Halkların Demokratik Partisi (HDP), 24 Haziran seçimleri öncesi “Yeni Yaşam” vaadi ile hazırladığı seçim manifestosunu 14 Mayıs’ta açıkladı. 88 sayfalık seçim manifestosunda demokrasinin oturtulmasından hak ve özgürlüklerin genişletilmesine, yargı bağımsızlığından OHAL’in kaldırılmasına, ekonomik refahtan barışçı dış politikaya, kadınlara dönük pozitif politikalardan gençlere dönük gerçekleştirilecek değişimlerle toplumun tüm kesimlerine “Yeni Yaşam” vaat edildi. Siyaset bilimci ve yazar Dr. Mustafa Peköz, HDP’nin açıkladığı bu seçim bildirgesi ile seçimlerin önemi ve güvenliği konusunda değerlendirmelerde bulundu. Peköz, 24 Haziran’da Kürt seçmenlerin belirleyici olacağını söyledi. 

 

‘HERKES KÜRTLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR’

 

Yapılan kamuoyu yoklamalarında AKP-MHP’nin kurduğu ittifak ile CHP, İYİ Parti, SP ve DP ittifakının yüzde 43 ile 44 arası oy aldıklarının görüldüğüne dikkat çeken Peköz, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için her iki ittifakın da HDP’ye ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Peköz, bu nedenle özellikle CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin gittiği her yerde Kürtleri ve Demirtaş’ı anlattığına işaret etti. Peköz, “AKP de bu dönemde Demirtaş’ı hedef tahtasına oturtmaz. Çünkü Kürtlerdeki oy kaybını görmeye başlıyorlar. Onun için Kürtler ve Demirtaş, Türkiye’deki denklemi değiştirecek güç pozisyonundadır. Ondan dolayı herkes Kürtler üzerinden siyaset yapacaktır” dedi. 

 

‘AKP VE MHP ARASINDA ÇELİŞKİ ÇIKABİLİR’

 

Peköz, Kürtler üzerindeki oy planlarının yarın AKP ve MHP arasında da bir çelişkiye neden olabileceği görüşünde. Peköz, bunu da şu sözlerle açıkladı: “Çünkü Erdoğan makyavelisttir. Baktı bunda iş olmuyor hemen değişikliğe gider. AKP içerisinde cezaevindeki bazı gazetecileri ve siyasetçileri serbest bırakma gibi bir düşünce vardı. Bahçeli bunu değiştirmek için hızlı bir şekilde adım attı ve genel affı ön plana çıkardı. Erdoğan hemen açıklama yaptı, böyle bir şeyin gündemlerinde olmadığıyla ilgili. Gazeteler de Bahçeli’ye ‘bu ülkeyi sen mi yönetiyorsun’ diye fırça atmaya başladılar. Bu çatırdama Kürt gazeteciler ve siyasetçiler üzerinde derinleşebilir. Kürtleri yeniden bu sürece dâhil etmek için bunu yapabilirler.” 

 

‘HDP’NİN SEÇİM BEYANNAMESİ GERÇEKÇİ’

 

HDP’nin açıkladığı seçim beyannamesinin ise, Türkiye’nin sosyo-politik gerçekliğine göre dizayn edildiğini söyleyen Peköz, “Öz olarak 7 Haziran’daki gibi değil. Türkiye’deki problemlerin aşamalı olarak aşılacağı algısı beyannameye oturmuş. Ama önemli olan bunun sokakta topluma nasıl anlattığınızdır. Çünkü medyada buna fazla yer verilmeyecek. Bu bakımdan sosyal medyayı çok geniş olarak kullanmak önemlidir. Yani iyi şeyler söylersiniz ama topluma anlatamazsanız, bir anlamı olmaz. Onun için pratik çalışma esastır” ifadelerini kullandı. 

 

‘MUHALEFET SANDIKLARI KORURSA ERDOĞAN’I DEVİREBİLİR’

 

Peköz, üzerinde çokça durulan seçim güvenliği konusuna da değindi. Toplumda oluşan “Ne yaparsak yapalım HDP’nin oyları çalınacaktır” algısının yanlış olduğunu ifade eden Peköz, “Şimdi 3,5 milyon oyu çalmak kolay değildir. Çünkü uluslararası kurumlar gelip izliyor. Bir de hükümet psikolojik olarak yenilmiş durumda. Psikolojileri 1 Kasım’dakinden de geri. AKP eski AKP olsaydı şimdi her tarafı kuşatmıştı. Neredeyse miting yapmayacaklar. Şurada seçimlere 40 gün kaldı, her gün iki ile gidilse dahi bir il kalıyor. Erdoğan zaten il il dolaşmayacak. Psikolojisi de ona uygun değil. Muhalefet seçime dikkatli bakarsa ve birlikte hareket ederse, sandıkları birlikte korursa Erdoğan’ı rahatlıkla devirebilir” diye konuştu.