Tutsaklar için ‘Ölüm Uykudaydı’ oyunu sahnelendi

img
AMED - Amed'de politik tutsaklar için "Ölüm Uykudaydı" tiyatro oyunu sahnelendi. 
 
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Amed İl Örgütü organizesinde, cezaevlerindeki politik tutsaklar için Amed Şehir Tiyatrosu’nda "Ölüm Uykudaydı" tiyatro oynunu sahnelendi. Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı’nın (BEKSAV) bünyesinde yer alan Tiyatro İmge tarafından  sahnelenen oyunu, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi izledi.  
 
'TOPLUMSAL MUHALEFET TECRİDİ KIRACAK'
 
Program öncesi konuşan Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) MYK üyesi Satiye Ok, “İçeride ve dışarıda direnişin mevzisinde yerimizi aldık. Gerek Öcalan, gerek diğer cezaevlerindeki tecrit koyulaştırılmaya devam ediyor. Cezaevlerindeki tecride ses verdikçe tecrit kırıldı. Bugün de içerideki tecridi, dışarıdaki toplumsal muhalefet kıracak. Ailelerimizin başlattıkları nöbetler var. Bunlara destek vererek, tutsaklara kart göndererek, partilerimizin eylemlerine destek vererek bu direnişe destek olabiliriz. İçeride ve dışarda tecridi hep birlikte parçalamaya devam edeceğiz” diye konuştu. 
 
‘İMRALI İLE GÖRÜŞÜN’
 
Adalet Nöbeti’nde yer alan tutsak yakını Halime Topuz, “Öcalan başta olmak üzere bütün zindanlara selam söylüyorum. Yıllardır cezaevleri önündeyim. Binlerce kez Adalet Bakanlığına dilekçe yazdık. Biz dilimizi ve kimliğimizi istiyoruz. Kimse ülkeyi bölmek istemiyor. Tecrit tüm insanların üzerinde. Bu yaşımızda gidip nöbet tutuyoruz, bana göre biz tecridi kırdık. Adalet Bakanlığını tüm yetkililere sesleniyoruz; İmralı ile görüşün" diye kaydetti. 
 
Sonrasında oyun sahnelendi. İzleyiciler, oyuncuları ayakta alkışlayarak, “Bijî berxwedana zindanan" ve “Direne direne kazanacağız” sloganları attı. 
 
OYUN HAKKINDA
 
“Ölüm uykudaydı” oyunu, Güney Amerika ülkesinde, dört aydının bir cezaevi hücresinde verdikleri yaşam savaşını ve işkenceye, baskılara karşı yürüttükleri ölüm orucu sürecini anlatıyor. Tiyatrocu Cuma Boynukara’nın tek başına sahnelediği oyunda, saatlerin, gündüzle gecelerin ve mevsimlerin olmadığı daracık bir hücrede, insanlık onuru adına ve can pahasına gösterilen direncin trajik öyküsü aktarılıyor.  Oyunla aynı zamanda Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi'nde yaşananlara da işaret ediliyor.