Beştaş: İktidar Garê’nin hesabını veremedi

img

ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, iktidarın Garê’nin hesabını veremediğini belirterek, “Gerçekleri saptırarak işin içinden çıkmaya çalışan iki bakan ve iktidar sözcüleri gördük. Siyasi sorumluluğu almayan bir iktidar var karşımızda” dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. TSK’nin Garê operasyonu sonucu 13 asker ve polisin yaşamını yitirmesine dair İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Meclis’teki bilgilendirmesine ilişkin konuşan Beştaş, “Gerçekleri saptırarak işin içinden çıkmaya çalışan iki bakan ve iktidar sözcüleri gördük. Siyasi sorumluluğu almayan bir iktidar var karşımızda. Meclis dün buna bir kez daha tanıklık etti” dedi.
 
 
‘SUÇLARINI ÖRTMEYE ÇALIŞTILAR’
 
İktidarın Garê’de hesap vermediğini belirten Beştaş, şöyle konuştu: “Malatya Valisi mi karar verdi operasyona? Neden ona açıklattırıyorlar. Suçlarını örtmeye çalıştılar. Ama örtemeyince de suçlarını öğrenmiş oldular. Aslında dünün özeti buydu. Evet ne yazık ki ülkenin her yanında Garê katliamının büyük acısı vardır. Dün genel kurulda da bunu açıklamaya çalıştık. Ellerinde tomar dosya ve kağıt ile geldiler ama ne oldu? Süleyman Soylu'nun elindeki dosyalar kağıtlar fotoğraflar dağıldı. Bu iktidarın da dağıldığının göstergesiydi. Biz şunu söylüyoruz, daha önce de söyledik. Türkiye savaş politikası ile savaş siyaseti ile hiçbir sorununu çözemedi. Demokratik siyasetle çözümü savunan bir parti olarak diyoruz ki bunun çözüm yeri parlamentodur. Meselenin bütün boyutları konuşulmalı,  tartışılması ve çözüm önerilerini değerlendirilmesi gerekiyor. Demokratik siyaset ve Meclis bunun için vardır. Halk neden bize oy veriyor, bunu çözmemiz için.”
 
‘HDP OLARAK ÖLÜM SİYASETİNE KARŞI OLDUK’
 
Beştaş, şöyle devam etti: “Çözüm yolları ortaya çıkarmamız için oy veriyor. Biz HDP olarak sınır ötesi operasyonlara savaş siyasetine, ölüm siyasetine her zaman karşı olduk. Tezkereleri hiç bir zaman onaylamadık, evet demedik. Bu tezkereler geçmeseydi Garê’de de 13 can toprağa düşmeyecekti. Garê’nin özetlerinden biri de budur. Şimdi elimizde çok sayıda veri var. Şu bilgiyi Türkiye yurttaşları ile paylaşmak istiyorum. Filipinler Moro gerillaları ile hükümet arasında arabulucu olduğunu bu iktidar gururla açıkladı geçmişte. Peki bizim vatandaşlarımız hayatı Moro ile hükümet arasında arabuluculuk yapan iktidar için önemsiz mi? Dünyanın öbür ucunda arabuluculuk yapıyorsunuz, çözüm üretmeye çalışıyorsunuz ama burada ölüm ve savaş siyaseti yürütüyorsunuz. Evet bu iktidar kutuplaştırma ve savaş siyaseti ile iktidarını garantiye almaya çalışıyor. Ve bunu artık bütün Türkiye görüyor.”
 
‘MECLİS SORUMLULUK ALMALI’
 
Ölümlerin yaşanmaması meselesinin demokrasi ve özgürlük meselesi olduğunu vurgulayan Beştaş, “Garê operasyonun, ölümlerin haritalara sıkıştırılmayacağını ifade etmek istiyoruz. AKP'nin kongre salonlarında geçiştirilecek bir mesele değildir. Can yakan bir meseledir. Meclisin sorumluluk alması gerekiyor. Bu konuda iktidara hesap sormaya devam edeceğiz. Biz hesap soracağız. Bizim görevimizi budur. Bu soruların yanıtlarını aramaktan kesinlikle vazgeçmeyeceğiz. Araştırma, soru önergeleri ile orada yaşananların tüm şeffaflığı ile açığa çıkmasını istiyoruz. Tüm Türkiye’nin istediği bu” ifadelerini kullandı.
 
‘HESAP SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
 
Beştaş, “Biliyorsunuz kongre salonlarında ölen çocukların anneleri arandı. Bu büyük bir trajedidir. Anne bir açıklama yapmış, ‘kongre salonundan aradığınızı bilmiyordum’ diyor. Kamuoyunda yazıldı çizildi, herkes de okudu. Rize’de kongre salonunda lebaleb bir görüntü ile büyük bir mutlulukla büyük sevinçle, gülücüklerle bu mesele nasıl anlatılabilir. Oradan siyaset diline nasıl geçilebilir. Bu acıyı yüreğinde hisseden bizler kesinlikle bunu kabul etmiyoruz. Diğer bir not; Rize pandeminin en yaygın olduğu illerin başında geliyor. Rizeli hemşerilerini Erdoğan hiç sevmiyormuş demek ki. Onarı ölümle buluşturuyor. Ziyaret ettiği belediye başkanının ertesi gün korona testi pozitif çıkıyor. Orada lebalep oturan kişiler pandeminin bulaşısı ile yüz yüze bırakılıyor. 20 kişilik, 30 kişilik salonlar kafeler pastaneler kapatılıyor ama binlerce insan bir salona sıkıştırılıyor. Bundan da gurur duyuluyor garip bir şekilde. Sanki halkın aklı uçmuş gitmiş. İşte Garê de bunlardan bir tanesidir. Garê meselesinde yanıtlanmayan bütün soruların takipçisiyiz ve bunu sormaya devam edeceğiz” dedi. 
 
‘MUHALEFET DEMOKRATİK BİR TUTUM ORTAYA KOYDU’
 
İktidarın Garê üzerinden muhalefeti hedef aldığını belirten Beştaş, “Daha morgda cenazeler teşhis edilmemişken, daha otopsi raporları bilinmiyorken muhalefete saldırdı. Siyaset yaptı. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Bu insani değerlerle asla örtülebilecek bir mesele değil. Ama dün muhalefet Meclis'te demokratik bir tutum ortaya koydu. İktidarın hesap vermeme, hesap sorma niyetlerine karşı bir kaya gibi durdu. Ve muhalefet bu dönemde gelecek açısından da büyük bir umudu Türkiye yurttaşlarına gösterdi. Biz bu umudun peşinde olacağız. Demokratik muhalefetin, demokratik güçlerin bir arada bu iktidarın tutumuna karşı el birliği ile güç birliği ile başarı sağlayacağına yürekten inanıyoruz. Bütün şeffaflığı ile Garê'de ne oldu? Ailelerin, bizlerin, demokratik muhalefetin sorularının yanıtını derhal istiyoruz” dedi.
 
‘HDP’YE SALDIRARAK SUÇLARINI ÖRTMEYİ HEDEF ALDILAR’
 
Partisine dönük saldırıların devam ettiğini vurgulayan Beştaş, iktidarın HDP’ye saldırarak suçunu örtmeye çalıştığını ifade etti. Beştaş, bu kapsamda 718 kişinin gözaltına alındığını ve gözaltına alınan kişilerin parti yöneticileri olduğunu söyledi. Beştaş, “Tamamen psikolojik bir harekat. HDP bu ülkede milyonlarca insanı temsil eden ve bu temsiliyet sonucunda parlamentoda grubu bulunan bir parti olarak faaliyetlerine, çalışmalarına sonuna kadar devam edecek. Birileri baraj altına düşüyor olsun, düşmeye devam etsin. Bizler hızla yükseleceğiz. Türkiye yurttaşlarının gerçeği öğrenmesi için her şeyi demokratik siyaset yöntemi ile yapmaya devam edeceğiz. Biz tek bir insanın bile burnunun kanamaması için, barışın egemen olması için, ölüm siyasetini değil, yaşam siyasetini sürdürmeye devam edeceğiz” diye belirtti.
 
‘HALKA YOKSULLUK VE İŞSİZLİK VERİLİYOR’
 
İşsizlik, yoksulluk ve ekonomik krize dair konuşan Beştaş, “Esnaf kan ağlıyor. Ciddi bir olumsuz tablo var. Kan ve barut kokusuna mahkum eden bir AKP -MHP ittifakı, halka yoksulluk ve işsizlik veriyor. Bir mermiye zam, bir bombaya bir kaynamayan tencereye eklemeyen iktidar 5 yıl içinde işsiz sayısını 3 milyondan 10 milyona çıkardı. Saray günde 10 milyon harcıyor. Maskeli balolar, beyaz çaylar, ejder soslu yiyecekler israf sarayında tüketiliyor. Sarayda 1000 oda tek adam tarafından kullanılıyor. Onlarca yoksul metro altında yaşamaya devam ediyor. Bu resim Türkiye'nin resmidir” ifadelerini kullandı.
 
GARÊ’YE GİDEN MİLLETVEKİLİ İDDİASI
 
Açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Beştaş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Garê’ye giden HDP’li bir milletvekili olduğu yönündeki bir soruya şu yanıtı verdi: “Yok bu sorunun muhatabı biz değiliz. Kendisine sorun. Kendisi bir iddia ortaya attı. Üstümüze alınmadığımız bir durum. Ayrıca dün Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan hakkında büyük bir iddia ortaya atıldığını, karartma yapılmaya çalışıldığını not edelim. Onun açıklaması gerekiyor. Bu Eş Genel Başkanımıza attıkları iftira gibi. Dün hesap veremedikleri için olmayın boyutlarını değiştirme ve siyasi bir algıdır. Üstümüze alındığımız bir durum yok.”