İSTANBUL - İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hastaneye götürüldüğünde 14 gün boyunca karantinada tutulan kanser hastası Hasan Subaşı’nın durumuna dikkat çekerek, serbest bırakılmasını istedi. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için her hafta gerçekleştirdikleri F Oturumu’nun 436’ncısını koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden yaptı. Bu haftaki oturumda, Silivri 6 Nolu L Tipi Cezaevi’nde bulunan kanser hastası Hasan Subaşı’nın durumuna dikkat çekildi.

 

Haftanın açıklamasını İHD Hapishane Komisyonu üyeleri Meral Nergiz Şahin ve Mehmet Acettin yaptı. 

 

YAŞAMLARI TEHDİT ALTINDA 

 

Cezaevlerindeki hak ihlallerinin artarak devam ettiğini söyleyen İHD Hapishane Komisyonu üyesi Meral Nergiz Şahin, “Çözüm yerine yeni infaz uygulamaları ile sağlığa erişimden iletişim hakkına her alanda bu sorunlar daha da derinleştiriliyor. Koronavirüs salgını ile beraber komisyonumuza hemen hemen her gün gelmekte olan sağlık ve tedavi hakkı ihlali başvurularını, çözüm talebi ile ilgili kurum ve kuruluşlara bildirmemize rağmen ihlalleri sona erdirmeye yönelik etkin bir çabayı maalesef göremiyoruz. Bu nedenle, Kovid 19 ve sağlığa erişim önündeki engeller;  yaşlı, ağır ve kronik hastalığı olanlar başta olmak üzere tüm mahpusların, sağlığı yanında yaşamlarını tehdit etmeye devam etmektedir” dedi. 

 

TAHLİYE EDİLİP YENİDEN TUTUKLANDI 

 

Subaşı’nın 2008 yılında 20 yaşındayken tutuklandığını ve 5 yıl sonra tahliye edildiğini belirten İHD Hapishane Komisyonu üyesi Mehmet Acettin, Subaşı’nın cezaevindeyken, kalın bağırsağında oluşan kist nedeniyle hastalandığını sözlerine ekledi. Tahliye edilen Subaşı’nın Adana'da Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na ( TİHV)  başvurduğunu dile getiren Acettin, “Yapılan sağlık kontrollerinde bu kistlerin zamanla büyüme yaptığı ve kolon kanseri olduğu söylenir. Yapılan ameliyatla kalın bağırsağı tamamen ve sol böbreğinin de bir bölümü alınır. Kemoterapi görür ama hastalığı sol akciğerine de sıçramıştır. Doktorlar yeniden ameliyat olması gerektiğini söyler ancak ameliyat olamadan yeniden tutuklanır” diye ifade etti. 

 

CEZAEVİ SORUMLU 

 

Acettin, şöyle devam etti: “Annesi H. Kuzugüden tarafından derneğimize yapılan 06 Temmuz 2020 tarihli başvuruya göre;  29 Haziran 2020 tarihinde eşi ile yaptığı  görüş esnasında Hasan Subaşı ; ‘Hastaneye gidip geldikten sonra tedbir denilerek hücreye alındım. Günde 1 saat havalandırmaya çıkarılıyorum. Yan odaya Bülent Aydın adında bir mahkum getirildi. Hastaneye gittiği için tedbir amaçlı onu da karantinaya benim yan taraftaki hücreye aldılar. Gardiyana Aydın’ın ne hastası olduğunu sordum, bilgi vermedi. Bu arada B. Aydın benden çakmak istedi. Birbirimize çakmak alıp verdik. Daha sonra B. Aydın’ın koronavirüs hastası olduğunu öğrendim. Covid-19 hastalığı temas yoluyla bulaşan bir hastalık ve hepimiz bunu biliyoruz. Ben Covid-19 hastası olsam bunun sorumlusu gardiyanlardır. Çünkü bana B. Aydın’ın Covid-19 hastası olduğunu söylemediler. Ben ağır hastayım, kronik rahatsızlıklarım var, işitme kaybı yaşıyorum ayrıca son olanlar da psikolojimi bozdu. Benim hücrede kalmam sağlığım açısından büyük risk taşımaktadır. Cezaevinde bana herhangi bir şey olduğunda bunun cezaevi görevlilerinden kaynaklandığının İHD’nin kayıtlarında bulunmasını talep ediyorum’ demiştir.”

 

HER HASTANE GİDİŞİ KARANTİNA 

 

Subaşı’nın eşinin son aktardıklarını paylaşan Şahin, “Hasan Subaşı, karantina sonrası koğuşuna alınmış ve Kovid ve kanser tetkikleri için hastaneye götürülmeye başlanmıştır. Bu arada Kovid testi negatif çıkmış, ancak her hastaneye götürülüşünde 14 gün karantina adıyla hücrede tutulması nedeniyle kronik hastalıklarının tetkik ve tedavisinin yapılamadığı gibi belinde çıkan yeni bir rahatsızlık nedeniyle yapılması gereken ameliyatın yapılabilmesi de hapishane koşullarında mümkün olamıyor” dedi. 

 

SERBEST BIRAKILMASI İSTENDİ 

 

Subaşı’nın ağır sağlık sorunlarına rağmen halen cezaevinde tutulduğunu vurgulayan Şahin, Hasan Subaşı ve onun nezdinde risk grubunda bulunan tüm hasta tutukluların sağlık ve yaşam haklarının korunabilmesi için serbest bırakılmalarını istedi.