‘Kendimizi değiştirmeye dilimizden başlamalıyız’

  • kadın
  • 21:19 7 Eylül 2019
  • |
img

İSTANBUL- Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda kadınlar tarafından düzenlenen “kendimizi değiştirmeye dilimizden başlıyoruz” panelinde konuşan gazeteci Ayşe Düzkan, gündelik yaşamda üretilen dilin önemine değinerek, eril ve cinsiyetçi dile karşı mücadele araçlarının belirlenmesi gerektiğini söyledi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Kadın Meclisi, “kendimizi değiştirmeye dilimizden başlıyoruz” şiarıyla Kadıköy’de bulunan Yoğurtçu Parkı'nda panel düzenledi. Panele HDK Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Gazeteci Ayşe Düzkan ve çok sayıda kişi katıldı. “Cinsiyetçi dil ile mücadele ediyoruz" pankartının açıldığı panelde medyadan, reklamlara, bilimden sanata, eğitimden siyasete cinsiyetçi söylemlerin yeniden üretilmesine ilişkin konular tartışıldı. Ayrıca parkta bulunan ağaçlara da toplumsal cinsiyet eşitsizliğini üreten kelimelerin yer aldığı dövizler asıldı.

‘FARKINDALIK GEREKİYOR'

Panele konuşmacı olarak katılan Gazeteci Ayşe Düzkan, toplumsal cinsiyet eşitliğinin dildeki cinsiyetçilikle mücadeleden geçtiğini belirtti. Dile karşı farkındalığı ve buna karşı mücadele yöntemlerini tartışmak için bir araya geldiklerini söyleyen Düzkan, “Gündelik hayatımızdaki dilimize yerleşmiş eril ifadeleri konuşacağımız bu panelde kendi mücadele araçlarımızı da belirleyeceğiz" diye konuştu.

'TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ SAĞLANMALI’

Kadını politik söylemlerle kalıplara sığdırılmaya çalışıldığını dile getiren Düzkan, kadına yönelik gündelik yaşamda kullanılan söylemlere değindi. Kadını; anne, yaşlı teyze, güzel, çirkin gibi kalıplara sokarak ikincil plana atıldığını kaydeden Düzkan, kadın emeğinin görünürlüğünün yok sayılmasını ise eleştirdi. Düzkan, “Kadının evde yaptığı işler her zaman ücretsiz olarak değerlendiriliyor. Ancak kadının emeği para kazandığında görünür kılınıyor. Aslında toplumsal cinsiyet eşitsizliği tam da burada başlıyor" dedi.

AYRIMCILIĞIN ÜRETİLDİĞİ ALANLARDAN BİRİ DİL

Toplumda kadınların, LGBT-İ bireylerin ve trans bireylerin ayrımcılığa maruz bırakıldığına değinen Düzkan, ayrımcılığın üretildiği alanlardan birinin de dil olduğunun altını çizdi. Düzkan, “Dil ile kadın aşağılanıyor. Toplumdan yok sayılıyor. Cinsel pratiklerle eşleştiriliyor. Devletin ideolojik aygıtlarının hepsinde cinsiyetçiliğin dil üzerinden her gün tekrar tekrar üretiliyor” diye konuştu.

Panel soru cevap şeklinde son buldu.