‘Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdi yüzlercesi’

img

DİYARBAKIR - Adı dünyanın en kötü şöhrete sahip 10 cezaevi arasına giren Diyarbakır 5 Nolu, vahşete karşı 14 Temmuz 1982’de başlatılan ölüm orucu eylemiyle de tarihe kazındı. Bu vahşetin tanıkları, “Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdilerde yüzlercesi” dedi. 

“Biz yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz..." 1980 yılının 12 Eylül günü yapılan askeri darbe sonrası insanlık dışı uygulamalara sahne olan Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi ile birlikte tarihe geçen Kemal Pir’in bu sözü oldu. Ülkede giderek yükselen devrimci dinamikleri ezmek için cezaevinde kurulan işkence tezgahlarında farklı siyasi görüşten yüzlerce tutuklu Filistin askısından dışkı yedirilmeye cezaevinin iç güvenlik amiri Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran’ın “Co” isimli köpeğinin saldırısına uğramaya varan akıl almaz işkencelere maruz kaldı. Diyarbakır 5 Nolu, bu yaşananlarla dünyada zulmün ve vahşetin kol gezdiği en kötü şöhrete sahip 10 cezaevi arasına girdi. Politik tutukluların işkenceyle teslim alınmasının amaçlandığı bu vahşete karşı direnişin fitilini tutuşturan ilk isim, 21 Mart 1982 günü hücresinde bedenini Newroz ateşine dönüştüren PKK'nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan oldu.  
 
O’nu aynı yılın 18 Mayıs günü "Dörtler" olarak bilinen Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin ve Necmi Öner izledi.
 
‘BENİM DEĞİL, BİR HALKIN SORUNU’
 
Cezaevi duvarlarını sarsan bu şehadetlerin ardından 14 Temmuz günü çıkarıldıkları mahkeme salonunda Mehmet Hayri Durmuş, direnişi bir adım ileriye taşıyarak ölüm orucuna başladığını duyurdu. Kürt halkı için suyun akışını değiştiren bu eylemini ise şu sözlerle ilan edecekti: "12 Eylül darbesinde geliştirilen askerileştirme politikası, tamamen kişiliksizleştirme ve ihanet ettirme politikasıdır. Biz burada düşüncelerimizi savunalım diye bugüne kadar bekledik. Ama ne yazık ki, artık bu da elimizden alınıyor. İhanet önümüze konuluyor. Zaten Mazlum ile Ferhatlar bunu protesto etmek için yaşamlarına son verdiler. Bizim de artık yaşamamızın ve yargılanmamızın hiçbir anlamı yoktur. Bunun için ölüm orucuna giriyorum. Bu mahkeme salonunda bizim şahsımızda bir halk yargılanıyor. Her türlü saldırıyla bir halk yok edilmek isteniyor. Bize yönelik uygulanan bu politikayı değiştiremeyeceğinize inanıyorum. Çünkü sizi aşan bir politikadır. Bu sorun yalnız benim sorunum değildir. Bir halkın sorunudur. Bu mahkemeye son gelişimdir. Bundan sonra gelmeyeceğim."
 
YAYDAN FIRLAYAN OK
 
Başlattığı eylemin daha ilk anda tedirgin ettiği duruşma hakimi; "Gel vazgeç bu işten Hayri. Sorunlarınızla ilgileniriz" dese de, o kararlılığını "Hayır! Artık ok yaydan fırlamıştır. Nasıl ki, oku geri getirmek mümkün değilse, benim de geriye dönüş yapmam mümkün değildir" sözleriyle gösterecekti. 
 
"Mezar taşıma borçlu yazın" diyen Hayri Durmuş, başlattığı bu eyleme katılan Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz ile birlikte yaşamını yitirdi. Fakat onların şehadetleri cezaevinde yeni bir dönem başlattığı gibi Kürtlerin tarihinde bir dönüm noktasına dönüşüp, ardıllarına bıraktıkları direniş mirasıyla son 38 yıla damgasını vurdu.  
 
15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) döneminden bugüne dek başvurulan politikalar ve yaşananlarla Türkiye, toplumun geniş bir kesimine göre adeta Diyarbakır 5 Nolu’ya dönmüş durumda. Yönetimdeki mevcut anlayışın kurduğu nizama aykırı ses çıkaran muhalif kesimler; baskı, şiddet veya hak ihlallerinin farklı tonlarıyla yüz yüze kaldı, kalıyor. 
 
Bugünü 5 Nolu ile özdeşleşmesine sebep olan en çarpıcı olaylardan biri ise, yerine kayyım atanarak görevinden alınan Van’ın Edremit ilçesinin HDP’li Belediye Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin’in, 26 Haziran'da Diyarbakır'daki evine yapılan polis baskının köpekli işkenceye maruz kalması olayı oldu.  
 
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde kalıp, oradaki vahşete tanıklık eden isimlerden Mehdi Aslan, Arif Turgay ve Gani Alkan, ülkenin dünü ve bugününü kıyasladı.
 
KİTAP VE FİLMLERE SIĞMAZ
 
Dönemin tanıklardan Mehdi Aslan (65), 1979 yıllında Hayri Durmuş ile birlikte gözaltına alındı. O dönemin İl Jandarma Komutanlığı’nda 45 gün boyunca süren işkencenin ardından Diyarbakır Cezaevi’ne konuldu. 8 yıllık cezaevi sürecinin kitap ve filmlere sığmayacak kadar büyük olduğunu dile getiren Aslan, ölüm orucunun getirdiği kazanımların zincirleme bir şekilde bugünlere kadar geldiğini ifade etti. Aslan, birlikte geçirdiği zamanı anımsayıp, Hayri Durmuş’u şu sözlerle anlattı: “Bir bilim insanı, bir devrimci, bir doktor yani ne desen Hayri de vardı. Onunla ancak gözaltı sürecinde sohbet etme imkanımız oldu. Cezaevinde zaten birbirimize bakmamıza dahi izin verilmiyordu. Hayri, Kürt halkının özgürlüğü için canını feda etmekten çekinmeyen bir kişiliğe sahipti. Aynı şekilde Kemal, Akif ve Ali de.” 
 
DÜNDEN BUGÜNE 
 
Ölüm orucu eyleminin yankılarının bugüne kadar sürdüğünü vurgulayan Aslan, “En önemlisi de 5 Eylül 1983’teki isyandı. O gün tüm cezaevi, hep bir ağızdan söylenen ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ sloganları ile inliyordu. O gün başını yerden kaldırmayan, korkudan sesini edemeyenler hep bir ağızdan slogan atıyordu. Tabi bu ölüm orucundaki direnişin bir yansımasıydı. Onların bize bıraktığı mirastı. Ölüm orucu eyleminden sonra cezaevinde mecburi bir düzelme durumu gelişti. Çünkü devran tersine dönmüştü. İçimizdeki korku bitmiş, onların yüreklerine işlemişti” dedi. O dönem ile bugünkü koşulları karşılaştıran Aslan, içerisinde olunan bu dönemin daha da kötü olduğunu iade etti. Aslan, 12 Eylül döneminde gibi kaba işkencenin yanına bugün tekniki saldırıların da eklendiğini kaydetti.
 
ŞİMDİLERDE YÜZLERCESİ VAR
 
12 Eylül döneminde “örgüt üyesi” iddiasıyla kendisine verilen 24 yıl hapis cezasının onanmadan zaman aşımından düşürüldüğünü belirten Aslan, bugüne dair kıyaslamalarını şöyle sürdürdü: “Şimdi en ufak bir şeyde hemen örgüt üyesi iddiasıyla onlarca yıl ceza verilerek cezaevine gönderiliyor. O dönemin hukukunu aratan bir hukuk ile karşı karşıyayız. Gittiğimiz cenazeler, taziyeler, eşbaşkanlık döneminde yaptığımız çalışmalar suç delili olarak önümüze çıkıyor. Mahkemelerde bizi dinlemiyorlar bile. O dönem en azından bizi dinliyorlardı. Bu sadece hukuki boyuttu. Bunu ekonomik, sosyal, siyasal, toplumsal alanda da yürütüyorlar. Yani gelinen aşamada mezarlıklara saldırı, köpekli işkence, on binlerce kişinin tutsak edilmesi durumu var. Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdilerde yüzlercesi var. Ve hepsi neredeyse her gün toplumun üzerine salıveriliyor.” 
 
Fakat o dönem yaşatılan vahşete karşı gösterilen direnişin tanığı olan çocukların, şimdilerde de direnmeye devam ettiğini söyleyen Aslan, “Yapılan her vahşet, yeni bir direniş gerekçesi olmuştur. Yeni nesil özgürlüğün tadını aldı. Özgürlüğün kaybetmemek için direnecektir. Söylem ile pratiğin birleşeceği bir döneme giriyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Arif Turgay (60) ise, 1982-1988 yılları arasında Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu kaldı. O dönem maruz kaldığı işkence izlerinin çıkarıldıkları duruşma salonlarında görülmemesi için cezaevi ile mahkeme salonu arasında bulunan İstikam Taburu’nda bir aydan fazla kadar süre yaralarının iyileşmesi için bekletildiklerini anlatan Turgay, bu vahşette karşı ortaya konulan direnişlerin cezaevlerinde var olan durumu ortadan kaldırdığını belirtti.
 
DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
 
O günlerden bugüne ülkeye hakim olan zihniyetin aslında çok da değişmediğini söyleyen Turgay, “O dönem ki mahkemeler kendi iradeleri ile karar verebiliyorlardı, şimdi ise tek bir yerden verilen karar var. O dönemi aratan bir durum ile karşı karşıyayız. Şimdiki mahkemeler bir kişinin ağzına bakıyor” diye konuştu. Köpekli saldırılara işaret eden Turgay, “O zamanın baskı ve zulüm politikaları, bugün ‘modern’ bir şekilde karşımıza çıkıyor. Şimdilerde kullandıkları teknikler de farklı. En büyük tekniki saldırıları da psikolojik saldırıdır. O dönemde köpekli saldırı vardı. Esat’ın Co’su şimdi de yapılan ev baskınlarında köpekli saldırılarla gerçekleştiriliyor. Hakaret ve işkence de var tabi. Dışarda başlayan işkence cezaevlerinde devam ettiriliyor. Pandemi tehlikesi ile baş başa bırakılan, yani ölüme terk edilen on binlerce siyasi tutsak var” dedi. Turgay, ancak her zulüm karşısında direnişlerin yaşanmaya devam ettiğinin de altını çizdi. 
 
AMAÇ ONUR KIRMAK
 
Diyarbakır 5 Nolu’daki vahşeti birebir yaşayanlardan Gani Alkan, bu cezaevinde 8 yıl kaldı. Alkan, kaldıkları cezaevinin özel bir statüye tabi tutulduğunu ve bu statüye göre uygulamaların olduğunu dile getirdi. Cezaevi idaresinin Kemal Yarmak, Esat Oktay Yıldıran ve onlara bağlı özel ekiplerden oluştuğunu hatırlatan Alkan, saldırıların asıl amacının tutukluların onurunu kırmaya dönük olduğunu ifade etti. Alkan, cezaevindeki işkencelere karşı gösterilen direnişin, örgütlü bir şekilde alınan ölüm orucu kararı ile yeni bir karşı duruşun ortaya konulduğunu söyledi.
 
YÜZYILLARI AŞAN BİR DİRENİŞ
 
Alkan, verilen bu direnişin taşıdığı anlamı ise, şu sözlerle dile getirdi: "Mehmet Hayri, Kemal Pir, Ali Çiçek, Mazlum Doğan, Akif Yılmaz ve diğer arkadaşlar büyük bir sorumluluk bilinciyle yaklaştı. Dört duvar arasında seslerimizin boğuk kalmaması için, seslerimizin dışarıya yansıması ve mücadelenin büyütülmesi için hep çaba içinde oldular. Bu çığlığın, mücadelenin dışarıya yansıması için de siyasi savunma yapılmasına karar verildi. Savunmalarla içerdeki direniş dışarıya yansıtılabilirdi. Teslimiyete karşı direnişi örgütlemek anlayışıyla 14 Temmuz’daki tarihi direnişe hazırlıklar yapıldı. Bu arkadaşlar o sorumluluğun anlayışı içinde oldular hep. Ne yapması gerekeni çok iyi biliyordu. Kemaller, Hayriler, Aliler, hiç kimsenin birbirinden haberdar olunamayacağı, insani ilişkilerin bile kesik olduğu bir alanda böylesi büyük bir direnişi tüm cezaevine yayarak ve yüz yılları aşan bir direniş ortaya koydular.” Ölüm orucuna yatanların gösterdiği direniş sayesinde cezaevindeki baskı ve zulmün seyrinin önüne geçildiğini belirten Alkan, bu direnişle cezaevindeki binlerce insanın yaşamanın kurtarıldığını vurguladı.
 
12 EYLÜL DEVAM EDİYOR
 
Ölüm orucunda yaşamını yitirenlerin, yaşatmak için bedenlerini ölüme yatırdıklarını kaydeden Alkan, Kemal Pir’in “Biz yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz” sözünün direnişin simgesi haline geldiğine işaret etti. O günkü ruhun günümüzde de yaşatıldığını, 14 Temmuz'un hem direnişin hem de dirilişin tarihi olduğunu ifade eden Alkan, yok olmaya karşı var olmanın direnişle ortaya konulduğunu söyledi. Şu anki AKP zihniyetiyle o günkü zihniyet arasında hiçbir farkın bulunmadığını kaydeden Alkan,  “İlk zamanlar cezaevi direnişi geleneğimiz yoktu. Ama şimdi Mazlumlardan Hayrilere, Alilerden, Ferhatlara değin bir direniş geleneği, bir miras var. Bu miras ışığında sistemin baskılarına karşı konuluyor. Bugün Türkiye ve Kürdistan'daki tutsaklar, 14 Temmuz geleneğine sahip çıkarak teslimiyete karşı koyuyor. Bugün de içerden dışarıya, dışarıdan içeriye dönük büyük bir direniş sergileniyor. İçerdeki direniş dışarıyı, dışarıdaki direniş içeriyi besliyor” dedi.
 
'ZİHNİYET VARLIĞINI KORUYOR’
 
Birçok alanda yaşanan baskıya paralel olarak cezaevlerine yönelik bir baskı süreci başlatıldığını kaydeden Alkan, "O dönemi zihniyeti, şimdilerde hem cezaevinde hem yönetimde hem de yasalarda varlığını koruyor. Değişen tek şey var, o da yüzlerdir. Neredeyse her gün cezaevleri veya başka yerden bir işkence haberi geliyor. Daha geçen gün yapılan bir ev baskınında 'Ya sev ya terk et' baskısı yapıldı. Onun dışında Sevil Rojbin Çetin'e yönelik köpekli saldırı oldu. Bu saldırı esnasına fotoğrafın çekilmesi ve ölüm ile tehdit edilmesi. Tüm bunlar o dönemin eserleri, herkes bunun farkında. Esat ve Co'lar eskiden birken, bugün yüzlerce oldu" diye konuştu.
 
MA / Fethi Balaman - Fahrettin Kılıç

Diğer başlıklar

17:38 Halep’te iç güvenlik güçlerine saldırı
17:14 DEM Parti'den 'komünal' önerisi
17:13 Gayrettepe’deki gece kulübü yangını davası ertelendi
17:12 Trabzon'da Agirîli aile hakkında ırkçı paylaşımlar
17:11 Depremzedelerin nöbeti ikinci gününde devam ediyor
16:57 Hakan Fidan Şam’da: Gündemi yine Kürtler
16:21 Kurtuluşmuş ‘rapor’ yazım ekibi görüşmesi başladı
16:14 DEM Parti İmralı Heyeti ile EMEP görüşmesi başladı
15:44 Siyasetçi Sadak’ın hayati riski sürüyor: Tek talebi sürecin başarıya ulaşması
15:34 Gazeteci Aykol'un durumu stabil
15:13 Leyla Zana'ya yönelik saldırılar Mersin'de protesto edildi
15:06 İstanbul'da bir kişi yaşamına son verdi
14:57 Gazeteciler, meslektaşları Nazım Daştan'ı ve Cihan Bilgi'ni andı
13:39 ÖHD'den Leyla Zana'ya yönelik saldırılara suç duyurusu
13:23 Özel: Türkiye ve Suriye’de barışın hakim olmasını istiyoruz
Sancar: Siyasal ve toplumsal mutabakat hayati önemde
13:21 Alevilerden Roboskî'ye ziyaret: Acımız bir
12:16 'Umut ve Özgürlük' mitinginin konuşmacıları belli oldu
12:08 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi başladı
12:05 Noel Bayramı'nın resmi tatil ilan edilmesi için Meclis'e teklif
11:45 Depremzedeler: 27'nci madde iptal edilene kadar mücadele edeceğiz
10:48 'Burak Ercan cezalandırılsaydı, 23 öğrenci istismar edilmezdi'
10:16 'Rapor beklentileri karşılamıyor, yasa sürecinde konsensüs sağlanmalı'
09:35 İşkenceyi inkar eden bakanlığa görüntülerle yanıt: Failleri korumaktan vazgeçin
09:24 DAİŞ sonrası Rakka: Komünlerle küllerinden doğdu, çok dilli hizmet başladı
09:19 Amedspor'dan Leyla Zana kararı: Iğdırspor maçı kadınlara ücretsiz olacak
09:11 Riha'da 21 ayda bin 260 kadın şiddet gördü, 859 çocuk istismar edildi
09:10 AİHM’in Türkiye’yi ‘işkenceden’ mahkum ettiği dosya kapatıldı
09:09 Hukukçu Şahin: Barış istiyorsanız umut hakkını sağlamak zorundasınız
09:04 Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu 2025’e yön verdi
09:02 Av. Nevraz Sığın: Gayemiz dijital şiddetin TCK'de yer alması
09:00 22 ARALIK GÜNDEMİ
08:24 Depremzedelerin 'tahliye nöbeti' gece boyunca devam etti
21/12/2025
23:38 İmralı Heyeti 23 Aralık'ta Kurtulmuş ve Tunç ile görüşecek
23:16 2026 bütçe teklifi Meclis'ten geçti
23:08 Meclis’te yumruklu kavga
22:15 QSD, yakaladığı DAİŞ'linin itiraflarını paylaştı
22:06 Meclis'te ikinci taciz soruşturması
21:22 Güney Afrika'da silahlı saldırı: 9 kişi yaşamını yitirdi
21:14 Maç karşılaşmasında Leyla Zana’ya destek mesajı
19:48 Amed ve Wan'da Şeva Yelda etkinliği
19:38 TTGA'ya Kürdistan kentlerinden Deniz Güler seçildi
19:15 HPG'li Kartal'ın taziyesine ziyaret
19:10 Ordu’da 'kuş cenneti' mücadelesi sürüyor
19:01 Kürt Sosyal Bilimleri Araştırma Derneği kongresini gerçekleştirdi
18:57 DEM Parti Kadın Meclisi: Çocuklar için mücadele edeceğiz
18:35 Kürtleri reddeden CHP’li Dikbayır’a yanıt: Vardık, varız ve var olacağız
18:07 Kürt sorununu inkar eden Gül'e yanıt: İsmi doğru koyarsanız çözüm de doğru olur
17:57 DİTAM’ın yeni yönetimi belirlendi
17:53 Abdullah Öcalan’dan mesaj: Gerçek anma mücadeleyi ileriye taşımaktır
17:27 4 Ocak mitingine çağrı: Gelin Önderliğimizi özgürleştirelim
17:10 Sağlık Çalıştayı: Sağlık anlayışı komün perspektifiyle inşa edilmeli
17:06 Bütçe protestosu: İnsanca yaşamak istiyoruz
17:01 Dindar: Wan’ın yüzde 84’ünde doğalgaz altyapısı yok
16:53 Xwebûn 6'ıncı yılında: Kürt basını her zamankinden daha güçlü
16:38 Ege İşçi Birliği: Demokratik hak ve özgürlükler için mücadele
16:28 'Devleti barışa zorlamak için yan yana gelmek zorundayız'
16:27 Gazeteci Aykol’un sağlık durumunu ciddiyetini koruyor
15:52 Temelli: Barış için ek bütçe yapılması gerekiyor
15:29 Elazığ Cezaevi'nde süreç karşıtlığı: Her olumlu adımdan sonra işkenceli yanıt
15:28 Kuyu Tipleri Kapatılsın İnisiyatifi’nden 19 Aralık katliamı açıklaması
15:20 Tülay Hatimoğulları: Barışı, bu topraklarda mutlaka tesis edeceğiz
15:13 Depremzede aileler Ankara’da adalet nöbeti başlattı
14:50 'Sürecin hukuki gerekliliği iktidar ve devletin ortak sorumluluğundadır'
14:45 YJA-Star’lı Zilan Yılmaz’ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:27 Bütçe görüşmelerinde son gün
14:22 HPG'li Işık için verilen mevlide kitlesel katılım
14:15 Cûdî'de 'Umut tohumları' ekildi: Barış doğa ile olur
12:56 İmralı Heyeti, CHP ve EMEP'le yarın görüşecek
11:51 YÖK’ten üniversitede eğitimi üç yıla indirme açıklaması
10:51 Bakırköy Kadın Cezaevi'nde siyasi tutsaklara 'askeri' baskın
09:58 İkisi sarı kodlu 11 kent için sağanak yağış uyarısı
09:24 Siyasi ve hukuki adımın beklendiği süreç içerisinde ne oldu, kim ne dedi?
09:23 Jin dergi 'Yüzleşme' manşetiyle yayında
09:18 Paris’teki 23 Aralık anması için yoğun hazırlık
09:15 Ortadoğu savaşlarının nedeni yol haritaları mı?
09:10 Bu mağazada para geçmiyor: Amaç komün toplumu hatırlatmak
09:06 'Rojin Kabaiş Kadın Öyküleri' yarışması düzenlenecek: Son başvuru 31 Ocak
09:04 Sınırda yasaklı bir ilçe: Haritada var yaşamda yok!
09:01 İskandinav ülkeleri: Adem-i merkeziyetçilik, mali bağımsızlık
09:00 21 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:27 DEM Partili Demir yaşamını yitirdi
20/12/2025
23:24 Gaxand gecesi: Komünal yaşamı sürdürüyoruz
22:56 ‘Süreç karşıtlarının arkasında norm dışı devlet güçleri var’
22:42 Îdir'da su uyarısı
21:51 ‘Alternatif ekonomi programı’ sempozyumu
21:36 Wan’da Şeva Yelda etkinliği
21:29 Meletî’de iş cinayeti
21:20 MİT Başkanı Hamas heyetiyle görüştü
20:51 Hedef gösterilen düğün kameramanı gözaltına alındı
20:43 Semsûr’da bir kadın katledildi
20:12 Brezilya Devlet Başkanı’ndan ABD’nin müdahalelerine karşı uyarı
20:06 Kürt Dil Enstitüsü yeni yönetimini belirledi
20:04 Taciz faili Serdal Ös tutuklandı
19:41 Çıplak arama dayatması için AYM’ye başvuru
19:10 Pirsûs katliamında yitirilenler anıldı
19:03 Arkaş’tan 4 Ocak çağrısı: Kürt halkı Önderliğini özgürleştirecek
18:38 Saran adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
18:37 Paris’teki anma programı açıklandı
18:23 Gazze’deki can kaybı artıyor
18:06 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle imza kampanyası
17:53 İmralı Heyeti ile TİP görüşmesi: Barış demokrasi ve özgürlüğün ön şartıdır
17:44 Sema Dalçiçek ve İnci Sümbül anıldı
17:36 Gültan Kışanak: Sözümüzü güçlü kılıp sürecin rotasını çevirebiliriz
17:27 'Geleceksizlik yaşamı cehenneme çevirdi'
17:25 Erdoğan’dan savaş sanayisine yatırıma ‘barış’ kılıfı
17:22 Alevilere yönelik asimilasyon tartışıldı
17:20 Sağlık Çalıştayı’nda komün örgütlemenin önemine değinildi
16:38 Talabani: Irak'ta güçlü bir hükümet inşa edilmeli
16:35 Gençlik ve Spor Bakanı’ndan Leyla Zana açıklaması: Hukuki süreç başlatıldı
16:28 Koma Amed İstanbul konseri kaymakamlık tarafından yasaklandı
16:24 İmralı Heyeti ile TİP görüşmesi başladı
15:49 ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine TJA’dan çağrı: Özgür önderlikle buluşma zamanı
15:37 İmralı Heyeti ile AKP ile görüştü: Barış hukuksuz olmaz
15:33 'Adil, eşit demokratik bütçe istiyoruz'
15:22 Kürtlere hakaret eden akademisyen serbest bırakıldı
15:18 DAD’ın yeni eş genel başkanları belli oldu
15:11 Gazeteci Aykol’un durumu stabil
15:08 On günde 3 İHA düştü
15:01 Gazeteci Cihan Berk’in tutuklanması protesto edildi
14:57 Üç kentte hasta tutsaklar için eylem
14:47 Sandıktan 2026 bütçesine ‘hayır’ çıktı
14:45 Mereş Katliamı anması: Yüzleşme olmadan barış olmaz
14:35 KHK eylemi 151’inci haftasında: Hukuksuzluğu sonlandırın
14:33 Leyla Zana'ya saldırı protesto edildi - YENİLENDİ
14:29 İmralı heyeti ve AKP heyeti görüşmesi başladı
14:26 Mazlum Ebdî: 2026’da önemli başarılara imza atacağız
13:33 KESK'ten Meclis'e çağrı: Bütçeye onay vermeyin
13:30 Karabey kardeşler, Haran ve Bahçeci için adalet talebi
13:05 Cumartesi Anneleri 31 yıl önce kaybettirilen Aydoğan’ın akıbetini sordu
12:54 HPG’li Sedat Işık anıldı
12:16 Suriye ‘adına’ konuşan Savunma Bakanı Güler, QSD’yi tehdit etti
11:10 ABD, Suriye'de DAİŞ’e ait 70’i aşkın hedefi vurdu: Operasyon kritik önemde
10:56 Cizîr'de serbest bırakılan taciz faili tekrar gözaltına alındı
10:55 Fenerbahçe Başkanı Saran uyuşturucu soruşturmasında ifade verecek
10:37 İngiltere’den Şara’nın komutan ve tümenlerine yaptırım
10:29 Deklarasyon: Kentleri kadınların barış ısrarıyla yeniden kuracağız
10:11 Xwebûn 6 yaşında: Kürtçe gazeteyi her koşulda halka ulaştıracağız
10:10 Ortadoğu’da 2025: Değişen güç dengeleri
09:46 ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine çağrı: Önderliğin özgürlüğünü haykırma günüdür
09:06 Avukat Duygu İnegöllü: Harran GBM hukuka aykırı tutsaklık merkezi oldu
09:05 Cûdî'de 50 bin palamut ekilecek
09:04 İspanya: Yüksek özerklik, açık yetki anlayışı, katılımcı demokrasi
09:02 Sebahat Tuncel: Komünal demokrasi kadınlar için yeni bir dünya
09:00 20 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
19/12/2025
23:13 Bakırhan: Demokratik anayasa ihtiyaç ama masada değil
22:25 Şam’dan muhatap belirtmeksizin Rojava’ya ‘entegrasyon’ belgesi
20:52 Cezaevi savcısından 30 yıllık tutsaklara: Bakan da arasa sizi bırakmayacağım
20:45 Riha’da trafik kazası: Bir kişi yaşamını yitirdi
20:37 'Leyla Zana üzerinden Kürt kadın mücadelesi hedefleniyor'
20:14 Nazım ve Cihan anması: Hakikat yolunda yürüdüler