Kayıp yakınları: Savaş değil barış olsun

img

DİYARBAKIR/ BATMAN - Kayıp yakınlarının 549’uncu hafta eyleminde konuşan İHD Kayıp Komisyonu üyesi Adnan Örhan, “Anneler, kimse ölmesin diyorlar. Annelerin sesine kulak vermeliyiz. Savaş değil barış olsun” dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla her hafta düzenledikleri eylemin 549’uncusunu gerçekleştirdi. Valiliğin açık alanda eylem ve etkinlik yasağından kaynaklı İHD Diyarbakır Şube Binası’nda düzenlenen ve kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme, çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.
 
‘HAKİKAT MÜCADELESİNE DEVAM EDECEĞİZ’
 
Eylemde konuşan İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, Koşuyolu Parkı’nda düzenledikleri eylemin Diyarbakır Valiliği tarafından 50 haftadır engellendiğini hatırlatarak, uzun yılladır kayıp yakınlarının ve insan hakları savunucularının verdiği hakikat mücadelesinin devam edeceğini söyledi. Kayıpların ağırlıklı olarak 90’lı yıllarda kaybedildiğini belirten Örhan, sonraki yıllarda gelen hükümetlerin failleri yargılamadığını ve bu cezasızlık politikasının sürdürüldüğüne dikkat çekti. Mahkemelere sunulan bilgi ve belgelere rağmen faillerin cezalandırılmadığını dile getiren Örhan, hak, hukuk ve adaletin herkes için geçerli olduğunu belirtti. 
 
‘SAVAŞ DEĞİL BARIŞ OLSUN’
 
Ülkede ve bölgede yaşanan çatışmalı sürecin son bulmasını isteyen Örhan, “Anneler, kimse ölmesin diyorlar. Annelerin sesine kulak vermeliyiz. Savaş değil barış olsun. Bütün annelerin sesi ve destekçisi olacağımızı bir kez daha söylüyoruz” diye konuştu.
 
‘SOYDURULUP KUMDA İŞKENCE YAPTILAR’
 
Eylemde, 1994 yılında Diyarbakır’ın Hani ilçesine bağlı Akçayurt (Horsel) köyünde gözaltında kaybedilen muhtar Mehmet Günkan’ın hikayesi okundu.
 
Mehmet Günkan’ın oğlu Heybet Günkan’ın anlatımlarını aktaran Örhan, Günkan’ın köyünde çıkan bir askeri operasyon sonrasında bütün köylülerin Dicle deresi kenarında toplatıldığını ve köylülerin elbiseleri çıkartılıp sıcak kumlara yatırılması ardından işkence yapıldığını söyledi. Günkan’ın 6-7 gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakıldığını aktaran Örhan, Günkan’ın muhtar olduğu için köylülerin mağduriyetlerini gidermek adına vali ve kaymakam ile görüştüğünü söyledi.
 
‘KARAKOLDAN BİR DAHA ÇIKMADI’
 
Günkan’ın sık sık askerler tarafından karakola çağrıldığını söyleyen Örhan, Günkan’ın son karakola çağrılmasından sonra bir daha karakoldan çıkmadığını ifade etti. Örhan, Günkan’ın kaybedilişinin ardından bir daha Günkan’dan haber alamadığını belirtti.
 
BATMAN
 
İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları da eylemlerinin 455'inci haftasında İHD Batman Şube Binası’nda bir araya geldi. Eylemde konuşan İHD Batman Şubesi yöneticilerinden Mehmet Zeki Tangüner,  kayıpların akıbeti açığa çıkana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ifade ederek, “455 haftadır ısrarla söylüyoruz; hakikate gözlerini kapamış bir toplum adalete ve özgürlüklere ulaşamaz. Çünkü adaletin ve özgürlüklerin yolu hakikatten geçer. Hakikatin açığa çıkması için mücadele etmek ve bu mücadeleyi desteklemek onurlu yurttaşlar olarak hepimizin görevidir” şeklinde konuştu. 
 
Eyleminde bu haftasında 28 Ağustos 1994'de Batman'ın Kozluk ilçesinde öldürülen Mehmet Emin Çelik'in hikayesi okundu. 
 
Çelik’in hikayesini okuyan Tangüner, “M. Emin Çelik ve Mehdi Çelik’i misafir bulundukları evden dışarı çıkarır. Yaklaşık 15 metre uzaklaştırıldıktan sonra Mehmet Emin Çelik, uzun namlulu silahlarla taranarak öldürülür. Mehdi Çelik ise karanlık olması sebebiyle kaçarak kurtulmayı başarır” şeklinde anlattı. 
 
Olayla ilgili görgü tanıklarının beyanlarına yer verilen hikayede, “Olaydan kısa bir süre önce Muzaffer Durmaz’ın evine, evin önünde bulunun askeri bir panzerin geçişinden yaklaşık on dakika sonra özel hareket polisi giyimli iki kişi gelir. Kendilerini asker olarak tanıtır. Sonra evdekilerin kimliklerini göstermelerini isterler. Kimliklerin gösterilmesi ardından, evde misafir bulunan Mehmet Emin ve Mehdi Çelik’e, ifadeleriniz var denilerek evden çıkarıldı. Kısa bir süre sonra silah sesleri geldi. Olay yerine gittik. Mehmet Emin kanlar içindeydi ve yaşamını yitirmişti. Olay yeri boş kovanlarla doluydu. Her ne hikmetse Kozluk Kaymakamı Ali Hikmet Şen, savcıyla birlikte olay yerine geldi. Bir gün sonra cenaze hastane morgundan alındıktan sonra, 3 bin kişilik bir kitleyle Kozluk mezarlığında defin edildi. Defin sırasında yol kenarlarına ve mahalle aralarında panzerler yerleştirildi. Konuyla ilgili kaymakamla yapılan görüşmede ‘olay olur olmaz nasıl oldu da savcıyla birlikte olay yerine geldikleri” sorulunca, ‘ben İlçe Kaymakamıyım, oraya gelmem benim görevim’ dedi. Ancak halk, bu olayın savcı ve kaymakamın bilgisi dahilinde gerçekleştiği, yapılanın bir infaz olduğunu söylüyorlardı. İnfazla ilgili kaymakam bilgi vermekten kaçındı” ifadelerine yer verildi.
 
Diyarbakır ve Batman’daki eylemler, yapılan oturma eylemleriyle sona erdi.