Çocuk Hakları Merkezi Başkanı: Tutuklanma çocuklarda suç oranını artırıyor

img
ANKARA - Tutuklanmanın, çocuklarda suç oranının arttırdığını söyleyen Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Hasan Erdoğan, "Cezaevine giren çocukların yüzde 90'ı bir yıl içerisinde tekrar cezaevine giriyor" dedi. 
 
Adalet Bakanlığı'nın 2 Haziran 2025 verilerine göre, bin 341 hükümlü ve iki bin 952 tutuklu olmak üzere toplam 4 bin 293 çocuk cezaevinde bulunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)  ise 2023'ten bu yana, tutuklu ve hükümlü çocuklarla ilgili verileri paylaşmıyor. Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Hasan Erdoğan, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun uygulanmadığını dile getirdi. Çocukların suça itilmesinde en büyük etkenin yoksulluk olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bu ülkede çocukların yüzde 60'ı açlık sınırı altında yaşıyor. Yaklaşık 2 milyon çocuk çalışmak zorunda kalıyor, yine ekonomik nedenlerle okula gidemeyen çocuklar var. Çocuk suçluluğunda en yaygın göründüğü alan mala karşı suçlar yani yoksulluktan kaynaklanıyor" dedi.
 
‘İNSANLAR TOPLUMLA BARIŞIK DEĞİL’
 
Suç işleme oranın yüksek olduğunu, bunun normalleştiğini belirten Erdoğan, "Toplum barışık olmadığı için bu çocuğa da yansıyor. Çocuklar, toplumun aynası. Ne görürse onu yapıyor. Ülkede suç işleme eğilimi yüksek. Cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlü nüfus oranına baktığımızda dünya genelinde ilk sıralardayız. Neden? Sadece ekonomik sorunlar değil. Toplumda başkaca sorunlar da var. İnsanlar huzurlu değil, toplumla barışık değil" ifadelerini kullandı. 
 
Genel olarak tutuklamanın son çare olduğunu, öncelikle tedbir kararlarının hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, buna rağmen tedbir kararlarını uygulamak mümkünken çocukların tutuklandığını dile getirdi. Erdoğan, "Cezaevindeki çocukları, yalnızca yaşı küçük suçlular olarak görüyorlar. Çocuk Koruma Kanunu mevzuatı uygulanmıyor. Devletin, çocuğun suça karışabileceği ortama müdahale etmesi gerekiyor. Uluslararası sözleşmeler, anayasal hükümler, Çocuk Koruma Kanunu'ndaki hükümlere göre çocuk suça bulaşsa bile çocuk olduğu için hakları var ve o hakların devlet tarafından korunması gerekiyor. Hangi suçu işlerse işlesin aslında 'suça sürüklenen çocuk' kavramının hakimlere yol gösterici olması gerekirken hakimlerden bile 'suç makinesi' tabirini duyduğumuz oluyor. Çocuk mahkemelerinde uzmanlar tarafından kapsamlı hazırlanması gereken raporlar da ayaküstü hazırlanıyor" diye konuştu. 
 
CEZA EHLİYETİ
 
Yasal olarak 12 yaşından büyük çocukların ceza ehliyeti sahibi olarak kabul edilmesini eleştiren Erdoğan, çocukların eylemin hukuki sorumluluğunu bilemediğini belirterek, "Arkadaşının bisikletine izin almadan binen 13 yaşındaki bir çocuk, kötü bir şey yaptığının farkında, evet; ama bunun yağma suçu olduğunu ve ceza alacağının farkında değildir. Kötü bir şey yaptığının farkında olmakla yaptığı eylem hüküm ve sonuçlarını bilebilecek durumda olmak farklı bir şey. 13 yaşındaki bir çocuk en fazla bir tokat yiyeceğini düşünür, ama 10 yılla yargılanacağını asla bilemez. Dünyanın pek çok yerinde ceza ehliyet sınırı en az 18. Örneğin Almanya'da bu sınır 21 ve Gençlik Mahkemeleri dedikleri mahkemeler var. Çocuk cezaevi diye bir şey yok. Avrupa'nın pek çok yerinde çocuk cezaevi diye bir şey kalmadı. Çocuk suçluluğu da çok az. Onarıcı adalet sistemi denilen çocuk, suça yönelmeden önce çocuğu suça yöneltebilecek etmenlerin ortadan kaldıran bir sistem var dünyada. Türkiye'de ise 13 yaşındaki bir çocuk cezaevine girebilir" şeklinde konuştu. 
 
'CEZAEVLERİ SUÇ ÜRETİYOR'
 
Çocuk adalet sisteminde eksikliklerin olduğunu ve kanunların uygulanmadığını da söyleyen Erdoğan, Çocuk Koruma Kanunu'nda çocuklar lehine pek çok hükmün olduğunu ancak bunların uygulanmadığına dikkat çekti. Erdoğan şunları belirtti: "En basiti çocuğa kelepçe takma yasağı ihlal ediliyor. Çocukları tutuklayan mahkemeler, yetişkinleri tutuklayan sulh ceza mahkemeleri. Bir tutuklama kararı verilecekse de bunun çocuk mahkemeleri tarafından verilmesi gerekiyor. Cezaevleri suç üretiyor. Tutuklama çare değil. Tutuklamaya başvuruldukça suç oranı artıyor. Cezaevine giren çocukların yüzde 90'ı bir yıl içerisinde tekrar cezaevine giriyor. Basit hırsızlıktan giren bir çocuk bir sonrakinde yağmadan cezaevine girebiliyor. Devletin buna yönelik bir çocuk politikası da yok. Günü kurtarmak için çocukları cezaevine koymayı tek çözüm olarak görüyor." 
 
TOPLUMLA BÜTÜNLEŞME EKSİK
 
Kapalı cezaevlerinde tutulan çocukların, aile görüşü ve eğitim haklarının ihlal edildiğini ifade eden Erdoğan "Eğitim evi koşullarında çocuklar eğitimlerini devam ettirebiliyor, hafta sonu ailesine gidebilir. Ama kapalı cezaevinde kalan çocuklar, yetişkinlerle aynı koşullarda yaşıyor. Çocuklar da yetişkinler gibi aileleriyle telefondan cam arkasından görüşüyorlar. Çocuğun toplumla bütünleştirilmesi gerekir. Madem suça sürüklenen çocuk kavramını kullanıyorsunuz çocuk hangi sebeple suç işledi onu tespit edeceksiniz" dedi. 
 
KAPASİTE DOLULUĞU 
 
Artan çocuk tutukluluğu karşısında "eğitimevleri" kapasitesinin de dolduğunu ifade eden Erdoğan "Türkiye’de eğitimevi olarak bilinen 9 çocuk cezaevi bulunuyor. Bu cezaevlerinden 8'inde erkek çocuklar kalıyor. Kız çocukları için ise sadece bir cezaevi var. Kapasite dolu olduğundan kız çocukları genelde kadın cezaevlerinde kalıyor. Normalde çocukların yetişkinlerle kalmaması gerekiyor. Çünkü yetişkinler tarafından eziyet görebilirler, kullanılabilirler. Çocuklar buralarda kendilerini koruyamazlar. Çocukların bir arada olması, onlar için daha güvenli. Fakat çocuk cezaevlerinde de çocuklar cinsel saldırı gibi çeşitli saldırılara maruz bırakılıyor. Bu yüzden 'Çocuk cezaevleri kapatılsın' dedik” ifadesinde bulundu. 
 
10 YILDA CEZAEVİNDE 20 ÇOCUK ÖLDÜ 
 
Erdoğan, çocukların cezaevlerinde yaşadığı psikolojik sorunlara da dikkat çekerek, “Yeterli uzman pedagog, psikolog yok. Çocukların gelişimleri açısından kapalı mekanda tutulmaları çok ciddi sorunlara sebebiyet veriyor. Bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla son 10 yılda 20 çocuk, cezaevlerinde hayatını kaybetti. Bunların 12'si intihar.  Çocukların intihar etmesi korkunç bir şey. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kars'ta cezaevinde bir çocuğun intihar etmesi üzerine çocuğun yaşam hakkı ihlali yönünde Türkiye’yi mahkum etmişti" dedi.  
 
'ÇOCUK KORUMA KANUNU İHLAL EDİLİYOR'
 
Erdoğan, Ankara'da yapılan bir uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan yaklaşık 500 kişiden 97'sinin çocuk olduğu bilgisini vererek şunları söyledi: "Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesinin 20'nci yılında Ankara gibi bir yerde çocuklara karşı ciddi hak ihlallerini yaşandığı bir operasyon gerçekleşti. Gözaltına alınan çocuklarının ifadelerini çocuk şubede alınması gerekirken çocuk şubede alınmadı. Çocuklar adliyeye getirildiğinde ters kelepçeli ve yerde yatırılmışlardı. Adliyede de çocuk savcısı tarafından alınması gereken ifadeler, kaçakçılık ve organize suçlar savcıları tarafından alındı. 97 çocuktan sadece 3'ü serbest bırakıldı, 94'ü tutuklandı. Sincan Çocuk Cezaevi de dolu olduğu için tutuklanan çocuklar, Samsun Çocuk Cezaevi'ne gönderildi. Türkiye'de bölge bölge ayrılan çocuk cezaevleri dolu olduğunda; çocuklar farklı illere sevk ediliyor. Ankara'dan Samsun'a gönderilen çocukların aileleri ile iletişimleri koptu. Okullarına devam edemeyecekler. Eğer çocuk savcıları usulüne uygun ifadelerini alsalardı belki de bu çocukların hiçbiri tutuklanmayacaktı."
 
MA / Sema Bingöl