Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Efrin’e yönelik operasyonu hakkında yaptığı açıklamalar ve siyasi parti faaliyetleri kapsamında çeşitli tarihlerde katıldığı eylem ve etkinlikler nedeniyle 8 Şubat'ta Diyarbakır'da tutuklanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, yargılandığı davada tahliye edildi. 

 

Mehmet Arslan hakkında "örgüt üyesi olma" iddiasıyla açılan davanın 4. celsesi Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Halkların Demokratik Partisi Diyarbakır milletvekilleri Selçuk Mızraklı, Remziye Tosun ile HDP ve DBP yöneticilerinin de katıldığı duruşmada, Arslan'ın avukatları Şivan Cemil Özen, Cemile Turhallı Balsak, Mehmet Nuri Özmen, Muharrem Şahin savunma yaptı.

 

Arslan'ın Rize Kalkandere L Tipi Cezaevi’nden Adana Kürkçüler Cezaevi’nde sevk işlemleri nedeniyle duruşmaya SEGBİS ile bağlanamadı.

 

Duruşmada, Arslan'ın avukatları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesinin "düşünce ve ifade özgürlüğü" ile "siyasi partilerin faaliyetlerine" ilişkin verdiği içtihat kararlarını geniş bir savunma ile sundu.

 

Arslan'ın faaliyetlerinin "siyasi partilerin faaliyeti kapsamında" gerçekleştiğini ve ifade ettiklerini "düşünce ve ifade özgürlüğü" kapsamında değerlendirilmesinin gerektiğini belirten avukatlar, müvekkillerinin beraatıyla birlikte tahliyesini talep etti.  

 

İddia makamı, Arslan'ın üzerine atılı suçların 100/3 maddesinde yer alan katalog suçlardan olduğunu, sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunması ve adli kontrol tedbirlerin yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutukluluğunun devamına karar verilmesini talep etti.

 

Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, Arslan'ın tutuklu kaldığı süre, delil durumu gözetilerek başka suçtan tutuklu ve hükümlü değilse adli kontrol şartı uygulanarak tahliye edilmesine karar verdi. 

 

Mahkeme heyeti, ayrıca Arslan'ın her ayın 1 ve 15'inci günlerinde en yakın kolluk birimine imza atarak adli kontrol tedbirine tabi tutulmasına karar verdi.

 

DBP Eş Genel Başkanı Arslan hakkında duruşma görülürken Arslan'ın Rize Kalkandere Cezaevi’nden Adana Kürkçüler Cezaevi’ne nakli kararı bulunduğunu, Arslan'ın nakil nedeniyle yolda olduğu öğrenildi.

 

DAVA HAKKINDA

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede, Arslan'ın 2017-2018 yılları arasında katıldığı 10 basın açıklaması, cenaze töreni ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Arslan, Efrin operasyonuna karşı DBP’ye ait Twitter hesabından 2 ayrı paylaşım nedeniyle halkı silahlı direnişe çağırdığı, yapılan operasyonu bir işgal girişimi olarak nitelendirmesi suçlama konusu yapılmıştı. Arslan, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde tecrit uygulandığından bahsetmesi, Öcalan için "Kürt Halk Önderi" ve Cizre, Sur, Nusaybin, İdil için "Kürdistan şehirleri" Kürdistan'ı dört parça olarak görüp bunun bir parçasının Türkiye tarafından bulunduğunu söylemesi davanın iddianamesinde suç unsuru olarak gösterildi. DAİŞ'e karşı savaşan YPG'liler için "Kürdistan savaşçıları" ifadesini kullanması da suç unsuru olarak gösterilmişti.