Bilgen: Tek adamdan nasıl kurtulacağına dair yol haritası sunacağız

img
ANKARA  - HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Cumhurbaşkanlığı seçimi tek adamlar arasından tek adam beğenme kampanyası değildir. Pazartesi günü paylaşacağımız bildirgede tek adamdan nasıl kurtulacağına dair bir yol haritası sunacağız. Demokratik bir Anayasa’ya geçiş planlanın ip uçlarını paylaşacağız” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bilgen, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bugün Aşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayım” şarkısıyla yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, “Gidiyorsun gündüz gece ama ülkenin ne halde olduğunu bilmiyorsun” dedi.
 
HDP’YE BİN 500 BAŞVURU
 
HDP’ye aday adaylığı başvuru sürecinin tamamlandığını ve bin 500’e yakın başvuru olduğu bilgisini veren Bilgen, başvuruların yarısına yakınının kadın, 250 genç ve 25 engelli yurttaşın ve yoğun bir KHK mağduru başvurusu olduğunu söyledi.
 
‘YETKİ YASASININ HUKUK SİSTEMİNDE ÖRNEĞİ YOKTUR’
 
Meclis’ten geçen KHK çıkarma yetkisi düzenlemesine de değinen Bilgen, “Tümüyle keyfi bir yaklaşımdır. Bu tutum güçler ayrılığının nasıl tasfiye edildiğini ortaya koymaya yetmektedir. Bunu parlamentoda yapmak varken, ucu açık bir KHK almak 24 Haziran sonrası Türkiye’sinin hangi hale sokulmak istendiğinin açık göstergesidir. Bugüne kadar bu suç işlendi KHK’lar usulüne uygun çıkarılmadı. Bütün uyarılarımıza rağmen ısrara hayatın tüm alanlarını düzenleyen konularda KHK’lar çıkarıldı. Meclis kapanırken, seçim kararı alınmışken, son dakika operasyonuyla yetki almak da önümüzdeki dönemin kaos içinde yönetilme eğilimini ortaya koymaktadır. Böyle bir yetki yasasının Türkiye hukuk sisteminde örneği yoktur. KHK’nın kapsamı da bellidir. Anayasa ile tarif edilmiş alanları KHK ile değiştirmeye kalkmak normlar hiyerarşisini yok etmeye kalkmaktır” diye konuştu.
 
ŞIRNAK VALİSİ’NE: NEYE UĞRAYACAĞI 1950’LERDEN BİLİNMEKTEDİR
 
Basına da yansıyan Şırnak Valisi’nin AKP’ye oy isteme girişimine de tepki gösteren Bilgen, “Ankara’da bu olurken Anadolu’da da seçim kampanyası kamu görevlileri eliyle yürütülmektedir. Sadece Şırnak Valisi’nin kamuoyuna yansıyan tanıkları bulunan sözlerine dikkat çekmek isterim. Bir vali siyaset yapmak istiyorsa gününde istifasını verir, aday olur siyaset yapar. Ama eğer vali yanına iktidar partisinin il ilçe yöneticilerini alarak devlet gücünü kullanıp doğrudan partimiz aleyhine kampanya yürütürse bunun tek parti alışkanlığı olduğunu hatırlamak gerekir. Böyle yapanların halk nezdinde neye uğradıkları da 1950’lerden beri bilinmektedir. Bu tutum karşısında iktidar partisi açıklama yapmak zorundadır. Bunun takipçisi olacağız” dedi.
 
‘TEK ADAMDAN KURTULUŞUN YOL HARİTASINI SUNACAĞIZ’
 
Bilgen, partisinin milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair bildirgelerini 14 Mayıs Pazartesi günü Ankara’da gerçekleştirecekleri toplantı ile kamuoyu ile paylaşacaklarını söyleyerek, şöyle devam etti: “14 Mayıs çok partili demokrasi açısından bir dönüm noktasıdır. O günden bugüne çok partili hayatı ne kadar kurumsallaştırdık biraz önceki örneklerde ifade etik. Biz seçime giren partiler arasında 16 Nisan referandum kampanyasında söylediği sözün arkasında duran, en net bildirgeyi seçmenlerin dikkatine sunacağız. En net çünkü muhalefet partileri 16 Nisan’da tek adama karşı ‘hayır’ oyu verdiler. Biz de söylediğimiz sözün gereğini yapacağız bu seçim kampanyasında. Bizim açımızdan Cumhurbaşkanlığı seçimi tek adamlar arasından tek adam beğenme kampanyası değildir. Pazartesi günü paylaşacağımız bildirgede tek adamdan nasıl kurtulacağına dair bir yol haritası sunacağız. Demokratik bir Anayasa’ya geçiş planlanın ip uçlarını paylaşacağız.”
 
‘MİLLETVEKİLLİĞİ SEÇİMLERİ TÜRKİYE YÖNETİMİNİN KADERİNİ BELİRLEYECEK’
 
Bilgen, seçimlere ilişkin ise “Muhalefet parlamentonun önemine inanıyorsa iktidar blokunun seçim kampanyasının merkezine başkanlığı koyması karşısında kendi tutarlılığını sorgulaması gerekir. Türkiye yönetiminin kaderini belirleyecek olan milletvekili seçimidir. Eğer muhalefet parlamentoda çoğunluğu elde ederse bu ikinci turun da kaderini belirleyecektir. 8 Temmuz’a da bu umutla gidilecektir. Biz Cumhurbaşkanı adayımızın hem yetki devri hem demokratik Anayasa inşa süreci konusunda güçlü bir söz söyleyeceğime inanıyoruz. Hem de Meclis aritmetiği ile de bu değişimin önünün açıklamasının mümkün olduğunu göstereceğiz” dedi.
 
Bilgen, şöyle devam etti: “Çevremizde yaşananlar da içeride yaşananlar da asıl sorunun keyfi tek adam anlayışından kaynaklandığını ve bir sistem sorunu olduğunu ortaya koyuyor. Bakın İran ile nükleer anlaşmanın askıya alınması konusu. Trump’ın keyfi yönetim anlayışı ve bunun bedelinin bütün halklara ödetme riskini ortaya koyuyor. Demek ki bir kişi hem dış politikayı hem nükleer enerjiyi her şeyi bilemeyebilir. Dolayısıyla tek adam anlayışına karşı başka bir alternatif koymak önemlidir. Yine ekonomideki durum, Türk lirasının değer kaybetmesi, son düzenlemelerin sorunu çözmüyor olması bir kişinin her şeyi bilemeyeceğinin somut göstergesi. Her şeyi bildiğini sanan bir yönetim anlayışı Türkiye’yi de tehdit etmektedir. Bu yaklaşımla istedikleri düzenlemeyi yapsalar bile sorunu çözemeyecekler.”
 
ADAY TANITIMI 22 MAYIS
 
12 Mayıs’ta son bulacak seçmen kayıtları için çağrıda bulunan Bilgen, “Seçmen iradesinin sandığa yansıyabilmesi için sandık kayıtlarıyla ilgili seçmen listeleriyle ilgili sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısını yapıyoruz. Duyarlılığımızın hedefine ulaşması için her seçmenin üzerine düşeni yerine getirmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
Seçimlere kısa bir süre kaldığını ve sorumluluğun partilerden çok halkın omuzunda olacağını ifade eden Bilgen, “Hiçbir oy boşa gitmesin diye açık çağrılar yaptık. Elbette partiler farklı düşünebilirler ama değişimin önünü açabilmek için, birlikte yaşam için siyasi partiler bir araya gelme cesaretini göstermeliler dedik. Son birkaç gündür tanık olduğumuz bir manzara var. Sanki HDP karşı çıkmış gibi bir karalama kampanyası. Siyasi partilerin sergiledikleri tutumun takdirini halkımıza bırakacağız. Siyasi partiler tabanlarını dinlemez küçük hesaplarla tutum belirlerse bedelini sandıkta öderler. Biz halka inanıyoruz. HDP’yi parlamento dışına itmeye çalışan gereken yaklaşımlara cevabın sandıkta verileceğine inanıyoruz. Medya ambargosuna, kriminalize etmeye devam etseler de halk nezdinde  bunun gereken cevabı alacağını biliyoruz” şeklinde konuştu.
 
Bilgen, 22 Mayıs günü ise aday tanıtımının yapılacağını ardından da miting programıyla birlikte alanlarda olacaklarını söyledi.
 
‘HALKIN DA TAHAMMÜLÜ KALMADI’
 
Açıklamalarının ardından Bilgen, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan’ın partisinin gençlik kongresinde HDP’yi kast ederek, “Bunlar bir de parti kurarak benim Kürt kardeşlerimi sömürdüler" sözlerine dair görüşleri sorulan Bilgen, “Biz parlamentoda 3’üncü büyük grubuz. Meclis çalışmalarında onlara rahatsızlık verdiğimizin farkındayız. Siyasi sözümüzle halktan aldığımız yetkiyi sonuna kadar kullanacağız. Kendinde görüyor olabilir ama tam da seçim bu anlayışla halkın iradesine saygı duyma, halk kimi seçiyorsa onunla devam etme anlayışı arasında seçim yapacak. Biz tahammülsüzlüğün farkındayız ama halkın da tahammülünün kalmadığını kendilerine hatırlatmak istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
 
HDP’nin yayımlanan anketlerde “kilit parti” olduğu yönündeki açıklamalar ve HDP adayı Selahattin Demirtaş’ın bugün yayımlanan bir röportajında “Erdoğan onurlu çekilme yolunda ilerliyor” sözlerine dair yorumu sorulan Bilgen, “Biz partiler arasında ittifak görüşmeleri sürerken de buna dikkat çekmiştik. Şimdi de tüm kamuoyu bunu görüyor. Her halükarda 2’nci turun belirleyeni HDP seçmeni olacak. Burada kendimize aşırı bir anlam yükleme derdinde değiliz. Yok sayılanı dışlanan hakarete uğrayan, seçtikleri cezaevine tıkılanlar, elbette politik iradelerini bu seçimde ortaya koyacaklar. Bugüne kadar o iradeyi tanımayanlar da sandıkta nasıl bir sürprizle karşılaşacaklarını görecekler. Biz sadece iktidarın değil diğer muhalefet partilerinin de nasıl bir sonuçla karşılaşacağını göreceğiz. Herkes için şaşırtıcı olacak. Seçimlerle ilgili asıl altı çizilmesi gereken nokta seçimin siyasal karar alma süreçlerinin olağan değişim aracı olmasıdır” yanıtını verdi.