DİYARBAKIR - Müzeyyen Boylu'nun davasının ardından yapılan açıklamada konuşan Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez, Boylu'nun tüm hukuki yolları kullanmasına rağmen öldürüldüğünü belirterek, İstanbul Sözleşmesi'nin değiştirilmesine ve kaldırılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.

Diyarbakır'da 19 Mayıs'ta boşanma aşamasındaki eşi Müzeyyen Boylu'yu öldüren Mesut Issı'nın "kasten tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbetle yargılandığı davanın ilk duruşması Diyarbakır 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmanın ardından duruşmayı takip eden barolar ve kadın örgütleri kadın cinayetlerine ve duruşmaya ilişkin Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada kadın cinayetlerinin aynı hikaye ile işlendiğini ve sanıkların benzer savunmalara sığındığı vurgulandı.

'BÜTÜN KADIN CİNAYETLERİNDE AYNI SAVUNMA'

Açıklamada konuşan Boylu'nun aile avukatı Aslı Pasinli, Boylu'nun uzun süre adli makamlarda  kapı kapı dolaşmasına rağmen korunamadığını hatırlatarak, bütün kadın cinayetlerinde aynı senaryo ve hikayenin hayata geçirildiğini söyledi. "Erkekler hakikaten birbirlerinin savunmalarını kopyaladığı bu duruşmada da görülüyor" diyen Pasinli, "Sanık hakkında psikolojisinin bozulduğuna dair henüz dosyaya sunulan bir rapor yok. Duruşmadaki hal ve tavırları hiçte bu yöne işaret etmemektedir. Duruşmada mahkeme taleplerimizi kabul etmiş, tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir" ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin dört bir yanından gelen baroların, kadın merkezlerinin ve sivil toplum örgütlerinin davaya müdahillik taleplerinin kabul edilmemesine dikkat çeken Boylu'nun aile avukatı Hatice Demir de,  İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanuna rağmen katılma taleplerinin reddedildiğini belirtti.

'İYİ HAL İNDİRİMİ OLMADAN CEZALANDIRILMALI'

Kadın cinayetlerinin politik bir eylem olduğunu ve bu sebeple de 26 baro ve 6 sivil toplum örgütünün duruşmaya katılma talebinde bulunduğunu ifade eden Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Gazal Bayram Koluman,"Failin en üst halden hiçbir suretle iyi hal indirimi almadan cezalandırılabilmesi ve yargının etkin, adil bir şekilde yürütülüp en ağır cezaya hükmetmesi adına bu dayanışmayı devam ettireceğiz" dedi.

'MÜZEYYEN BİR İMZA ATTI...'

Hiçbir kurşunun kadının insan hakları mücadelesinden kendilerini alıkoyamayacağını dile getiren Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez da, "Müzeyyen Boylu önemli bir simge olmuştur.  Dosya kapsamı incelendiğinde kadın şiddetine ilişkin tüm hukuki unsurlar dosya kapsamında bulunmaktadır. Bir vatandaş olarak, bir avukat olarak Müzeyyen Boylu, şiddete hayır diyebilmek için üzerine düşen her görevi yerine getirmiştir. Müzeyyen Boylu bir kadın avukat olarak adli makamlara yaptığı başvurular sonucunda adım adım ölüme gitmişken, artık devletin ‘bizim yapamayacağımız bir şey yoktur’ deme şansı yoktur. Buradan çağrımız devletin kurum ve kuruluşlarınadır. İstanbul Sözleşmesi’nin değiştirilmesinin ve kaldırılmasının düşünüldüğü bir dönemde tam da bu  noktada Müzeyyen Boylu bir imza atmaktadır. Biz bu sözleşmeyi değiştirmeyeceğiz, kaldırtmayacağız" diye konuştu.

'İDAM ALDATMADIR, YASALAR YETERLİ'

İktidar partisinin kadına yönelik şiddeti azaltmak için idam tartışmalarını sürekli gündeme getirdiğine işaret eden HDP Siirt Milletvekilli Meral Danış Beştaş ise, mevcut yasaların, Türkiye’nin imzacı olduğu uluslararası sözleşmelerin, kadına yönelik şiddeti, cinayeti önlemeye yetmediğini belirtti. Boylu'nun yasaların yetersizliğinden değil yasaların uygulanmamasından dolayı yaşamını yitirdiğinin altını çizen Beştaş, "Biz Müzeyyen Boylu’nun katilini sadece duruşma salonunda aramıyoruz. Bu kronolojide, bu cinayete giden yolda katkıları olan herkesin bu soruşturmada yargılanması için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diye konuştu.

Açıklamanın sonunda "Kadın cinayetleri politiktir" sloganları atıldı.