DİYARBAKIR - Genç Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesini açıklayan HDP Genç Kadın Meclisi, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını hedeflediklerini belirterek, genç kadınlar olarak özgür bir toplum yaratma iddiası ile çalışma yürüteceklerini vurguladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genç Kadın Meclisi, “Özgür toplum, özgür kadınla mümkündür" şiarı ile dün HDP Diyarbakır İl binasındaki Vedat Aydın Konferans Salonu’nda gerçekleştirdiği konferansın sonuç bildirgesini açıkladı.
Türkiye ve bölgeden 300 delegenin katılımıyla gerçekleştirilen konferansın bildirgesinde şunlar denildi:
“* İmralı Cezaevi’nde halkların önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecrit gün geçtikçe ağırlaşmakta, tüm Türkiye ve Kürdistan’a yayılmakta. Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecrit karşısında Hakkâri Milletvekilimiz Leyla Güven öncülüğünde Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da 300‘den fazla siyasi tutsak süresiz dönüşümsüz açlık grevi direnişine başladı. Yine Avrupa ve Güney Kürdistan’da onlarca yoldaşımız bedenlerini açlığa yatırdı. Biz de her yerde açığa çıkan ve bu eylemlerin amacı olan “tecriti kırma" iradesini çalışmalarımızın ana eksenine koyacağız.
* Sayın Abdullah Öcalan şahsında başlayıp tüm Türkiye ve Kürdistan'da halklara uygulanan tecrit, baskı ve sömürü gün geçtikçe ağırlaşmakta ve kadının köleliğini derinleştirmektedir. Bu köleliğin içerisinde en çok da sindirilmeye çalışılan genç kadın kimliği olmaktadır. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki insanlık dışı tecrit uygulamaları en çok da genç kadınlar üzerinde hissedilmektedir. Toplumsal alanda yoğun bir baskı altında olan kadın, gençlik kimliğiyle birlikte bir bütün olarak eril faşizmin hedefi olmuş ve tecrit altına alınmıştır. Bu yüzden genç kadınlar olarak örgütlülüğümüzü büyütmenin önünde büyük bir engel olarak duran tecridi parçalamak en temel hedefimizdir.
* Kadın ve çocuk düşmanı AKP-MHP rejiminin uyguladığı tüm cinsiyetçi eril politikaların sonucunda uygulanan eril faşizm, her geçen gün artarken bu durum yasalarla da meşrulaştırılmakta ve medya ile normalleştirilerek toplum da bu şiddet biçimine teşvik edilmektedir. Aynı zamanda cinsiyetçi eğitim politikalarıyla da toplumsal yaşamda kalıcı hale getirilmektedir. Bu politikalar karşısında özgün alanlarını yaratan genç kadınlar, bu eril ve tecavüzcü zihniyete karşı cinsiyet özgürlükçü politikalarını tüm toplumda yaygınlaştıracaktır.
* Mevcut sistemde uygulanan faşizm uygulamalarını geriletmenin yolu Sayın Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridi kırmaktan geçtiği gibi; bu durum aynı zamanda kadına dayatılan kölelik sistemini de yerle bir edecektir. HDP'li genç kadınlar olarak faşizm karşısında büyük mücadele ve büyük eylem sahibi olarak duracağız.
* Kapitalizmin kadın şahsında tüm topluma dayattığı tekçi zihniyet karşısında rengimizle, kimliğimizle her alanda örgütlenerek halklara uygulanan soykırım ve asimilasyon politikalarına karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz.
* AKP-MHP faşist rejimi sadece kadını katletmekle kalmamış, doğayı da talan edip kadının tüm toplumsal değerlerine saldırmıştır. HDP Genç Kadın Meclisi olarak gerçekleştirdiğimiz konferansta açığa çıkan perspektif ışığında bundan sonraki politikamız; özgürlükçü, eşitlikçi, ekolojist, devrimci bir politika olacaktır.
* Kadının özgürlük tanımlaması ruhta ve düşüncede olmalıdır. Bizler hem genç hem de kadın olmamızın bize verdiği dinamizm ile toplumdaki öncülük rolünü ve misyonunu yerine getireceğiz. Toplumda en derin köleliğe mahkum bırakılan ve aileden başlayıp sokakta, iş yerinde, okulda ve yaşamın her alanında yoğun bir baskıyla karşı karşıya kalan; kadının öncü ruhunu ve gençliğin dinamizmini içerisinde barındıran iki kimliğin bileşkesi genç kadınlar olarak, toplumda öncünün öncüsü rolünü ve misyonunu geri kazanmak için bugünden başlayıp her alanda şehir şehir, mahalle mahalle, sokak sokak örgütlenerek öz gücümüzü açığa çıkaracağız.
* Genç kadın örgütlülüğünü büyütmek ve daha çok genç kadına ulaşmak için bölgelerin özgünlüklerine göre piknik, şölen, kahvaltı ve konser gibi sosyal etkinlikler düzenlenecektir. Ayrıca üniversite ve liselerde özgün programlar planlanıp genç kadın buluşmaları gerçekleştirilecektir.
* 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde lise ve üniversitelerde cinsiyetçi eğitim politikalarının boykot edilmesi ve 8 Mart kutlamalarına dahil olunup Genç Kadın Meclisi olarak kortej halinde katılım sağlanması kararlaştırılmıştır.
* Bölgelerde jineoloji ve toplumsal cinsiyetçilik atölyeleriyle toplumda kadına dayatılan cinsiyetçi politikalar karşısında çözüm odaklı tartışmalar yürütülmesi planlanmıştır.
* Genç kadınlar öncülüğünde şiddet, taciz, tecavüz, fuhuş ve iktidarın kadın bedenine dönük saldırılarını konu alan panel, eylem ve etkinlik hattı oluşturulması kararlaştırılmıştır.
* Her alanda özgün örgütlülüğünü büyütmek için birleşik mücadelede kadın öncülüğüne değinilmiş ve Genç Kadın Meclisleri ile koordinasyonlarının oluşturulması kararlaştırılmıştır.
* Kadın özgürlükçü, demokratik, ekolojik toplum paradigmasının yaşamsallaşması için mücadele eden, devlet sistemine dayalı ulusçuluğu, ırkçılığı, gerontokrasiyi, her türlü milliyetçiliği ve dini fanatizmi reddeden siyasal çizgimizin genç kadınlar öncülüğünde ve geniş toplumsal kesimler içerisinde yaygınlaştırılması Genç Kadın Meclisi’nin temel hedefi olacaktır. Başlattığımız örgütlenme hamlesi ile eylem etkinlik hattımızla ulaşabildiğimiz her yere genç kadının rengini, coşkusunu ve dinamizmini taşıyacağız.”