Dolardaki artışın görünmeyen yüzü: Gelir ve servet dağılımındaki adaletsizlik

img

ANKARA - Döviz kurlarında yaşanan artışın söylenmeyen yönünün “gelir ve servet dağılımındaki adaletsizlik” olduğunu belirten Ekonomi-Politikçi Mustafa Durmuş, “Sistemin kendisi ya da sistemin krizi tartışılmıyor. Bu krizin asıl sebebi kapitalizmin kendisidir” dedi.

 
Türkiye ekonomisinde belli aralıklarla gündeme gelen döviz kuru artışı, bir kez daha yaşanarak, tarihi bir seviyeye yükseldi. Sadece bir haftada TL karşısında yaklaşık yüzde 7 değer kazanan ABD doları, böylece 7,30'u aşarak rekor kırdı. Euro, sterlin, yen gibi para birimlerinin dolar karşısında değer kazandığı bir dönemde TL’nin değer kaybetmesi, ülke ekonomisinin gidişatını gözler önüne seriyor.
 
Ekonomi-Politikçi Mustafa Durmuş, başta döviz kurlarında yaşanan şok halinin sebepleri olmak üzere ekonomide yaşananları değerlendirdi. Doların TL karşında değer kazanmasının engellenmesi için siyasal iktidarın elinde pek fazla yolun kalmadığını, durumun giderek yönetilemez bir noktaya geldiğini söyleyen Durmuş, dolar ile euro yönünün bundan sonraki süreçte yukarıya doğru olacağının altını çizdi.
 
DÖVİZ KURU NEDEN YÜKSELİYOR?
 
Dolar kuruna yapılan müdahalelerle belli bir süre 6.85 civarlarında tutulduğunu belirten Durmuş, artık bu sürdürülemez hale gelince son bir hafta içinde doların TL karşısındaki kazancının yüzde 7’lere yaklaştığını kaydetti. Durmuş, dolardaki artışın nedenlerine ilişkin olarak şunları kaydetti: “Bunlardan bir tanesi Merkez Bankası’nın bir süredir karşılıksız para basmasıdır. MB piyasadaki menkul kıymetleri satın alma karşılığında bol miktarda para basınca, bunun karşılığında döviz rezervleri de eriyince haliyle TL’nin döviz karşısındaki değeri kaçınılmaz olarak düştü. İkincisi, MB’nin kamu bankaları aracılığıyla zor durumdaki inşaat şirketleri ve enerji firmalarını barındıran sermaye gruplarına ucuz döviz vermesi oldu. Dolayısıyla devlet eliyle tıpkı ucuz faiz gibi ucuz döviz üzerinden bir rant aktarımı sağlandı. Bunun kaçınılmaz sonucu MB’nin rezervlerinin erimesi oldu ve sadece dört ayda rezervler 40 milyar dolar eridi. Son bir yılda MB’nin piyasaya verdiği dövizin tutarı ise 100 milyar doları aştı. Bu durum da rezervlerin erimesiyle sonuçlanınca; hem TL’ye hem ekonomiye hem de MB’ye karşı güven yitimi oluştu. Bir diğer yandan da vadesi gelen kısa vadeli dış borçlar var. Yine bu kredilerin sigortalama maliyeti demek olan CDS’ler yüzde 600’lara kadar yükseldi. Bu yaşananların hepsini üst üste koyduğumuzda; TL’nin değer kaybetmesi kaçınılmaz hale geldi.”
 
DOLARI ‘ADALETSİZLİK’ YÜKSELTİYOR
 
Durmuş, döviz kurunun yükselmesinde bir diğer önemli payın ise iktisatçılar tarafından dile getirilmeyen gelir ve servet dağılımındaki adaletsizlik olduğunu söyledi. Türkiye’deki gelir ve servet dağılımındaki adaletsizliğin doların artmasında önemli bir etkisinin olduğuna dikkat çeken Durmuş, “Türkiye’deki en zengin yüzde 1’lik nüfus toplam servetin yüzde 54’ünü elde ediyor. En zengin yüzde 10’luk kesim de 78’inin elde ediyor. Bu servetin önemli bir kısmı parasal servet dediğimiz servetten oluşuyor. Bu servet ağırlıklı banka mevduatlarından, hazine bonoları gibi değerli kâğıtlarından, bir de borsa hisselerinden oluşuyor. Zenginler varlıklarını buralarda değerlendiriyorlar.  Ancak mevduatların yarısından fazlasının döviz cinsinden olması, ülke zenginlerinin hem gelecek hem de TL ile ilgili kaygılarından oluşuyor. Reel yani enflasyondan arındırılmış TL mevduat faizi negatif olunca başta dolar olmak üzere dövize ya da altına yöneliyorlar. Kur-eşitsizlik ilişkisi de burada ortaya çıkıyor. Azınlıktaki birilerinin çok ciddi parasal servetlerinin olması ve bu servetin de önemli bir kısmının döviz cinsinden tutulması dövizde spekülatif hareketlerin de önünü açıyor. Bu da kuru fırlatıyor. Kur yukarı çıktığı zaman da bunların serveti dolar ya da euro cinsinden daha da artmaya başlıyor.  Dolayısıyla bir ülkede servet bölüşümü ne kadar adaletsiz ise, bu durumun spekülatif bir şekilde döviz piyasalarında kullanılması da o kadar fazla oluyor” tespitinde bulundu.
 
DOLARA OLAN TALEP KISILIYOR
 
Hükümetin dolara olan talebi azaltmaya çalıştığını söyleyen Durmuş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Türkiye’nin başka bir ülkenin ulusal parası olan doları basma şansı yok, turizm gelirleri tarihsel olarak dipte, Merkez Bankası rezervleri de, izlenen yanlış fonlama ve rant aktarma politikaları yüzünden Swaplar düşüldüğünden ciddi olarak ekside ve yeni yabancı sermaye girişinin olmaması, buna karşılık sermaye çıkışlarının devam etmesi yüzünden olduğundan doların arzı artamaz. Ekonomi yönetimi açısından geriye çaresizce dolara olan talebi kısarak kurun yükselişini durdurmak yolu kalıyor. Yani arz çoğaltılamadığından talep kısılmak zorunda kalınıyor. Talebi kısmak için akıllara gelen şey ise TL’nin getirisini arttırmak. O zaman da TL faizlerini arttırması gerekecek. Ama bir süredir hem inşaat, hem konut sektörünü desteklemek için faiz oranları düşürülüyor.  Faiz oranlarını tekrar yükseltmeleri lazım. Ama MB şimdi kalkıp karar alsa ve örnek olarak faiz oranlarını ‘300 puan baz arttırdık’ derse, bu sefer şu ana kadarki tartışılan ‘Faiz mi enflasyonun sebebi, enflasyon mu faizin sebebi?’ tarzındaki tartışmalardan dolayı bir itibar kaybına uğrayacak. Bunu yapmak istemiyorlar. Geriye piyasadaki TL’nin miktarını kısmak kalıyor. Bu da MB’nin yaptığı bir tür açık piyasa işlemi olan, piyasa yapıcı bankalara tanınan likidite imkânlarının yarıya düşürülmesi şeklinde oldu.  Böylece para arzı kısılacak, kredi fonlama maliyetleri artacak, TL göreli olarak kıt para olma haline gelmeye başlayacak ve böylece diğer paralar karşısında göreli değeri artmış olacak. Arka plandaki hesap buydu.
 
MB’NİN KARARI SONUÇ VERMEZ
 
MB’nin piyasa yapıcı bankalara tanınan likidite imkânlarının yarıya düşürülmesi kararının beklenen sonuç vermeyeceğini kaydeden Durmuş, şunları vurguladı: “Çünkü piyasalar bunu bir gerçek faiz artırımı olarak algılamaz. Bu da mümkün değil. Eğer ki hükümet bu faiz artırımını doğrudan yapmış olsaydı; bu etki muhtemelen geçici de olsa yaratabilecekti. Fakat piyasalar bunu böyle algılamadı. Çünkü bu iş gerçek hayatta, ekonomi derslerindeki, grafiklerde anlatıldığı gibi olmaz.  Ekonomi ve siyasete güvenin giderek düştüğü, politik ve jeopolitik risklerin arttığı, Salgının kontrol altına alınamadığı, derin bir ekonomik krizin yaşandığı bir anda böyle operasyonlarla para arzını daraltmak faiz oranlarının artışıyla sonuçlanmaz. Bunu da en iyi piyasaya hâkim olan aktörler bilirler ve bu durumu satın alırlar. Bu bağlamda bu operasyon artışını durdurmaya yetmez. Nitekim bugün gün itibariyle geçici olarak 7.15’e kadar düşen dolar tekrar 7.30 seviyesine yükseldi. Kısaca iktidar bu hamlesiyle bundan sonraki açıktan faiz oranlarındaki artışlarının önünü açtı.”  
 
IMF KAPISI GÖRÜNÜYOR
 
İktidarın yaşanan bu finansal krizi önleyebilmek için büyük miktarda dövize ihtiyaç duyduğunu, MB operasyonları ya da döviz Swaplarıyla bunun artık sürdürülemez olduğunu dile getiren Durmuş, geriye kalan yolun (istese de istemese de) IMF olduğunu söyledi. Durmuş, “Her ne kadar en tepede yapılan ‘Biz IMF’ye borç verdik’ söylemleri olsa da gidişat bu kapının yeniden çalınacağı yönünde” dedi.
 
MUHALEFETE ELEŞTİRİ 
 
Durmuş, ayrıca ekonomik kriz sürecinde çıkış yolu olarak gösterilen sebeplerin, krizin sebebini tam olarak karşılamadığını söyledi. Durmuş, devamla şunları söyledi: “Bu konuda muhalefetin değerlendirmelerini de eksik buluyorum. ‘Bu işin sorumlusu damat bakandır’, ‘Bakanın yanlışlarıdır’, “MB’nin kararlarıdır’ şeklindeki muhalefet tarzının yeterli olmadığını düşünüyorum. Elbette gelişmelerden ilk derecede sorumlu olanlar karar alıcılardır ama bu krizin asıl sebebi kapitalizmin kendidir. Özellikle de emperyalist kapitalist sisteme göbekten bağımlı Türkiye kapitalizmin derin çatışmaları, çelişkileridir.  Bu durumda sadece yöneticileri değiştiririz ya da yeni bir seçim sonucunda daha iyi bakanlar, daha iyi yöneticiler gelirse biz bu işi çözeriz biçimindeki sözler; gerçek çözüme işaret etmez. Muhalefet maalesef, sistemin kendini ya da sistemin krizini tartışmıyor, sadece görünürdeki aktörleri sorumlu tutuyor.
 
SİSTEMİK ÇÖZÜMLER
 
Krizin arkasında asıl olarak sistemik sorunlar yatıyor. Bu sistemik sorunlar ancak sistemik çözümlerle ortadan kaldırabilir.  Bu anlamda radikal çözümler, radikal reformlar gerekiyor bu ülkeye. Muhalefetin de, oyalanmaktan, eskimiş senaryolara sarılmaktan, kurtarıcılar aramaktan ziyade, gücünü bu ülkenin mazlum halklarından, toplumundan ve emeğin ideolojisinden alan radikal çözümlere yönelmesi gerekiyor. İhtiyacımız olan rol çalan, uluslararası sermaye ile iyi ilişkiler içinde olan eski siyasal figürler ya da parlak bürokratlar değildir. Nitekim hatırlayalım 2001 krizinden ekonomiyi Kemal Derviş’in programı çıkartmış, sonrasında da bugün ülkeyi yönetenler tek başına iktidar olmuştu. Artık bir daha krize girmeyecek denen ekonomi, 18 yılda çok daha derin bir krizle karşı karşıya kaldı. Bu yüzden bugüne gelişte, iktidarların, sorumlu yöneticilerin bu sorumluluklarını unutmadan, yeni bir paradigma ile emekten, doğadan, toplumsal cinsiyet eşitliğinden ve farklı kimliklerin eşitliğinden yana, yeni radikal çözümlerle halkın karşısına çıkmaları gerekiyor. Sorunu bazı kişilerin ya da yöneticilerin değiştirilmesiyle sınırlandırmak, bilerek ya da bilmeden gerçek çözümü halktan gizlemek anlamına gelir.”
 
MA / Selman Güzelyüz

Diğer başlıklar

09:42 Rüya Kurtuluş: 2026 kadınlar için mücadele yılı olacak
09:26 Ankara ve İstanbul'da DAİŞ operasyonu
09:23 İmralı Heyeti üyesi Erol: ‘Barış Yasası’ yeni bir Türk-Kürt yüzyılının önünü açacak
09:17 Bayındır: Öcalan, çağrısıyla 1 yıla bir tarihi sığdırdı
09:08 Endemik tür zengini Zap, HES ve kum ocakları tehdidi altında
09:07 2025'te siyasetin gündemine 'süreç' damgasını vurdu
09:00 30 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:59 Yenişafak'tan saldırıya kılıf
08:49 İzBB eski Başkanı Soyer tutuklandı
29/12/2025
23:39 Lazkiye’de Alevilere saldırılar devam ediyor
23:14 Bursa'da iş cinayeti
23:12 Trump’tan Türkiye'nin Gazze’ye asker göndermesine 'iyi' yorumu
22:45 10 yılda yalnızca 4 akademisyen göreve iade edildi!
21:25 Riha ve Dîlok’ta 4 Ocak mitingi çalışmaları sürüyor
20:48 Denizli'de kadınlardan eylem: Direneceğiz
20:34 Abdullah Öcalan’ın yeni yıl mesajı yayınlanacak
19:50 8 kentte kar tatili
19:40 Avukattan çocuğa darp, aileye ‘istihbarat' tehdidi
19:32 Şam’a bağlı güçler Tişrîn Barajı’na saldırdı
19:30 Koma Amed'in Ankara konserinin bilet satışı başladı
19:21 Ukrayna’dan Putin’in konutuna saldırı
18:46 Hamas Ebu Ubeyde’nin öldüğünü doğruladı
18:43 Gazze’de soğuktan 25 kişi yaşamını yitirdi
18:41 Herran'da 3 çocuğun cenazesine ulaşıldı
18:00 Zelenski: 50 yıllık güvenlik istiyoruz
17:57 Mêrdîn ve Mersin'de 'Umut ve Özgürlük' mitingine katılım çağrısı
17:56 Gazeteci Aykol 14 Ekim'den bu yana yoğun bakımda
17:50 Çin’den Tayvan çevresinde tatbikat: Tayvan Ordusu alarmda
17:47 Manisa'da bir kadın katledildi
17:27 Kar yağışına rağmen 4 Ocak çağrısı: Sessiz kalırsak özgürlük gecikir
17:19 Gazeteci Altaylı hakkında tahliye kararı
17:14 Elif Kumal’dan 2 gündür haber yok
16:58 Emekliler 'insanca yaşam' talebiyle yürüdü
16:54 3 kentte tutsaklara yeni yıl kartı gönderildi
16:46 Yalova’da çatışma: 3 polis ve 6 DAİŞ’li yaşamını yitirdi, 9 yaralı
16:25 Colemêrg-Şirnex Karayolu ulaşıma kapandı
16:18 5 yıl sonra karın düştüğü Cizîr'den kareler
16:17 Wan’da cadde ve sokakları halk temizledi
16:03 Cizîr'den 'Umut ve Özgürlük" mitingi çağrısı
15:50 Sulama kanalına düşen araçta 4 kişi kayboldu
15:43 Narin Güran davası: Yargıtay anne, ağabey ve amcanın cezasını onadı
15:19 Tahran'daki eylemlere saldırı: Çok sayıda gözaltı
15:12 Bakırhan: DAİŞ’e karşı ortak tutum sergilenmeli
15:01 Free Web Turkey 2025 İnternet Raporu: Kürt basını hedefte
14:59 Devlet hastanesinde güvenlikten saldırı iddiası: Gözümü kaybedebilirdim
14:55 Kürdistan kara teslim: 502 köy yolu ulaşıma kapandı
14:53 SAMER’den rapor: Amed’de uyuşturucu kullanım yaşı 5-11’e düştü
14:30 Serhatlı seçilmişlerden miting çağrısı: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü şarttır
14:08 Selçuk Kozağaçlı’nın durumuna ilişkin açıklama
14:01 Karayollarının işini de belediye yaptı: Yollar temizlendi
13:45 Mêrdîn ve Şirnex’te yollar kapandı: Öğrenciler mahsur kaldı
13:33 İran’da ekonomik kriz: Halk sokağa çıktı
12:28 DAİŞ operasyonunda 3 polis yaşamını yitirdi
11:45 Amed BB Kadın Politikaları Daire Başkanlığı faaliyet raporunu açıkladı
11:43 Amed’de eğitime ara verildi
11:22 Suriye Êzidîler Birliği, Alevilere yönelik saldırıları kınadı
11:06 Yolava’daki DAİŞ operasyonuna yayın yasağı
10:46 Tarihi surlarda kartpostallık görüntüler
10:43 Özerk Yönetim ile Şam görüşmesi ertelendi
10:01 Dêrsim'de tamamlanan GES mühürlendi, köylüler projenin iptalini istedi
09:26 Abdullah Öcalan'ın avukatı: Çözümün aktörlerinin önü açılmalı
09:23 Karakuş: Pozitif entegrasyon özyönetim ve konfederal yapılara açıktır
09:22 İklim krizini yaratanların zirvesine karşı halk zirvesi düzenlenecek
09:20 Rosa Kadın Derneği 8 yaşında: Tek hedef kadınlara ulaşmak
09:19 Rojhilatlı avukatın ölümü: Dosyada görüntülerin saklanması cinayet ihtimalini güçlendiriyor
09:13 ‘Failler cezasız kaldıkça hiçbir kadın güvende değil’
09:10 Canpolat: Süreç cezaevlerine uğramadı, tam tersini yaşıyoruz
09:07 Sağlıkta 2025: Sorunlar daha da derinleşti
09:00 29 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:41 Mêrdîn beyaza büründü
08:17 Yalova'da DAİŞ operasyonu: 7 polis yaralandı, çatışma sürüyor
07:50 Amed’de ilk karla kent beyaza büründü
28/12/2025
23:47 38 siyasi parti ve örgütten Geçiş Hükümeti’nin saldırılarına tepki
23:42 Trump, Zelenski ile görüştü
23:32 Bedlîs'te dengbêj gecesi
23:00 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Demokratik Suriye eşit yurttaşlıkla mümkün”
22:17 PCCWS: Suriye’de yurttaşlara ateş açıldı, uluslararası koruma şart
22:12 Cezaevinden tahliye edilen Okan Gür, bir kadını katletti
21:32 Libya heyetini taşıyan jetin olay yeri incelemesi tamamlandı
21:29 Amedspor maçında Leyla Zana sloganları durmadı
21:12 Pirsûs'ta Noel kutlaması
19:26 Mêrdîn’de ev ev, sokak sokak ‘Umut ve Özgürlük’ çağrısı
19:12 Özerk Yönetim saldırıları kınadı: Sorumlu Geçiş Hükümeti'dir
18:52 Suriye Alevi Yüksek İslam Konseyi: Geçiş Hükümeti devleti temsil etmiyor
18:41 Suriye'de Alevilerin federalizm talebine saldırı: Ölü ve yaralılar var
18:12 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası: Herkesin değeriydi
18:02 4 Ocak mitingi için çalışmalar sürüyor
17:45 Gazeteci Aykol iki ayı aşkın süredir yoğun bakımda
17:24 Binlerce kişi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdü
17:18 DMS 1’nci Olağanüstü Kongresini gerçekleştirdi
17:01 Din alimleri yeni yönetimlerini belirledi
16:50 Kayyım, belediye taşınmazı satışını eleştiren eşbaşkana tazminat davası açtı
16:44 Demokratik Birlik İnisiyatifi Mersin'de iki aileyi barıştırdı
16:42 İstanbul’da Azize Kaplan için anma
16:19 İzmir'de bağımlılık ve fuhşa karşı yürüyüş
15:48 Dêrsim’de GES tepkisi: Doğanın sesine kulak verin
15:32 Amed’de taziyelere kitlesel ziyaret
15:32 İhlalleri anlatan tutsağa 'panik yaratma' iddiasından soruşturma
15:12 Amed’de ‘Edebiyat ve Toplum’ paneli
15:01 Roboskî anmaları: Sorumlular yargı önüne çıkarılsın
13:49 Tülay Hatimoğulları: Barışın yolu Roboskî’den geçer
Keskin Bayındır: Roboskî defteri kapanmayacak
13:22 Abdullah Öcalan: Gençliğin öncülük rolünü oynayacağına inanıyorum
13:03 Serhat'ta kar yağışı: 3 bin 46 yerleşim yeri ulaşıma kapandı
13:00 AKKAY-DER yeni yönetimini belirledi
12:48 İzmir'de tutsaklar Toprak ve Taş tahliye oldu
12:32 Roboskî'de 14'üncü yıl anması: Adalet çığlığımızı duyun
12:06 Rojhilat’ta iki kolber çığ altında kalarak yaşamını yitirdi
11:32 Esenyurt’taki kazada yaşamını yitirenlerin sayısı 5 oldu
10:04 Meteoroloji’den kuvvetli kar yağışı uyarısı
09:50 Kadınların 2025'teki mücadelesi Jin dergi kapağında
09:19 Onlarca çocuğun istismar edildiği Ensar Vakfı, ahlak dersi verecek
09:16 Pirsûs’ta belediye sokakları onarıyor DEDAŞ bozuyor
09:14 51 kilometrelik tarihi kanalın sadece 3 kilometresi sulamada kullanılabiliyor
09:09 4 Ocak mitingi için çağrı: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için alanda olalım
09:09 11’inci Yargı Paketi’ne tepki: Demokratik bir zihniyetin ürünü mü?
09:04 Elkê'de kar kalınlığı bir metreyi geçti
09:02 HDK Eşsözcüsü Kenanoğlu: Abdullah Öcalan’a yaklaşım Kürtlere yaklaşımı belirler
09:01 Suriye’de petrol ve doğalgaz savaşı
09:01 Boyun eğmediler, direnişlere öncü oldular
09:00 28 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:04 Qers’te 41 köy yolu ulaşıma kapandı
27/12/2025
23:12 Halep’te 2 üniversite öğrencisi kaçırıldı
22:56 İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi
22:32 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı
21:25 Hacı Özkal okurları ile buluştu
21:09 İzmir'de Gaxan etkinliği: Barışa vesile olsun
20:16 Bağımlılığa karşı örgütlü mücadele çağrısı
19:52 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı barış, eşitlik, özgürlüktür
19:38 Alman aktivist Anna Liedtke için eylem
19:29 İstanbul’da kaza: 4 kadın işçi yaşamını yitirdi
19:26 Mûş beyaza büründü
18:12 Gazze’de 71 bin 219 insan katledildi
17:39 Silêmanî’ye çalışmaya giden genç ölü bulundu
17:20 Rusya’dan başkent Kiev’e saldırı
17:14 Arkaş'tan panele katılım çağrısı: Sorunları masaya yatıralım
17:02 Bayındır: Kürt halkı Önder Öcalan'dan ayrı olamaz
16:55 Gazeteci Aykol'un akciğerlerinden sıvı örneği alındı
16:51 Mêrdîn'de 4 Ocak çağrısı
16:47 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de kuşatma ve saldırılar sürüyor
16:29 Türköne: Devlet Abdullah Öcalan’ın ‘Ortak yaşam’ vizyonuna geldi
16:13 Bismil’de Arjen Kültür ve Sanat Merkezi açıldı
16:06 Dêrsim’de ilk kar
15:59 4 Ocak mitinge çağrı:‘Umut hakkı’ sağlanmalı
15:34 Üç ilde erkek şiddeti: Bir kadın katledildi
15:15 Ertürk ve Kavak’ın tahliyesi talep edildi
15:01 Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği raporu: Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor
14:48 ‘Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne Paneli
14:43 Dêrsim'de Gaxan etkinliği
13:42 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:34 Mêrdîn'de görüş mesafesi 5 metrenin altına düştü