Şiddette maruz kalan bin 119 kadın baroya başvurdu

  • kadın
  • 14:52 23 Kasım 2018
  • |
img
DİYARBAKIR - Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi, 11 ayda şiddete maruz kalan bin 119 kadının kendilerine başvurarak hukuki yardım talebinde bulunduğunu belirtti. 
 
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü'ne ilişkin Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. 
 
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi Üyesi Avukat Üyesi Gamze Yalçın, 2018 yılının 1 Ocak ile 21 Kasım tarihleri arasında Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi’ne bin 119 Kadının başvuru yaptığını belirterek, kadınların 606’sı fiziksel, 630’u sözel, 609’u duygusal, 600’ü ekonomik, 272’si kültürel, 245’i cinsel şiddete ve 505’i tehdit, maruz kaldıklarını beyan ettiklerini söyledi. Başvurucu kadınlara hukuki destek sunduklarını ifade eden Yalçın, bu tablonun bile tek başına kadına yönelik şiddetin ulaşmış olduğu vahim boyutları gösterdiğine dikkat çekti.
 
Kadına yönelik şiddetle ilgili en önemli ve kapsamlı uluslararası belgenin İstanbul Sözleşmesi olarak da bilinen "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olduğunu hatırlatan Yalçın, Türkiye'nin bu sözleşmeyi imzaladığını vurguladı. 
 
'DEVLET SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMİYOR'
 
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi doğrultusunda 8 Mart 2012'de 6284 Sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu”nu kabul ettiğini dile getiren Yalçın, ancak GREVIO raporuna göre, Türkiye'nin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtti. Son günlerde gündemde olan “Nafaka Yasa Tasarısı”nı, ekonomik şiddetin başka bir yansıması olarak değerlendiren Yalçın, nafaka tartışmalarına yargının dahil olmasının, kadınları şiddet dolu evliliklere mahkum edip, esas amacın ne pahasına olursa olsun boşanmaların önüne geçerek ailenin bekasını korumak olduğunu dile getirdi.
"Türkiye’de 6284 Sayılı Kanun, kadınlara yönelik şiddeti önlemede en önemli mekanizmalardan biridir" diyen Yalçın, ancak yasanın uygulanmasında çıkarılan zorluklar nedeniyle kadınların erkeklerin şiddetine maruz kalmaya devam etmesinin yolunu açtığını kaydetti. 
 
Türkiye'de günde en az 2 kadının erkeklerin fail olduğu cinayetlerle hayatını kaybettiğini aktaran Yalçın, kadınların adli ve idari mercilere yaptıkları başvuruların, barıştırılma girişimlerine maruz kalmalarının şiddetin artarak devam etmesine neden olduğunun altını çizdi.
 
'KADIN İRADESİ HEDEF ALINIYOR'
 
Yalçın, "OHAL ile belediyelere kayyum atanması ve kayyumlar tarafından yerel yönetimlerce oluşturulmuş Kadın Daire Başkanlıklarının lağvedilmesi, OHAL KHK’ları ile birçok kadın kurumunun kapatılması, kadın hakları alanında çalışan aktivistlerin tutuklanarak cezaevine kapatılması, kadın belediye eşbaşkanları ve milletvekillerinin tutuklanmış olması kadın kazanımları ve iradesinin ortadan kaldırılmasını hedefleyen uygulamalardır" ifadelerini kullandı. 
 
Yalçın, kadınlara yönelik şiddete karşı mücadelelerini sürdüreceklerini sözlerine ekledi.