Suruç'ta yaşamını yitirenler mezarları başında anıldı

img
İSTANBUL - Suruç katliamında yaşamını yitiren kimi isimler, Suruç Aileleri İnisiyatifi öncülüğünde İstanbul’daki mezarları başında anıldı.  SGDF Eş Genel Başkanı Okan Danacı, “Onların düşleri gezip yürüdükleri sokaklarda bütün insanların, çocukların özgürce oynayabildiği bir dünya yaratmaktı. Hiçbir düş yarım kalmayacak” dedi.
 
Urfa Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde DAİŞ tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırının 3’üncü yıl dönümünde, katliamda yaşamını yitiren 33 kişi arasında bulunan isimler, İstanbul’daki mezarları başında anıldı.
 
Suruç Aileleri İnisiyatifi öncülüğünde gerçekleştirilen anmaların ilki, Polen Ünlü ile Hatice Ezgi Sadet ile Ünlü'nin 4 ay önce kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Şennur Ünlü’nün 
Ihlamurkuyu’ndaki mezarları başında yapıldı.
 
Suruç’ta yaşamını yitirenlerin fotoğrafının basılı olduğu ve “Suruç için adalet herkes için adalet” pankartının taşındığı anmaya, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ilçe örgütleri ve Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP) üyeleri ile birçok kişi katıldı.
 
‘DÜŞLERİ YARIM BIRAKILMAK İSTENDİ’
 
Anmada ilk olarak konuşan SGDF Eş Genel Başkanı Okan Danacı, 3 sene önce bu saatlerde düş yolcularının düşlerinin Suruç’ta Amara Kültür Merkezi’nde yarım bırakılmak istendiğini söyleyerek, “Bütün üyeleriyle SGDF Kobanê’ye halkların yarasını sarmaya ve onlara omuz vermeye gitti. Ama gittiklerinde vahşi bir katliamla tarihin sayfasından silinmek istendiler. Bu katliamla hedeflediklerine ulaşamadılar. Devlet savaş konseptini devreye sokarak, bize hedeflediği şeyin ne olduğunu göstermiş oldu” dedi.
 
‘HİÇBİR DÜŞ YARIM KALMAYACAK’
 
Sadet ve Ünlü’yü mezarları başında anmanın kendileri için çok acı verici olduğunu söyleyen Danacı, “Buraya her geldiğimizde bu zoru yaşıyoruz. Ama bir yandan da her seferinden buraya gelmek istiyoruz. Çünkü onlardan güç alıyoruz. Hiçbir düşün yarım kalmayacağı bir mücadeleden bahsediyoruz. Üç harften oluşuyor belki düş ama o kadar büyük bir şey ki eşitlik, adalet, özgürlük, demokrasi ve barış barındırıyor. Onların düşleri bunlardı. Onların düşleri gezip yürüdükleri sokaklarda bütün insanların, çocukların özgürce oynayabildiği bir dünya yaratmaktı. O yüzden hiçbir düş yarım kalmayacak. Bizi yok etmek istediler ama milyonlarca Polen olup Hatice olup karşılarına dikildik. Adalet mücadelesinden bir an olsun vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz” diye belirtti.
 
Suruç katliamı aydınlatılmadan Ankara ve havalimanı katliamlarının da aydınlatılmayacağını belirten Danacı, bu katliamların aynı odaklar tarafından yapıldığını söyledi.
 
‘ERDEMİN İFADESİYDİLER’
 
Suruç patlamasında yaralı olarak kurtulan Koray Türkmen ise, “Onlar Temmuz sıcağında bir bayram tatilinde aynı dili bile konuşamadıkları 1700 kilometre ötede savaştan mağdur olmuş çocukların gözyaşlarını silme uğruna bu yolculuğa çıktılar. Böylesine büyük bir erdemin kendisini ifade ediyorlar. Bu farkındalığı kazanamamış bir toplumda 20’li yaşlarda bu farkındalığı bu vicdanı bu erdemi kazanmış ve hayata geçirmiş insanlardılar. Bu artık iyiler ve kötüler savaşı. İyiler tükenmiyor. Mücadeleyi bırakmıyor. Onlar bize iyiliğin ve özgürlüğün mirasını bıraktılar ve biz bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu. 
 
GAZİ MEZARLIĞI'NA DEFNEDİLEN 3 İSİM İÇİN ANMA
 
Saldırıda yaşamını yitiren Cemil Yıldız, Duygu Tuna ve İsmet Şeker için Gazi Mezarlığı'ndaki mezarları başında anma gerçekleştirildi. Anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Erkan Baş ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı.
 
Anmada konuşan Cemil Yıldız'ın eşi Sultan Yıldız, “Bugün Temmuz 20, bizim için yaralarımızın tekrar kanadığı bir gün. O bomba ile bizi can evimizden vurdular. 33 canımızı toprağa verdik. Kimimizin annesini, kimimizin kızını, oğlunu, kimimizin de eşini götürdüler” dedi. 
 
Bu ülkede demokrasinin kırıntısının dahi kalmadığını söyleyen Yıldız, “Biz her şeye rağmen adalet isteyeceğiz ve bunun için mücadele edeceğiz. Hiçbir şekilde kanları yerde kalmayacak. Bunun hesabı bir gün sorulacaktır, ben buna inanıyorum” diye konuştu.
 
ERKAN BAŞ: SURUÇ İÇİN ADALETİ BİZ KAZANACAĞIZ
 
Yıldız’ın ardından HDP İstanbul Milletvekili Erkan Baş konuştu. Baş yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: 
 
“Bugün burada bir yanımız büyük bir acıyı yaşıyor. Sadece yoldaşlarımızı kaybetmiş olmanın, onları toprağa vermiş olmanın acısı değil bu. Onların her birisi bizim mücadelemizde bayrak oldu. Bu acı, mücadele içerisinde yaşanabilir bir acı ama yaşadığımız daha büyük bir acı var. O da üç yıldır yoldaşlarımızın hesabını soramamış olmanın acısı. Üç yıldır yoldaşlarımızın yükselttiği mücadeleyi daha da ileriye taşıyamamış olmamız. Bu yüzden buradaki varlığımız kuşkusuz onlara saygının, onlara dönük bir anmanın bir ifadesi. Ama en az bunun kadar önemli olan, onların başlattığı büyük yürüyüşü devam ettirme iradesini tekrar paylaşmak için bir arada olmamız.” 
 
TANRIKULU: 20 TEMMUZ BİR DÖNÜM NOKTASIDIR
 
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, yaptığı konuşmada insanın yaşamında unutamadığı anlar olduğunu, kendisi açısından onlardan birinin Suruç katliamı olduğunu ifade etti.
 
“Bu saatlerde öğrendiğim zaman hemen Suruç'a yetişmeye çalıştım, havada ölüm kokusu vardı ve benim hafızama kaydedildi” diyen Tanrukulu, sözlerinin devamında “Katilleri biliyoruz, neredeyse devlet gözetiminde gerçekleşen bir katliam bu. Cellatlar herkesin gözü önünde gitti ve o bombayı bıraktı. Adeta izin verilerek oraya kadar götürüldü. 20 Temmuz kendi tarihimiz bakımından bir dönüm noktasıdır ama Türkiye tarihinde de bir dönüm noktasıdır. 20 Temmuz, Türkiye'de otoriter bir rejimin inşasında için milat oldu aynı zamanda. Çünkü 7 Haziran'dan hemen sonraydı. 20 Temmuz'dan sonra başlayan süreç Türkiye'yi 1 Kasım'a götürdü. Savaşa ve çatışmaya götürdü. Mücadele edeceğiz, unutmayacağız, umudumuzu da kaybetmeyeceğiz. Beraber dayanışma içerisinde demokrasiyi, özgürlüğü ve barışı inşa etmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.
 
ECE DİNÇ, KARACAAHMET MEZARLIĞI'NDAKİ  KABİR BAŞINDA ANILDI 
 
İstanbul’daki bir diğer anma ise, katliamda yaşamını yitiren Ece Dinç’in Karacaahmet Mezarlığı'ndaki kabri başında yapıldı. Ailesi ve arkadaşlarının yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı anmada duygusal anlar yaşandı.
 
Anmada konuşan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) MYK üyesi Can Papila, "Suruç katliamın üstünden 3 yıl geçti. Bu sürede sokaklarda, meydanlarda ve adliyelerde adalet demekten vazgeçmedik ve onların düşlerine bağlılığımızı ifade ettik. Bugün bir kez daha 33'lerin düşlerine bağlı kalacağımızı ve onlar için adalet demekten vazgeçmeyeceğimizi hatırlatmak için buradayız" dedi.  
 
‘KATİLLER AMACINA ULAŞAMADI’
 
 Sosyalist Kadın Meclisi  (SKM) MYK üyesi Ezgi Bahçeci ise, yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Eğer o gençler Kobanê'ye gitselerdi Gezi'nin ruhunu Rojava'ya taşıyacaklardı. Ancak devlet ve IŞİD iş birliği ile katledildiler. Ama katiller amacına ulaşamadı. 33 Düş Yolcusu Gezi'den Rojava'ya kardeşlik köprüsü kurdu." 
 
VATAN BUDAK DA ANILDI
 
Suruç’ta hayatını kaybeden Vatan Budak de, ailesi, arkadaşları, Suruç yaralıları ve kimi siyasi parti temsilcisi tarafından Gaziosmanpaşa Karlıtepe Mezarlığı'ndaki mezarı başında anıldı. 
 
Anmada Bulak şahsında katliamda yaşamlarını yitirenlerin tümü için saygı duruşunda bulunuldu. Saldırıdan yaralı olarak kurtulan Caner Dağdelen arkadaşı Budak’ın kabri başında şunları söyledi: "Oyuncaklarla gittiğimiz Suruç'ta patlamayla karşılaştık. Ambulanstan önce sivil polis araçlarıyla zırhlı araçlar vardı. Hepimizi birden katletmekti amaçları. Yetmedi yaralılarımızı ve tanıklarımızı sonrasında cezaevlerine attılar. Bizler mücadele sözü veriyoruz. Bizleri baskılarla yıldıramayacaklar."
 
‘3 DEĞİL, 33 YIL GEÇSE DE…’
 
Vatan Budak'ın babası Murat Budak ise, yaptığı konuşmada duygu ve düşüncelerini “33 Düş Yolcusu'nun bize bıraktığı bayrağı yoldaşlarımız yere düşürmedi. Bu mücadele 3 yıldır sürüyor. 3 yıl değil 33 yıl olsa da biz katillerin peşinde olmaya devam edeceğiz. Aslında katilleri çok iyi tanıyoruz. Katledemedikleri yoldaşlarınızı gözaltına alarak geri adım atacağımızı zanneden faşist hükümet bir kez daha yanıldığını, bugün Türkiye ve Kürdistan'da yaptığımız anmalarla gösterdi" sözleriyle dile getirdi.
 
Budak, konuşmasını "Çünkü biz haklıyız çünkü biz halkız. Halkı hiç bir güç yenemez. Bunu da onlara öğreteceğiz. Vatan şahsında 33 Düş Yolcumuzun bize bıraktıkları emaneti sahipleneceğiz. Onların düşlerini yarım bırakmayacağız. Hiçbir düş yarım kalmayacak. Suruç için adalet herkes için adalet" sözleriyle noktalaması sonrası anma sona erdi.