AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği “yargı reformu”na dair tartışmalar devam ederken, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) dönük yürütülen soruşturma kapsamında dün 32’si avukat 101 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılıp, 72 kişi gözaltına alındı. İfade işlemleri tamamlanan avukatlardan 21’i, akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Gözaltındaki diğer isimlerin Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri sürüyor.  

 

Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, gündemdeki “yargı reformu” ve DTK’ye dönük yapılan son operasyonu değerlendirdi.

 

Türkiye’de reform ve demokratikleşme konusunda dile getirilen söylemlerin ardından hukuksuzluk ve adaletsizliklere tanıklık ettiklerini söyleyen Baro Başkanı Aydın, geçmiş yıllarda da yargı reformunun gündeme getirildiğine hatırlattı.

 

‘TARİH BİR KEZ DAHA TEKERRÜR EDİYOR’

 

Aydın, “Türkiye’de maalesef ne zaman reform, değişim, demokratikleşme konusunda bir söylem veya bir kıpırdanma olsa, peşi sıra bu hukuksuzluklara, haksızlıklara, adaletsizliklere tanıklık ediyoruz” dedi.

 

Bu halin öteden beri böyle olduğunu, bugün de maalesef tarihin bir kez daha tekerrür ettiğini ifade eden Aydın, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının konuşulduğu bir süreçte yargı eliyle toplumun, baroların ve avukatların dizayn edilmeye, toplum mühendisliği yapılmaya çalışıldığını vurguladı.

 

‘SAMİMİ DEĞİLLER’

 

Aydın, gündeme getirilen reformlar ile yapılanlar arasında tutarsızlık olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Adalet Bakanı’nın ya da Cumhurbaşkanının yargı hakkındaki yakınmaları önemli ama bir o kadar da komik. Çünkü o mevkide bulunan kişilerin işi yakınmak değil, aksine bunlara karşı çözüm üretmektir. Bir vatandaş yakınabilir, adaletsizlikten siyasallaşmış yargıyı eleştirebilir ama Adalet Bakanı’nın böyle bir şeyden yakınması doğru değil. Gereğini yapması lazım. Gereğini yaparlarsa, yargıyı tarafsız ve bağımsız kılarlarsa, yargı üzerinde ellerini çekerlerse, bence en önemli adımlardan birisi de bu olur. İyi niyet adımı budur. Ama tek başına tespitlerde bulunmak, onların işi değil. Onların yapması gereken icra faaliyetlerdir. Eğer Türkiye’nin yargısında bir eksiklik varsa veya sorun varsa, onların görevi çözüm üretmektir. Bu açıdan son dönemdeki söylemler doğru olmakla birlikte çok samimi değil. Eğer gereği yapılırsa o zaman hep beraber bunu alkışlarız.”

 

‘OPERASYON HUKUKİ DEĞİL, SİYASİ’

 

Aydın, DTK’ye dönük yapılan operasyonun çok net bir şekilde siyasi olduğunun da altını çizdi.

 

Aydın, “DTK operasyonunu getirip hukukun içine koymak ya da hukukla açıklamak mümkün değil. Mızrak çuvala sığmaz. Hiçbir koşulda sığmaz. Bu nedenle bu operasyon hukuki değil, siyasi bir operasyondur. Maalesef toplumun bütün katmanları yavaş yavaş bu operasyonla etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor. Bu da eninde sonunda ellerinde kalacağını biliyoruz. Çünkü motivasyon kaynağı hukuk değil, siyasettir” diye konuştu.

 

MA / Mehmet Şah Oruç - Cahit Özbek