'Kobanê’nin Kızları' kitabının yazarı: O kadınlar hergün tarih yazıyor

img

HABER MERKEZİ - ABD’li yazar Gayle Tzemach Lemmon, “Kobanê’nin Kızları” kitabına dair “O kadınlar herhangi bir ilgi görmeden veya dikkat çekmeden her gün tarih yazıyorlar. Ben de onların dünyayı nasıl değiştirdiğini belgelemek için üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum” dedi.  

 
ABD’li yazar Gayle Tzemach Lemmon’un, Kobanê’de Kürt kadın savaşçılarının DAİŞ'e karşı mücadelesini ele alan “Kobanê’nin Kızları: İsyan, Cesaret ve Adaletin Hikayesi” (Daughters of Kobani) kitabı çıkı.
Kitapta, 2014 yılında, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentinde İŞİD’e karşı mücadele eden Kürt kadın savaşçıların hikayesi konu alındı. Nu JİNHA’nın sorularını yanıtlayan ABD’li yazar Gayle Tzemach Lemmon, kaleme aldığı kitap ve kitabı yazmaya iten nedenleri sıralayarak, Kürt kadınının DAİŞ'e karşı verdiği mücadelenin kendisine ilham verdiğini söyledi. Lemmon, aynı zamanda kitabın Kürtçe ve Arapça olarak da Qamişlo’da basılıp yayınlanacağını duyurdu. 
 
HER GÜN TARİH YAZIYORLAR 
 
Gayle Tzemach Lemmon, kadınların mücadelesini yazmaya nasıl karar verdiğini şu sözlerle anlattı: “Bizi bir araya getiren ve dünyayı başkalarının gözünden görmemizi sağlayan bizzat onlar aslında. O kadınlar herhangi bir ilgi görmeden veya dikkat çekmeden her gün tarih yazıyorlar. Ben de onların dünyayı nasıl değiştirdiğini belgelemek için üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum.” 
 
Kitap yazma serüveninden de söz eden Lemmon, verdikleri sözden dönmeyen ve inandıkları şeyler için savaşan bir kadın topluluğunda zaman geçirerek büyüdüğünü belirterek, “Annem hem beni büyütmek hem de bana her türlü fırsatı vermek için iki işte birden çalışan harika bir insandı. Farklı görüşlere sahip olsalar da başkalarına hep saygı duymamı, herkese onurlu davranmamı ve asla bundan vazgeçmememi, önemli olanın bir işi yapabilmek için elimden geleni yapmam olduğunu söylerdi. Annemi 13 yaşındayken kaybettim, fakat en çok örnek aldığım da oydu. Benim rol modelimdi, tıpkı büyük annem gibi. Tabi ki kitap okumayı ve ailemle vakit geçirmeyi çok seviyorum. Ancak çok işim var ve bu yüzden farklı ilgi alanlarım olsa da bunlara pek zaman ayıramıyorum” dedi. 
 
KADIN ÖYKÜLERİ 
 
Daha önce kaleme aldığı kitaplarda da farklı ülkelerde mücadele eden kadınları konu alan Lemmon, kadın öyküleri yazma nedenini,“İnsanların kadınlarla ilgili hikayelerin gücünü, ağırlığını ve önemini bilmesini istiyorum. Genç kadınların, annelerinin, teyzelerinin, halalarının ve kız kardeşlerinin yaptıkları ve başardıkları şeylerden ilham almalarını arzu ediyorum. Elbette kadınların etrafımızda yaptıkları hikayeleri hepimizin görmesini istiyorum” diyerek açıkladı. 
 
Lemmon, şöyle devam etti: “2005’ten beri, yani 16 yaşımdan itibaren dünyayı dolaşma ve dünyanın her yerinde kadınların yaşamları hakkında, ABD’deki birçok haber kaynağı için yazma ayrıcalığına da sahip oldum. Ruanda’daki girişimci kadınlar, Tanzanya’daki toplum aktivisti kadınlar, ABD’de çocuk yaşta ve zorla evlendirilen kadınlar, yine ABD’de askerlik hizmetinde ve polis departmanlarında çalışan kadınlar ve Afganistan’da anne sağlığı görevi yürüten kadınları ziyaret ettim ve hikayelerini yazdım. İşte tüm bu hikayeler, hikayelerini anlatılan ve kadınların sahip olduğu inanılmaz cesarete ışık tutmaya çalışanların güvenini kazanma şansı ve ayrıcalığı tanıyor.” 
 
Kitabın kişisel bir yanının da olduğunu sözlerine ekleyen Lemmon, “Babam Ortadoğulu olduğundan bu konu benim için kişisel aynı zamanda. Nitekim aile içinde, ben henüz 10 yaşındayken de kadınların rolü ve kadınlar için eşitliğin önemi hakkında tartışmalar yapardık. Bu yüzden, ‘Kobanî’nin Kızları’ kitabı, kısmen babama da adandı” dedi. 
 
DİRENİŞ İLHAM OLDU 
 
“Neden Kürt kadınını konu aldınız ve neden Kobane? ” sorusunu yanıtlayan Lemmon, “IŞİD’e karşı direnen kadınlar olduğunu duyduğum anda, hikayelerini yazmam gerektiğini anladım. Direnişin kendisi bana ilham oldu. Fakat daha fazla şey öğrenmeliydim. Son üç yılımı, bu tarihi yazan kadınlarla zaman geçirmek benim için büyük ayrıcalıktı. Onların hikayeleri, bunu bilmeyen ABD’li okuyucular için önemli ve anlamlı hale getirmek amacıyla Rojava’daki bağlantılarıma ulaştım ve onlarla birlikte çalıştım. Çünkü Kobanî Savaşı, ABD ve tabi ki dünya için oldukça önemliydi.” 
 
TARİH YAZIYORLAR 
 
Her kimlikten kadınların hikayelerinin dünya ile bağı güçlendirdiğini ifade eden Lemmon, “Bu hikayelerin bizi dünyamıza bağladığına inanıyorum. Hem başka insanların deneyimlerine taşıyorlar hem de mücadelelerinin bizi aydınlatmasını sağlıyorlar. Bizi bir araya getiren ve dünyayı başkalarının gözünden görmemizi sağlayan bizzat onlar aslında. O kadınlar herhangi bir ilgi görmeden veya dikkat çekmeden her gün tarih yazıyorlar. Ben de onların dünyayı nasıl değiştirdiğini belgelemek için üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu. 
 
İRADELİ KADINLARIN HİKAYELERİ
 
Hillary ve Chelsea Clinton’un, kitaptan esinlenerek Kürt kadın savaşçıları konu alan bir dizi film yapmak istediğine de değinen Lemmon, “Benim sorumluluğum, hikayelerini bana anlatacak kadar güvenen o derin insanlara karşıdır. Benim işim de hikayelerini olabildiğince çok insanın önüne çıkarmak ve ‘Kobanî’nin Kızları’nın neden hepimiz için önemli olduğunu göstermek. Dünyadaki herkesin, bu azimli ve iradeli kadınların hikayelerini bilmesini istiyorum. Kobanî, Qamişlo, Hasekê, Raqqa, Tabqa ve daha birçok kentte hikayelerini dinlediğim tüm genç kadınları tanımaktan büyük heyecan duyuyorum. Kobanî’nin Kızları kitabının Kürtçe ve Arapça olarak Qamişlo’da basılıp yayınlanacağını sizin aracılığınızla söylemenin ayrıcalığını da yaşıyorum” diye belirtti. 
 
Son olarak kitabı olabildiğince çok insana ulaştırmayı amaçladığını belirten Lemmon, “Kobanî üzerinde çalışmaya başlamadan önce 1980’lerde ABD’de çocuk yetiştirmek için büyük mücadeleler veren annem, teyzelerim ve onlar gibi tüm kadınların hikayelerini yazmayı planlamıştım. İleride onlar hakkında yazacağım. Ancak her şeyden önce Kobanî’nin Kızları’nı mümkün olduğunca çok insana ulaştırmaya çalışacağım. Böylece bu hikayeleri olabildiğince çok insan bilecek ve öğrenecek” diyerek konuşmasını sonlandırdı.