Başaran: Tecrit bu ülkede savaş ve yoksulluğun ismi oldu

img
ANKARA - Kadın özgürlükçü ve ekolojik yaşam iddiasının iktidarı sarstığını belirten HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Tecrit bu ülkede savaşın, yoksulluğun ismi oldu. Bu yaklaşım iktidarı her gün biraz daha çıkmaza sürüklüyor” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2020 yılının saldırı ve siyasi soykırım operasyonlarıyla geçtiğini belirten Başaran, “2021 yılı, başlangıcından itibaren bir taraftan bu saldırıların devam edeceği ama bir taraftan da mücadelenin yükseleceği, bu faşist tekçi sisteme karşı kazanımların büyütüleceği bir yıl olacak” dedi.
 
GÜNDEM TECRİT
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemine işaret eden Başaran, “Uzun yıllardır ülkenin gündeminde olan ama iktidarın ısrarla görmek istemediği ya da başka gündemlerle çözmek istediği tecrit, yine ülkenin en esaslı gündemlerinden biri. Türkiye cezaevlerinde 56 gündür yüzlerce politik tutsak tecride ve cezaevindeki insanlık dışı koşullara karşı süresiz-dönüşümlü açlık grevinde. Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevleri yine aynı sebeplerle aynı sorunların ve aynı gündemlerin çözülmesi için başlatılmıştı. O dönem Adalet Bakanı, iktidarın sözcüleri çıkıp açıklamalar yapıp Sayın Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin herhangi bir hukuki temeli olmadığını, görüşme için herhangi bir hukuki engelin olmadığını ısrarla ifade etmişlerdi. Yapılan görüşmelerden sonra maalesef tekrardan ülkenin gündemi tecrit oldu. Uzun yıllardır ısrarlı bir biçimde ifade etmemize rağmen iktidar bu problemi, bu hakikati görmezden gelerek siyaset üretmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.
 
İktidarın en temel sorunları yok yasarak siyaset üretmeye devam ettiğini dile getiren Başaran, “Tecrit, Sayın Öcalan şahsında İmralı'dan başlayarak ülkenin tümünde bir yönetim biçimi haline geldi. Bugün tecridin yarattığı sonuçları halk ama öncelikli olarak kadınlar çok yakın ve sıcak bir biçimde hissediyor, yaşıyor. Tecrit bu ülkede savaşın ismi oldu. Tecrit bu ülkede yoksulluğun ismi oldu. Tecrit Türkiye’nin uluslararası alanda kendisini izole etmesinin ismi oldu. Tecrit bu ülkede işkencenin, tecrit bu ülkede Kürt sorununu yok saymanın ismi haline geldi. İktidar ısrarla bu hakikati görmeden ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Bu ülkede adalet reformundan söz edilirken iktidarın, devletin kendisi AKP-MHP ittifakının kendisi insanlık suçunu işlemeye devam ediyor” dedi. Başaran, Türkiye’nin de imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelere göre tecridin insanlık suçu olduğunu vurgulayarak, “Bu insanlık suçunu işleyenler bugün ülkeyi yönetme, bu ülkede reformlar yapma iddiasını taşıyor. Ama biz bu yolun yol olmadığını, bu yaklaşımın çözüm getirmediğini, tecridin iktidarı da her gün biraz daha çıkmaza sürüklediğini bir kez daha ifade ediyoruz” diye belirtti. 
 
 KAMUOYUNA ÇAĞRI
 
Başaran’ın konuşmasının devamında öne çıkan noktalar şöyle: “İnsanlık dışı uygulamaya son verin. Bu işkence yönetimine son verin. Kürt sorununu saldırgan ve güvenlikçi politikalarla çözmekten son verin, tecridi kaldırın diye ses yükseltiyorlar. Politik tutsakların talepleri bizlerin talebidir. HDP’nin talebidir. Kürt halkının talebidir. Ama sadece Kürt halkının ve HDP'nin problemi olmamalıdır. Yansıması nasıl bütün ülkeye oluyorsa, bütün ülke buna karşı ses yükseltmeli, tüm demokratik kamuoyu tecridin kaldırılması için üzerine düşen görevleri yerine getirmelidir. Geç olmadan bu konuda bütün Türkiye kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz.
 
 ERKEKLİK BAKANI
 
Bu ülkede bütün mekanizmalar erkekliği savunma mekanizmaları haline gelmiş durumda. İçişleri Bakanı, Türkiye'de son yıllarda ortaya çıkan kadın katliamlarını görmezden geldi. Sadece 2020 yılında 300'den fazla kadın katledildi. Bunların büyük bir çoğunluğu birinci derecede yakınları erkekler tarafından katledildi. Ama İçişleri Bakanı bir ‘erkeklik bakanı’ olarak, çıkıp her gün bu istatistikleri çarpıtarak, bu katliamları meşrulaştırarak çözüm bulmaya çalışıyor. Toplumu, kadınları sindirmeye çalışıyor. Yüzde 21 düşüş olduğunu söylüyor ama biz hakikatin bu olmadığını biliyoruz. Keşke ifade ettiği bir biçimde olsa ama değil. Keşke İçişleri Bakanı erkekliği savunmak yerine kadınları savunsa, koruma sağlasa.
 
ÖZSAVUNMA HAKTIR
 
Özsavunmalarını gerçekleştirdiklerinde ne olduğuna dair örneği geçen haftalarda yaşadık. Melek isminde bir kadın, bir erkeğin şiddetine uğradı, saatlerce işkenceye uğradı. Kendini korumak için özsavunmasını gerçekleştirdi ama bu ülkede kadınlar kendilerini savunduklarında onlara cezaevlerinin kapıları gösteriliyor. Melek özsavunmasını gerçekleştirdiği için, kendisini ve çocuklarını koruduğu için şu anda cezaevinde. Devletin yapması gerekeni yapmadığı için cezaevinde. Eğer gerçekten kadınlar bu ülkede korunabilse belki kendileri kendilerini korumak zorunda kalmayacak. Biz buradan bir kez daha sesleniyoruz. Özsavunma haktır, meşrudur. TCK’da bile meşru savunma diye bir madde vardır. Bunu yok sayarak kadınların kendilerini korumak için tutuklanmasını kabul etmiyoruz. Ve en önemli savunma gücümüzden örgütlülük olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
 
LEYLA GÜVEN KARARI
 
Bu mekanizmalardan en önemlisi yargı. Cinsiyetçi ve militarist bir yargı ile karşı karşıyayız. Kadınları kendini korurken cezalandıran yargı, özgürlük mücadelesi yürüten kadınları da cezalandırmaya devam ediyor. Bunlardan biri bildiğiniz gibi DTK Eşbaşkanı Leyla Güven arkadaşımız. 2020 yılının sonunda ifadesi dahi alınmadan hukuksuz bir biçimde kadın özgürlük mücadelesi yürüttüğü için, bu topraklara barış gelmesi için mücadele yürüttüğü için 23 yıl cezaya çarptırıldı. Geçenlerde gerekçeli kararı açıklandı. Gerekçeli karardan kısa bir pasaj okumak isterim. Bu gerçekten Türkiye'deki yargının suçu değil, kadın mücadelesini yargıladığının belgesi olarak karşımızda duruyor. İfadeyi aynen okuyorum; ‘Söylemlerinin, insanlığın aynı kök atadan gelme tespiti inkarı içerikli, anlam ve içerik derinliğinden yoksun, sistematik şekilde anasoycu hitap tarzına dayalı olduğu, söylemlerin insanda saldırgan duygular oluşturacak biçimde anlamsız bir nefret yaratan içeriği olduğu…’tespit edilmiş.
 
İDEOLOJİK TESPİT
 
Biz daha önce de iddianamelerde 8 Mart'ın suç kabul edildiğini görmüştük. Daha önce de kadınların 'kadına yönelik şiddet politiktir' söyleminin yargılama konusu yapıldığını TJA operasyonunda görmüştük. Gülistan Doku'nun nerede olduğunun sorulmasının yargılama konusu yapıldığını görmüştük. Ama bu kadar aleni bir biçimde ideolojik bir tespitin yapıldığı bir dosya var karşımızda.  Leyla Güven suç işlediği için cezaevinde değil. Leyla Güven mücadele ettiği için bu tekçi militarist erkek egemen sisteme karşı mücadele ettiği için yargılandı. Benzer bir biçimde Şevin Alaca arkadaşımız Kars Belediye Eşbaşkanımızla ilgili 133 sayfalık bir iddianame hazırlanmış. Bu iddianamenin tümü eşbaşkanlık sistemi üzerine kurgulanmış. Ne eş aşkanlık sistemi ne bu erkek egemen sisteme ve ideolojiye karşı mücadele suç kabul edilemez.
 
 KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ SİSTEM
 
İktidar, yargısıyla, savcısıyla ve polisiyle kadınların mücadelesini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Biz bu zihniyeti aslında tarihte çokça gördük. Orta Çağ’da kadınlar engizisyon mahkemelerinde yargılandılar. Bugünkü 21’inci yüzyıl Türkiye’sinde kadınlar cadı olarak yakılmıyor olabilir ama 21’inci yüzyıl Türkiye’sinde kadınlar erkek egemen sisteme karşı mücadele ettikleri için yargılanıp 23 yıl ceza alıyorlar. Kadın özgürlükçü sistem nefret yaratıyor gibi bir algı yaratıyorlar. Eğer gerçekten kadın özgürlükçü sistem kurulabilse aslında bugün yaşadığımız hiçbir problemi yaşamayacağız. İktidarın yarattığı suni algılara rağmen hakikati çarpıtma çabalarına rağmen bunu örneğini Rojava'da model olarak gördük. HDP belediyelerinde eşbaşkanlık sistemiyle bir model olarak hep beraber gördük.
 
ROJAVA ÖRNEĞİ
 
Rojava modelinden sadece birkaçına baktığınız zaman aslında bu sistemin alternatifi olduğu için hedef alındığını, iktidarın kendi sistemini sarstığı için yargılama konusu olduğunu görebiliriz. Bakın Rojava'da kadınların öncülüğünde özgür ekolojik demokratik bir toplum inşası söz konusu. Burada kadınlara Türkiye'deki gibi kadın üniversiteleri adı altında toplumdan izole bir eğitim sistemi öngörülmüyor. Orada Kadın Akademileri ile kadınların, jineolojide, kadın tarihine birçok alanda kendini geliştirebilmesi için bir sistem var. Yine kadın evleri inşa edildi Rojava'da. Bu merkezlerin temel amacı, kadınlara yönelik her türlü şiddeti sonlandırmak. Rojava'daki kadın öncülüğünde, bugün iktidarın yargılama konusu yaptığı sistem böyle bir sistem. Rojava'da, daha geçen günlerde Kobanê'de, Hüda El Ali ve çocuğunu işkenceyle katleden Hasan Abdi Abbas yargılandığı halk platformunda müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Peki Türkiye'de ne oluyor? ‘3 yıl sonra çıkarım’ gibi söylemlerde bulunuluyor. İşte iktidarın hedef aldığı esasında kadın özgürlükçü sistem bu. Kadın özgürlükçü sistem kendi iktidarlarını sarsıyor. Çünkü kendileri, bu sistem toplum içinde örgütlenirse, kendi alternatifleri olarak kurumsallaşırsa iktidarlarını yürütmeyecekler. Nefret söylemi ile ayakta duramayacaklar.
 
MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ
 
En büyük nefret söylemi her gün kadınları hedef gösteren, kadınları tehdit eden iktidarın kendisi gerçekleştiriyor. Açtığınız bütün TV'lerde kadınlar hedef gösteriliyor. Şu anda da özellikle Kürdistan'da bunun altyapısı oluşturulmaya çalışıyor. Evlilik Kursları adı altında kadınlara makul ve makbul kadın olma öğretiliyor. Ama biz bunun karşısında mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Eşbaşkanlık çizgisini de savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Erkek egemenliğine karşı kadın özgürlük mücadelesini yürütmekten de vazgeçmeyeceğiz. Sizin yürüttüğünüz tecrit politikalarına karşı özgürlüğünü savunmaktan da vazgeçmeyeceğiz. Çünkü hakikat olan bu. 5 bin yıldır erkek egemenliğinin ortaya çıkardığı çarpıtma mutlaka son bulacak. Örneğin şu anda Rojava'daki modelin tüm saldırılarınıza rağmen dünyanın tümünde yerleşeceğine inanıyoruz.
 
Biz 2021 yılına girerken Kadın Meclisimizde seri toplantılar gerçekleştirdik. Bütün bu saldırı politikalarına ve yok etme siyasetine karşı alternatif yaşamımızı, geleceğimizi korumak için yeni bir planlama çıkarttık. Biz biliyoruz ki bugün yargının oluşturduğu adaletsiz ortamdan en fazla etkilenen kadınlardır. Tecritten en fazla etkilenen kadınlar, pandeminin oluşturduğu ekonomik krizden en fazla etkilenen kadınlar. Bunun karşısında neler yapabileceğimizi yoğunluklu olarak tartıştık. Önümüzdeki günlerde daha geniş bir planlamayla alanlarda sokaklarda kadın özgürlük mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz. Kadın özgürlük mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz. Buradan her defasında çağrıda bulunuyoruz. Bu mücadele hepimizin mücadelesi. Kazanımlar bütün kadınların kazanımları. Türkiye'deki feminist kadınların, sosyalist kadınların, Kürt kadın hareketinin ve bu kazanımlarımız korumak geleceğimiz inşa etmek için bir arada olmaktan başka şansımız yok. Bu savaş ve erkeklik siyasetine karşı kadın özgürlükçü, ekolojik bir yaşamı hep beraber inşa edebiliriz.”
 

Diğer başlıklar

11/12/2025
23:54 Portekiz’de 24 saatlik genel grev
23:13 Dilan Ayan: Silivri'deki 3 bin kişilik duruşma salonunun amacı nedir?
22:09 Eskişehir'de barış konuşuldu: Toplumsallaştırmalıyız
21:22 Özel ile görüşen Ahmet Özer'den 'barış süreci' mesajı
20:30 DEM Parti'nin 'ekmek ve barış için bütçe' yürüyüşü yarın başlıyor
20:20 Mêrdîn’de zincirleme kaza: 4 kişi hayatını kaybetti
20:09 DEM Parti ve HDK'den 'asgari ücret 46 bin TL olsun' çağrısı
19:45 31 yıl sonra tahliye olan Öncü: Hep birlikte özgürlüğü kutlayacağız
19:41 Ayşe İnceyol davası yine ertelendi
19:24 Bulgaristan Başbakanı Jelyazkov istifa etti
19:07 Meclis'te çocukları taciz eden personel tutuklandı
19:02 Avukat Naim Eminoğlu tutuklandı
17:42 3. Amed Uluslararası Film Festivali sürüyor
17:24 Onur Yaser Can davasında Yargıtay'a uyma kararı
17:03 Erdoğan: Komisyonun ortak bir perspektif çizmesini temenni ediyorum
16:58 Meclis'te çocuk istismarı: Meclis dahi çocuklar için güvenli alan olmaktan çıktı
16:29 Colemêrg’te serbest kürsü kuruldu
16:26 Özel Okmeydanı Hastanesi çalışanlarından açıklama
16:17 Çetin Arkaş: Demokratik ulus çatısı altında bir arada yaşayabiliriz
16:15 MESEM'ın çocuk işçi cinayetinde sanıklara indirim
16:11 DEM Parti İmralı Heyeti Babacan ve Bahçeli'yi ziyaret edecek
15:26 Aykol'un tedavisine yeni antibiyotiklerle devam edilecek
15:25 Roman dernekleri temsilcileri DEM Parti İzmir İl Örgütünü ziyaret etti
15:24 İşçilerden belediyelerden SGK borcu kesintisi yapılmasına tepki
15:00 Kadınlardan Meclis'teki istismara tepki
14:56 DEM Partili Parlak: Fidan ülkeleri silahlandırmaya teşvik ediyor
14:53 Nisêbîn’de ‘Barış ve Demokratik Toplum’ buluşması: Barış en acil ihtiyaç
14:52 MB politika faizini düşürdü
13:30 İzBB işçileri belediyeyi diyaloga çağırdı
13:23 Cezaevleri raporu: Sürece rağmen tutuklular her alanda hukuksuzluklara maruz kalıyor
12:54 Savcılık '19 Aralık Katliamı'nın zaman aşımı kararına itiraz etti
12:46 Cengiz Çiçek: Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı 100 yıllık ezberin bozulmasını gerektirir
12:44 MHP de süreç raporunu Meclis’e iletti: İnfaz düzenlemesi mutlaka yapılacak
12:18 'Uluslararası Konferans' sonuç bildirgesi: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü barışın gereğidir
11:45 Myanmar'da cunta yönetimi hastane bombaladı: En az 31 ölü
11:39 Gazeteci Akyüz'e verilen hapis cezasına itiraz reddedildi
10:26 'Türk'ün gücünü göreceksin' işkencesine suç duyurusu
10:07 Kayyımın Newala Qasaba'yı imara açma kararı durduruldu
09:58 FED politika faizini 25 baz puan indirdi
09:39 Adliyede intihar eden polis öldü
09:27 Hasta tutsak hastanede bir hafta elleri ve ayakları kelepçeli tutuldu
09:12 Suriyeli Aleviler için 'acil adım' çağrısı
09:09 Avukat Kaya: ‘Umut hakkı’ tercih ya da lütuf değil, zorunluluktur
09:07 Sembolîzmin Kürt edebiyatına etkisi
09:05 BES: Antalya Defterdarlığı Memur-Sen aklıyla yönetiliyor
09:03 Tarihi Ermeni bahçeleri kurutulup yapılaşmaya açıldı
09:00 Av. Özoral: Abdullah Öcalan artık serbest kalmalı
09:00 11 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:42 Pendik’de yangın: 2 çocuk hayatını kaybetti
10/12/2025
23:59 Ulaştırma ve Ticaret Bakanlığı bütçeleri kabul edildi
22:22 Fed, yılın son faiz kararını açıkladı
20:53 Licê’de fuhuşa karşı yürüyüş düzenlenecek
20:48 Barış temalı müzik festivali ilk gününde
20:44 Dîlok’ta ambalaj fabrikasında yangın
20:40 DEM Parti'li Eren: Özerk Yönetim'e kapıları açın
20:23 Sendikalardan MESEM protestosu
20:16 DEM Parti: Meclis çatısı altında işlenen istismar örtülmemeli
20:11 Dindar: Milyonların konuştuğu Kürtçe, yok saymanızla yok olmaz
20:06 İzmir’de su kesintileri her gün uygulanacak
20:03 Wan’da Bîra Sûr’ê gösterimi: İhlal 10 yıldır sürüyor
19:48 Cenevre’den çağrı: Abdullah Öcalan derhal özgür olmalı
19:28 KHK eylemi 350'nci haftasında
19:18 DEM Parti milletvekilleri: İktidarın yaptığı, yapmadığı yollar halkın canına mal oluyor
19:11 Beritan Güneş Altın: Meclis çocuklar için suç mahali
19:02 Kanireş depreme hazır değil
18:58 Werîşe Mûradî’ye verilen idam cezası iptal edildi
18:50 Amed Film Festivali'ne yoğun ilgi
18:35 İsrail mülteci kampına saldırdı
17:47 ABD’nin yeni bütçe tasarısı: QSD Suriye'nin siyasi çerçevesinin parçası olmalıdır
17:24 Yasin B. kendisinden boşanmak isteyen kadına saldırdı
17:20 Avustralya'da çocuklara sanal medya yasağı başladı
17:13 Meclis'ten kız çocuklarının taciz edilmesine dair açıklama
16:57 TKDF Kasım ayı şiddet çağrısı raporunu açıkladı
16:13 Tetwan’da halk buluşması: Sayın Öcalan ilk defa bir sürece bu kadar umutla bakıyor
16:08 Gazeteci Aykol'a bir kez daha kan takviyesi yapıldı
16:06 Veysi Aktaş: Kim örgütlenirse o kazanacak
15:47 DEM Parti, CHP ve EMEP ‘çözüm’ raporlarını Meclis’e verdi
15:28 TÜMBEL-SEN 'Emek ve Demokrasi Sempozyumu' düzenleyecek
15:10 Yaşamını yitiren PKK'liler için taziye kuruldu, mevlit verildi
14:50 BM’ye mektup: ‘Umut hakkı’ kararı konusunda teşvik edici olun
14:48 Kürtçe kurs engeli protestosu: Dilimiz, onurumuzdur
14:28 Hak ve hukuk örgütlerinden İnsan Hakları Haftası açıklaması: İhlaller artarak devam ediyor
14:23 Suriye Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nden ‘umut hakkı’ açıklaması
14:03 ‘Taliban İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni çiğniyor’
13:46 İzBB'den iş bırakan işçilere soruşturma
13:22 İşten çıkarılan maden işçileri: Maden bizim emek bizim
12:54 TJA, DBP ve DEM Parti’den İnsan Hakları Haftası açıklaması
12:37 Antalya’da 'Geçinemiyoruz' mitingine katılım çağrısı
12:35 HTŞ’nin bir yıllık iktidarında kadınlar: Kaçırılma, katliam, cinsel şiddet
12:28 Barış Anneleri: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep ediyoruz
12:18 Amed’de insan hakları yürüyüşü: Kürt sorunu çözülmeli
11:43 ÇHD’li avukat gözaltına alındı
11:39 Gar Katliamı anması: Savaş severliğinizi alt edeceğiz
10:57 MKG'nin Kasım raporu: Kadın gazetecilere baskılar sürüyor
10:54 İzBB işçilerinin eylemi 3'üncü gününde
10:23 Mahkeme durdurdu, bakanlık tekrar ÇED süreci başlattı
10:15 Araştırma: DEM Parti seçmeninin yüzde 97'si İmralı ziyaretinin sürmesini istiyor
10:04 Amed'de yoğun sis zor anlar yaşattı
10:00 Tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 18 yaralı
09:43 600 haneye ceza kesen DEDAŞ, hızını alamayıp sağlık ocağının da elektriğini kesti
09:29 Ermeni Meclisi Eşbaşkanı: Heval Apo'nun felsefesiyle kendimizi tanıdık
09:22 'Xwêfiroş'un yönetmeninden doğaya sahip çıkma çağrısı
09:21 Ayşe İnceyol'u kaçırarak tecavüz eden Oral aynı gece jandarmayla mesajlaşmış
09:19 'Eğitime ayrılan bütçe yanlış kullanılıyor'
09:13 Oscar adayı filmin yönetmeni: Amed Kürdistan'ın Cannes'ı olmalı
09:13 Fırat Acar’ın IFC adına hazırladığı sahte projeyle 30 milyon TL aldığı iddiası
09:11 DEM Parti 'Ekmek ve Barış' için Ankara'ya yürüyecek
09:06 Artemêt kadınların özgür ve ekolojik kenti oluyor
09:04 Dr. Yaviç: Hasta tutsakların durumu ATK’nin insafına bırakılmamalı
09:04 Basklı avukat Azurtza: Abdullah Öcalan'ın kilit kişi olduğunu anlamak gerekir
09:01 Panos'ta Girêsor, çöp tepesi oldu
09:00 10 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:45 Mısırlı akademisyen: Öcalan'ı özgür koşullarda Riha'da görmek isterim
08:33 Abdullah Öcalan’dan toplumsal sorunlara dair önemli mesajlar
09/12/2025
23:51 Qers’te kar yağışı: 17 köyün yolları kapandı
23:08 Meclis, AYM, Sayıştay, Adalet ve Dışişleri Bakanlığı'nın bütçeleri kabul edildi
22:45 KYK yurdunda öğrenciler tarihi geçmiş mantıdan zehirlendi
22:32 Süveyda’da 3 toplu mezar bulundu
21:16 İzBB işçilerinden meşaleli yürüyüş: Müzakere masası kuralım
21:01 Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Ersoy gözaltına alındı
20:33 Dêrazor’da operasyon: 3 DAİŞ'li yakalandı
20:22 Mülkiyeliler Birliği tiyatro gösterimi için salon vermedi
19:47 ÖHD'den Burdur Cezaevi için çağrı: Soruşturma başlatılsın
19:43 İşçilerin eylemi 133'üncü gününde
19:38 Amed Film Festivali'nde 14 film ve belgesel izleyicisiyle buluşturuldu
19:12 Sevilay Çelenk: Türkiye, Suriye Kürtlerinin kazanımlarını korumalı
19:08 Alevilere dönük katliamlar protesto edildi
18:39 Karşıyaka Emek ve Demokrasi Platformu: Savaşa değil barışa bütçe
17:52 DEM Partili Dilan Ayan: Barış ve demokratik toplum yasaları çıkarılmalı
17:45 Gazze’de ateşkese rağmen 70 çocuk katledildi
17:42 İsrail askerleri Kuneytra’da yurttaşlara ateş açtı
17:39 Torununa tecavüz eden erkek yine tutuklanmadı
17:36 Sakık’tan Fidan’a: Şam yerine kardeşlerimizin olduğu Rojava’ya gidin
17:18 Çanakkale'de bir kadın katledildi
16:43 Serap Avcı cezaevi önünde alkışlarla karşıladı
16:15 Dêrsim'de 4.2 şiddetinde deprem
15:56 Öz savunmada bulunan Serap Avcı için tahliye kararı
15:39 Haber telif hakkının 'örgüte yardım' olarak değerlendirildiği dava görüldü
14:56 Fotoğraftaki kişi iddiasına beraat
14:47 Wan'da Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve GABB kadınlar ile bir araya geldi
14:35 Rojbin Sönmez anıldı
14:28 Gelecek Partili Torun: Suriye'de kalıcı çözümün anahtarı kapsayıcı diplomasidir
14:27 'Türk'ün gücünü göreceksin, denilerek tutsağa işkence yapıldı'
14:19 Ayla Akat Ata’nın yargılandığı davada mütalaa hazırlanacak
14:16 Şırnak Adliyesi'nde intihar girişimi
14:12 Hukuk örgütleri Riha'daki cezaevlerindeki ihlalleri açıkladı
13:43 Patron işkencesinde 4 kişiye hapis cezası
13:13 Dêrsim’de kampüsün kamu kurumlarına açılmasına tepki
13:09 HDK soruşturmasında sanatçı Pınar Aydınlar'a hapis cezası verildi
13:05 Partiler ‘çözüm’ raporlarını Meclis’e sunacak