Ambargo altındaki Mahmur Kampı'nda virüs endişesi: İmkanlar tükendi

img
 
MARDİN - Mahmur Kampı'nda 9 aydır devam eden ambargo koronavirüs tehdidine rağmen kaldırılmadı. Acil tıbbi malzemelere ihtiyaç duyduklarını aktaran kamp yetkilileri, olası felaketten yerel ve merkezi hükümet ile uluslararası kuruluşların sorumlu olacağını belirtti.
 
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından küresel salgın (pandemi) ilan edilen koronavirüs (Kovid-19) salgınından kaynaklı şimdiye kadar Irak'ta 46 kişi yaşamını yitirirdi. Ülke genelindeki vaka sayısı 630 olarak tespit edilirken, kimi kentlerde ilan edilen sokağa çıkma yasakları ise halen devam ediyor. Bunun yanı sıra, Musul vilayetine bağlı olan Mahmur Kampı'na dönük yaklaşık 9 aydır devam eden ambargo salgın tehdidine rağmen halen sürüyor.  
 
AMBARGO 12 BİN KİŞİYİ ETKİLİYOR
 
17 Temmuz 2019’da Hewlêr’de bulunan Türkiye Konsolosluğu’nda görevli 3 kişiye yönelik silahlı saldırının ardından devreye sokulan ambargo, 1990’lı yıllarda sınır kentlerinden göç etmek zorunda kalarak buraya yerleşen 12 bin civarında yurttaşı olumsuz etkiliyor. Yurttaşlar, hem sağlık hem de yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, kamp yetkililerinden sürekli olası felaketlerin önüne geçmek için ambargonun kaldırılmasına dönük çağrılar yapılıyor. 
 
TIBBİ MALZEME ACİLİYETİ
 
Mahmur Kampı Sağlık Meclisi üyesi doktor Bapir Gundikramo, salgınına karşı yaklaşık bir aydır kampın giriş ve çıkışlarının kontrol altına alındığına işaret ederek, şimdiye kadar herhangi bir vakaya tespit etmediklerini belirtti. Kısıtlı imkânlarla kendilerini korumaya çalıştıklarını söyleyen Gundikramo, acil olarak ilaç ve tıbbi cihazlara ihtiyaç duyduklarını vurguladı. Gundikramo, “Olası bir vaka durumunda müdahale edebilmemiz için tıbbi araç gereçlere ihtiyacımız var. Şeker hastaları için gerekli cihazlar, tansiyon, diyabet ve kronik hastalar için ilaç, antibiyotik ve serum gibi tıbbi malzemelere ihtiyacımız var. Kamptan çıkışlarımız yasak olduğu için ihtiyaç duyduğumuz malzemeleri dışarıdan temin edemiyoruz. Yerel hükümet ve uluslararası kuruluşların bu ihtiyaçlarımızı karşılama çağırısında bulunuyoruz” diye seslendi. 
 
'İMKANLARIMIZ TÜKENDİ'
 
Mahmur Kampı Halk Meclisi Eşbaşkanı Hecî Kaçan ise, kamp sakinlerinin zorlu ve ağır bir süreçten geçtiğini söyleyerek, “Halkın yaşamını sürdürmesi için çalışmaya ihtiyacı var. Fakat yerel hükümetin kampa yönelik uyguladığı ambargo yüzünden kamp dışında çalışma imkânlarımız yok. Salgınından dolayı halkın yaşam koşulları daha da zorlaştı. Çocuklarımızın, hastalarımızın ve kampta yaşayan 12 bin insanın hayatından endişe ediyoruz. İmkânlarımız doğrultusunda bazı tedbirler aldık. Fakat artık imkânlarımız tükendi; ilaçlarımız bitti. Bundan dolayı salgına karşı yürüttüğümüz mücadelemizde çok zorlu günler bizi bekliyor” diye konuştu. 
 
'FELAKETİN SORMULULARI YEREL HÜKÜMETTİR’
 
Mahmur kampının resmi olarak Musul vilayeti üzerine kayıtlı olduğunu, ancak bütün ilişkilerinin Hewlêr'le olduğunun altının çizen Kaçan, şunları söyledi: “Yerel hükümetin ve merkezi hükümetin bizlere sahip çıkması gerekiyordu, ama şimdiye kadar somut bir adım atılmadı. Halkımızın karşı karşıya kalacağı felaketlerin sorumlusu yerel hükümet, Irak Merkezi Hükümeti ve uluslararası kuruluşlardır. Hayatımız, sağlığımız ve geleceğimizden onlar sorumlular. Eğer halkımızın başına bir şey gelirse onlar bundan sorumludur."
 
MA / Ömer Akın