Koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerinin gevşetilmesi ve normalleşme sürecine gidilmesiyle birlikte, vaka sayısında patlama yaşanıyor. “İkinci dalga” endişesi yaşanırken, Halkların Demokratik Partisi Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Kovid-19 salgınına ilişkin yeterli testin yapılmadığını, test sayısının artıkça, Kovid-19 vaka sayısında da artışın olduğunu kaydetti. 

 

SÜREÇ ŞEFFAF YÜRÜTÜLMEDİ

 

Tomografi bulgusu pozitif çıkanların da pozitif vaka olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Güzel, “Biz başından beri sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini ve rakamların doğru açıklanmasını dile getirdik. Ne yazık ki başından beri rakamlar hep eksik verildi. Örneğin, sadece Kovid-19 testi pozitif kişilerin değil, tomografi bulgusu pozitif olanların da pozitif vaka olarak değerlendirilmesi gerektiğini dile getiriyorduk. Hem tomografisi hem testi pozitif çıkan hastaların sayısını değerlendirip sayıyı ona göre vermek gerekiyor. Ancak bugün Türkiye’de sadece testi pozitif olanların rakamları veriliyor. Bunu bile aslında eksik verdiğini görüyoruz” diye belirtti. 

 

VERİLER DOĞRU DEĞİL

 

Sağlık Bakanlığı’nın günlük olarak yayınladığı Kovid-19 tablosunun gerçek vaka sayısıyla ilgisi olmadığını dile getiren Güzel, “Diyarbakır’da günlük testi pozitif çıkan vaka sayısı 300, Urfa’da 350 civarında olduğu söyleniyor. Yakın zamanda Malatya Valisi açıklama yaptı. Günlük vaka sayısı 100 diye.  Sadece bu üç ili bile toplarsak, Türkiye’nin günlük vaka sayısına yakın. Peki diğer şehirlerde hiç mi pozitif vaka yok? Bu da aslında verilerin doğru olmadığını gösteriyor” dedi. 

 

ARTIŞ YAŞANDI

 

Ülke genelinde pozitif vaka sayısının çok fazla olduğunu ancak sınırlı sayıda test yapıldığı için vaka sayısının ortaya çıkmadığını kaydeden Güzel, “Şunu görebiliyoruz, test sayısı arttıkça rakam daha çok artıyor. Birkaç gün önce yapılan test sayısı 40 binlerde idi. Buna bağlı rakam 900 olarak açıklanıyordu. Son günlerde 50 binlerin üzerinde test yapılıyor, rakamlar binli rakamların üzerine çıkmaya başladı. Bu da şunu gösteriyor test sayısı arttıkça, pozitif vaka sayısı artıyor” diye konuştu. 

 

FİLYASYON VE KARANTİNA 

 

Hastanelerde ve yoğun bakım ünitelerinde yer kalmadığına vurgu yapan Güzel, şöyle devam etti: “Daha çok test,  daha çok filyasyon ve testi pozitif çıkanların karantinaya alınması tedbiri alınmalı. Ancak, bu tedbirler uygulanmadığı için 1 Haziran’dan sonra ‘sözde normalleşme’ dedikleri günden bu yana vaka sayıları ciddi oranda arttı. Hastaneler de, hastanelerin yoğun bakımlarında yer kalmadı.  Sağlıkçılar bir hasta yatırmak için, başka bir hastayı hastaneden çıkarmak zorunda kalıyor. Yine sedyelerde hasta takibine başlandığını dile getiriyorlar.” 

 

Hastanelerin hasta kabul etmediğini, birçok hastanın eve gönderildiğini kaydeden Güzel, şunları söyledi: “Toplumda bu hastalığı geçirenlerin birçoğu aslında evde gönderilip evde atlatması bekleniyor. Biz testlerin fazla yapılmasını istememizin nedeni de bu aslında. Herhangi bir bulgu göstermeyip pozitif olanları tolumdan izole etmek ve toplumun hasta olmayan kişileri koruyabilmek. Sağlık Bakanlığı tarafından hastanelere gönderilen genelgede virüs bulgusu olmayan, ağır hasta olmayan hastaların yatırılmaması belirtiliyor. Testi pozitif çıkan hastaların eve gönderilmesi de riski artırıyor. Bu kişiler, eve gittiklerinde aynı ortamda yaşadıkları kişilere bulaştırma riski var.” 

 

SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI 

 

Vaka sayısında önümüzdeki günlerde ciddi artışın yaşanacağını kaydeden Güzel, okulların, üniversitelerin tatilde olması nedeniyle boş kalan yurtların karantina odaları olarak kullanılabileceğini hatırlatarak, “Evde takip edilecek hastalar da olabilir ama bu kişilerin evdeki diğer bireylere bulaştırma riski yüksek. Yurtlarda temizlik şartlarına uyarak hastalar karantinaya alınabilir. Tabii en önemlisi sağlık meslek örgütleriyle çalışılıp kararlar alınmalı. Ancak bugün Sağlık Bakanlığı’nın uyguladığı politikalara baktığımızda, sürü bağışıklığı yönteminin uygulandığını gösteriyor.” 

 

MA / Arjin Dilek Öncel