Özgür Kadın Hareketi (TJA), 3 Ağustos Şengal Katliamı’nın yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Ortadoğu’nun, uygarlık tarihinin ilk nüvelerinin atıldığı coğrafya olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Kapitalist sisteme karşı, derin toplumsal köklerin geliştirdiği direniş ağı ile birçok etnisite, inanç kendini günümüze kadar yaşatabilmiştir. Bu halklardan biri olan Kürtler, dört ulus devlet arasında pay edilmiş, dillerine, inançlarına, kültürlerine, tarihlerine saldırıları derinleşmiştir. Kürtlerin dört ulusa pay edilmesi ile beraber; kapitalist sistemin, iktidarlaşma biçimi olarak kullandığı, bir grup, etnisite, din istismarcılığı üzerinden ulus devlet inşası ve toplumun böylelikle homojenize edilmesi, Ortadoğu’da halklara farklı kültürlere, inançlara uygulanan bir konsept haline gelmiştir. Kapitalist sistem Ortadoğu politikasında değişen savaş argümanları ile beraber militarist, faşizan çeteleşmeler vasıtasıyla, kıyım, soykırım ve topyekûn yok etme saldırılarını derinleştirmiştir” denildi. 

 

‘TARİHİN EN DERİN KIYIMI’ 

 

Êzidîlerin 3 Ağustos 2014 yılında 74’üncü katliamı yaşadığı belirtilen açıklamada, “Binlerce yıldır iktidarlaşan erkek egemen zihniyetin, ulus devlet ve faşizan militarist anlayış ve inanç istismarcılığı ile barbarlık düzeyinde yaptığı saldırı ve katliamlara onlarca kes maruz kalıp varlık savaşı veren Ezîdîler, 3 Ağustos 2014’te tarihlerinin 74’üncü katliamını tüm dünyanın şahitliğinde yaşadı. İktidarlaşmış erkek egemen zihniyetin tortullaşmış, çeteleşmiş militarist hali olan DAİŞ, Êzidî toplumunu yok etmenin eşiğine getirdi ve toplumun varlık, yaşam özü olan kadına 3 Ağustos’ta tarihin en derin kıyımını yaptı. Binlerce  Êzidî kadın katledilmiş, kaçırılıp pazarlarda köle olarak satılmış, intihara sürüklenmiş, göç yollarında yaşamını yitirmiş ya da sığındıkları kamplarda ekonomik, cinsiyetçi, ırkçı, fiziki şiddet ve zorla alıkonulmaya, her türlü faşizan, militarist sömürü baskıya maruz bırakılmışlardır” ifadelerine yer verildi. 

 

'ÖZSAVUNMA BÜYÜYEN BİR NOKTADA’

 

3 Ağustos Katliamı’nın Êzidîler açısından milat olduğu kaydedilen açıklamanın devamında, şunlar belirtildi: “74’üncü ferman; bir yandan yok olmanın eşiğine gelme diğer yandan acılarının, örgütlenip direnişe dönüşmesi olmuştur. Erkek egemen zihniyetin kadına yönelik en derin saldırısına karşı Êzidî kadınlar; bugün Şengal’de kurdukları, her tür saldırıya karşı özsavunma temelli direniş yöntemi, inanç ve ana tanrıça kültürünün taşıyıcılığını, savunuculuğunu yaşamsallaştıran büyüten bir noktadadır.” 

 

'TÜM KADINLARI BEYAZ GİYİNMEYE ÇAĞIRIYORUZ’

 

11-12 Mart 2017 tarihlerinde Almanya’nın Biefeld kentinde gerçekleştirilen Uluslararası Êzidî Kadın Konferansı’nda 3 Ağustos’un Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Mücadele Günü olarak ele alındığı anımsatılan açıklamada, “Êzidî Kadın Federasyonu’nun çağrısını destekliyor, 3 Ağustos’u feminist günü olarak ele alıyoruz. Kadına ve halklara yönelik her türlü etnik, dini, ırkçı saldırılara ve katliamlara karşı duruyor, erkek egemen iktidarın kadına yönelik katliam kırım somutu olduğu DAİŞ ve benzeri çeteleşmeleri lanetliyoruz. DAİŞ ve DAİŞ’in her türlü destekçilerinin bağımsız mahkemelerde yargılanmasını, hala DAİŞ’in elinde bulunan 3 bine yakın Êzidî kadının derhal kurtarılması ve BM’nin 3 Ağustos’u Êzidî soykırımı olarak kabul edilmesini talep ediyoruz. Soykırımlara karşı Êzidî kadınların özsavunma temelinde geliştirdikleri direniş ve özgürlük mücadelesini destekliyor, tüm kadınları 3 Ağustos saat 11.00’de Şengal’de kaçırılıp katledilen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşuna ve Êzidî kadınların sembolü olan beyaz giyinmeye ve siyah kurdele takmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.