Yüzölçümü 290 kilometrekare olan ilçenin yarısı GES ve maden işgali altında!

WAN - 290 kilometrekarelik dar alanıyla 4 tane GES projesi ve 6 tane maden sahasının yapıldığı Artemêt'te, kayyım yönetimi yeni bir projeye hazırlanıyor. Ekolojist Ayşe Ergün, projelerin sıcaklık artışıyla kuş popülasyonunu ve biyoçeşitliliği etkilediğini söyledi. 

Kayyım yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi Artemêt ilçesi Çiçekli Mahallesi'nde 500 bin metrekarelik alanda Van Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (VASKİ) Güneş Enerjisi Santrali (GES) ile kuruyor. 32 milyon euro maliyete sahip olacak projeyle birlikte 290 kilometrekarelik küçük ilçede bu projeyle birlikte ilçedeki GES sayısı 5'e çıkmış olacak. Bunun yanı sıra Artemet’de 6 ruhsatlı altın, gümüş, bakır, kurşun ve çinko maden sahaları da bulunuyor.
 
Artemêt'te Akfen Holding'e ait 600 bin metrekare alanda GES projesi bulunuyor. 80 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılanması hedeflenmişse de şu anada kadar bu rakama ulaşılmış değil. İlçenin Çayırbaşı mahallesinde ise Erginis Elektrik Enerji ve Üretim Depolama firmasına ait, 10 megavat elektrik depolama kapasiteli ve 12,5 milyon megawatt kurulu güçte güneş enerji santrali projesi bulunuyor. Yakın zamanda başlanması planlanan proje 152 bin 500 metrekare bir alanı kapsıyor. Artemêt'in Akın Mahallesi'nde de Emba Madencilik İnşaat Nakliyat Tic. ve San. A.Ş. 257 bin metrekarelik alanda kurulmuş projesi bulunuyor. Şirket, 15 bin 100 metrekarelik alan için kapasite artışına gidecek. İlçedeki bir başka GES projesi ise Dünya Bankası'nın finanse ettiği Edremit Belediyesi tarafından yapılan proje. 30 yıllık kullanım süresi biçilen proje, Eskicami Mahallesi'nde, 93 bin 125 metrekare alan üzerinde kuruldu. 
 
DOĞAL YAŞAMI OLUMSUZ ETKİLEYECEK
 
Wan Büyükşehir Belediyesi ile VASKİ'nin 500 bin metrekarelik alanda kurulmasını planladığı projesiyle ilçedeki, GES projesi sayısı 5'e çıkacak. Wan Gölü kıyısında kurulmuş, 130 bin 768 nüfuslu, 30 merkez, 12 kırsal mahallesi bulunan küçük ilçede, yoğun olarak kurulan GES projeleri, ilçe sakinlerinin yaşam alanlarını kuşatmış durumda. Göçmen kuşların göl yolları üzerinde kurulan GES'lerin ilçe sakinlerinin yaşamlarını doğrudan etkilemesinin yanında bölgedeki kuş popülasyonunu ve yol açacağı ısı artışıyla kurulduğu alanda yaratacağı mikroklima etkisinin doğal yaşamı olumsuz etkileyeceği öngörülüyor. 
 
'TOPRAKTA SIKIŞMA VE HABİTAT KAYBINA NEDEN OLUYOR'
 
Wan Ekoloji Derneği olarak yaptıkları araştırmalarda GES projelerinin yalnızca birkaç şirketin çıkarına hizmet ettiğini ifade eden Ayşe Ergün, "Bu projeler yerel halkın yararı gözetilmeden hayata geçiriliyor. Göl kıyısına bu kadar yakın kurulmaları toprakta sıkışmaya, bitki örtüsünün bozulmasına ve habitat kaybına neden oluyor. Van Gölü çevresinde kurulan GES'ler, gölün sıcaklık dengesini değiştirerek iklimsel krizin derinleşmesine yol açıyor. Bu yıl Van'ın tarihte görülmemiş sıcaklıklar yaşamasının sebeplerinden biri de bu projelerdir" diye konuştu.
 
GES'lerin kuş göç yollarını da olumsuz etkilediğini dile getiren Ayşe Ergün, "Yansımalar nedeniyle kuşlar yanılsamaya uğruyor, su sandıkları alanlara göç ediyor. Van Gölü martısı, dik kuyruk gibi türlerin popülasyonu azalıyor. Uzun vadede bu türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı öngörülüyor" ifadelerini kullandı.
 
'DOĞA TAHRİBATI YEŞİL KAPİTALİZMLE MEŞRULAŞTIRILIYOR'
 
Artemêt'te madencilik, JES ve GES projeleriyle doğa tahribatının arttığını belirten Ayşe Ergün, "Bu projelerle birlikte toprak tuzlanıyor, geçirgenliği azalıyor ve tarım arazileri kullanılamaz hale geliyor. Tarımın bitmesi, halkın göçe zorlanması anlamına geliyor" dedi. 
 
Mera alanlarına kurulan panellerin aşırı ısı yaydığını, bunun da bölgedeki biyoçeşitliliği azalttığını kaydeden Ayşe Ergün, "Titreşimler memeli hayvanların çiftleşmesini engelliyor, popülasyonları yok olma riskiyle karşı karşıya kalıyor. GES projeleri ekonomik, ekolojik ve kültürel bir yıkım anlamına geliyor. Enerji üretimi adı altında mekânsal adaletsizlik yaratılıyor" diye belirtti. 
 
'MERA ALANLARI YERİNE BİNA ÇATILARINA KURULMALI'
 
"Edremit'te yürütülen madencilik ve enerji üretimi faaliyetleri yeşil kapitalizm adı altında meşrulaştırılıyor" diyen Ayşe Ergün, "ÇED raporları bağımsız kurumlar tarafından hazırlanmalı, kuş alanları korunmalı, tarım arazilerinin güvence altına alınması için yasal düzenlemeler yapılmalı. Yerel üretim döngüsünü korumak için kar amaçlı GES'lere izin verilmemeli. Şirketlerin iştahını kabartan bu projeler yerine, halkla birlikte, ekolojiye zarar vermeden tasarlanmış modeller geliştirilmeli. GES'lerin mera alanları yerine bina çatılarına kurulması gerekiyor. Yeşil enerji adı altında yürütülen bu projelere karşı mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
 
MA / Zeynep Durgut