AKP tarafından değerlendirilmeye alınan ve önümüzdeki günlerde Meclis’te karar verilmesi beklenen MHP’nin af teklifi, tartışılmaya devam ediyor. Söz konusu teklifi ve kadın cinayetleriyle kadına yönelik şiddet davalarındaki kapsamını Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu değerlendirdi.

 

‘TOPLUM VİCDANINI YARALAYACAK TASARI’ 

 

Kerestecioğlu, cezaevlerinin büyük bir kısmının düşüncelerinden dolayı tutuklanan insanlarla dolu olduğunu söyleyerek, “Türkiye’de demokratikleşme ve barış süreci eğer gerçekleşirse o zaman toplumsal ortaklaşmayla kişilere karşı işlenmiş suçlar da dahi indirimler söz konusu olabilir. Ama şu anda sadece seçmece yaparak, kendi istedikleri mafya tipi isimleri serbest bırakmak ya da onlara göre ‘itibarlı’ insanı serbest bırakmak için hazırlanan bir tasarıyla karşı karşıyayız. Yani bu da toplum vicdanını çok ciddi bir şekilde yaralayacak olan bir tasarı” değerlendirmesinde bulundu. 

 

‘SUÇ İŞLEME POTANSİYELİ YÜKSEK OLANLAR ÇIKACAK’

 

Kerestecioğlu, getirilen öneri kabul edilirse arkasından getirilecek olan silsilenin şöyle olacağını kaydetti: “Diğer adli mahkumlar eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) itiraz edeceklerdir. Ve daha önce olduğu gibi AYM de ‘eşitlik ilkesine aykırı’ olduğu yönünde karar verecektir ve onların da serbest kalması gerektiğini söyleyecektir. Yani suç işleme potansiyeli fazla olan insanlar dışarıya çıkacak, cezaevinde politik tutsaklar kalacak” diye konuştu.

 

‘EŞİTLİĞE AYKIRILIK İLKESİNDEN ADLİ SUÇLULAR YARARLANACAK’

 

Kerestecioğlu, adli suçlarda eşitlik ilkesi başvurusunu kabul etmesi halinde aynı kararın politik tutuklular için de geçerli olacağını söyledi. Kerestecioğlu, “Ancak, AYM ‘politik suçlarda’ eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan itirazları ayrımcılık yaparak kabul etmeyebilir. Çünkü ülkede gerçek bir anayasal işleyiş yok” diye konuştu.

 

‘İŞ CİNAYETLERİ DAVALARI AF KAPSAMINDA’

 

Teklifin kasten öldürme dışındaki çok sayıda suçu kapsadığını söyleyen Kerestecioğlu, şunları söyledi: “Göçmen kaçakçılığı, gasp, dolandırıcılık, sahtecilik, rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma bütün bunları kapsıyor getirilen öneri. Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirmesinden sorumlular, Ermenek sanıkları, Aladağ yangınında hayatını yitirenlerden sorumlu olanları kapsayacak. İş cinayetleri davalarında patronların, maliyetten kısmak için gerekli tedbirleri almaması, kusur, taksir ve benzeri olarak değerlendiriliyor. Kasten öldürme olarak değerlendirilmiyor. Cezalar, çoğunlukla taksirle ve yaralama olduğuna göre bunlar affediliyor olacak. Bu durum da politik bir şey. Devletin emekten değil, sermayeden yana ekonomi politikasının sonucu.”

 

‘BÜTÜN KADIN CİNAYETLERİNİ KAPSAM DIŞI BIRAKMIYOR’

 

Kerestecioğlu, af tasarısıyla kadın cinayetleri ve cinsel saldırı suçlarının tamamının kapsam dışı bırakılmadığını söyledi ve şöyle devam etti: “Kasten insan öldürme ve cinsel saldırı dışındaki taksirle ve bilinçli taksirle insan öldürme gibi suçlar da aftan yararlanılabilecek. Kadın cinayetleri davalarında bilinçli taksirle öldürme ya da taksirle öldürmeden de ceza verildiğini biliyoruz. O yüzden bunlar da tamamen kapsam dışında kalıyorlar diye bir şey yok. Bütün kadın cinayetlerini kapsam dışında bırakmıyor. Mahkeme bir kadın cinayeti davasının ‘kazara’ işlendiğine hükmetmişse bu kişi de aftan yararlanacak. Yaralama, basit yaralama, tehdit, şantaj gibi suçlardan ceza alan erkekler de aftan yararlanabiliyor” şeklinde konuştu.

 

‘DAHA ISLAH EDİCİ ADIMLAR ATMAK GEREKİR’

 

Türkiye’de yargının en dibe vurduğu bir dönemin yaşandığının altını çizen Kerestecioğlu, bu yüzden sadece politik tutuklular değil, adli hükümlülerin yargılanmasında da hataların olduğunu belirtti. MHP’nin sunduğu teklif yerine, daha ıslah edici adımların atılması ve toplumsal bir uzlaşının sağlanması gerektiğine vurgu yapan Kerestecioğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Yargılamaları yeniden elden geçirecek ikinci bir aşamayı kurmak gerekir. Yargının bağımsız olması ve cezaevlerinin ferahlatılması gerekir. Fakat bu ferahlamayı öncelikle tweet atanları, düşünce açıklayanları, ifade özgürlüğünü kullananları, toplantı gösteri hakkını kullananları bırakarak başlamak gerekir. Daha basit suçlarla başlamak gerekir. Denetimli serbestlikle, ev hapsiyle, hamile kadınlar, çocuğuyla birlikte cezaevinde kalan kadınlar, hasta tutsaklar gibi insanlara öncelik vererek, onları bırakarak başlayabilir. Ondan sonrasında yeniden yargılama ve daha demokratikleşmeye giden bir süreçte zaten Türkiye yolunu bulacaktır. Mesele buna niyet etmek.”

 

MA / Diren Yurtsever