Temel: HDP stratejisiyle Türkiye’nin 15 yıllık kaderini değiştirdi

img

DİYARBAKIR – Öcalan’a dönük tecride karşı açlık grevindeki HDP milletvekili Tayip Temel, HDP’nin yerel seçimlerde izlediği stratejiyle Türkiye’nin 15 yıllık kaderini değiştirdiğini söyledi. Seçim sonuçlarının AKP’nin önüne iki seçenek bıraktığını belirten Temel, yanlış politikaların sürdürülmesi halinde ise “31 Mart’ta başlayan kaybedişin sonu hüsran olacaktır” dedi.

Yerel seçimlerde izlediği strateji doğrultusunda oluşturulan Kürt ittifakı ile bölgede kayyum politikasına son veren Halkların Demokratik Partisi (HDP), batıda da Cumhur İttifakı’na kaybettirdi. İktidarın tüm baskılarına rağmen sandıklardan başarıyla çıkan HDP’nin gündeminde olan diğer iki önemli konu ise, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve tecride karşı Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlatılıp, tüm cezaevlerine yayılmış bulunan açlık grevi eylemleri. 
 
HDP milletvekilleri Tayip Temel, Dersim Dağ ve Murat Sarısaç da tecridin kaldırılması talebiyle 8 Mart’tan bu yana partilerinin Diyarbakır İl Örgütü binasında açlık grevinde. 
 
Açlık grevindeki bu isimlerden Van Milletvekili Tayip Temel, yerel seçim sonuçları, tecrit ve açlık grevi eylemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘FETİH PSİKOLOJİSİ İLE SEÇİME GİTTİLER’
 
İktidarın 2015 yılından bu yana gerçekleştirilen seçimlerde savaş mantığı ile kampanya yürüttüğü üzerinde duran Temel, yapılan son yerel seçimlerde de aynı kampanyanın yürütüldüğünü ifade etti.
 
İktidarın özellikle bölgede yürüttüğü seçim kampanyasının adeta muharebe havasında olduğunu söyleyen Temel, “AKP ve MHP, savaş ve kayyum politikaları ile Kürdistan’da ağır tahribatlar yarattıkları için son seçimlere fetih psikolojisi ile gittiler. Kürdistan’da HDP’nin, Kürt halkının kazanımlarını ve  Kürdistani siyaseti yok etme temelinde devletin bütün imkanları seferber edildi. Türkiye’de de en büyük saldırı ve taarruz HDP’ye yönelik oldu” dedi. 
 
‘BAŞKA BİR PARTİ OLSAYDI KAPISINA KİLİT VURURDU’
 
Buna rağmen HDP’nin Türkiye’nin kaderini belirleyecek kilit parti konumunda olduğunu söyleyen Temel, nedenini ise şöyle açıkladı: “Seçim kampanyasının başlamasıyla kilit partinin HDP ve Kürtler olduğunun farkındaydılar. AKP-MHP bu mantıkla HDP’ye yaklaştılar ve siyasi ahlaka uymayan her türlü söylemde bulundular. HDP’ye her şekilde saldırdılar. Bu HDP değilde başka bir parti olsaydı, kapısına kilit vurup kendini fes ederdi. Ancak HDP tüm bunlara karşı direndi.” 
 
‘HDP, TÜRKİYE’NİN 15 YILLIK KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ’
 
Temel, ortaya çıkan seçim sonuçlarının devletin bütün imkanlarına karşı halk iradesinin zaferi olduğunu da ifade etti. Temel, “Botan’da, Serhad’ta devletin bütün imkanlarını kullandılar. Şemdinli, Eruh, Şırnak, Uludere’de devletin bütün imkanlarını seferber ettiler. Devlet memurları, güvenlik güçleri bütün aile bireylerini alarak seçmen kayıtlarını taşıyarak, seçimlerde oy kullandı. Bu yeni gasp ve el koymanın önünü açtı. Aslında belediyelerimiz bir kez daha gasp edildi. Türkiye’de ise saldırılara karşı direnen irade zafere ulaştı. Ankara’da, İstanbul’da, Adana, Mersin’de başarıda HDP’nin payı büyüktür. Türkiye halkları bunun farkında. AKP-MHP iktidarı da bunu çok iyi biliyor. Kirli yöntemlerle HDP’nin bazı merkezlerini aldılar ama HDP de geliştirdiği stratejik siyasi hamle ile Türkiye’nin 15 yıllık kaderini değiştirdi” diye belirtti.
 
‘HDP’YE YÖNELİK TAARRUZLAR BOŞA ÇIKARILDI’
 
“AKP, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile AKP oldu” diyen Temel, şöyle devam etti: “Ancak bugün AKP İstanbul’da, Ankara’da, Antalya’da, Adana ve Mersin’de kaybetti. HDP’ye yönelik bütün saldırı ve taarruzlar boşa çıkarıldı. Halk iradesi devletin tüm imkanlarına karşı zafere ulaştı.”
 
‘DİĞER PARTİLERİN SEÇMENLERİ HDP’Yİ ÇOK İYİ TANIDI’
 
Temel, izlediği strateji ile vicdanları temsil eden HDP’nin Türkiye’de siyasi bir aktör olarak kabul gördüğünü de ekledi. Temel, “Bu nedenle HDP, bu saatten sonra Türkiye siyasetinde parlayan bir yıldız durumunda. Saldırılar ne kadar ağır olursa olsun, kimi noktalarında etki edebilir ama inanç ve irade güçleniyor. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi halen kuşku ile HDP’ye yaklaşıyor olabilir ama bu partilerin seçmenleri HDP’yi çok iyi tanıdı. Artık Sezar’ın hakkı Sezar’a veriliyor” ifadelerini kullandı.
 
‘AKP İÇİN 31 MART’TA BAŞLAYAN KAYBEDİŞİN SONU HÜSRAN OLACAKTIR’
 
Mevcut seçim sonuçlarının AKP’nin önüne iki seçenek bıraktığını belirten Temel, bunları şöyle açıkladı: “Ya toplumu ayrıştıran yanlış politikalarla yola devam edecek ya da insani değerleri dikkate alarak, Kürt sorununu kabul ederek, Kürt halkının muhattaplarını tanıyacak. 31 Mart ile geriye gidiş başladı. Yanlış politikalarla devam ederse, hızlı bir şekilde çöküşe gidecektir. Kürt halkı topyekün direnişte. Leyla Güven ile binlerce tutsak açlık grevinde ve çok kritik bir aşamaya gelindi. Sayın Öcalan’ın çözüm perspektiflerini halka ulaştırması amacıyla açlık grevleri bu noktaya ulaştı. Bu devlet ve hükümet için bir fırsattır. Bu fırsat ile çözümün yolu yeniden açılabilir. İmralı Adası’ndaki engellemeleri kaldırarak, Sayın Öcalan ile görüşmelerin sağlanması ve çözüm perspektifleri topluma ulaştırılmalı. Eğer sağlanmazsa, AKP için 31 Mart’ta başlayan kaybedişin sonu hüsran olacaktır.” 
 
‘KÜRTLERİN TEK GÜNDEMİ TECRİT’
 
Kürt halkının tek gündeminin İmralı Adası’ndaki tecrit ve açlık grevleri olduğunu ifade eden Temel, “Açlık grevleri ile amaç, başta demokrasi güçleri olmak üzere bütün Türkiye’nin dikkatini Kürt sorununa çekmektir. Ülkenin en büyük sorununun demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesidir. Toplumun ayrıştırılmaması için, derin kırgınlıkların yaşanmaması için, demokrasi değerlerinin yeniden Türkiye’de filizlenmesi için açlık grevleri kararlılıkla sürdürülüyor” dedi.
 
MA / Özgür Paksoy