Ölmemek için özsavunma kullanan Serap Avcı'nın duruşmasına çağrı

  • kadın
  • 09:04 25 Kasım 2024
  • |

İSTANBUL - Evli olduğu Yasin Avcı'dan sistematik şiddet gören ve kendisini 12'nci kattan atmaya çalıştığı sırada özsavunmasını kullanan Serap Avcı'nın ilk duruşması 27 Kasım'da görülecek. Kadınlar duruşmaya katılım çağrısı yaptı. 

Serap Avcı, evli kaldığı 7 yıl boyunca Yasin Avcı'nın sistematik olarak fiziksel, psikolojik, cinsel saldırısına uğradı. Serap Avcı, 18 Nisan 2024'te yine kendisine şiddet uygulayan ve öldürmeye çalışan Avcı'yı özsavunmasını kullanarak öldürdü. Serap Avcı'nın boşanmak istemesi üzerine, Yasin Avcı'nın onu, ölümle tehdit etmesi, yaşadıkları apartmanın 12'nci katından aşağıya atma teşebbüsünde bulunmasıyla, yaşanan olaya ilişkin davanın ilk duruşması 27 Kasım'da görülecek. 
 
CEZAEVİNDEKİ KADINLAR DAYANIŞTI
 
Serap Avcı'nın yaşadıklarının kamuoyunun haberdar olması, kendisiyle birlikte Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne tutuklu bulunan ve benzer süreci yaşayan Necibe Yolcu'yla yollarının kesişmesiyle oldu. 
 
Serap Avcı, kendisiyle aynı cezaevinde tutulan ve 21 yıl boyunca şiddet gördükten sonra evli olduğu erkeğin engelli çocuğuna da şiddet uygulaması üzerine hayatını savunmak için eşini bıçaklayarak öldüren tutsak Necibe Yolcu ile tanıştı. Necibe Yolcu, "haksız tahrik altında eşi kasten öldürme" iddiasıyla 20 yıl ceza aldıktan sonra davası istinaf aşamasındayken feministlere ulaştığını belirterek, Serap Avcı'ya "kadınlara, feministlere, Mor Çatı’ya yaz, benim gibi davanın sonlarını bekleme" diyerek dayanışma gösterdi. Bunun üzerine Serap Avcı Mor Çatı için kaleme aldığı mektupla  yaşadıklarını anlattı. Mektubun duyulmasının ardından "Serap hayatta kaldığı için hapiste" diyerek, "Serap için Feministler" kampanya grubu örgütlendi. "Serap için Feministler", Serap Avcı'nın mahkeme sürecini izlemenin yanında eylemler ve açıklamalarla kamuoyunda duyarlılık çağrısında bulunuyor. "Eşi kasten öldürme" iddiasıyla yargılanacak olan Serap Avcı’nın ilk duruşması, Küçükçekmece Adliyesi 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
 
 
"Serap için Feministler"den Bade Başer, Serap Avcı'nın hikayesini, özsavunmanın önemini, 25 Kasım'da sokağa ve 27 Kasım'da Serap Avcı'nın görülecek ilk duruşması için dayanışma çağrısında bulundu.
 
'ÇOCUKLARI KORKUDAN KONUŞMUYOR'
 
Kadın katliamlarının ve erkek şiddetinin arttığını bunun nedeninin cezasızlık politikalarından kaynaklı olduğunu belirten Bade Başer, Serap Avcı için düzenledikleri kampanyanın cezasızlık politikalarına karşın önemli olduğunu ifade etti. Yasin Avcı'nın Serap Avcı'ya "Şikayet etsen ne olacak, hiçbir şey olmaz, polisler benim arkadaşım" dediğini aktaran Bade Başer, Serap Avcı'nın şiddetin tüm biçimleri olan ekonomik, psikolojik, fiziksel, cinsel şiddete maruz bırakıldığını söyledi. Bade Başer, "5 yaşında bir çocukları var, bu çocuk konuşmaya başlamış olmasına rağmen bir şiddet olayı sonrası korkudan dolayı konuşamamaya başlıyor. Bir noktadan sonra sistematik şiddet dediğimizde aslında sesimizi yükseltmemizin hiçbir sonuca varmayacağını, hiçbir şekilde korunmayacağımıza dair bir düşünceyi beraberinde getirdiğini düşünüyorum. O yüzden sistematik şiddet kadınların sessizliğiyle yan yana giden bir süreç. Öte yandan şiddetin kendisi de kadınları sessizleştiriyor. Bu şekilde birbirini besleyen ikili bir şiddetten bahsedebiliriz" ifadelerini kullandı. 
 
OLAYI ANLATTI: ÜTÜYLE VURUYOR, YUMRUK ATIYOR
 
Serap Avcı'nın evli olduğu erkeği öldürmesinin uzun bir sistematik şiddet sürecin sonucu olduğunu ifade eden Bade Başer, özsavunma eylemi gerçekleşmeden birkaç gün önce Serap Avcı'nın boşanmak istediğini söylediği için şiddete maruz kaldığını vurguladı. Serap Avcı'nın ölmemek için öldürdüğünü söyleyen Bade Başer, "Özsavunma Serap'ın olay gecesi sadece kendisini savunmak için attığı son adım, yoksa zaten öldürülecekti. Yasin, gece çok geç bir saatte alkol ve uyuşturucu kullanarak eve geliyor. Gece 3 buçukta Serap'ı uykusundan uyandırıyor, ayağından sürüklüyor, 'Seni öldüreceğim' diyor. Serap, çocuk uyanmasın diye hala sessiz kalıyor, tuvalete gidiyor. Tuvalete peşinden geliyor. Yasin, ona ütüyle vuruyor, yumruk atıyor. Mutfağa arbede içerisinde gidiyorlar. Serap'ı 12'nci kattan balkondan atmaya çalışıyor, saçından yerlerde sürüklüyor ve o sırada karanlıkta mutfaktan bir bıçak geçiyor Serap'ın eline. Bu işkenceye son vermek, adamın elinden kurtulmak için birkaç kere bıçağı nereye olduğunu bilmeden savuruyor" diye anlattı. 
 
'ÖZSAVUNMA NEDEN ÖNEMLİ?'
 
Özsavunma eyleminin meşru müdafaa olduğunun altını çizen Bade Başer, sürekli şiddete maruz bırakılan bir kadının şiddetten kurtulmak için attığı bir adımın, herhangi bir "kasten öldürme" eylemiyle aynı noktada düşünülemeyeceğini dile getirdi. Feminist dava takiplerinin kadın dayanışmasının önemli bir mirası olduğunu söyleyen Bade Başer, "Açıkça kanunlarda insanları koruma yükümlülüğü olan devlet; kadınları koruyamıyorsa, mekanizmaları işletmiyorsa bu durumda gerçek adaletin tesisi için kadının kendi başına bir eylemde bulunması ve bu edime kendisinin girmesi gerekiyor. Çoğu zamanda sistematik şiddete maruz kalan kadının can havliyle, hayatta kalmak için erkeği öldürmesi, bence bize çok şey söylüyor. Burada canı sıkıldığı, ani bir öfkeyle, alkollü olduğu, kıskançlık krizine girdiği için değil, gerçekten hayatta kalmak için birisini öldürmek zorunda kalmaktan bahsediyoruz. Özsavunmayı sesimizi yükseltemediğimiz, kendimizi korumamıza imkan tanımayan, tehditlerle sarmalandığımız bir dünyada hayatımızın kontrolünü eline almak olarak da düşünebiliriz. Çünkü hukuk da bizim yanımızda değil, devletin diğer aygıtları da bizim yanımızda değil" diye konuştu. 
 
'27 KASIM'DA SERAP'IN DURUŞMASINA'
 
Kadınların yaşamın birçok alanında şiddetle karşı karşıya kalmaya devam ettiğini belirten Bade Başer, "Rahatça uyuma hakkı, rahatsız edilmeme, tehdit edilmeme, hakaret duymama, kendine odaklanma, çocuğuyla vakit geçirme, iyi bir hayatın hayalini kurma hakkını korumalıyız. Çok köklü, derinlere işlemiş şiddet döngüsünü kırmak için buradan bir dayanışmayı büyütmemiz gerekiyor. Bunun için 25 Kasım'da da sokakta olacağız. Buna dair mücadelenin farkındalığın artması için sokaklarda olacağız. Bunun hemen akabinde 27 Kasım'da Serap'ın duruşması olacak. O yüzden tüm feministleri ayrıca 'Serap için Feministler'i davet ediyoruz. 'Serap'ın mücadelesine katkıda bulunabilirsiniz, Serap'ın yalnız olmadığını ona hissettirebilirsiniz' diyoruz" şeklinde konuştu.
 
MA / Yeşim Tükel