‘Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdi yüzlercesi’

img

DİYARBAKIR - Adı dünyanın en kötü şöhrete sahip 10 cezaevi arasına giren Diyarbakır 5 Nolu, vahşete karşı 14 Temmuz 1982’de başlatılan ölüm orucu eylemiyle de tarihe kazındı. Bu vahşetin tanıkları, “Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdilerde yüzlercesi” dedi. 

“Biz yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz..." 1980 yılının 12 Eylül günü yapılan askeri darbe sonrası insanlık dışı uygulamalara sahne olan Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi ile birlikte tarihe geçen Kemal Pir’in bu sözü oldu. Ülkede giderek yükselen devrimci dinamikleri ezmek için cezaevinde kurulan işkence tezgahlarında farklı siyasi görüşten yüzlerce tutuklu Filistin askısından dışkı yedirilmeye cezaevinin iç güvenlik amiri Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran’ın “Co” isimli köpeğinin saldırısına uğramaya varan akıl almaz işkencelere maruz kaldı. Diyarbakır 5 Nolu, bu yaşananlarla dünyada zulmün ve vahşetin kol gezdiği en kötü şöhrete sahip 10 cezaevi arasına girdi. Politik tutukluların işkenceyle teslim alınmasının amaçlandığı bu vahşete karşı direnişin fitilini tutuşturan ilk isim, 21 Mart 1982 günü hücresinde bedenini Newroz ateşine dönüştüren PKK'nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan oldu.  
 
O’nu aynı yılın 18 Mayıs günü "Dörtler" olarak bilinen Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin ve Necmi Öner izledi.
 
‘BENİM DEĞİL, BİR HALKIN SORUNU’
 
Cezaevi duvarlarını sarsan bu şehadetlerin ardından 14 Temmuz günü çıkarıldıkları mahkeme salonunda Mehmet Hayri Durmuş, direnişi bir adım ileriye taşıyarak ölüm orucuna başladığını duyurdu. Kürt halkı için suyun akışını değiştiren bu eylemini ise şu sözlerle ilan edecekti: "12 Eylül darbesinde geliştirilen askerileştirme politikası, tamamen kişiliksizleştirme ve ihanet ettirme politikasıdır. Biz burada düşüncelerimizi savunalım diye bugüne kadar bekledik. Ama ne yazık ki, artık bu da elimizden alınıyor. İhanet önümüze konuluyor. Zaten Mazlum ile Ferhatlar bunu protesto etmek için yaşamlarına son verdiler. Bizim de artık yaşamamızın ve yargılanmamızın hiçbir anlamı yoktur. Bunun için ölüm orucuna giriyorum. Bu mahkeme salonunda bizim şahsımızda bir halk yargılanıyor. Her türlü saldırıyla bir halk yok edilmek isteniyor. Bize yönelik uygulanan bu politikayı değiştiremeyeceğinize inanıyorum. Çünkü sizi aşan bir politikadır. Bu sorun yalnız benim sorunum değildir. Bir halkın sorunudur. Bu mahkemeye son gelişimdir. Bundan sonra gelmeyeceğim."
 
YAYDAN FIRLAYAN OK
 
Başlattığı eylemin daha ilk anda tedirgin ettiği duruşma hakimi; "Gel vazgeç bu işten Hayri. Sorunlarınızla ilgileniriz" dese de, o kararlılığını "Hayır! Artık ok yaydan fırlamıştır. Nasıl ki, oku geri getirmek mümkün değilse, benim de geriye dönüş yapmam mümkün değildir" sözleriyle gösterecekti. 
 
"Mezar taşıma borçlu yazın" diyen Hayri Durmuş, başlattığı bu eyleme katılan Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz ile birlikte yaşamını yitirdi. Fakat onların şehadetleri cezaevinde yeni bir dönem başlattığı gibi Kürtlerin tarihinde bir dönüm noktasına dönüşüp, ardıllarına bıraktıkları direniş mirasıyla son 38 yıla damgasını vurdu.  
 
15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) döneminden bugüne dek başvurulan politikalar ve yaşananlarla Türkiye, toplumun geniş bir kesimine göre adeta Diyarbakır 5 Nolu’ya dönmüş durumda. Yönetimdeki mevcut anlayışın kurduğu nizama aykırı ses çıkaran muhalif kesimler; baskı, şiddet veya hak ihlallerinin farklı tonlarıyla yüz yüze kaldı, kalıyor. 
 
Bugünü 5 Nolu ile özdeşleşmesine sebep olan en çarpıcı olaylardan biri ise, yerine kayyım atanarak görevinden alınan Van’ın Edremit ilçesinin HDP’li Belediye Eşbaşkanı Sevil Rojbin Çetin’in, 26 Haziran'da Diyarbakır'daki evine yapılan polis baskının köpekli işkenceye maruz kalması olayı oldu.  
 
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde kalıp, oradaki vahşete tanıklık eden isimlerden Mehdi Aslan, Arif Turgay ve Gani Alkan, ülkenin dünü ve bugününü kıyasladı.
 
KİTAP VE FİLMLERE SIĞMAZ
 
Dönemin tanıklardan Mehdi Aslan (65), 1979 yıllında Hayri Durmuş ile birlikte gözaltına alındı. O dönemin İl Jandarma Komutanlığı’nda 45 gün boyunca süren işkencenin ardından Diyarbakır Cezaevi’ne konuldu. 8 yıllık cezaevi sürecinin kitap ve filmlere sığmayacak kadar büyük olduğunu dile getiren Aslan, ölüm orucunun getirdiği kazanımların zincirleme bir şekilde bugünlere kadar geldiğini ifade etti. Aslan, birlikte geçirdiği zamanı anımsayıp, Hayri Durmuş’u şu sözlerle anlattı: “Bir bilim insanı, bir devrimci, bir doktor yani ne desen Hayri de vardı. Onunla ancak gözaltı sürecinde sohbet etme imkanımız oldu. Cezaevinde zaten birbirimize bakmamıza dahi izin verilmiyordu. Hayri, Kürt halkının özgürlüğü için canını feda etmekten çekinmeyen bir kişiliğe sahipti. Aynı şekilde Kemal, Akif ve Ali de.” 
 
DÜNDEN BUGÜNE 
 
Ölüm orucu eyleminin yankılarının bugüne kadar sürdüğünü vurgulayan Aslan, “En önemlisi de 5 Eylül 1983’teki isyandı. O gün tüm cezaevi, hep bir ağızdan söylenen ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ sloganları ile inliyordu. O gün başını yerden kaldırmayan, korkudan sesini edemeyenler hep bir ağızdan slogan atıyordu. Tabi bu ölüm orucundaki direnişin bir yansımasıydı. Onların bize bıraktığı mirastı. Ölüm orucu eyleminden sonra cezaevinde mecburi bir düzelme durumu gelişti. Çünkü devran tersine dönmüştü. İçimizdeki korku bitmiş, onların yüreklerine işlemişti” dedi. O dönem ile bugünkü koşulları karşılaştıran Aslan, içerisinde olunan bu dönemin daha da kötü olduğunu iade etti. Aslan, 12 Eylül döneminde gibi kaba işkencenin yanına bugün tekniki saldırıların da eklendiğini kaydetti.
 
ŞİMDİLERDE YÜZLERCESİ VAR
 
12 Eylül döneminde “örgüt üyesi” iddiasıyla kendisine verilen 24 yıl hapis cezasının onanmadan zaman aşımından düşürüldüğünü belirten Aslan, bugüne dair kıyaslamalarını şöyle sürdürdü: “Şimdi en ufak bir şeyde hemen örgüt üyesi iddiasıyla onlarca yıl ceza verilerek cezaevine gönderiliyor. O dönemin hukukunu aratan bir hukuk ile karşı karşıyayız. Gittiğimiz cenazeler, taziyeler, eşbaşkanlık döneminde yaptığımız çalışmalar suç delili olarak önümüze çıkıyor. Mahkemelerde bizi dinlemiyorlar bile. O dönem en azından bizi dinliyorlardı. Bu sadece hukuki boyuttu. Bunu ekonomik, sosyal, siyasal, toplumsal alanda da yürütüyorlar. Yani gelinen aşamada mezarlıklara saldırı, köpekli işkence, on binlerce kişinin tutsak edilmesi durumu var. Eskiden bir Esat Oktay ve köpeği Co vardı, şimdilerde yüzlercesi var. Ve hepsi neredeyse her gün toplumun üzerine salıveriliyor.” 
 
Fakat o dönem yaşatılan vahşete karşı gösterilen direnişin tanığı olan çocukların, şimdilerde de direnmeye devam ettiğini söyleyen Aslan, “Yapılan her vahşet, yeni bir direniş gerekçesi olmuştur. Yeni nesil özgürlüğün tadını aldı. Özgürlüğün kaybetmemek için direnecektir. Söylem ile pratiğin birleşeceği bir döneme giriyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Arif Turgay (60) ise, 1982-1988 yılları arasında Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu kaldı. O dönem maruz kaldığı işkence izlerinin çıkarıldıkları duruşma salonlarında görülmemesi için cezaevi ile mahkeme salonu arasında bulunan İstikam Taburu’nda bir aydan fazla kadar süre yaralarının iyileşmesi için bekletildiklerini anlatan Turgay, bu vahşette karşı ortaya konulan direnişlerin cezaevlerinde var olan durumu ortadan kaldırdığını belirtti.
 
DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
 
O günlerden bugüne ülkeye hakim olan zihniyetin aslında çok da değişmediğini söyleyen Turgay, “O dönem ki mahkemeler kendi iradeleri ile karar verebiliyorlardı, şimdi ise tek bir yerden verilen karar var. O dönemi aratan bir durum ile karşı karşıyayız. Şimdiki mahkemeler bir kişinin ağzına bakıyor” diye konuştu. Köpekli saldırılara işaret eden Turgay, “O zamanın baskı ve zulüm politikaları, bugün ‘modern’ bir şekilde karşımıza çıkıyor. Şimdilerde kullandıkları teknikler de farklı. En büyük tekniki saldırıları da psikolojik saldırıdır. O dönemde köpekli saldırı vardı. Esat’ın Co’su şimdi de yapılan ev baskınlarında köpekli saldırılarla gerçekleştiriliyor. Hakaret ve işkence de var tabi. Dışarda başlayan işkence cezaevlerinde devam ettiriliyor. Pandemi tehlikesi ile baş başa bırakılan, yani ölüme terk edilen on binlerce siyasi tutsak var” dedi. Turgay, ancak her zulüm karşısında direnişlerin yaşanmaya devam ettiğinin de altını çizdi. 
 
AMAÇ ONUR KIRMAK
 
Diyarbakır 5 Nolu’daki vahşeti birebir yaşayanlardan Gani Alkan, bu cezaevinde 8 yıl kaldı. Alkan, kaldıkları cezaevinin özel bir statüye tabi tutulduğunu ve bu statüye göre uygulamaların olduğunu dile getirdi. Cezaevi idaresinin Kemal Yarmak, Esat Oktay Yıldıran ve onlara bağlı özel ekiplerden oluştuğunu hatırlatan Alkan, saldırıların asıl amacının tutukluların onurunu kırmaya dönük olduğunu ifade etti. Alkan, cezaevindeki işkencelere karşı gösterilen direnişin, örgütlü bir şekilde alınan ölüm orucu kararı ile yeni bir karşı duruşun ortaya konulduğunu söyledi.
 
YÜZYILLARI AŞAN BİR DİRENİŞ
 
Alkan, verilen bu direnişin taşıdığı anlamı ise, şu sözlerle dile getirdi: "Mehmet Hayri, Kemal Pir, Ali Çiçek, Mazlum Doğan, Akif Yılmaz ve diğer arkadaşlar büyük bir sorumluluk bilinciyle yaklaştı. Dört duvar arasında seslerimizin boğuk kalmaması için, seslerimizin dışarıya yansıması ve mücadelenin büyütülmesi için hep çaba içinde oldular. Bu çığlığın, mücadelenin dışarıya yansıması için de siyasi savunma yapılmasına karar verildi. Savunmalarla içerdeki direniş dışarıya yansıtılabilirdi. Teslimiyete karşı direnişi örgütlemek anlayışıyla 14 Temmuz’daki tarihi direnişe hazırlıklar yapıldı. Bu arkadaşlar o sorumluluğun anlayışı içinde oldular hep. Ne yapması gerekeni çok iyi biliyordu. Kemaller, Hayriler, Aliler, hiç kimsenin birbirinden haberdar olunamayacağı, insani ilişkilerin bile kesik olduğu bir alanda böylesi büyük bir direnişi tüm cezaevine yayarak ve yüz yılları aşan bir direniş ortaya koydular.” Ölüm orucuna yatanların gösterdiği direniş sayesinde cezaevindeki baskı ve zulmün seyrinin önüne geçildiğini belirten Alkan, bu direnişle cezaevindeki binlerce insanın yaşamanın kurtarıldığını vurguladı.
 
12 EYLÜL DEVAM EDİYOR
 
Ölüm orucunda yaşamını yitirenlerin, yaşatmak için bedenlerini ölüme yatırdıklarını kaydeden Alkan, Kemal Pir’in “Biz yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz” sözünün direnişin simgesi haline geldiğine işaret etti. O günkü ruhun günümüzde de yaşatıldığını, 14 Temmuz'un hem direnişin hem de dirilişin tarihi olduğunu ifade eden Alkan, yok olmaya karşı var olmanın direnişle ortaya konulduğunu söyledi. Şu anki AKP zihniyetiyle o günkü zihniyet arasında hiçbir farkın bulunmadığını kaydeden Alkan,  “İlk zamanlar cezaevi direnişi geleneğimiz yoktu. Ama şimdi Mazlumlardan Hayrilere, Alilerden, Ferhatlara değin bir direniş geleneği, bir miras var. Bu miras ışığında sistemin baskılarına karşı konuluyor. Bugün Türkiye ve Kürdistan'daki tutsaklar, 14 Temmuz geleneğine sahip çıkarak teslimiyete karşı koyuyor. Bugün de içerden dışarıya, dışarıdan içeriye dönük büyük bir direniş sergileniyor. İçerdeki direniş dışarıyı, dışarıdaki direniş içeriyi besliyor” dedi.
 
'ZİHNİYET VARLIĞINI KORUYOR’
 
Birçok alanda yaşanan baskıya paralel olarak cezaevlerine yönelik bir baskı süreci başlatıldığını kaydeden Alkan, "O dönemi zihniyeti, şimdilerde hem cezaevinde hem yönetimde hem de yasalarda varlığını koruyor. Değişen tek şey var, o da yüzlerdir. Neredeyse her gün cezaevleri veya başka yerden bir işkence haberi geliyor. Daha geçen gün yapılan bir ev baskınında 'Ya sev ya terk et' baskısı yapıldı. Onun dışında Sevil Rojbin Çetin'e yönelik köpekli saldırı oldu. Bu saldırı esnasına fotoğrafın çekilmesi ve ölüm ile tehdit edilmesi. Tüm bunlar o dönemin eserleri, herkes bunun farkında. Esat ve Co'lar eskiden birken, bugün yüzlerce oldu" diye konuştu.
 
MA / Fethi Balaman - Fahrettin Kılıç

Diğer başlıklar

22:26 DEM Parti'li Bozan: Anadilde eğitim için adımalar atılmalı
21:50 Suzan Elik için hastane önünde açıklama
21:41 Yürüyüşçüler kadınlarla atölyelerde bir araya geldi
21:38 Amedspor olağanüstü kongreye gidiyor
21:20 Özgürlük yürüyüşçüleri şölenle karşılanacak
20:22 İsrail'in protesto edildiği eyleme polis saldırdı
20:00 İzmir’den seslendiler: Filistin halkı yalnız değildir
19:27 Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu: İsrail 48 yurttaşı alıkoydu
19:23 223 işçinin direnişi sürüyor: Hakkımızı istiyoruz
19:15 'Kürtçe'ye yönelik ayrımcı politiakalar derhal sonlandırılmalı'
19:02 Kezban Konukçu: Milyonerlerin sayısı artarken yoksulluk da artıyor
18:29 HDP binasına saldırdan kişi cezaevine girmeyecek
17:49 Çandar: Trump çok kazançlı çıktı Türkiye’nin ise ne aldığı belli değil
17:42 İran’da Beluc kadın kardeşi yerine gözaltına alındı
17:28 Hatimoğulları ve Bakırhan Alevi kurum temsilcileriyle bir araya geldi
17:23 ÖHD’den komisyon’a genişletilmiş rapor: Umut hakkı güvence altına alınmalı
17:15 Prof. Dr. Erdem: Ademi Merkeziyetçilik anayasal bir ilke olmalı
16:59 Kadınlardan ‘Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
16:52 Musa Anter İzmir'de anıldı
16:28 Narin Güran davasında 3 tahliye
15:14 Marmara Denizi’nde deprem
15:12 Komisyonda konuşan ÖHD Eş Genel Başkanları: ‘Umut hakkı' demokratikleşme için önemlidir
15:00 Gazeteci ve siyasetçilerin adli kontrolleri kaldırıldı
14:57 ‘Sanal devriye’ ile kapatma kararına itiraz reddedildi
14:48 Kadın yürüyüşçüler Xelfetî'de: Önderliğimizin özgürlüğü kırmızıçizgimizdir
14:01 İstanbul Barosu’ndan Adalet Nöbeti
13:39 Amed’de şüpheli kadın ölümü
13:35 Hukukçu Gülseren: Mevzuat düzenlemeleri gündeme alınmalı
13:23 Gundikê Melê'de 300 yıldır kurulan sofra: Tamtamûk
13:11 İHD: ESP’lilere dönük işkence iddiaları soruşturulmalı
12:40 İsrail'in 'Sumud Filosu'na müdahalesine soruşturma
12:39 Kadınlar ‘Özgürlük Yolu'nda yürüdü
12:32 Geçiş Hükümeti, Tişrîn Barajı çevresini bombalıyor
11:48 Foza Yûsif'tan kadın yürüyüşüne mesaj: Rebêr Apo'nun özgürlüğünün zamanı
11:37 'Tavsiyeleri en kısa sürede Meclis Kurulu'na iletmeyi umuyoruz'
11:32 Xarpêt'te gazeteciye saldırı
11:31 Yürüyüşçülerden mezarlık ziyareti: Minnettarız
10:46 Gazeteci Murat Verim tahliye oldu
10:28 ‘Barışın inşası Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden geçiyor’
09:46 Tekli hücrede ölüme takipsizlik
09:38 Fransız tarihçi Ducange: Kürtlerin varoluş mücadelesi göz ardı ediliyor
09:24 46 yıl ‘kimliksiz’ yaşayan yurttaş sınır dışı edilecek
09:23 Mûş Barosu Başkanı: Vartinis katliamı davasında beklentimiz onarıcı adalet
09:22 KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt: Hedefimiz Önder Apo'nun özgürlüğü
09:08 Arap Sebxa aşireti lideri El Sûhan: Öcalan'ın mesajı QSD'ye desteğimizi pekiştirdi
09:07 Çorum’dan getirildiği Wan’da aynı anda 6 görev ‘yürütüyor’
09:06 Kuraklık Arçak ve Sıxke göllerini de vurdu
09:04 Tüm ayrıntılarıyla uluslararası komplo süreci
09:03 Serhat'ta 'Barış istiyorum çünkü' kampanyasına ilgi yoğun
09:02 ÖHD'li Altuntaş: Komitenin kararı hukuku keyfi kullanmak isteyenlere güç veriyor
09:01 Dokunduğu her hayatta iz bıraktı: MİT ajanları Nagihan’ı hedef aldı
09:00 02 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:38 İsrail’den Sumud Filosu’na saldırı: 200’ü aşkın gözaltı
01/10/2025
23:59 Hacı Lokman Birlik paylaşımına ceza
23:40 DEM Parti: Sumud Filosu'nun yanındayız
23:32 İsrail, Sumud Filosu'na saldırdı: Gözaltılar var
23:12 Yazar Rizgar Turhan 30 yıldan sonra tahliye edildi
21:57 Meclis açılışı resepsiyonu sona erdi
21:53 Tunç'tan 'Öcalan ile görüşme' açıklaması
21:14 İktidara çağrı: Sumud Filosu’nun güvenliğini sağlayın
20:26 MHP'li Feti Yıldız'dan Demirtaş sorusuna yanıt
20:24 ‘Şiddete uğrayan kadınların şikayeti işleme konulmuyor’
19:49 30 yıldan sonra tahliye edildi: Öcalan özgür olmadan kimse özgür olamaz
19:45 Şam’a bağlı güçlerden Tişrîn Barajı’nı saldırı
19:43 Meclis açılışına özel düzenlenen resepsiyon başladı
19:39 Cenevre’de ki eylem 245’inci haftasında
19:36 Umut Yürüyüşçüleri Curnê Reş'te: Komisyon cesur adımlar atmalı
19:32 223 işçi: Kayyıma hakkımız haram olsun
19:09 KHK eylemi 340’ıncı haftasında
19:03 Amedspor’a Kürtçe reklam nedeniyle verilen cezaya tepki
18:44 Yürüyüşçüleri karşılama çağrısı
18:27 Amedspor, Mehmet Altıparmak’la yollarını ayırdı
18:25 Wan'da öğrenci servisi ile TIR çarpıştı
18:10 TEV Çand üyeleri AK önünde: Abdullah Öcalan’a ‘umut hakkı’ tanınsın
17:59 Cûdî’deki yangın söndürüldü
17:57 İsmail Beşikçi normal servise alındı
17:23 Pervin Buldan: İmralı görüşmesi en kısa sürede olacak
17:04 AKP'den DEM Parti'ye nezaket ziyareti
16:37 DEM Parti, MHP, Erdoğan ve Kurtulmuş görüşmesi sona erdi
16:34 Erdoğan'dan Tülay Hatimoğulları'na 'el sıkma' özrü
15:59 Ayşe Barım hakkında tahliye kararı verildi
15:35 DEM Parti, MHP, Erdoğan ve Kurtulmuş bir araya geldi
15:28 Cûdî’de yangın
15:25 Erdoğan Meclis açılışında konuştu: Sürecin hassas olduğunun farkındayız
15:16 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye Meclisi: Geçici hükümet sözlerini tutmalı
15:15 Ankara’ya yürüyen kadınlar 4 Ekim’de Adana’da olacak
15:14 Kadınlar, Amed'den meşalelerle Ankara'ya uğurlandı
15:07 Cizîr’de bir yurttaş darp edilerek gözaltına alındı
13:21 Êzidî kadın örgütlerinden Bağdat’a ‘Şengal’ uyarısı
13:19 Honduras’tan Kürt halkıyla dayanışma çağrısı
13:18 Semra Güzel tahliye edilmedi
12:42 Hikmet Kıvılcımlı düzenlenecek panellerle anılacak
12:18 Beluclar ‘Kanlı Cuma’da yitirilenleri andı
12:14 Kadınların ‘özgürlük yürüyüşü’ başladı: Barış için Öcalan’ı dinleyin
10:43 Amedspor’a bir kez daha ceza kesildi
10:00 Yönetmen Alper: 'Silah bırakın' deniliyorsa siyaset kanalları açılmalı
09:53 Federe Kürdistan'da 'hükümet' krizi: KDP iktidarını paylaşmak istemiyor
09:41 Peköz: Gazze meselesi Erdoğan için kapandı
09:29 Dorşîn'deki ağaç kıyımının görüntüleri
09:24 Yüksel Genç: Araştırmalarda Meclis’e birincil sorumluluk yükleniyor
09:14 Yargıtay'ın suç saymadığı 'Sayın Öcalan' ifadesinden infazı yakıldı
09:14 ÖHD’li Özgökçe: Demokratik entegrasyon için anayasal düzenleme şart
09:12 Sumud Filosu'nda yer alan Akılotu: Türkiye'yi de görmek istiyoruz
09:12 KESK 6 ilde KHK'liler için yürüyecek
09:11 Erziromlu yurttaşlar: Haklarımız tanınmalı
09:08 Dil kurumları tepkili: Sorunu böyle mi çözeceksiniz?
09:07 Siyasetçilerden komisyona çağrı: Başaktör ile görüşün
09:03 Bakırhan: Adım atılması gereken bir eşikteyiz, bu eşik samimiyetin fotoğrafı olacak
09:00 1 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:05 Adana'da Abdullah Öcalan graffitileri duvarlara işlendi
00:03 AK’ye çağrı: Öcalan’ın özgürlüğü için Türkiye’ye baskı yap
30/09/2025
23:08 Yurttaşlar barış için imza verdi
21:45 FilmAmed Festivali ödül töreniyle son buldu
21:37 ŞanoWan'ın 'Xulamê du Xudanan' oyununa yoğun ilgi
21:32 Amed'de kuyu temizleyen 4 kişi hayatını kaybetti
21:17 MGK’den 8 maddelik bildiri
21:13 Karasu: Önder Apo’ya yaklaşım sürecin ölçüsüdür
21:02 Riha'da şüpheli kadın ölümü
21:00 Bahai sanatçı Parya Merendiz’e hapis cezası
20:24 Can Holding soruşturması: 18 şirkete kayyım atandı
20:16 Gazze'de 66 bin 97 kişi katledildi
20:13 İzmir’de barış yürüyüşü: Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz
20:09 Kayyımın kapattığı Nûjin Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
19:53 Mexmur Halk Meclisi Eşbaşkanı serbest bırakıldı
19:51 Suriye Geçiş Hükümeti askeri noktalarını artırıyor
19:12 Direnişteki işçilerden bordro yakma eylemi
19:10 ‘Rojin’in dosyası karanlığa terk edilemez’
19:08 İsrail Dera'nın batı kırsalında askeri kontrol noktası kurdu
18:53 Filipinler'de 6.9 büyüklüğünde deprem
18:47 Kameralara yakalanan NTV Washington temsilcisi: İçeride çok büyük kavga var
18:31 Kayıp olan büyükelçi ölü bulundu
17:54 Trump: Hamas'ın yanıt için üç, dört günü var
17:13 Taliban internet ve cep telefonu şebekelerini kesti
16:55 HABER-SEN: PTT mahkeme kararını yok sayıyor
16:39 Abdullah Öcalan’dan Êzidîlere mesaj: Yeni fermanlar yaşamayacaksınız
16:29 KYK yurdunda şüpheli kadın ölümü
16:23 Celile Türk ve Rıdvan Çelenk’in taziyelerine kitlesel yürüyüş
15:24 Meral Danış Beştaş’tan Kobanê Davası paylaşımı: 8 Ekim’i işaret etti
15:05 ‘Özgürlük yürüyüşü’ için Amed’e doğru yola çıktılar
14:28 Katledilen gazeteciler için 'Şehîd' sloganını atan yurttaşa hapis cezası
13:45 'Ölüm orucundaki Yılmaz'ın durumu kötüleşiyor'
13:42 Şirnex'teki doğa talanına TOKİ de dahil oldu
13:41 İktidara Amedspor çağrısı: Ayrımcı politikayı önlemek için adım attın
12:32 Hak ve hukuk örgütlerinden 3 aylık cezaevi raporu: İhlaller saymakla bitmiyor
12:23 Beşikçi’nin durumu iyiye gidiyor
12:18 Yoksulluk sınırı asgari ücretin dört katını aştı
12:17 Gazze’de ‘barış’ planına rağmen İsrail saldırıları devam ediyor
11:28 Geniş işsizlik oranı yüzde 30'a yaklaştı
11:18 Ekinci dosyasında fail polislerin tutuklanması talebine ret
11:06 Abdullah Öcalan: Kürtler seçeneksiz değil