Başaran: Tecrit bu ülkede savaş ve yoksulluğun ismi oldu

img
ANKARA - Kadın özgürlükçü ve ekolojik yaşam iddiasının iktidarı sarstığını belirten HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Tecrit bu ülkede savaşın, yoksulluğun ismi oldu. Bu yaklaşım iktidarı her gün biraz daha çıkmaza sürüklüyor” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2020 yılının saldırı ve siyasi soykırım operasyonlarıyla geçtiğini belirten Başaran, “2021 yılı, başlangıcından itibaren bir taraftan bu saldırıların devam edeceği ama bir taraftan da mücadelenin yükseleceği, bu faşist tekçi sisteme karşı kazanımların büyütüleceği bir yıl olacak” dedi.
 
GÜNDEM TECRİT
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemine işaret eden Başaran, “Uzun yıllardır ülkenin gündeminde olan ama iktidarın ısrarla görmek istemediği ya da başka gündemlerle çözmek istediği tecrit, yine ülkenin en esaslı gündemlerinden biri. Türkiye cezaevlerinde 56 gündür yüzlerce politik tutsak tecride ve cezaevindeki insanlık dışı koşullara karşı süresiz-dönüşümlü açlık grevinde. Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevleri yine aynı sebeplerle aynı sorunların ve aynı gündemlerin çözülmesi için başlatılmıştı. O dönem Adalet Bakanı, iktidarın sözcüleri çıkıp açıklamalar yapıp Sayın Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin herhangi bir hukuki temeli olmadığını, görüşme için herhangi bir hukuki engelin olmadığını ısrarla ifade etmişlerdi. Yapılan görüşmelerden sonra maalesef tekrardan ülkenin gündemi tecrit oldu. Uzun yıllardır ısrarlı bir biçimde ifade etmemize rağmen iktidar bu problemi, bu hakikati görmezden gelerek siyaset üretmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.
 
İktidarın en temel sorunları yok yasarak siyaset üretmeye devam ettiğini dile getiren Başaran, “Tecrit, Sayın Öcalan şahsında İmralı'dan başlayarak ülkenin tümünde bir yönetim biçimi haline geldi. Bugün tecridin yarattığı sonuçları halk ama öncelikli olarak kadınlar çok yakın ve sıcak bir biçimde hissediyor, yaşıyor. Tecrit bu ülkede savaşın ismi oldu. Tecrit bu ülkede yoksulluğun ismi oldu. Tecrit Türkiye’nin uluslararası alanda kendisini izole etmesinin ismi oldu. Tecrit bu ülkede işkencenin, tecrit bu ülkede Kürt sorununu yok saymanın ismi haline geldi. İktidar ısrarla bu hakikati görmeden ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Bu ülkede adalet reformundan söz edilirken iktidarın, devletin kendisi AKP-MHP ittifakının kendisi insanlık suçunu işlemeye devam ediyor” dedi. Başaran, Türkiye’nin de imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelere göre tecridin insanlık suçu olduğunu vurgulayarak, “Bu insanlık suçunu işleyenler bugün ülkeyi yönetme, bu ülkede reformlar yapma iddiasını taşıyor. Ama biz bu yolun yol olmadığını, bu yaklaşımın çözüm getirmediğini, tecridin iktidarı da her gün biraz daha çıkmaza sürüklediğini bir kez daha ifade ediyoruz” diye belirtti. 
 
 KAMUOYUNA ÇAĞRI
 
Başaran’ın konuşmasının devamında öne çıkan noktalar şöyle: “İnsanlık dışı uygulamaya son verin. Bu işkence yönetimine son verin. Kürt sorununu saldırgan ve güvenlikçi politikalarla çözmekten son verin, tecridi kaldırın diye ses yükseltiyorlar. Politik tutsakların talepleri bizlerin talebidir. HDP’nin talebidir. Kürt halkının talebidir. Ama sadece Kürt halkının ve HDP'nin problemi olmamalıdır. Yansıması nasıl bütün ülkeye oluyorsa, bütün ülke buna karşı ses yükseltmeli, tüm demokratik kamuoyu tecridin kaldırılması için üzerine düşen görevleri yerine getirmelidir. Geç olmadan bu konuda bütün Türkiye kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz.
 
 ERKEKLİK BAKANI
 
Bu ülkede bütün mekanizmalar erkekliği savunma mekanizmaları haline gelmiş durumda. İçişleri Bakanı, Türkiye'de son yıllarda ortaya çıkan kadın katliamlarını görmezden geldi. Sadece 2020 yılında 300'den fazla kadın katledildi. Bunların büyük bir çoğunluğu birinci derecede yakınları erkekler tarafından katledildi. Ama İçişleri Bakanı bir ‘erkeklik bakanı’ olarak, çıkıp her gün bu istatistikleri çarpıtarak, bu katliamları meşrulaştırarak çözüm bulmaya çalışıyor. Toplumu, kadınları sindirmeye çalışıyor. Yüzde 21 düşüş olduğunu söylüyor ama biz hakikatin bu olmadığını biliyoruz. Keşke ifade ettiği bir biçimde olsa ama değil. Keşke İçişleri Bakanı erkekliği savunmak yerine kadınları savunsa, koruma sağlasa.
 
ÖZSAVUNMA HAKTIR
 
Özsavunmalarını gerçekleştirdiklerinde ne olduğuna dair örneği geçen haftalarda yaşadık. Melek isminde bir kadın, bir erkeğin şiddetine uğradı, saatlerce işkenceye uğradı. Kendini korumak için özsavunmasını gerçekleştirdi ama bu ülkede kadınlar kendilerini savunduklarında onlara cezaevlerinin kapıları gösteriliyor. Melek özsavunmasını gerçekleştirdiği için, kendisini ve çocuklarını koruduğu için şu anda cezaevinde. Devletin yapması gerekeni yapmadığı için cezaevinde. Eğer gerçekten kadınlar bu ülkede korunabilse belki kendileri kendilerini korumak zorunda kalmayacak. Biz buradan bir kez daha sesleniyoruz. Özsavunma haktır, meşrudur. TCK’da bile meşru savunma diye bir madde vardır. Bunu yok sayarak kadınların kendilerini korumak için tutuklanmasını kabul etmiyoruz. Ve en önemli savunma gücümüzden örgütlülük olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
 
LEYLA GÜVEN KARARI
 
Bu mekanizmalardan en önemlisi yargı. Cinsiyetçi ve militarist bir yargı ile karşı karşıyayız. Kadınları kendini korurken cezalandıran yargı, özgürlük mücadelesi yürüten kadınları da cezalandırmaya devam ediyor. Bunlardan biri bildiğiniz gibi DTK Eşbaşkanı Leyla Güven arkadaşımız. 2020 yılının sonunda ifadesi dahi alınmadan hukuksuz bir biçimde kadın özgürlük mücadelesi yürüttüğü için, bu topraklara barış gelmesi için mücadele yürüttüğü için 23 yıl cezaya çarptırıldı. Geçenlerde gerekçeli kararı açıklandı. Gerekçeli karardan kısa bir pasaj okumak isterim. Bu gerçekten Türkiye'deki yargının suçu değil, kadın mücadelesini yargıladığının belgesi olarak karşımızda duruyor. İfadeyi aynen okuyorum; ‘Söylemlerinin, insanlığın aynı kök atadan gelme tespiti inkarı içerikli, anlam ve içerik derinliğinden yoksun, sistematik şekilde anasoycu hitap tarzına dayalı olduğu, söylemlerin insanda saldırgan duygular oluşturacak biçimde anlamsız bir nefret yaratan içeriği olduğu…’tespit edilmiş.
 
İDEOLOJİK TESPİT
 
Biz daha önce de iddianamelerde 8 Mart'ın suç kabul edildiğini görmüştük. Daha önce de kadınların 'kadına yönelik şiddet politiktir' söyleminin yargılama konusu yapıldığını TJA operasyonunda görmüştük. Gülistan Doku'nun nerede olduğunun sorulmasının yargılama konusu yapıldığını görmüştük. Ama bu kadar aleni bir biçimde ideolojik bir tespitin yapıldığı bir dosya var karşımızda.  Leyla Güven suç işlediği için cezaevinde değil. Leyla Güven mücadele ettiği için bu tekçi militarist erkek egemen sisteme karşı mücadele ettiği için yargılandı. Benzer bir biçimde Şevin Alaca arkadaşımız Kars Belediye Eşbaşkanımızla ilgili 133 sayfalık bir iddianame hazırlanmış. Bu iddianamenin tümü eşbaşkanlık sistemi üzerine kurgulanmış. Ne eş aşkanlık sistemi ne bu erkek egemen sisteme ve ideolojiye karşı mücadele suç kabul edilemez.
 
 KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ SİSTEM
 
İktidar, yargısıyla, savcısıyla ve polisiyle kadınların mücadelesini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Biz bu zihniyeti aslında tarihte çokça gördük. Orta Çağ’da kadınlar engizisyon mahkemelerinde yargılandılar. Bugünkü 21’inci yüzyıl Türkiye’sinde kadınlar cadı olarak yakılmıyor olabilir ama 21’inci yüzyıl Türkiye’sinde kadınlar erkek egemen sisteme karşı mücadele ettikleri için yargılanıp 23 yıl ceza alıyorlar. Kadın özgürlükçü sistem nefret yaratıyor gibi bir algı yaratıyorlar. Eğer gerçekten kadın özgürlükçü sistem kurulabilse aslında bugün yaşadığımız hiçbir problemi yaşamayacağız. İktidarın yarattığı suni algılara rağmen hakikati çarpıtma çabalarına rağmen bunu örneğini Rojava'da model olarak gördük. HDP belediyelerinde eşbaşkanlık sistemiyle bir model olarak hep beraber gördük.
 
ROJAVA ÖRNEĞİ
 
Rojava modelinden sadece birkaçına baktığınız zaman aslında bu sistemin alternatifi olduğu için hedef alındığını, iktidarın kendi sistemini sarstığı için yargılama konusu olduğunu görebiliriz. Bakın Rojava'da kadınların öncülüğünde özgür ekolojik demokratik bir toplum inşası söz konusu. Burada kadınlara Türkiye'deki gibi kadın üniversiteleri adı altında toplumdan izole bir eğitim sistemi öngörülmüyor. Orada Kadın Akademileri ile kadınların, jineolojide, kadın tarihine birçok alanda kendini geliştirebilmesi için bir sistem var. Yine kadın evleri inşa edildi Rojava'da. Bu merkezlerin temel amacı, kadınlara yönelik her türlü şiddeti sonlandırmak. Rojava'daki kadın öncülüğünde, bugün iktidarın yargılama konusu yaptığı sistem böyle bir sistem. Rojava'da, daha geçen günlerde Kobanê'de, Hüda El Ali ve çocuğunu işkenceyle katleden Hasan Abdi Abbas yargılandığı halk platformunda müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Peki Türkiye'de ne oluyor? ‘3 yıl sonra çıkarım’ gibi söylemlerde bulunuluyor. İşte iktidarın hedef aldığı esasında kadın özgürlükçü sistem bu. Kadın özgürlükçü sistem kendi iktidarlarını sarsıyor. Çünkü kendileri, bu sistem toplum içinde örgütlenirse, kendi alternatifleri olarak kurumsallaşırsa iktidarlarını yürütmeyecekler. Nefret söylemi ile ayakta duramayacaklar.
 
MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ
 
En büyük nefret söylemi her gün kadınları hedef gösteren, kadınları tehdit eden iktidarın kendisi gerçekleştiriyor. Açtığınız bütün TV'lerde kadınlar hedef gösteriliyor. Şu anda da özellikle Kürdistan'da bunun altyapısı oluşturulmaya çalışıyor. Evlilik Kursları adı altında kadınlara makul ve makbul kadın olma öğretiliyor. Ama biz bunun karşısında mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Eşbaşkanlık çizgisini de savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Erkek egemenliğine karşı kadın özgürlük mücadelesini yürütmekten de vazgeçmeyeceğiz. Sizin yürüttüğünüz tecrit politikalarına karşı özgürlüğünü savunmaktan da vazgeçmeyeceğiz. Çünkü hakikat olan bu. 5 bin yıldır erkek egemenliğinin ortaya çıkardığı çarpıtma mutlaka son bulacak. Örneğin şu anda Rojava'daki modelin tüm saldırılarınıza rağmen dünyanın tümünde yerleşeceğine inanıyoruz.
 
Biz 2021 yılına girerken Kadın Meclisimizde seri toplantılar gerçekleştirdik. Bütün bu saldırı politikalarına ve yok etme siyasetine karşı alternatif yaşamımızı, geleceğimizi korumak için yeni bir planlama çıkarttık. Biz biliyoruz ki bugün yargının oluşturduğu adaletsiz ortamdan en fazla etkilenen kadınlardır. Tecritten en fazla etkilenen kadınlar, pandeminin oluşturduğu ekonomik krizden en fazla etkilenen kadınlar. Bunun karşısında neler yapabileceğimizi yoğunluklu olarak tartıştık. Önümüzdeki günlerde daha geniş bir planlamayla alanlarda sokaklarda kadın özgürlük mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz. Kadın özgürlük mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz. Buradan her defasında çağrıda bulunuyoruz. Bu mücadele hepimizin mücadelesi. Kazanımlar bütün kadınların kazanımları. Türkiye'deki feminist kadınların, sosyalist kadınların, Kürt kadın hareketinin ve bu kazanımlarımız korumak geleceğimiz inşa etmek için bir arada olmaktan başka şansımız yok. Bu savaş ve erkeklik siyasetine karşı kadın özgürlükçü, ekolojik bir yaşamı hep beraber inşa edebiliriz.”
 

Diğer başlıklar

26/04/2024
23:55 Tutuklanan Aslan'dan mesaj: Yazmaya devam edeceğiz
23:28 3 gazeteci tutuklandı
23:23 CHP’li Tanal’den Enerji Bakanlığı önünde oturma eylemi
23:18 'Celadet Ali Bedir-Xan’a saygı' gecesine büyük ilgi
22:13 Katalonya Muzik Grubu ve Aryen Kom’dan konser
21:47 Hatay’da 27 mahalle karantinaya alındı
21:20 Gazetecilerin hakimlik ifadeleri başladı
20:56 ODTÜ'de ‘kayyım rektör'ün yasağına karşı nöbet eylemi
20:24 Doğan’dan Adalet Bakanı’na: Aba altından sopa göstermeyin, kayyım rejimi sandığa gömüldü
19:59 ‘İzmir'in Çernobil'inde nükleer tepkisi
19:24 Cizîr’de, Celadet Ali Bedirxan’ın doğum günü kutlandı
18:23 Emine Şenyaşar 87 gündür Adalet Bakanlığı önünde
18:16 Tecavüz failine ‘iyi hal’ indirimi
17:03 Serbest bırakılan gazeteciler: Hakikati gerçekle buluşturduğumuz sürece müthiş kazanacağız
16:20 Gümüşhane'de yaylada açılmak istenen maden ocağına onay
16:00 Başhekim SES üyelerini hastaneden çıkarttırdı!
15:45 Tutuklamaya sevk kararı avukatlara verilmedi
14:57 Hakları için eylem yapan işçiler gözaltına alındı
14:37 İşte Amed kayyımının devrettiği taşınmazlar
14:33 3 gazeteci hakkında tutuklama istemi
14:24 Agrobay işçilerinin davası ertelendi
14:13 Cizîr'de 19 kişi gözaltına alındı
13:35 'Kürt iş insanlarının infazının MGK kararıyla olduğu tescillendi'
13:32 Katledilen 9 yaşındaki Gina'nın davası görüldü
13:10 İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı davasında karar
12:43 Şakran Cezaevi'nde tutsaklara hücre cezası
12:32 TJA: 1 Mayıs’ta tecride karşı alanlarda olacağız
12:28 'MİT' yalanıyla okulda tecavüz davasında verilen cezalar onandı
11:49 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin borcu belli oldu
11:33 Efrîn’de 2 yurttaş kaçırıldı
11:03 Ailelerden İmralı için görüşme başvurusu
10:54 Gazetecilere yaptıkları haberleri soruldu
10:47 Gözaltındaki gazeteciler adliyeye getirildi
10:14 Colemêrg'te madene karşı eylem 4'üncü gününde
09:24 Gever'de askeri operasyon
09:24 Riha’da ev baskınları
09:15 45 gündür yanıt arayan soru: Ali Veli nerede?
09:14 İnşaat işçileri 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacak
09:01 81 yaşındaki hasta tutsak ATK’ye kelepçeli sevk edildi
09:01 Gazeteci Altan: Tazelenme ve demokratikleşme için mutabakat lazım
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 185 gündür haber yok
09:00 Mali müşavirler ekonomik krizle boğuşuyor
09:00 Çernobil 38'inci yılında: Sıra Sinop’ta!
09:00 YNK’li Herkî: Türkiye ile işbirliği Irak'a zarar verir
09:00 2 ilde bölgesel 1 Mayıs kutlamaları yapılacak
09:00 ATK raporları: Tecrit koşullarına 'tıbbi meşruluk' kazandırıyor
09:00 26 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
25/04/2024
23:08 Qoser'de gözaltına alınan 30 kişi serbest
22:17 CPT Başkanı bu sefer topu AİHM’e attı
21:24 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde
20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın