AMED - Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin eğitim binasının değiştirilmek istenmesine karşı eylemde olan öğrenciler, “Burası Diyarbakır, bizler direneceğiz” diye konuştu.
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri, eğitim binası yerinin değiştirilmek istenmesine karşı eylemlerini sürdürüyor. Aynı binada eğitime devam etmek istediklerini belirten öğrenciler, binanın ‘Hukuk Fakültesi’ tabelası kaldırıldığı için, ‘Hukuk Fakültesi’ pankartı açıldı. Öğrenciler, sık sık “Direne direne kazanacağız”, “Rektör buraya’ sloganlarının atıldığı eylemde, “Umudumuz kadar az değiliz”, “Aklımız var! Hafızamıza sahip çıkıyoruz”, Avukat yok mu? Miras davamız var!” dövizleri taşındı. Öğrenciler, yasal ve meşru olan eylem ve açıklama haklarını sonuna kadar kullanacaklarını dile getirdi.
‘İRADEMİZ YOK SAYILDI’
Sonuç almadan eylemi bırakmayacaklarını dile getiren öğrenciler, “Yaklaşık 10 gün önce rektörlüğün biz hukuk öğrencilerinin iradesini yok sayarak verdiği bu karar adalete, demokrasiye ve özgür, özerk üniversitenin temel ilkelerine vurulmuş ağır bir çekiç darbesidir. Rektörlüğün üniversitenin bel kemiği olan, öğrencilerin ve akademisyenlerin fikrini almadan asılsız gerekçelerle verdiği bu karar ters tepmiş; aksine kendi iradesini ve itibarını sakatlamış, âdeta yok etmiştir. Rektörlük sanmasın ki bize uyguladığı veya uygulayacağı yaptırımlar bizi kararımızdan vazgeçirsin. Tam tersine rektörlüğün önümüze koymaya çalıştığı engeller bizim için aşılması gereken basit birer basamaktan ibarettir. Verdiği karar neticesinde hiçbir temele dayanmayan, bilgilerle kamuoyunu yanıltmaya çalışmış ama hiçbir surette başarılı olamamıştır. Bize kazandırdığı kolektif bilinç ve özgürlükçü demokrasi kültürü sayesinde geleceğin hukukçuları olarak yarınlara daha umutlu bakmamızı, birbirimizin fikrine, vicdanına, kişi hak ve hürriyetlerine saygı duymamızı sağlamıştır” dediler.
‘TOPLUMSAL HAFIZANIN İZİDİR’
Bu binada birçok önemli kişinin mezun olduğunu hatırlatan öğrenciler, “Mahiyeti itibariyle birçok avukat, hâkim, savcı ve siyasetçi yetiştiren 40 yıllık köklü bir tarihe ve manevî geçmişe sahip olan hukuk fakültemizin tabelasını söktükleri yerde kalan o iz, toplumsal hafızanın izidir ve o hafızayı sökerek ya da taşıyarak asla silemeyecekler!” ifadelerinde bulundular.