devlet bizi sömürüyor. Türkler de bizim gibi esir. Bugün bize yarın onlara, devran döner. Ağacın gölgesi hep aynı olmaz. Devlet bugün elini Kürtlere verse çok iyi şeyler başaracağız." 

 

Altan, Kürt birliğinin önemine de değinerek, şunları söyledi: "Kürdistan’ın her bir parçasına sesleniyorum, hepimiz bir olalım, kimse demesin ben büyüğüm, büyüklüğü birbirimize yardım olarak yapalım. Bütün annelere de sesleniyorum, korkmasınlar, gerekirse Ankara’ya, Adalet Bakanlığı önünde ölüme gideriz."